2 Aralık 2016
Sayı: KB 2016/45

Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
AB-Türkiye arasındaki emperyalist düğüm
Ekonomik kriz, riskler ve görevler
Kral çıplak!
OHAL’de direniş!
Tarikat yurdunda yangın: 11 öğrenci yaşamını yitirdi
Şirvan madenci katliamı ve iş cinayetleri üzerine
Günsan direnişçileri: Önemli olan işçilerin birlik olması
MİB MYK Kasım Ayı Toplantısı Sonuçları
DİSK: Asgari ücret net 2 bin TL olmalıdır
Devlet, işlevi ve akıbeti üzerine…
Avrupa’da siyasal gericilik dönemi ve faşizm tehlikesi
Halep, Rakka, El Bab üçgeninde savaş kızışıyor
Küba Devrimi'nin komutanı: Fidel Castro
Fidel ezilen milyonların kalbinde yaşamaya devam ediyor!
Ticarethane değil üniversite için sonuna kadar mücadele!
İEKK’dan 25 Kasım eylem ve etkinlikleri
Siyasi tutsaklarla dayanışmaya
Emperyalist savaşa ve yıkıma karşı mücadeleye
Rejim krizi ve beklentiler
Çocuk istismarı ve travma
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tarikat yurdunda yangın: 11 öğrenci yaşamını yitirdi

 

Adana’da bulunan Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda 29 Kasım akşam saatlerinde yangın çıktı. Aladağ İlçesi Sinanpaşa Mahallesi’nde bulunan ve çevre köylerde oturan ailelerin orta okul ve lise dengi okullarda öğrenim gören kız çocuklarının kaldığı yurtta yangın çıktı.

Binanın ikinci ve üçüncü katlarında alevlerin arasında kalan 11’i öğrenci 12 kişi yaşamını yitirdi. Dumandan zehirlenen ve pencerelerden atlamaları sonucu vücutlarında kırıklar olan 22 öğrenci de hastanelerde tedavi altına alındı.

Tarikat yurdu

Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nun, Süleymancılar olarak bilinen tarikatla bağlantılı olduğu belirtiliyor. 1 Ağustos 2008 tarihinde Konya’da, yine Süleymancılar’a ait olan bir Kuran kursu gaz sıkışması sebebiyle patlayarak çökmüş, 18 kız öğrenci ölmüş, 30’a yakın kişi yaralanmıştı.

Yayın yasağı getirildi

Öte yandan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Aladağ İlçesi Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile yangın hakkında başlatılan soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı getirilmesinin ve yapılan yayınların kaldırılmasının kararlaştırıldığını duyurdu.

Aladağ’daki yangının ardından Kozan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “taksirle ölüme sebebiyet vermek” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında yurt müdürü Cumali Genç ve 5 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. Soruşturmaya ilişkin Kozan Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan açıklama yapılarak 14 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı belirtildi. Açıklamada gözaltı kararına ilişkin şu ifadeler yer aldı: “Soruşturma kapsamında, öğrenci yurdundaki görevliler ve yurdun bağlı bulunduğu dernek yöneticileri olmak üzere toplam 14 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş olup, yangına ilişkin ihmali olan fail ya da faillerin ortaya çıkarılmasına yönelik soruşturma çok yönlü olarak devam ediyor.”

 

 

 

 

Yurt yangınının arkasından yine devlet çıktı!

 

Aladağ'daki kız öğrenci yurdunda gerçekleşen katliamın ardından ortaya çıkan bilgiler, sermaye devletinin yasal bile olmamasına rağmen öğrencileri tarikat yurtlarına mecbur bıraktığını ve gerekli denetimleri yapmadığını gösterdi.

Yoksul aileler yasadışı yurtlara zorlanıyor

Sermaye devletinin yasalarına göre ilkokul öğrencilerine yurt açılmasına izin verilmiyor. Ancak dinci-gerici iktidar tarafından beslenen tarikat ve cemaat yurtları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Binlerce öğrenci, denetimden uzak yurtlarda barınmak zorunda bırakılıyor.

Ayrıca, tarikat yurtlarının ücretlerinin devlet yurtlarına ve diğer özel yurtlara göre düşük olması, yoksul aileleri bu yurtları tercih etmeye zorluyor.

Yangın olduğu haberinin duyulmasının ardından yurdun önüne gelen ve kızını arayan bir babanın söyledikleri de öğrencilerin yaşamını yitirmesinin arkasındaki gerçek sorumluya işaret etti. Baba, “Burası Süleymancıların yurdu. Devlet yurdunu yıktılar, çocuklarımızı buraya yerleştirdiler” diyerek tepkisini dile getirdi.

