22 Eylül 2017
Sayı: KB 2017/36

İşçi sınıfı emperyalist savaşa karşı mücadeleyi yükseltmelidir!
Hatun Ana ırkçılığın topraklarına değil, insanlığın yüreğine gömüldü
Erdoğan ne yaptıysa tersini söylüyor
AKP’nin Nuriye ve Semih korkusu
Ulucanlar ve hapishane katliamları üzerine…
“Zor dönemi” aşmak için Habip ve Ümit olunmalı
Gerçek birlik için devrimci ayrıştırma!
İSDEMİR’deki iş cinayetinde BALTAŞ işçiyi suçladı
MİB MYK Eylül ayı toplantısı sonuçları
DEV TEKSTİL GMYK 2017 Eylül Ayı Toplantı Sonuç Bildirgesi
Emeğin korunması ve Sovyetler Birliği deneyimi
“Bağımsız Kürdistan” gerilimi
Astana’da taraflar anlaştı
Fransa: Bu kavga sınıf kavgasıdır!
Almanya’da seçim kampanyalarından yansıyanlar
Otomobil tekelleri ekolojik dengeyi mahvediyor
Ekim Devrimi yol gösteriyor!
TEOG tek adamın emriyle kaldırıldı!
Proletaryanın uluslararası birliği: Birinci Enternasyonal
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Açlığa, savaşlara, yoksulluğa karşı

Ekim Devrimi yol gösteriyor!

 

Kapitalist sistem emek sömürüsüne ve artı-değer gaspına dayanır. Hiçbir şey üretmeyen kapitalist, emek gücünden başka satacak bir şeyi olmayan işçinin ürettiği ürüne el koyar ve işçiye yalnızca yarın da yaşayabileceği kadar ücret öder. Patronun kârı, işçinin ödenmemiş emeğidir. Patron bu kârı arttırabilmek adına çalışma sürelerini uzatır, işçi sayısını düşürür, el koyduğu ürünleri satabilmek için pazarlarını genişletmek ister; savaşlara yol açar. Düşmanı olduğu sınıfın birliğini engellemek için ırkçı faşizmi pompalar, din aracılığıyla kendisine itaatkâr köleler yaratır. Tüm dünyayı dev bir ülke haline getiren tekelci kapitalizm, bir avuç asalağın patronluğuna karşı milyonlarcasını proleterleştirir. Nitekim kapitalist sistem çıkardığı savaşlarda binlerce insanın ölümüne sebep olmuş, milyonlarca insanı açlık ve sefaletin pençesine atmıştır.

Emperyalist kapitalist dünya burjuvazisinin kendi sefil çıkarları için yarattığı cihatçı çeteler eliyle çıkardığı Suriye savaşının ilk 5 yılında 470 binden fazla insan yaşamını yitirdi, 6 milyona yakın insan yerinden yurdundan oldu. Bunlar yalnızca resmi rakamlar…

Öte yandan Sadece 2017’nin ilk 9 ayında resmi verilere göre 2 bin 550 mülteci Akdeniz’de hayatını kaybetti.

Yine kendi çıkarları için Ortaçağ karanlığını temsil eden yerli işbirlikçileri aracılığıyla çıkardığı Yemen’deki iç savaşta, 17 milyon insan sefalet içinde yaşıyor, 7 milyon insan açlık çekiyor. 1800’lerde Avrupa’da görülen salgın hastalıklar, 21. yüzyılda Yemen halkını kırıp geçiriyor.

Boko Haram adlı cihatçı çetenin faaliyet gösterdiği Nijerya’da da milyonlarca insan açlığın kıyısında yaşıyor.

Son olarak Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşların yayınladığı Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2017 Raporu’na göre geçtiğimiz yıl 815 milyon kişi yetersiz beslendi. Bu sayının 2015 yılına göre 38 milyon arttığı ifade edilirken, dünya genelinde beş yaş altı 155 milyon çocuk da yetersiz beslenme nedeniyle yaşlarına uygun olarak gelişim gösteremedi. Dünya nüfusunun yüzde 11’i açlık çekiyor.

Dünya halkları salgın hastalıkların, sefaletin, açlığın ve savaşların koynunda can çekişirken, dünyanın iki büyük silah tekeli Boeing ve Lockheed Martin açıkladıkları rakamlar ile kârlarına kâr kattıklarını dünya kamuoyu ile paylaştılar. Boeing’den yapılan açıklamaya göre, geçen yılın (2016) dördüncü çeyreğindeki net kâr, bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 58 yükselerek 1,63 milyar dolara ulaştı. Lockheed Martin’in geçen yılın dördüncü çeyreğindeki net kârı, bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 17 yükselerek 959 milyon dolara ulaştı. Şirketin net kârı bir önceki senenin aynı döneminde 817 milyon dolar olmuştu. Şirketin 2016’nın dördüncü çeyreğinde geliri de yüzde 19 artarak 13,75 milyar dolara çıktı. Lockheed Martin, 2015’in Ekim-Aralık döneminde 11,52 milyar dolar gelir açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler 2000 yılında yaptığı “Binyıl Doruğu” toplantısında “daha yaşanabilir bir dünya için” harekete geçmişti(!) “Yoksulların ve açlık çeken insanların oranı yarı yarıya azaltılacak” diyerek toplantıyı açarken, kendilerine 15 yıllık bir zaman dilimi vermişlerdi. Bu toplantının üzerinden bugün 17 yıl geçti ve emperyalist kapitalizm dünya halklarına daha fazla açlık, daha fazla savaş ve daha fazla ölümden başka bir şey vermedi.

Oysa 1917’de gerçekleşen ve 100. yılının içinde olduğumuz Ekim Devrimi tüm insanlığa başka bir dünyanın mümkün olduğunu göstermiştir. İnsanın insana kulluğunun yok olduğu, üretenlerin yönettiği, sovyetlere dayanan gerçek bir doğrudan demokrasinin mümkün olduğu bir sistem olarak sosyalizm, kapitalizmin yarattığı tüm kötülüklerin gerçek çözümü olduğunu ortaya koymuştur. Burjuvazinin yüzyıllardır çözemediği, tersine nedeni olarak ortaya çıktığı tüm sorunları yok etmenin nesnel zeminini oluşturmuştur. Artık tamamıyla gericileşmiş, çürümüş ve kendini üretemez hale gelmiş burjuva egemenliği karşısında proleter bir devrim kendini dayatmaktadır. Bugün insanlığın binlerce yıldır yarattığı tüm birikimi yok eden kapitalist sisteme karşı 100. yılında Ekim Devrimi kurtuluş yolunu göstermektedir.


 
§