27 Mayıs 2016
Sayı: KB 2016/20

Kölelik saldırılarına karşı işçi-emekçi barikatı
AKP şefinden emperyalistlere yeni çağrı
Muhalif basın yok edilmek-susturulmak isteniyor
Yeni bir Maraş planlaması
Yeni hükümet saldırı programını sürdürecek
“Birliğimizi sağlarsak, ne istersek alırız!”
AVON’da direniş başladı: #1AmaçİçinGüzellik
“İnsanca yaşamak, insanca çalışma koşulları istiyorum”
Madenci direnişi güncesi
Madenlerden yükselen mücadele ateşini büyütelim!
TKİP V. Kongresi sunumlarından - Sendikal bürokrasi ve bağımsız sınıf sendikası
Filistin halkını “Zafere kadar devrim” programı ve intifada özgürleştirir
Brezilya’da “Amerikancı sivil darbe”
Kapitalizm insanlığa ait hiçbir soruna çözüm bulamaz
Ahlaki çürümenin panzehiri devrim ve sosyalizm mücadelesidir!
“Aile bütünlüğü” adı altında kadına ve çocuğa dayatılan sefalet!
Sizi çok iyi tanıyoruz!
Moda ile tutsak edilen kadınlar
Nurhak şehitlerinin devrettiği kızıl bayrak onurla dalgalanıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Moda ile tutsak edilen kadınlar

 

Kadınların ne zaman göbeklerini açıkta bırakacaklarına, diz kapaklarını ne zaman açacaklarına, ayak bileklerini ne zaman göstereceklerine moda denilen saçmalık karar veriyor. Bu nedenle sokakta hep birbirine benzeyen kadınlar var. Farkında değil misiniz kadınlar, moda sizi kölesi yapmış durumda. Modaya odaklanmış birer robot gibisiniz. Hangi kıyafet moda olursa onu alıyorsunuz. “Bu yıl bu renk moda” deyip dolabınızı o renkle dolduruyorsunuz.

Oysa renklerin hiç zamanı olur mu? Siz hiç gördünüz mü: Doğada gül kırmızısı moda diye sarı papatyaların açmadığını. Saç şeklinizden, giyiminize, makyajınıza sizin adınıza moda karar veriyor. Aslında bir nevi bu dayatmalarla sizin seçme, karar verme özgürlüğünüzü elinizden alıyor, siz farkında olmadan. Her yıl yenisi çıkan ayakkabı modellerinden dolayı hiç ihtiyacınız olmadığı halde her yıl ayakkabı alma gereği duyuyorsunuz. Zorlukla kazandığınız paranızı hunharca modaya harcıyorsunuz, sonra kredi kartlarına sarılıyorsunuz ve ipin ucu kaçıyor. Artık dünyadaki tek derdiniz kredi kartlarını nasıl kapatsam oluyor, sevmediğiniz işinize katlanmaya devam ediyorsunuz. İş yerinde haklarınız gasp edildiğinde kart borçlarınız aklınıza gelip susuyorsunuz ve işte modanın yarattığı modern bir köle oluyorsunuz.

Nesneler dünyasında kültürden, bilimden uzak, dış görünüşe önem veren bir nesne olarak hayatınızı sürdürüyorsunuz. İşte bu yüzden kapitalizm kadınlara modayı dayatıyor, yani sizleri kendine esir hale getirmek için.

Siz modayı takip ederken karanlıkta bir kadın tacize, tecavüze uğruyor. Bir kadın: "Öz savunma haktır!" deyip işkenceci kocasını öldürüyor. Komşunuz, evine ekmek götüremeyen bir baba olarak çareyi intihar etmekte buluyor. Kısaca moda güzel görünmek değil köleleşmektir...

Lale Balta

 

 

 

 

Bugünün şampiyonu Beşiktaş, yarının şampiyonu işçi sınıfı!

 

Futbolda, ligin son haftasına girerken şampiyonluğu garantileyen Beşiktaş’ın kutlamaları geçtiğimiz hafta başladı. Önümüzdeki günlerde 14. lig kupasını müzesine götürecek olan Beşiktaş’ın şampiyonluğu vesilesiyle “endüstriyelleşen” futbol ve taraftarların kutlamaları konuşulacak.

