İçindekiler:

14 Temmuz 2023
Sayı: KB 2023/11

Gerici-faşist rejimin "saldırı dalgaları" kabarıyor...
Düzen partileri demokrasinin neresinde!
"İşkenceye karşı mücadeleyi büyütüyoruz!"
NATO masasında kirli pazarlıklar
İktidarın yolsuzlukları sınırları aştı
Torba yasadan zam, rant, gasp çıktı!
Şirket kârlarının ardında işçilerin sefaleti var!
"İstikrarlı sefalet" koşulları kabul edilemez...
İşçi sınıfı prangalarını parçalayacaktır!
"Eşitlik ve insanca yaşanacak bir ücret"
Sefalet ücretine de sendikal bürokrasiye de hayır!
"Ya hep barabar ya hiç barabar"
Emperyalist saldırganlık ve savaşa devam!
Cenin direndi, işgalciler geri çekildi
Emperyalist haydutlar dünyayı yıkıma sürüklüyor!
Fransa'da öfkenin nedenleri ve görevler...
Nahel'in ardından bir hafta!
Ukrayna Savaşı'ndan çıkış arayışları...
Suriye'de gerilimi tırmandırıyor
SYRIZA'nın seçim yenilgisi
Kadın hakları tehlike altında!
Katliam da çıplak arama da insanlık suçudur!
Evvel Temmuz Festivali devam ediyor!
Sınıfın ozanı Rıfat Ilgaz
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

“Ya hep barabar ya hiç barabar”

 

Ege İşçi Birliği (EİB), gemi söküm firması Şimşekler’de geçen yıl yaşanan iş cinayeti davasına ilişkin yazılı açıklama yaparak işçilere seslendi.

EİB’in açıklaması şöyle:

“Gemi söküm işçisinin tek dostu, tek çıkarı kendi birliği olmalıdır…

Şimşekler patronu işlediği iş cinayetinin ardından boş durmuyor!

Gemi söküm patronlarının ne dirimize ne ölümüze zerre saygısı yok. Varsa yoksa bir gemiyi ne kadar ucuza kestirip ne kadar kâr ettiğidir.

10 Haziran 2022’de Şimşekler şantiyesinde yaşanan patlamada Yıldırım Kipel ağır yaralanmış ardından 4 gün süren yaşam mücadelesini kaybetmişti. Söylenecek çok şey vardı ama ‚alıştırılmış ölüm‘ biz işçilere hem de tepeden şantiyeye kadar, ‚fıtrat‘ denmiş, ‚mukedderat‘ denmiş, ‚vadesi gelmiş‘ denmiş diye. Oysa buna yol açan katiller olay mahallinde yeni cinayetler için çalışma koşullarını zorlamaya devam ediyordu. Gemi sökümün geçmişi faili belli iş cinayetleriyle dolu...

Aradan 1 yıl geçti dava halen sürüyor. Fakat davaya dair aldığımız bilgiler Şimşekler patronunu dirimize saygısı olmadığı gibi ölümüze de olmadığını gösteriyor. Yıldırım Kipel’in davası sürerken son verilen şahit ifadesinde şantiyede hiç sorun olmadığı, tüm önlemlerin alındığı ifade ediliyor. Yani hiç sorun yokmuş gibi suç yine işçideymiş gibi gösteriliyor. Bunun basit bir durum olmadığını Şimşekler patronunun bu cinayetten hukuki olarak sıyrılmak istediğini gayet iyi biliyoruz. Bildiğimiz başka bir durum da şudur: Davadaki şahitlere müdahale edecek kadar alçalan Şimşekler patronu için aslında bu durum kişisel değil bir zihniyet sorunudur. Bugüne kadar hangi iş cinayetinde insani bir posta büründüler ki. Çözüm belli cenazeye git iki üzül sonra aileye tazminat ver aynı hayatına devam et…

Diğer önemli bir yansa işçi oldukları halde patron lehine şahitlik yapan arkadaşlara. Şahit olan arkadaşların yaptıkları hiçbir ahlaki zemine oturmamaktadır. İşçi sınıfının davası tüm toplumun davasıdır, bu davaya sırt çevirenin bağışlanabilecek bir tarafı yoktur. Sermayeden hesap sorulduğu gibi günü gelir zeytinlikte sesimiz yükseldiğinde bunların da hesabı sorulacaktır.

