20 Temmuz 2012
Sayı: SYKB 2012/29

 Kızıl Bayrak'tan
Amerikancı rejimin gerici ablukasını parçalamak için...
Kürt halkı devletin irade kırma saldırısını direnişle yanıtladı
Faşist baskı ve devlet terörü sökmedi
“Yargı Paketi” ile faşist katiller
sokağa salındı...
Avukatlar: “Asıl biz yargılayacağız!”
Adım adım kürtaj yasağına
KPSS adaletsizliğine protesto
AD Demirel İşyeri Baştemsilcisi Hakan Akyol ile MESS Grup TİS süreci üzerine...
MICHA’da patron baskısına rağmen direniş!
Termo Teknik işçileriyle toplantı
TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı
Ersin Türkmen ile
DHL direnişi üzerine
Havayolu işçileri AKP’ye yürüdü
Maden işçileri iş bıraktı
Birleşik Metal-İş TİS Uzmanı İrfan Kaygısız ile kıdem tazminatının gaspı üzerine konuştuk
Gaspçıları ve suç ortaklarını
yenmek için göreve!
TOGO direnişi üzerine
HEY Tekstil Direnişi’nin geldiği aşama ve yapılabilecekler!
İzmir’de “Dinsel gericilik ve
devrimci politika” semineri
Müslüman Kardeşler’in
milyon dolarlarla sınavı
İsrail’de “zorunlu askerlik” tartışması krize dönüştü
Opel’de sular durulmuyor
Köprüden geçerken
kapitalizmi görmek - TMMŞP
9. Mamak Kültür-Sanat Festivali
3-4-5 Ağustos’ta!
Samandağ Evvel Temmuz Festivali’ne dair
Cumartesi Anneleri'nin 381. eylemi
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Adım adım kürtaj yasağına...

Kürtajı yasaklama girişimlerini sürdüren dinci-gerici AKP hükümetinin kürtaj taslağının ayrıntıları ortaya çıktı.

Kürtaj yasağına yönelik tepkiler üzerine geri adım atarak kürtajda 10 hafta sınırını koruma yoluna giden dinci-gerici parti, halihazırda kürtaj hakkını fiilen sınırlayan düzenlemeleri yeni yasayla birlikte daha da derinleştirmek niyetinde.

Başbakanlığa sunulan taslağa göre, kürtajda 10 hafta sınırı korunacak, sınırı geçene ise ceza verilecek.

Taslakta, “Sağlık personeline istemli kürtaj konusunda görevden çekilme hakkı” tanımı yapılarak kürtajın keyfi biçimde yasaklanmasının yolu açılıyor. Aldatmacanın bir parçası olarak, “Ertesi gün hapları”nın ise ücretsiz verileceği belirtiliyor.

İkna odaları” yöntemi

Kürtajı yasaklama hedefiyle hareket eden dinci-gerici AKP hükümetinin taslağında “danışmanlık hizmetleri” tanımı da yer alıyor. Buna göre, istek üzerine gebelik sonlandırılmadan önce anne adayı veya çiftlere bir heyet tarafından “danışmanlık hizmeti” verilecek. “İkna odalaları” yöntemine benzeyen bu uygulama taslakta, “çiftlerin kararlarını gözden geçirmelerini sağlanacak” ifadeleriyle gerekçelendiriliyor.

Taslakta ayrıca, istemli düşük amacıyla kullanılan ilaçlara da sınırlama getiriliyor. Bu ilaçların kullanımının “kontrol” altına alınacağı belirtilirken, yeni taslağa göre kürtajı sadece kadın doğum uzmanları yapabilecek.

Kürtaja izin veren kadına hapis cezası

Taslakta, 10 haftanın üzerinde kürtaja izin veren kadına 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verileceği de belirtiliyor.

Çalışan annelere doğum sonrası verilen 8 haftalık ücretli iznin 6 aya çıkarılacağı belirtilirken, süt izninin 2’nci 6 aylık dönemindeki emzirme süresi 1.5 saatten 2 saate çıkarılacak.

Kürtajı yasaklama konusundaki kararlılığını sürdüren dinci-gerici AKP hükümeti, doğum sonrası ücretli izin ve süt izni gibi birtakım iyileştirmelerle göz boyamaya çalışırken, kürtaj hakkını fiilen yasaklayan adımları atmaktan da geri durmamış oluyor.




