25 Mayıs 2012
Sayı: SYKB 2012/21

 Kızıl Bayrak'tan
G-8 ve NATO zirveleri
Sermaye düzeni Roboski katliamını
açıkça sahiplendi!..
HDK Genel Kurulu’nun
gösterdikleri
42. TMMOB Genel Kurulu’na doğru
Metin Lokumcu’nun katillerinden hesap sormak için mücadeleye!.
BDSP’den TOGO işçilerine ziyaret
CEHA işçileri: Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız!..
Avrupa Serbest Bölgesi’nde ilk grev, ilk kazanım
Soda Sanayi’de 530 işçi grevde
“Sokakları kazanmak lazım!”
Emekçiler grev alanlarında
birleşti!
Kamu emekçileri sefalet dayatmasına grevle yanıt verdi
“Mücadelemiz sürecek!”
Fransa’da “sosyalist” François Hollande dönemi
Uluslararası Otomobil İşçileri toplantısı Münih’te yapıldı
“Opel Bochum’dur, Bochum kapatılamaz!’
“21. yüzyılda devrimin güncelliği”
Öğrenciler Şili’yi salladı!
Yaz dönemi üzerine
ÇOMÜ’de muhbirlik dayatması
BDSP Mayıs şehitlerini andı
Mayıs şehitleri anmaları
Psem Yipe Nap
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Opel Bochum’dur, Bochum kapatılamaz!’’

General Motor’un Opel’e yönelik saldırısı başladı. Açgözlü GM patronları, “zarar ediyoruz’’ yalanı ile Bochum’daki Opel fabrikasını kapatmak istiyorlar.

Haber duyulur duyulmaz Opel’de büyük bir hareketlilik başladı. Başta Bochum halkı olmak üzere, çevre illerdeki fabrikalarda çalışan duyarlı işçiler ile ilerici ve devrimci kurumlar Bochum Opel işçileriyle dayanışmak üzere fabrikanın önünde buluştular.

Bochum Opel işçilerinin mücadeleci kimliğinden büyük bir korku duyan GM partonları, alelacele fabrika çıkış kapılarını kapatmıştı. İşçilerin sokağa çıkmalarını tehlikeli buluyorlardı. Bu nedenle de işçilerin fabrika önüne çıkmasını ve kapıda bekleyen destekçi güçler birleşmesini istemiyorlardı. Buna rağmen dayanışmacılar sloganlarla orada olduklarını işçilere duyurdular. Fabrikada çalışan işçilerin eşleri de fabrika önündeydi, telefonlarla haberleşiyorlardı. Böylece, dışarıda dayanışmak amacıyla birikmiş kalabalık kitlenin olduğu, bir de bu yolla işçilere duyuruldu.

Opel önündeki bekleyiş sırasında, MLPD ve Bir-Kar adına konuşmalar yapıldı, dayanışma mesajları verildi.

NRW’deki sanatçılar da işçilerle dayanışma içerisindeler. En baştaysa sadece Bochum ve çevresinde değil, dünya çapında tanınan Gurunomayer adlı sanatçı, Opel işçilerine dayanışma mesajı göndermişti. Gurunomayer çok anlamlı sözler dile getirmiş; “Opel Bochum’dur, Bochum kapatılamaz!’’ demişti.

SPD ve Yeşiller Partisi temsilcileri, IG Metal NRW temsilcisi de oradaydı. Sözde Opel işçileriyle dayanışmak için oraya gelmişlerdi. Bunun bir inandırıcılığı yoktu. Onlar her zamanki gibi, büyük bir hareketlilik içinde olan işçileri yatıştırmak, türlü vaadlerle onları oyalamak için oradaydılar. İşçilerin sokağa çıkmasını ne yapıp edip engellemek istiyorlardı.

İşçilerle önce politikacılar konuştu. Ardından IGM sendika temsilcisi işçileri ikna etmek için yoğun çaba harcadı. El ele verip, “Sakin olun, Russelseim’da işçiler domates fırlatmış, tepkiniz haklıdır ama siz böyle yapmayın. Henüz kesin karar verilmiş değil, 28 Haziran’a kadar Opel’e dokunulmayacak, bekleyin, biz sizinleyiz!’’ şeklinde açıklamalar yaptılar.

Bu aynı açıklamayı SPD’nin başbakan adayı Kraft dışarı çıkışı sırasında gazetecilere de yaptı. Bir kez daha, “Almanya’nın bir endüstri ülkesi olduğu, Opel’in Almanya’da kalmasından yana olduklarını ve zaten bu nedenle burada olduklarını, her şeyin 28 Haziran’da belli olacağını’’ dile getirdi.

GM patronlarının yalanları ve gerçekler

GM’nin kara doymak nedir bilmeyen patronları zarar ettiklerini ileri sürüyordu. Ne var ki, 2012 yılına ait resmi kimi raporlar bile onların sözünü boşa çıkartıyordu. IGM temsilcisi yaptığı konuşmada, Opel Bochum’un en kârlı işletme olduğunu dile getirdi.

