20 Temmuz 2012
Sayı: SYKB 2012/29

 Kızıl Bayrak'tan
Amerikancı rejimin gerici ablukasını parçalamak için...
Kürt halkı devletin irade kırma saldırısını direnişle yanıtladı
Faşist baskı ve devlet terörü sökmedi
“Yargı Paketi” ile faşist katiller
sokağa salındı...
Avukatlar: “Asıl biz yargılayacağız!”
Adım adım kürtaj yasağına
KPSS adaletsizliğine protesto
AD Demirel İşyeri Baştemsilcisi Hakan Akyol ile MESS Grup TİS süreci üzerine...
MICHA’da patron baskısına rağmen direniş!
Termo Teknik işçileriyle toplantı
TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı
Ersin Türkmen ile
DHL direnişi üzerine
Havayolu işçileri AKP’ye yürüdü
Maden işçileri iş bıraktı
Birleşik Metal-İş TİS Uzmanı İrfan Kaygısız ile kıdem tazminatının gaspı üzerine konuştuk
Gaspçıları ve suç ortaklarını
yenmek için göreve!
TOGO direnişi üzerine
HEY Tekstil Direnişi’nin geldiği aşama ve yapılabilecekler!
İzmir’de “Dinsel gericilik ve
devrimci politika” semineri
Müslüman Kardeşler’in
milyon dolarlarla sınavı
İsrail’de “zorunlu askerlik” tartışması krize dönüştü
Opel’de sular durulmuyor
Köprüden geçerken
kapitalizmi görmek - TMMŞP
9. Mamak Kültür-Sanat Festivali
3-4-5 Ağustos’ta!
Samandağ Evvel Temmuz Festivali’ne dair
Cumartesi Anneleri'nin 381. eylemi
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Opel’de sular durulmuyor

GM, Opel’in 1.5 yıldır Avrupa şefi olan Karl Friederich Stracke’nin görevine son verdi. Yeni şef ise Stracke’nin yardımcılığını yapan Stephen Girsky oldu.

F. Stracke’nin Opel’i iyi yönetemediği, otomobil satışlarında %8’den %5’e doğru bir gerileme yaşatarak şirkete 523 milyon euroluk bir kayba neden olduğu ileri sürülüyor. GM tarafından “görevden alma” hamlesinin gerekçesi de böyle açıklanıyor.

GM patronları her defasında radikal önlemlerden söz ediyorlar, alınacak bu yönlü kararların da acımasızca uygulanacağını belirtiyorlar. Görülen o ki, Opel’de sular durulmayacak.

Opel işçilerine dayatılacak ikilem ise şimdiden belli: Ya işyeri ya da kazanılmış haklardan feragat. İşçiler bu haklardan feragat etmezlerse eğer, patronlar daha acımasız saldırıları devreye sokacaklar. Bu çerçevede, öncelikle işten atılmalar olacak. Bunu, işçilerin ücret zammı da dahil kazanılmış pek çok hakkın gaspedilmesi izleyecek. Zaten, ikinci başkan Girsky bu acımasız uygulamalara başvursun diye Opel’in başına atanmış bulunuyor.

Aslında GM patronları krizi ve Avrupa’da otomobil satışlarındaki düşüşü bahane ederek Opel’i kapatmak istiyorlar. Bu ise, hiç de sadece Bochum Opel ve Aysenach’la sınırlı bir durum değildir. GM, Opel’in Avrupa’daki dört birimini de kapatmak istiyor. Ne var ki, başta mücadeleci Bochum ve Aysenach Opel işçileri olmak üzere, işçilerin sert tepkisinden korkuyorlar. Bu nedenle de bu planlarını sürece yayarak tepkilerinin yatışmasını beklemeyi tercih ediyorlar.

Başta başkanı Berthold Hubber olmak üzere IG Metal yöneticileri işyerinin korunması karşılığında kazanılmış haklardan feragat etmekten yanadırlar. Yaptıkları değerlendirme ve açıklamalarda bunu dile getiriyorlar. Dolayısıyla, bu konuda Opel patronlarıyla anlaştıkları muhtemeldir.

Şu anki belirsizliğin işçileri de otomobil alıcılarını da tedirgin ettiğini belirten IGM Opel işyeri temsilciliği, bir an önce işçilerle Opel’in geleceğinin de tartışılacağı bir toplantı yapılmasını istiyorlar. Mücadeleci işçiler ise, IGM başkanı ve yöneticilerinin tutumunu son derece utanç verici buluyorlar. Mücadeleci işçiler, işyerlerini korumaktan ve TİS sürecindeki uyarı grevleriyle elde ettikleri ücret zammı dahil tüm kazanılmış hakları konusunda direnmekten yanalar.

Nitekim 20 öncü işçi topladıkları 800 imzayı Opel yöneticilerine sunarak uyarı grevleriyle elde ettikleri ücretlerin derhal ödenmesini istediler. Ölüme mahkum edilmek istendiklerini ancak buna izin vermeyeceklerini dile getiriyorlar.