Taksim Meydanı kazanılırken, barikatın hemen bu tarafında devrimcilerle beraber direnen, üzerlerinde siyahı-beyazı, sarı-kırmızısı, sarı-laciverti vb. formalarıyla taraftar grupları oradaydı. Gezi Parkı'nı kazanırken, Dolmabahçe’yi İnönü’yü düzene dar edenlerin, Kadıköy’den çıkıp Boğaz Köprüsü’nü kesenlerin, Mecidiyeköy’de dört bir tarafı meşalelerle direniş alanına çevirenlerin arasında yine emekçiler vardı.

Kavganın yeni şehrinde, Bursa’da, şanına yakışanı yapıp bütün metal fabrikalarını Teksas’a çevirenler, bu kez de metal işçileri idi.

Asgari ücretle geçimin dayatıldığı sömürü koşullarında dahi, tribünler boş kalmıyor. Yine Beşiktaş’ın şampiyon olduğu akşam çıkarılan formalar kulüp mağazalarında yok satılıyor.

Endüstriyel futbola karşı sınıfın futbolu!

Fabrikalarda, atölyelerde her işçi arkadaşımızın dışında kalamadığı konulardan biri de futboldur. Her ne kadar patronlar, işçi arkadaşları yozlaştırmak, sorunları konuşmasının önüne geçmek için böyle bir yola başvursalar da, bizler için futbol, arkadaşlarımızı bir araya getirebilmenin aracına da dönüşebilir. Halı saha maçında bir araya getirdiğimiz işçi arkadaşlar, “fabrikada kimin kuyusunu kazıp patronun gözüne gireriz ” gibi fikirleri bir kenara atıp, “Patrona karşı nasıl birlikte hareket edebiliriz” diye düşünmeye başlıyorlar.

Endüstriyel futbola karşı, futbolun kolektif bir spor olduğu bilinciyle hareket etmeli, işçilerin, emekçilerin sağlıklı, sosyal, örgütlü bir yaşam sürebilmeleri için önemli bir alan olduğunu görmeliyiz. Ligin şampiyonu olmak için nasıl ki takımlar mücadele ediyorsa; bizler de sınıflar mücadelesinin şampiyonunu ilan edeceğimiz güne hazırlanmalı, işçi sınıfını iktidara taşımak için fabrikalarda örgütlenmeliyiz.

Küçükçekmece’den bir işçi

 

 

 

 

Mehmet Ayvalıtaş davası
12 Temmuz’a ertelendi

 

Mehmet Ayvalıtaş’ın katledilmesine ilişkin dava, 25 Mayıs’ta İstanbul Anadolu Adliyesi’nde görülmeye devam etti.

Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma bahanesiyle polis adliye girişine çevik ve TOMA ile yığınak yaparken, mahkeme heyeti de davayı izlemeye gelenlerin mahkeme salonuna girişini engellemeye çalıştı. Ayvalıtaş ailesinin ve avukatlarının yanı sıra ilerici kurumlar ve Berkin Elvan’ın anne ve babası da duruşmaya gelerek destekte bulundu.

Saat 09.30 sıralarında başlayan duruşmada, bilirkişi raporunun sonucu okunurken, Ayvalıtaş ailesinin avukatları rapora itirazda bulundu. Raporun ellerine geç ulaştırıldığını belirten avukatlar, inceleme fırsatı bulamadıklarını ifade etti. Bununla birlikte, raporun olay yeri incelemesi yapılmadan, video kayıtları incelenmeden hazırlandığını belirten avukatlar, raporun Ayvalıtaş’la birlikte yaralanan Seyit Kartal’ın “asli ve tam kusurlu olduklarını” iddia ettiği kararına itiraz etti. Avukatlar, yeni uzmanlar tarafından tekrar bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğini bir kez daha dile getirdi.

Mahkeme heyeti bilirkişi raporuna itiraz için 30 gün süre vererek sonrasında da raporun yeniden hazırlanıp hazırlanmamasına karar vermek için davayı 12 Temmuz’a erteledi. Dava sonrasında Ayvalıtaş ailesi ve avukatları tarafından basın açıklaması yapıldı.

 
§