25 Mayıs 2012
Sayı: SYKB 2012/21

 Kızıl Bayrak'tan
G-8 ve NATO zirveleri
Sermaye düzeni Roboski katliamını
açıkça sahiplendi!..
HDK Genel Kurulu’nun
gösterdikleri
42. TMMOB Genel Kurulu’na doğru
Metin Lokumcu’nun katillerinden hesap sormak için mücadeleye!.
BDSP’den TOGO işçilerine ziyaret
CEHA işçileri: Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız!..
Avrupa Serbest Bölgesi’nde ilk grev, ilk kazanım
Soda Sanayi’de 530 işçi grevde
“Sokakları kazanmak lazım!”
Emekçiler grev alanlarında
birleşti!
Kamu emekçileri sefalet dayatmasına grevle yanıt verdi
“Mücadelemiz sürecek!”
Fransa’da “sosyalist” François Hollande dönemi
Uluslararası Otomobil İşçileri toplantısı Münih’te yapıldı
“Opel Bochum’dur, Bochum kapatılamaz!’
“21. yüzyılda devrimin güncelliği”
Öğrenciler Şili’yi salladı!
Yaz dönemi üzerine
ÇOMÜ’de muhbirlik dayatması
BDSP Mayıs şehitlerini andı
Mayıs şehitleri anmaları
Psem Yipe Nap
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ÇOMÜ’de muhbirlik dayatması

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü’nün devrimci ve ilerici öğrenciler üzerinde kurmaya çalıştığı baskı ve terör mekanizması akademisyenleri de içerisine aldı.

ÇOMÜ’de işten atılan 36 taşeron işçisinin işe geri alınması talebi ile başlayan çalışmanın bir parçası olarak 28 Şubat günü, Terzioğlu Kampüsü’ndeki Bilim Anıtı önünde işçi, memur, öğrenci, sendikacı ve akademisyenlerin de katılımıyla bir basın açıklaması yapılmıştı.

4 öğretim görevlisine de basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle, Nisan ayı sonunda soruşturma açan ÇOMÜ Rektörlüğü, basın açıklamasına katılan devrimci öğrencilere soruşturma kapsamında tanıklık dayatmasında bulundu. Devrimci öğrenciler öğrenim gördükleri fakültelerin dekanlıkları tarafından aranarak çağrıldı. Öncesinde hiçbir bilgi verilmeyen öğrenciler dekanlıklara gittiklerinde hukuksuz bir tanıklık dayatmasına zorlandılar.

“28 Şubat günü gerçekleştirilen basın açıklamasını kim organize etti?”, “Öğrenciler tarafından taşınan ozalitleri kim hazırladı?”, “Basın açıklamasına katılan akademisyenler sizi eylemlilik hakkında bilgilendirip, eyleme çağırdı mı?”, “Bu şahıslar basın açıklamasına katıldılar mı?” vb. şeklindeki sorularla karşı karşıya kalan devrimci öğrenciler, hukuksuz olan bu işlemi teşhir ettiler. Bu muhbirlik dayatmasının sonuç vermeyeceğini belirterek, yapılan eylemliliğin meşru olduğunu dile getirdiler.

Ekim Gençliği / Çanakkale


 

 

 

Çanakkale’de ev baskınları

Çanakkale’de 19 Mayıs günü sabah 06:30 sularında gerçekleştirilen ev baskınlarında aralarında lise ve üniversite öğrencilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Baskınlarda, üniversite öğrencileri Ruken Yanık, İzzet Coşkun, Nimetullah Yılmaz, Latife Abiç, Leyla Eylem İncedursun, Nazlı Laçin ile lise öğrencisi Yusuf Sığan gözaltına alındı. Ayrıca Çanakkale merkezde bir inşaat işçisi ile Biga İlçesi’nde iki kişininde gözaltına alındığı belirtildi. Ev baskınlarının “KCK” adı altında yapılan soruşturma kapsamında yapıldığı iddia ediliyor.

Gözaltı sayısının net olarak 9 olduğu öğrenildi. Gözaltındakiler kimseyle görüştürülmemişti.

