24 Eylül 2005 Sayı: 2005/38 (38)

  Kızıl Bayrak'tan
  Direniş geleneği bu topraklarda bitirilemez!
  Erdoğan New York'ta umduğunu bulamadı
  TMY Yasası ve düzenin çıkmazı
  Türk-İş ve Emek Platformu; İhanete devam!
  DİSK bu kadar sahipsiz mi?
Ulusalcı faşistlerin Kürt düşmanlığı
New York'ta BM Milenyum Doruğu yapıldı
  Serna ve Seral işçileri grevde!
  Sözleşmeli öğretmenlik ya da kölelik
  12 Eylül hukuku sürüyor: Yeni yasal düzenlemeler /Y. Akkaya
  ÇHD'nin açıklaması; Polis copları çalışırken fonda DİSK vardı
  Kürt hareketinden; Eylemsizlik süreci 3 Ekim'e kadar uzatıldı
  BEKO'da sadaka düzeyinde zam
  Demokrasi mücadelesi ve Kürt sorunu (Orta sayfa)
  Irak'ta halklar birbirine düşürülmek isteniyor
  Basra'da halk İngiliz tanklarını ateşe verdi

  Ukrayna; '"Turuncu devrim"in erken çöküşü!

  Almanya'da seçimler ve gösterdikleri
  İMES'ten bir patron; Bahadır Tanrıkulu
  Mamak İKE; Emekçi kadınlar 1 Ekim'de buluşuyor!
  2. Çiğli İşçi Kurultayı gerçekleştirildi
  Kurultay çalışmalarından...
  12 Eylül faşizmi üzerine-3 / M. Can Yüce
  Bültenlerden / OSB-İMES İşçi Bülteni
  Basından: Galataport tezgahı /Mustafa Sönmez
  Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Serna ve Seral Tekstil işçilerinden çağrı...

Geleceğimiz için grevdeyiz!

Bizler, Serna ve Seral Tekstil işçileriyiz. Her sektörde olduğu gibi yıllardır aynı işyerinde çalışmamıza rağmen düşük ücretle çalıştırılıyoruz. İki yıldır patronumuz zahmet edip ücretlerimize zam yapma gereği duymamıştı bile. Çünkü “nasıl olsa işçiler boyunlarını eğer, karşı çıkmaz” diye düşündüler. “Dışarıda bir çok işsiz var, alın ceketinizi çıkın” dediler. Gece gündüz çalıştırılıp, masaların üzerinde yattığımız, haftada sadece iki gün evlerimize gidebildiğimiz günler oldu. İşe gelirken yük taşınır gibi kamyonlarda taşındık. Yıllarca bu uygulamalara boyun eğdik. Tüm bunları kaderimiz, değiştiremeyiz zannettik. Oysa öğrendik ki haklarımızı öğrenir, örgütlenir ve mücadele edersek koşullarımızı değiştirebiliriz. İşte bu nedenle Teksif Sendikası Bakırköy Şubesi'nde örgütlendik ve 16 aydır bu mücadeleyi vermekteyiz.

Ama ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamamıza rağmen Anayasa ve yasalarda işçilere tanınan bu hak işverenimiz tarafından engellenmeye çalışıldı. Yani “Ben işverenim, bu işyerinde benim kanunlarım geçer” dediler. Arkadaşlarımızı işten attılar, sendikadan istifa etmemiz için baskı uyguladılar. Herkesin içinde bizlere küfrettiler. Öncü arkadaşlarımızı bu mücadeleden vazgeçirmek için rüşvet teklif ettiler. Bizleri hain ilan ettiler. Ne için? Bizlerin sendikalı olmaması, hak talep etmemesi için! Bu dönemde daha pek çok sorunla karşılaştık; yani her örgütlenme deneyimi yaşayan işçi kardeşlerimiz neyi yaşadıysa biz de onları yaşadık. Ama hiçbir şey bizleri yıldıramadı. Çünkü haklıydık!

Toplusözleşme görüşmelerine 16.04.2005 tarihinde başladık. Görüşmeler boyunca bazı idari maddelerde anlaşma sağlandı. Ücret alacakları ve sosyal yardımlarda işverenin teklifleri nedeniyle toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı. Üç yıldır ücretlerimize hiçbir zam yapılmadı. Buna rağmen Serna patronu yıllık % 3 zammı bize reva gördü. Bir anlaşma sağlamak için bizlerin ve sendikamızın attığı adımların hiç birine cevap vermedi. Biz de bu onurlu mücadelemize Grevle devam dedik.

Açlık sınırının 520 YTL, yoksulluk sınırının 1.580 YTL olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Aldığımız ücretler ya açlık sınırında ya da altında ve bu ücretle bir işçinin geçinebilmesi mümkün değildir. Oysa patronumuz üretimini fason atölyelere kaydırarak kârını kaybetmemek için başka işçi arkadaşlarımızı ezmeye devam ediyor. Fason atölyelerde daha da düşük ücret ve sosyal güvencesiz işçiler çalıştırıyor.

Serna/Seral Tekstil işçileri olarak sendikal mücadelemize Grev çadırında devam ediyoruz. 16 Eylül 2005 tarihinde Greve çıktık. Tüm arkadaşlarımız, eşlerimiz, çocuklarımız ile TEK SES, TEK VÜCUT ve TEK YUMRUK olarak insanca yaşanabilir bir ücret, sosyal haklar ve bu işyerinde sendikalı ve toplusözleşmeli çalışmak için mücadele ediyoruz.