GM Bochum Opel’den başlayarak Almanya’da Opel’i tasfiye etmek istiyor. Hedefleri fabrikayı Polonya ve İngiltere’ye taşımaktır. Onlar gözlerini buralardaki ucuz işgücüne dikmiş durumdalar ‘’İngiltere’de maliyet, Almanya’ya göre %40 daha ucuzdur’’ şeklindeki sözler de, bunu doğruluyor.

GM patronları Zafira modelinin üretimini de durdurmak istiyor. Bunun kendisi, Russelseim Opel’inde topun ağzında olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Bochum Opel işçilerinin Opel’in diğer birimlerindeki sınıf kardeşleriyle ortak hareketi son derece önemlidir.

GM patronlarının Opel’i İngiltere’ye taşıması demek, ucuz işgücünün tüm Avrupa’ya yayılması ve zaman içinde kalıcı hale getirilmesi demektir. Opel işçilerinin birleşik hareketi bir de bu bakımdan yaşamsaldır.

Toplu dışarı çıkılamıyor

Öncü işçiler, tüm işçileri de yanlarına alarak topluca bir an önce fabrikanın dışına, sokağa çıkmak istiyorlardı. Bundan sonraki sürecin seyri için bu eylem hattının yaşamsal olduğunu biliyorlardı. Fakat politikacı ve sendika temsilcilerinin ‘bekleyin’ telkinleri kitlenin çoğunluğunu etkilemişti. Bu eylem yapılamadı yani şimdilik süreci büyütmek için fabrika dışına çıkılamadı.

Saat 12.00 sularında içerdeki toplantı sona erdi. MLPD taraftarı öncü işçiler ellerinde, “Taksitle ölüme hayır!’’, “her işyeri için mücadele edelim!’’ yazılı bir pankartla çıkış kapısına geldiler. Kapıyı zorladılar ve dışarı çıkarak, dışarıdaki dayanışma için gelenlerle birleştiler. Dışarıda onları bekleyen kitle sloganlar ve alkışlarla karşıladı.

Öncü işçiler burada içerde olup bitenler, yani tarafların neler söylediklerini ve kendilerinin tutumunu içeren kısa konuşmalar yaptılar. Ardından, Uluslararası Otomobil İşçileri Kurultayı vesilesiyle Almanya’da bulunan çeşitli ülkelerden işçiler konuştu. Sınıf dayanışması üzerine vurgularını dile getirdiler. Atılan coşkulu sloganların ardından, Opel-Bochum önündeki bekleyiş sona erdirildi.

GM’un Opel’e yönelik saldırısı durmayacak. Onlar Opel’i tasfiye etmek konusunda kararlılar. Alman politikacılar ve sendika bürokratlarının açıklamalarına gelince, bunların hiçbir karşılığı yoktur. Her şey işçilerin tutumuna, ortaya koyacakları iradeye bağlıdır.

Her şeye rağmen Bochum Opel’in kapatılması kolay olmayacaktır. Rehavete kapılmadan bugünden GM’un Opel’i tasfiye saldırısına karşı birleşik bir direniş hattı örülmelidir. Bunun imkanları vardır. Dayanışma için sanatçı Gurunomayer’in “Opel Bochum’dur, Bochum kapatılamaz’’ şeklindeki sözler bunu fazlasıyla anlatmaktadır.

Kızıl Bayrak / Almanya


 

 

 

Frankfurt’ta işgal ve blokaj

Almanya’da kapitalizm ve sistem karşıtı gösterilere binlerce kişi katıldı. Frankfurt’ta gerçekleştirilen eylemler nedeniyle kent, 16 Mayıs’tan itibaren tam anlamıyla polis ablukasıyla kuşatıldı.

Kapitalist krize, işsizliğe, yoksulluğa, sosyal yıkım, doğanın tahribatı ve savaşa karşı dünyanın çeşitli ülkelerinden Avrupa finans sermayesinin kalbi Frankfurt’a akın eden binlerce gösterici başta Avrupa Merkez Bankası ve diğer finans kuruluşları ve sigorta şirketleri çevresinde olmak üzere işgal ve blokaj eylemleri gerçekleştirdi.

Buna karşılık Almanya’nın çeşitli yerlerinde binlerce polis gücü takviyesi, panzer ve polis köpeğiyle zenginliğin sembolü olan bu binalar etrafında kuş uçurtulmadı. Ulaşımın felç olduğu kentte adeta ilan edilmemiş bir sıkıyönetim ve olağanüstü hal hüküm sürdü. 19 Mayıs günü onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen eylemde, Frankfurt’taki Avrupa Merkez Bankası binası önüne kadar yürüdükten sonra bankaları ve kapitalizmi eleştiren konuşmalar yapıldı.