Sayaç değiştirilmiş, kontrol edilmemiş

Öğrencilerin verdiği bilgiye göre yangından bir gün önce yurdun elektrik sayacı değiştirilmiş. BirGün gazetesinden Meltem Yılmaz’ın haberine göre öğrenciler, değişen sayacın görevliler tarafından kontrol edildiğini görmediklerini ifade etti.

Öğrencilerden B.G., “Yangın çıktığı anlaşılınca yurtta büyük bir panik yaşandı. Çok korktum ve üçüncü kattan aşağı atladım. Kol ve bacağımda kırıklar ve belimde ezilme var” ifadelerini kullanırken annesi ise “Kızımın yaşadığına dua ediyorum. Şoktayım” dedi.

Yurdun içi de yönetmeliğe aykırı

Bir gün önce değiştirilen elektrik sayacından çıktığı belirtilen yangının şiddetinin artmasında, yurdun çatısı ile iç duvarlarının tamamen ahşap olması ve merdivenler de dahil olmak üzere tüm zeminin halıfleksle kaplı olması etkili oldu. Ancak yurdun çatısının ve duvarlarının ahşap olması yönetmeliğe aykırı bir durum.

Yangın merdiveni kilitli

Yangına ilişkin can alıcı noktalardan biri ise yangın merdiveninin kilitli olması. Merdivenlerin ulaşılamaz durumda olması öğrencilerin yaşamını yitirmesinde büyük bir etken. Zira yaşamını yitiren öğrencilerin cesetlerinin yangın merdiveninin önünde bulunduğu ifade ediliyor.

6 milyonluk müftülük binası var hastane yok

Öte yandan, yangının yaşandığı Aladağ İlçesi’nde devlet hastanesi bulunmuyor. Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde, 2011 yılında ilçede 15 yataklı bir hastane yapımına başlandığı ancak bu zamana kadar yalnızca yüzde 4’lük ilerleme kaydedildiği bilgisi yer alıyor.

Buna karşın, yangının yaşandığı gün Diyanet İşleri Başkanı’nın da katılımıyla Adana kent merkezinde 6 milyon liralık müftülük binasının açılışı yapıldı. Hemen ardından da Yüreğir İlçesi’nde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yaptırılan kız öğrenci yurdunun temeli atıldı.

 

 

 

 

'Kader değil, önlenebilir felaket!'

 

TMMOB’ye bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Adana’da kız öğrencilerin kaldığı tarikat yurdunda gerçekleşen ve 11 öğrencinin yaşamını yitirmesine neden olan yangına ilişkin açıklama yaptı. “Elektrik kontağı önlenemez bir felaket kaynağı değildir” denilen açıklamada, sermaye devletinin okul ve yurtlarda yangın güvenlik sistemi olmasını zorunlu kılmamasının yangın sonucunu doğurduğu belirtildi.

“Defalarca uyarmamıza ve dava açmamıza; İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’ndan okul ve yurtları yangın güvenlik sistemden muaf tutan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin karar çıkmasına rağmen bu düzenlemeden geri adım atılmamıştır” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yangının bir gün önce değiştirilen elektrik sayacından çıktığı ya da elektrik kontağı olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Yangının nedeninden daha önemli olan gerekli önlemlerin alınmamış olmasıdır. Elektrik kontağı önlenemez bir felaket kaynağı değildir. Can ve mal güvenliği açısından artık akım anahtarlarının binalarda tesis edilmesi ve çalışır durumda olması sağlanmalı, bunun için denetlemeler yapılmalıdır. Öncelik yangının çıkış kaynağını ortadan kaldırmak olduğu kadar yangın çıktığında hızlı ve gerekli müdahale olanağı sağlayacak sistemlerin kurulması ve can kaybına engel olmak için gerekli önlemleri almaktır.”

“Yangın, bir kader değil, elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle önlenebilen bir felakettir” denilen açıklamada ayrıca şunlar söylendi: “Alınması gereken önlemlerin başında yangın algılama ve uyarı sistemleri, yangına müdahale edebilecek yangın tüpleri gibi gerekli donanımın binalarda bulunması, yangın merdivenleri olması ve kullanılabilir halde açık olarak tutulması gelmektedir. Ne yazık ki yaşanan acı olayda yangın merdivenlerinin kilitli olduğu ortaya çıkmıştır. Can kayıplarının da yangın merdivenleri önünde yaşandığı açıklanmıştır.”

 
§