Her gemi söküm işçisi yaşanan bu durumu iyi okumalı. Burada saygısızlık sadece kaybettiğimiz Yıldırım Kipel ve ailesine değil tüm gemi söküm işçilerinedir, tüm işçi sınıfınadır…

Eylemlerdeki bir gemi söküm işçisinin sloganı dün olduğu gibi bugün de yarın da yürümemiz gereken yolun kendisidir: ‘Ya hep barabar ya hiç barabar!’“

 

Gemi sökümde ucuz i? gücüne çözüm(!)

 

“Gemi sökümde temmuz ayına girilirken çırak ücretleri artık asgari ücret seviyesine düştü. Gemide ya da sahada kesim yapan deneyimli kesimci işçiler ise artık eskiden aldıkları ücretin (alım gücü esas alındığında) çok çok altına düştü.

Haliyle işçiler bu ücretlere karşı yer yer tepkilerini gösteriyor da fakat bu tepkiler örgütlü bir mücadeleye dönüşmeyince eli kanlı gemi söküm patronları sömürüde har vurup harman savurmayı sürdürüyor.

Yılların karşılığı sefalet içinde yaşam

Yıllardır onlarca can alınan gemi sökümde bugün işçilere reva görülen sefalet ücretidir. Emeğin ucuzladığı gibi işçi hayatı da ucuzluyor. Bugünkü iktidarın politikalarından sonuna kadar yararlanan eli kanlı gemi söküm patronları ellerinden geldiğince ucuz iş gücü arayışına gidiyor. Şimdi de bazı firmalarda yoğunluklu olarak Suriye‘li işçiler getiriliyor, hem de sigortasız ve daha düşük ücrete. Süleyman Soylu’nun da dediği gibi ‘Suriyeliler giderse patronlar kan ağlar.’ Çünkü gözü doymazlar…

Özellikle Ersay firması Suriyeli işçi konusunda çoğunluk olarak başı çekiyor. Daha önce elden para vermede de başı çeken bu şirket bir anlamda gemi söküm patronlarının gitmesi gereken yolu da açıyor.

Gemi söküm işçisi kardeşler!

Son 5 seneye özellikle de son 2 seneye bakın. Sürekli işçinin alım gücü erirken, sizlerin yaşam koşulları zorlaşırken patronlar onca aydır gemi olmamasına rağmen zerre etkilenmiyorlar, oysa siz 1 ay işsiz kalsanız geçinemezsiniz. Bu durum açıkça gösteriyor ya birlik olacağız ya birlik olacağız! Bizim bu sistemde başkaca da şansımız yok.

Patronlar bugün Suriyeli işçi alıyorsa yarın genel ücretleri daha da düşürmek, işçi hayatını daha da ucuzlaştırmak ve geleceğimizi daha da karartmak için alıyor. İşte burada çözüm gemi söküm işçileri olarak ortak hareket edecek adımları atmaktır. Ortak hareket etmek bizim işçi sınıfı olarak hareket etmemiz için çok çok önemlidir. Unutmayın dün Tokatlı, Sivaslı, Batmanlı diye bizi ayıranlar yarın Suriyeli, Türk işçi diye ayıracaktır. Aynı çarkta alınteri dökenlerin zerre çıkarına değildir bu durum yaşadık gördük.

Ege İşçi Birliği sizin birliğinizin bir özetidir. Gelin bağları daha da kuvvetlendirelim, BİRLİK olmak mücadele etmek için tonlarca hurdanın içinde umudu yeniden ekelim.

Çünkü karanlığı aydınlatacak tek ışık gemi söküm işçilerinin patronlara karşı mücadelesidir.”