25 Mayıs 2012
Sayı: SYKB 2012/21

 Kızıl Bayrak'tan
G-8 ve NATO zirveleri
Sermaye düzeni Roboski katliamını
açıkça sahiplendi!..
HDK Genel Kurulu’nun
gösterdikleri
42. TMMOB Genel Kurulu’na doğru
Metin Lokumcu’nun katillerinden hesap sormak için mücadeleye!.
BDSP’den TOGO işçilerine ziyaret
CEHA işçileri: Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız!..
Avrupa Serbest Bölgesi’nde ilk grev, ilk kazanım
Soda Sanayi’de 530 işçi grevde
“Sokakları kazanmak lazım!”
Emekçiler grev alanlarında
birleşti!
Kamu emekçileri sefalet dayatmasına grevle yanıt verdi
“Mücadelemiz sürecek!”
Fransa’da “sosyalist” François Hollande dönemi
Uluslararası Otomobil İşçileri toplantısı Münih’te yapıldı
“Opel Bochum’dur, Bochum kapatılamaz!’
“21. yüzyılda devrimin güncelliği”
Öğrenciler Şili’yi salladı!
Yaz dönemi üzerine
ÇOMÜ’de muhbirlik dayatması
BDSP Mayıs şehitlerini andı
Mayıs şehitleri anmaları
Psem Yipe Nap
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kayıp yakınlarının mücadelesi sürüyor!

Cumartesi Anneleri, 373 kez. aynı meydanda buluştular. 19 Mayıs günü gerçekleştirilen oturma eyleminde Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç dosyası gündeme getirildi. 17-31 Mayıs Uluslararası Kayıplar Haftası’na denk gelen eylemde, tüm kayıpların akıbetleri ortaya çıkıncaya, sorumlular yargılanıncaya kadar mücadelenin devam edeceği vurgulandı.

Kararlıyız, hesap soracağız”

Eylemde ilk olarak İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa bir konuşma yaptı. Boğa, kayıplar haftasını hatırlatarak, yıllar önce başlayan mücadeleyi, kayıpların akıbetini ortaya çıkarıncaya, tüm sorumlulardan hesap soruncaya kadar, kararlı bir şekilde yürüteceklerini ifade etti.

Birbirimizi tanımadık, fakat mücadelede beraberdik”

Hasan Ocak ile ilgili kardeşi Maside Ocak konuştu. Ocak, günlerin kendileri için zor geçtiğini, inatla, ısrarla tüm kayıpların birer mezarı olana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini belirtti.

Rıdvan’ın avukatı Eren Keskin: Rıdvan’ın hem arkadaşı hem de avukatı idim. Sık sık büroya gelir sohbet ederdik. Yine günlerden bir gün Rıdvan geldi, dedi ki beni sürekli takip ediyorlar. Bu sefer niyetlerinin ciddi olduğunu, çok açık göstere göstere takip edildiğini söyledi. Beni aradı durum çok vahim dedi. Hergün aramaya başladı ve bir gün aramadı. Biz aramaya başladık. Benim cezam çıktı ve hapse girdim. Aileler o kadar çok çaba gösterdi.

Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç: Yıllardır burada bağırıyoruz, sesleniyoruz. Bizi ne duyan ne işiten var. O günden bu yana ne değişti. Hiçbir şey değişmedi arkadaşlar. Ne Hasan’ın ne Rıdvan’ın katilleri bulundu, ne Fehmi Tosunun katilleri bulundu.

Bu kadar yetimin hakkı yakanızda. Anaların eli yakanızda olacak. Bunların cesedlerini, mezarlarını hüzne boğmaya hakkınız yok.

İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklamayı okuyan Işıl Kurt, Rıdvan Karakoç’un ölümünden sorumlu olanların hala yargı önüne çıkartılmadığı belirtti.

Açıklamada, Ergenekon davasında gizli tanıklar eliyle Hasan Ocak’la ilgili gerçeklerin karartılmak istendiğine dikkat çekildi.

Açıklamanın ardından kayıp yakınları, Gazi Mezarlığı’nda Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç’un mezarları başında yapılan anmaya katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


 

 

 

Polis cinayeti yine aklandı!

Abdullah Öcalan’ın yakalanmasını protesto etmek için Kocaeli HADEP binasında açlık grevi yaparken polis baskınıyla gözaltına alınan Metin Yurtsever’in ölümü ile ilgili 14 yıldır süren dava sona erdi. Metin Yurtsever gördüğü işkenceler nedeniyle fenalaşmış kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Adli Tıp raporlarında işkencenin tüm emareleri olmasına rağmen Yargıtay ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu ölüm sebebi işkence değil dedi.

Daha önce mahkemenin ceza verdiği 6 polis memuru beraat edilerek aklandı. Gözaltında katledilen Metin Yurtsever’in davasında katil polisler için verilen 5 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozulmuştu. Bozma kararına uyan mahkeme, polisler için bu sefer beraat kararı verdi.

Mahkeme sonrası adliye önünde toplanan Metin Yurtsever’in yakınları karara tepki gösterdi. Ölen öğretmenin yakını İsmet Yurtsever, hükmün siyasi bir karar olduğunu belirterek katillerin korunduğunu söyledi. Ailenin avukatı Keleş Öztürk ise, konuyu AİHM’e götürdüklerini dile getirdi.

 

 

 

Cinayete karşı “Vicdan nöbeti”

İş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren işçilerin aileleri, İstanbul Taksim'de biraraya gelerek “Vicdan nöbeti” tuttular. Ölen yakınlarını anan aileler, sorumluların cezalandırılmasını ve iş cinayetlerinin son bulmasını istedi.

20 Mayıs günü Taksim Tramvay Durağı'nda buluşan aileler “İş kazası değil bu bir cinayet!”, “Biz bu ihmali de iş cinayetini de gördük Tarih işçiler için acı tarafıyla tekrar ediyor” yazılı pankartlar açtılar. Eyleme çok sayıda işçi ailesi çocuklarıyla katılırken, ilerici ve devrimci kurum temsilcileri katılım sağladı. Bir saat “Vicdan nöbeti” tutan katılımcılar, “Sorumlular belli hesap sorulsun!”, “İş kazası değil bu bir cinayet!” gibi sloganlar atarak tepkilerini dile getirdiler.

Aileler arasında, yası simgeleyen siyah elbiseler giyilmişti. Eylemde yer yer aileler gözyaşlarına boğuldular.

Eylemde, basın açıklamasını Van Bayram Otel'de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir okudu. Emir, her gün 5 ile 8 arasında işçinin iş cinayetinde kurban gittiğine dikkat çekerek açıklamaya başladı. Emir, ölümlerin patronların kar hırsı, işçi hayatını önemsememesi, önlem almaması ve devletin denetim görevini yerine getirmediğinden kaynaklandığını vurguladı. Emir, ailelerin kendi çabaları ile ortaya çıkardığı gerçeklerin sonucunda ise sorumluların ya yargılanmasının engellendiğini ya da ceza almadan salıverildiğine işaret etti. Emir, artık sözün bittiğine, iş cinayetlerinin durması ve seslerini daha da yüksetmek için “Vicdan nöbeti'ne” başladıklarını dillendirdi.

Açıklamaların ardından işçi aileleri birer konuşma yaparak, iş cinayetlerin sorumlusunun patron ve onu koruyan devlet olduğuna değindiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul