27 Mayıs 2016
Sayı: KB 2016/20

Kölelik saldırılarına karşı işçi-emekçi barikatı
AKP şefinden emperyalistlere yeni çağrı
Muhalif basın yok edilmek-susturulmak isteniyor
Yeni bir Maraş planlaması
Yeni hükümet saldırı programını sürdürecek
“Birliğimizi sağlarsak, ne istersek alırız!”
AVON’da direniş başladı: #1AmaçİçinGüzellik
“İnsanca yaşamak, insanca çalışma koşulları istiyorum”
Madenci direnişi güncesi
Madenlerden yükselen mücadele ateşini büyütelim!
TKİP V. Kongresi sunumlarından - Sendikal bürokrasi ve bağımsız sınıf sendikası
Filistin halkını “Zafere kadar devrim” programı ve intifada özgürleştirir
Brezilya’da “Amerikancı sivil darbe”
Kapitalizm insanlığa ait hiçbir soruna çözüm bulamaz
Ahlaki çürümenin panzehiri devrim ve sosyalizm mücadelesidir!
“Aile bütünlüğü” adı altında kadına ve çocuğa dayatılan sefalet!
Sizi çok iyi tanıyoruz!
Moda ile tutsak edilen kadınlar
Nurhak şehitlerinin devrettiği kızıl bayrak onurla dalgalanıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Madenlerden yükselen mücadele ateşini büyütelim!

 

Sömürü cehennemleri olan, kuralsız çalıştırmanın yaygın olduğu, iş güvenliği tedbirlerinin alınmadığı, bu nedenle en fazla iş cinayetinin yaşandığı bir sektör olan madenlerde son dönemde mücadelenin sesi daha gür bir şekilde yükseliyor. Çünkü işçi kanı üzerinden kârlarına kâr katan maden patronları, tüm bu koşullar yetmezmiş gibi madenci işçilere köle hayatını reva görüyor ve sömürüyü kat be kat arttırıyorlar.

Tüm bunlar karşısında maden işçileri artık korku duvarlarını aşarak, yerin yüzlerce metre altından yeryüzüne sesleniyorlar. Yakın geçmişte HEMA’da, Kozlu’da Star A.Ş.’de işten atmalara karşı yükselen mücadele, bugün Yeni Çeltek’te, Balçınlar’da, De-Ka’da devam ediyor.

De-Ka’da ve Balçınlar madencilikte aylardır ücretleri gasp edilen işçiler kendilerini madene kapatarak açlık grevine başladı. Ücret gaspı haricinde iş durumunun belirsizliğinin giderilmesini isteyen işçiler günlerdir maden ocağının içerisinde açlık grevi yapıyor. Yeraltında direnen işçilere aileleri de destek veriyor, direnişin yerüstündeki sesi olup işçilerin mücadelesini büyütüyorlar. Yine çeşitli direnişlerde yer alan işçiler de sınıf dayanışmasını büyütüyorlar.

Ancak tüm bunlar madenlerden gelen bu çığlığın daha gür yankılanması için yeterli değil. Madenlerde yakılan mücadele ateşini büyütmek her alanda sınıf dayanışmasını güçlendirmekten, maden işçilerinin taleplerini daha gür haykırmaktan geçmektedir.

Kaldı ki, bugün maden işçilerinin öne çıkardığı talepler genel anlamda işçi sınıfının temel talepleridir. Elbette kimi taleplerin maden sektörüne özgü yanları bulunmaktadır. Ancak ücret gaspının son bulmasından insanca yaşamaya yeten ücret talebine, iş güvenliği önlemlerinin alınmasından çalışma koşullarının iyileştirilmesine kadar bir dizi talep bugün sınıfın ortak talepleridir. Bunun için mücadele de ortak olmalı, maden direnişi daha açıktan sahiplenilebilmelidir.

Kocaeli’den bir Kızıl Bayrak okuru

 

 

 

 

Akdeniz Belediyesi işçileri işyeri temsilcilerini seçti

 

Akdeniz Belediyesi temizlik işlerinde çalışan DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi işçiler 25 Mayıs'ta işyeri temsilcilik seçimlerini gerçekleştirdiler. 385 işçinin oy kullandığı seçimlerde Bilal Ölmez, Hıdır Taş, İbrahim Kurtdoğmuş, İbrahim Özel, İdris Batur, Mehmet Basri Erkek ve Özgür Polat adlı işçiler aday oldu. Sınıf temelinde bir sendikacılık anlayışı ile seçimlerde tavır takındıklarını ifade eden Özgür Polat, İbrahim Kurtdoğmuş ve İbrahim Özel seçimleri kazandı. Seçim sonuçlarına göre İbrahim Kurtdoğmuş ve İbrahim Özel 166’şar, Özgür Polat ise 120 oy alarak temsilci seçildiler.

Seçimler öncesinde Genel-İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy bir konuşma gerçekleştirirken, işyeri temsilcilerinin kendilerini ifade edecekleri bir konuşma ortamı yaratılmaması dikkat çekti.

*

Temsilcilik seçimlerine dair işçilerden aldığımız görüşler ise şöyle:

Sendikalarda anti demokratik anlayışa karşı alternatif olarak aday olan Özgür Polat mevcut sendikal anlayışa dair şu ifadeleri kullandı: “Eskiden sendikalar için reformist kavramları kullanırdık. Günümüzde artık bu bile yapılmıyor. Şimdi hepsi sarı sendika haline geldi. Sınıf temelinde bir sendikacılık için mücadele ediyoruz. Gerek desteğe gelen DEV TEKSTİL, gerekse sosyalist basın, işçi sınıfının yanında yer aldığı için, sınıf dayanışmasını yükselttiği için bizi mutlu etti.”

Özgür Polat gazetemiz aracılığıyla işçilere şöyle seslendi: “İşçiler örgütlü olsun. Ama devrimci işçi sendikalarının etrafında örgütlensin. Sarı sendikalar işçi sınıfı için hiçbir şey ifade etmiyor. Tekel’de, Zonguldak direnişinde, Turbo Filtre’de yaşananlar buna örnektir.”

İbrahim Özel ise; “Yaklaşık 1 yıldır işyeri baş temsilcisiyim. Daha önceki temsilciliklerde yetmezlikler, yetersizlikler gördüğüm için aday olduk. Yaklaşık 1 yıldır bu görevi sürdürüyorum. Elimizden geldiğince işçilerin dili, dini, ırkı ne olursa olsun hak ve hukuklarını gözetmeye çalışıyoruz. Bir yıllık deneyimin ardından bu görevi bu anlayışta devam ettirme ihtiyacı duyduk. Bu temelde seçim çalışmalarımızı her renkten arkadaşa giderek yaptık” dedi.

Özel diğer işçilere şu şekilde seslendi: “İşyerlerinde işçiler parti ve etnik köken gözetmeden aynı çatı altında birleştiklerinde hiçbir işveren karşılarında duramaz. Yaşasın işçilerin birliği!”

Seçimlere dair görüşlerini aldığımız ve Akdeniz Belediyesi'nde temizlik işlerinin çavuşu olarak çalışan Ramazan Aytar ise görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde işçi temsilciliklerinin demokratik çerçevede olmasını istedik. Ancak şu an gördüm ki emeğe dayalı değil de kişiye dayalı seçimler oluyor. Şu an buna tek başıma müdahale etme şansım yok. Temsilci adaylarının daha demokrat, daha barışçıl bir ortamda yarışmalarını tercih ederdim. Bu durumun demokratik değil de kişiye dayalı olduğunu düşünüyorum. Ben fikirlerimi temsilcilere aktardım. 3 tane bağımsız 3 tane Genel-İş’in belirlediği aday var. Sonuçta kazanan kim olursa olsun Akdeniz Belediyesi temizlik işçilerini temsil edeceği için, bizim irademiz olacağı için, kim olursa saygı duyarız. Ancak şöyle bir gerçeklik var. İşçinin iradesini yansıtan bir seçim olmadığına inanıyorum. Gördüğüm kadarıyla yönlendirmeler mevcut.”

Temsilcilik seçimlerine ve mevcut sendikal anlayışa dair sendika yönetiminin koltuğu koruma kaygılarının öne çıktığını, işçinin eğitilmediğini ifade eden bir işçi ise; “DİSK’in Akdeniz Belediyesi işçileri açısından yetersiz olduğunu, sadece TİS sürecinde ortalarda olduğunu, sınıf bilincini körelten bir yaklaşımı benimsediğini ve örgütlü işçi istemediklerini düşünüyorum. Bu eleştirileri dile getirenlerin ise önü kesiliyor“ diyerek mevcut sendikal anlayışı eleştirdi.

Kızıl Bayrak / Mersin

 
§