Balat’ta kadın cinayeti

Dinci-gerici AKP hükümeti eliyle kadın düşmanlığını körükleyen uygulamalar bir bir hayata geçirilirken, kadın cinayetleri de tam gaz devam ediyor.

17 Temmuz günü İstanbul Balat’ta vahşi bir kadın cinayeti gerçekleşti.

İki aylık hamile olan 19 yaşındaki Mahmure Bakır, 31 yaşındaki eşi Zülfikar Bakır tarafından iki çocuğunun gözleri önünde katledildi.

Zülfikar Bakır, annesini ve eşi Mahmure’yi sopayla dövdü. Ardından genç kadını 47 yerinden bıçaklayan Zülfikar Bakır daha sonra yanına iki çocuğunu da alarak polis karakoluna teslim oldu.

Bakır Ailesi’nin bir komşusu, Mahmure Bakır’ın 14 yaşında evlendirildiğini ve o zamandan beri eşinden sürekli gördüğünü belirtti.


 

 

Kartal’da veliler 4+4+4’e karşı yürüdü

Dinci-gerici AKP hükümetinin devreye soktuğu 4+4+4 eğitim programı çerçevesinde okullarının İmam Hatip’e dönüştürülmesine tepki gösteren Kartal Öğretmen Zekeriya Güçer İlköğretim Okulu  velileri Kartal Kaymakamlığı önünde eylem yaptı.

Yaklaşık bir aydır Kartallı Kazım Meydanı’nda oturma eylemi yapan veliler, bugün Zekeriya Güçer İlköğretim Okulu bahçesinde toplanarak Kartal Kaymakamlığı önüne yürüdüler.

Sloganlar eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüşün ardından, veliler adına oluşturulan bir heyet Kartal Kaymakamı Nuh Mehmet Hamurcu ile görüşmek için kaymakamlık binasına gitti. Velilerin taleplerini dahi dinlemeyen Hamurcu, kararın ve inisiyatifin kendinde olduğunu ve bu kararından dönmeyeceğini açıkladı.

Görüşmenin ardından veliler kaymakamlık binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kaymakamın tutumunu protesto eden veliler, “Oturduğumuz mahallenin imam hatip talebi yoktur. Hangi mahallede varsa oraya açsınlar. Okulumuz bize kalsın” dediler. Veliler, her gün saat 15.00’da Kartal Kaymakamlığı önünde toplanarak eylemlerine devam edeceklerini duyurdular.

Daha sonra velilerden oluşturulan bir başka heyet, kentte toplanan imzaları meclise götürmek üzere Ankara’ya yola çıktı.




Kentsel dönüşüm” seferberliği

Sermaye hükümeti AKP, “kentsel dönüşüm” adı altında rant ve yağma planını hayata geçirmek için burjuva medya organları ile internet ortamını da etkin biçimde kullanmak istiyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “kentsel dönüşüm konusunda gelen soruları yanıtlamak” amacıyla "Alo Kentsel Dönüşüm Hattı"nın kurulması için çalışmalara başladığını duyurdu.

Bu kapsamda, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetler Genel Müdürlüğü'nde halkla ilişkiler bürosu kurularak, kentsel dönüşümle ilgili sorular sözde uzmanlar tarafından cevaplanacak.

Afet riski altındaki alanların belirlenmesi, riskli binaların tespiti ve rezerv alanı gibi konularla ilgili bilgiler, sosyal medya aracılığıyla da vatandaşlara anlatılacak. Bakanlık tarafından Facebook ve Twitter üzerinden kentsel dönüşüm sayfaları açılarak dönüşümle ilgili haber ve gelişmeler anında kamuoyuna duyurulacak.

Diğer yandan, emekçiler “kentsel dönüşüme” ikna edilmek için, geniş izleyici kitlesi bulunan dizi filmlerin yapımcı ve senaristleriyle görüşülecek. Yapımcı ve senaristlerden, dizilerde depreme dayanıklı evlerin yapılmasının önemini vurgulamaları istenerek rant projesi için tüm imkanlar seferber edilecek.

Dinci-gerici AKP hükümetinin denetimindeki kamu kurumu TRT başta olmak üzere özel televizyonlar ile radyolar, ayda en az 90 dakika “kentsel dönüşüm” güzellemesi yapan yayınlar yapacak.