Kızıl Bayrak / Almanya

 

 

 

Peugeot’ta büyük kıyım

Fransa sermayeli otomobil tekeli Peugeot Citroen, zarar ettiği gerekçesiyle Paris yakınında 3 bin işçinin çalıştığı Aulnay fabrikasının 2014 yılında üretimi durduracağını açıkladı.

Otomobil tekeli Peugeot, Fransa’nın batısında bulunan Rennes şehrindeki başka bir fabrikada da 5 bin 600 işçiden 1400’ünü işten çıkarmayı planlıyor.

Fransa genelindeki diğer fabrikalardan ise 3 bin 600 işçi çıkarılacak.

“Krizin derinliği ve sürekliliğinin yeniden yapılandırmayı gerekli kıldığı” bahanesine sarılan Peugeot Citroen, 2011 yılı Kasım ayında da 6 bin işçiyi işten atmıştı.

 

 

 

ITF’den uluslararası dayanışma

Grev yasağına karşı iş bıraktıkları için 29 Mayıs’ta işten atılan Hava-İş üyesi THY işçileriyle uluslararası sınıf dayanışması büyüyor.

Hava-İş Sendikası’nın üyesi olduğu uluslararası üst örgütü Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF), grev yasağı ve işten çıkarmalar ile ilgili uluslararası kampanya için web sayfasını yayına koydu. İlgili web sayfasının linki şöyle:

http://www.itfglobal.org/campaigns/reinstate305.cfm

Öte yandan, Tayland Havayolları (Thai Airways) Uluslararası Sendikası üyesi 30 işçi THY’nin işten çıkardığı işçilerle dayanışma içinde olduklarını göstermek ve sivil havacılık sektörüne getirilen grev yasağının kaldırılmasını talep etmek için Tayland’taki Türkiye Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek protesto mektubu verdi.

 

 

 

Avrupa’da THY işçileriyle dayanışma!

THY işçileriyle dayanışma için Hollanda, Almanya ve İngiltere’de dayanışma eylemleri gerçekleştirildi.

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da 14 Temmuz günü THY işçileriyle dayanışma eylemi gerçekleştirildi.

Hollanda Türkiyeli İşçiler Federasyonu (HTİF) ve Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) tarafından düzenlenen dayanışma eylemde, işçilerle dayanışma için imza toplandı ve direnişi anlatan bildiriler dağıtıldı.

Hollanda borsasının önünde yapılan mitingde ise çeşitli konuşmalar yapılarak atılan işçilerin işe geri alınması, grev yasağının kaldırılması ve Hava-İş’in talepleri doğrultusunda toplu iş sözleşmesinin imzalanması talep edildi.

14 Temmuz günü Almanya’nın Frankfurt kentinde THY işçileriyle dayanışma mitingi gerçekleştirildi. ATİF ve DİDF tarafından Frankfurt Havaalanı’nda düzenlenen mitingde ortak bildiri Türkçe ve Almanca olarak okundu.

15 Temmuz günü İngiltere’nin başkenti Londra’da eylem gerçekleşti.

Londra ATİK Komitesi ve DAY-MER’in (Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi) düzenlediği eylem, Türkiyeli göçmenlerin en yoğun olarak bulunduğu Dalston bölgesinde 3 ayrı THY yetkili satış acentası önünde yapıldı.

 

 

 

Bu bir soygun!”

İspanya’da emekçiler hükümetin kriz gerekçesiyle “kemer sıkma programı” adı altında devreye soktuğu sosyal yıkım ve kölelik saldırılarına karşı 15 Temmuz günü bir kez daha alanlara çıktılar.

Halk Partisi hükümetinin “2 yılda 65 milyar Euro tasarruf yapacağız” sözleriyle duyurduğu yıkım paketine karşı başkent Madrid’te sokakları dolduran binlerce emekçi azgın polis terörünün hedefi oldu.

Kamuda maaşların azalmasını ve vergilerin arttırılmasını öngören saldırı paketine karşı Madrid’te alanlara çıkan emekçiler krizin faturasını ödemeyeceklerini haykırdılar. Yolları trafiğe kapatarak hükümeti istifaya çağıran sloganlar atan emekçiler, Halk Partisi merkezine yürüyüş gerçekleştirdi.

Bakanlıklar önünde oturma eylemi yapan emekçiler de, bankaların ve hükümetin halkı soyduğunu söyleyerek, “Eller yukarı bu bir soygundur!” şeklinde sloganlar attılar. Emekçiler, “Krize çözüm yoksa, devrim var” şiarlı pankartlar da taşıdılar.

Polisten plastik mermili saldırı

Emekçilerin parlamentoya yürümek istemesi üzerine polis saldırısı gerçekleşti. Plastik mermiler, gaz bombaları ve coplarla saldıran polis çok sayıda göstericiyi de gözaltına aldı.

Azgın devlet terörüne rağmen gösteriler sabah saatlerine kadar devam etti.