Her yerde aynı sorunlar olduğunu biliyoruz. Ama bu bir kader değil. Kaderimizi değiştirmek kendi ellerimizde. Bizler bu mücadele ile çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak istiyoruz. Bu onurlu mücadelede dayanışmaya, desteğe ihtiyacımız var. Tüm işçi kardeşlerimizi, dostlarımızı bizlerin yanında olmaya çağırıyoruz.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Yaşasın örgütlü mücadelemiz!

Grev yeri: Serna Tekstil önü

Prof Ali Nihat Tarlan Cad. Eryılmazlar Sk. No: 11 İçerenköy

Tarif: E-5'te Bostancı Köprüsü üzerinden İçerenköy güzergahına giderken köprü çıkışında. (Bostancı Sanayi Sitesi'nin yanı) ilk ışıklardan sonraki sağdaki sokak...

İrtibat Tel: (0 212) 582 12 55

-----------------------------------------------------------------------------------------

Serna/Seral Tekstil işçileri greve çıktı!

Serna/Seral Tekstil işçileri, düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine ve ağır çalışma koşullarına karşı Teksif Sendikası Bakırköy Şubesi'nde örgütlendiler.

130 işçinin çalıştığı işletmede 80 işçinin sendikaya üye olmasının ardından patronun çeşitli baskı ve saldırıları yaşandı. Ancak işçilerin kararlı duruşu sayesinde saldırılar püskürtüldü ve 16 Nisan günü toplu sözleşme görüşmeleri başladı. Görüşmelerde idari maddelerde anlaşma sağlanmasına rağmen ücret alacakları ve sosyal yardımlarda Serna patronun teklifleri nedeniyle görüşmeler tıkandı. İşçiler ücretlerin önce 470 milyona çıkartılmasını ve ardından da %30 zam yapılmasını isterler. Serna patronu ise asgari ücrete birinci yıl %3, ikinci yıl %5 zam yapmayı teklif etti.

Serna patronunun uzlaşmaz tutumu karşısında Teksif Sendikası 21 Temmuz günü grev kararı aldı. Patron ise 25 Temmuz günü aldığı lokavt kararını 19 Eylül'de uygulayacağını resmen açıkladı.

Bu gelişmeler doğrultusunda Serna/Seral işçileri 16 Eylül tarihinde greve çıktılar.

16 Eylül günü “Grev” ilanını asan işçiler aynı gün basın açıklaması gerçekleştirdiler.

İlk olarak Teksif Sendikası Bakırköy Şubesi'nden bir yönetici Serna/Seral işçilerinin örgütlenme sürecini anlattı, sendikal örgütlenmenin ve grevin işçilerin emeği ve iradesi ile gerçekleştiğini belirtti. Sendika bürokratlarına seslenerek, bu direnişe sahip çıkma çağrısında bulundu. Sendika bürokratlarının işçi sınıfının örgütlenme çabalarına sahip çıkmadıklarında yerlerinin tarihin çöplüğü olacağını belirtti.

Ardından söz alan Seral Tekstil'in temsilcisi Suzan Gündüz örgütlenme sürecine değindi. Yine söz alan Seral Tekstil temsilcisi Erdinç Memetoğlu ise 16 aylık süreci özetlerken, Seral/Serna Tekstil grevi kazanımla sonuçlandığında, kazananın Seral/Serna değil işçi sınıfı olacağını vurguladı.

Basın açıklamasına Seral/Serna Tekstil işçilerinin yanısıra Tez Koop-İş Sendikası, Yol-İş 1 No'lu Şube Başkanı, BES 5 No'lu Şube yöneticileri, işten atılan Örsan Tekstil işçileri, Modital Tekstil işçileri destek verdi.

Basın açıklamasında “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Birleşen işçiler yenilmezler!”, “Yaşasın sınıf mücadelesi!” sloganları atıldı.

İşçiler sürekli fabrika önünde bekleyeceklerini ve grevlerinin başarıyla sonuçlanması için sınıf dayanışmasının önemli olduğunu vurguladılar.

Kızıl Bayrak/Ümraniye

-----------------------------------------------------------------------------------------

Bornova Belediyesi işçilerinin eylemleri sürüyor

Bornova Belediyesi'nde valilik izniyle vizeli olarak çalışırken 12 Eylül Pazartesi günü gerekçe gösterilmeden işten atılan 251 temizlik işçisinin Bornova Belediyesi önünde başlattıkları direniş eylemi 9 gündür sürüyor. İşçiler sabah 08.00'den akşam 17.00'ye kadar belediye önünde toplu olarak bekliyorlar. Bu arada sorunlarını anlatmak amacıyla çıkardıkları el ilanlarını Bornova halkına dağıtmayı sürdürüyorlar.

Son olarak Belediye-İş 6 No'lu Şube belediye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İşçiler basın açıklamasında eylemlerinin işyerine sendikalı olarak dönünceye kadar süreceğini ilan ettiler. Basın açıklamasının ardından işçilerin açtığı imza standı bir süre sonra polis tarafından kaldırıldı. Çöplerin hala toplanmadığı Bornova'da eylemci işçiler işçi ve emekçilerden destek bekliyor.

Kızıl Bayrak/İzmir