İçindekiler: Aç
Evvel Temmuz Festivali devam ediyor!
Antakya’da geleneksel olarak düzenlenen Evvel Temmuz Festivali‘nin bu yıl 23‘üncüsü 6-17 Temmuz tarihleri arasında depremin yarattığı yıkıma karşı direniş gündemi ile yapılıyor. Festival programı konserler, paneller ve atölyelerle devam ediyor. Festivalin 11 Temmuz programında Samandağ Palmira Park Cafe‘de saat 13.00‘da Mışıl Uyar, Emre Can Daglıoğlu, Can Terbiyeli, Şule Can‘ı panelist olduğu „Depremde halkların dayanışması ile direnmek ve umudu yeşertmek“ paneli gerçekleştirildi. “Sağlıkta yeniden inşa” paneli Hatay Tabip Odası Başkanı Sevdar Yılmaz, TTB Merkez Konsey üyesi Dr. Onur Naci Karahancı, SES ve TTB Koordinasyon Merkezi’nden Dr Mihriban Yıldırım‘ın katılımı ile gerçekleşti. Panele çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. Panele katılan sağlık emekçileri Antakya’da moloz kaldırma çalışmaları ve enkaz ayıklamanın insan sağlığına ve çevreye verdiği zararların geri dönüşü olmayacağını vurguladı. Kontrolsüz moloz dökümünün yarattığı asbest tehlikesi karşısında mücadele etmenin önemi vurgulandı. “Deprem bölgesinde kültürel mirası anlamak“ paneli Tuğçe Tezer, Şule Can, Mahir Polat‘ın katılımı ile gerçekleştirildi. Panellerin ardından Samandağ Ali İsmail Korkmaz Festival alanında konserler gerçekleştirildi. Yerel grupların ardından Yeni Türkü konseri gerçekleşti. Konserin başladığı alana giden caddede aralarında BDSP ve DGB‘nin de olduğu devrimci, ilerici kurumlar stant açtı. Sınıf devrimcileri açtıkları statta işçi ve emekçilere, gençlere Emeğin Kurtuluşu Gazetesi‘nin çıkış bildirilerini dağıttı. Bunun yanında DGB’nin deprem bölgesi için başlattığı imza kampanyası, Geleceğin Sesi Bülteni kullanıldı. Stantta depremzede emekçilerin yoğun ilgisi gözlemlendi. Depremzede işçi ve emekçiler depremin üzerinden geçen 5 ayda hiçbir sorunlarının çözülmediği hatta gün be gün büyüdüğünü ifade ettiler. Stantta DGB’liler çocuklara dönük yüz boyası vb. etkinlikler gerçekleştirdiler. Festivale katılan emekçiler geçtiğimiz yıllara göre festivale katılımın düşük olduğunu, bunun sebebinin ise Antakya’da toplu ulaşım sorununun hala devam etmesi ve deprem nedeniyle emekçilerin zor durumda olması olduğunu belirttiler. Kızıl Bayrak / Samandağ
DGB deprem bölgesine çağırıyor!
Devrimci Gençlik Birliği yayınladığı duyuru ile 18-22 Ağustos tarihlerinde deprem bölgesinde olmaya çağırdı. “Deprem bölgesinde nitelikli barınma alanlarından temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşabilmeye kadar en temel sorunlar halen devam ediyor” denilen açıklamada, deprem bölgesi ile dayanışma çağrısı yapıldı. DGB, belirtilen tarihlerde deprem bölgesindeki yaşam alanlarının ihtiyaçlarını karşılayacaklarını, gençler ve çocuklarla atölyeler gerçekleştireceklerini duyurdu. Yapılan açıklama şöyle: Depremi unutmadık, unutturmayacağız! Dayanışmayı ve mücadelemizi sürdürüyoruz! Depremin üzerinden aylar geçti. Deprem bölgesinde nitelikli barınma alanlarından temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşabilmeye kadar en temel sorunlar halen devam ediyor. Depremin yarattığı yıkımı unutmadık, unutturmayacağız. Yıkımın sorumlularından hesap soracak ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Dayanışmayla ve mücadeleyle yeni bir yaşamı birlikte kuracağız. Üniversitelerimizde, mahallelerimizde, çalıştığımız işyerlerinde depremin ilk gününden bu yana büyük bir özveri ile dayanışmayı sürdürdük. Deprem bölgesine gittik, enkaz kaldırdık, kıyafet ayıkladık, yemek pişirdik, su dağıttık, çadır kurduk… Dayanışmayı gerek ihtiyaç kolileri hazırlayarak gerekse yaşananlara karşı eylemler gerçekleştirerek hep birlikte örgütledik ve yükselttik. Şimdi herkesi dayanışmayı sürdürmeye, hesap sormaya çağırıyoruz... Devrimci Gençlik Birliği olarak, depremin altıncı ayında 18 Ağustos’ta deprem bölgesinde olacağız. Gideceğimiz deprem bölgesinde yaşam alanlarının ihtiyaçları için çalışacak, çocuklarla, gençlerle atölyeler gerçekleştirecek ve dayanışmayı yükselteceğiz! Devrimci Gençlik Birliği
DGB okuma atölyesi gerçekleştirdi
İstanbul DGB, okuma atölyelerinin ilk oturumunda Komünist Manifesto kitabını tartıştı. Sunumda ilk olarak, Komünist Manifestosu’nun yazılış amacı ve misyonuna ilişkin bir anlatım yapıldı. Komünist Manifesto’nun yazıldığı dönem koşulları ve 1848 devrimleri üzerine tartışıldı. Kapitalizmin gelişmesi ile birlikte Avrupa’da gerçekleşen burjuva devrimleri üzerine kısa bir anlatım ve Marx’ın materyalist felsefesi üzerine vurgular yapıldı. Ardından proletaryanın iktidarı ele geçirmesi üzerine SSCB ile bağlantısı kurularak örneklendirmeler yapıldı. Egemen sınıf olan burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki sömürü ve baskısına son verilmesi için proletaryanın tarihsel görevleri üzerinde duruldu. Burjuvazinin aile, milliyet, din vb. “kutsal” atfedilen tüm değerleri kendi çıkarlarına göre şekillendirmesinden bahsedildi. Devamında “Artı değer” kavramı üzerinden güncel örnekler verilerek tartışmalar yapıldı. Komünist Manifesto’nun halen tüm güncelliğini koruduğu belirtildi. Ayrıca “burjuvazi”, “proletarya” ve “küçük burjuvazi” kavramlarının anlamı üzerine tartışmalar yürütüldü. Kitap sunumunun ardından sorulardan yola çıkılarak “sınıf bilinci” üzerine sohbet edildi. Bu kapsamda Greif Direniş’inin işçi sınıfı hareketindeki yeri üzeriene sohbetler gerçekleştirildi. Kitap atölyesinin ikinci oturumunda “Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm” kitabının ele alınacak ve tartışılacak. Kızıl Bayrak / İstanbul |