Bu haber üzerine bir araya gelen ilerici ve devrimci güçler 20 Mayıs günü bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Okunan basın açıklamasında “AKP’ye muhalif olan öğrenciler, avukatlar, milletvekilleri, hak mücadelesi yürütenler her gün gözaltı ve tutuklamalara maruz kalmaktadır. Bu uygulanan faşizme karşı biz emekten, demokrasiden, insan haklarından yana olan kurumlar ve kişiler olarak bu duruma sessiz kalmıyoruz.” denildi.

Eğitim-Sen, SES, BES, Ziraat Mühendisleri Odası, HDK, Halkevleri, TKP, PSAKD, İHD, ÖDP, Çanakkale Gençlik Derneği Girişimi ve Ekim Gençliği adına okunan basın açıklaması sloganlarla sonra erdi.

Ekim Gençliği / Çanakkale

 

 

 

Şerzan Kurt anıldı

12 Mayıs 2010 tarihinde Muğla’da polis kurşunuyla vurulan ve 19 Mayıs günü beyin ölümü gerçekleşerek yaşamını yitiren Kürt öğrenci Şerzan Kurt, ölümünün 2. yılında İstanbul’da HDK Gençlik Meclisi tarafından anıldı.

Galatasaray’da bir araya gelen HDK’li gençlere, Barış Anneleri de destek verdi. En önde yürüyen barış anneleri, Şerzan Kurt’un fotoğrafları ile “Şerzan Kurt dıji şehit namırın” yazılı pankart taşıdı. Taksim’e doğru yürüyüşe geçen kitle, atılan sloganlar gerekçe gösterilerek polis tarafından durduruldu.
Yapılan görüşmelerin ardından devam eden eylem Taksim Tramvay Durağı’nda basın açıklamasıyla sürdü.

 

 

 

AÜ’de NATO protestosu

Emperyalist haydutların kanlı savaş örgütü NATO’ya Türkiye’nin üye olmasının 60. yılı vesilesiyle Anadolu Üniversitesi’nde yapılan toplantı 18 Mayıs günü protesto edildi.

Yunus Emre kapısı önünde biraraya gelen NATO Karşıtı Öğrenciler “Kanlı savaş örgütü NATO’yu Üniversitemizde istemiyoruz” yazılı ozaliti açarak eyleme başladılar. Rektörlük önüne gelindiğinde okunan basın metninde başta Ortadoğu halkları olmak üzere birçok ülkeye kan ve zulüm götüren savaşların NATO eliyle düzenlendiği anlatıldı.

NATO Karşıtı Öğrenciler; Ekim Gençliği, DGH, YDG, SGDF, DPG, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kolektifleri, TKP’li Öğrenciler ve Emek Gençliği bileşenlerinden oluşuyor.

Ekim Gençliği / Eskişehir

 

 

 

Öğrencime dokunma!”

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde öğrenciler ve öğretim üyeleri Cihan Kırmızıgül davasında çıkan 11 yıl 3 aylık mahkumiyet kararını 17 Mayıs günü gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla protesto etti.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Boğaziçi Üniversitesi Şubesi ve Eğitim-Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi Boğaz Üniversitesi İşyeri Temsilciliğiyle Öğrencime Dokunma Kampanyası Koordinasyonu’nun düzenlediği basın açıklamasında verilen ceza kararı hatırlatıldı.

Yargı kararının anlamsızlığını ortaya koyan gerekçeler şöyle sıralandı:

* Dava süresince Cihan’ın arkadaşları, hocaları ve avukatları, dava dosyasında Cihan’ın aleyhine tek bir delil dahi bulunmadığını belirttiler. Dosyada delil namına sunulan tek unsur “puşi”ydi. En son duruşma tutanağının 7. paragrafında Türkiye yargı tarihine geçecek bir hüküm bulunuyor:

“Puşi tabir edilen bez parçasının suçta kullanıldığı anlaşıldığından TCK’nın 54. maddesi gereği müsaderesine karar verilmiştir.”