08 EKİM 2005 Sayı: 2005/40 (40)

  Kızıl Bayrak'tan
  AB hayallerinin çöküşü ve AB'ye hizmette buluşanlar
  AB ile müzakere süreci başladı.
  Gençlik geleceğine sahip çıkıyor
  Meclis yeni saldırılar için işbaşı yaptı
  "Sosyal Güvenlik Reformu" uygulanmadan iflas etti
Erdemir'de yağma savaşının galibi OYAK
Özelleştirme gelirleri sermayenin derdine derman olabilir mi?
  Özelleştirme saldırısında yeni hamleler
  Devlet terörü her yerde
  Tarımda yıkım ve emekçi köylülük
  Milliyetçilikler kıskacında sendikacılık ve sınıf mücadelesinde "D"İSK / Y. Akkaya
  Demokrasi mücadelesi ve Kürt sorunu/3 (Orta sayfa)
  Fransa'da onbinlerce emekçi grevde
  Kapitalist düzende parçalanmış insan cesetleri de "para eder"!

  İran yine hedef tahtasında!

  Suriye yine hedefte!
  Kürdistan sorunu, çözüm dinamikleri ve handikapları/2
  Büyükçekmece İşçi Kurultayı hazırlık çalışmalarından
  Emekçi Kadın Buluşması gerçekleşti.
  Emekçi Kadın Buluşması; Taleplerimizi kazanmanın yolu mücadeden geçiyor!
  Bültenlerden / Kamu Emekçileri Bülteni
  Savaşsız bir dünya sosyalizmle gelecek!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Erdemir'de yağma savaşının galibi OYAK

Sermaye özelleştirme konusunda yeni bir adım daha attı. Erdemir'in yağmaya açılmasıyla ilgili özelleştirme ihalesi 4 Ekim günü gerçekleştirildi. Yağmadan pay kapma heveslisi 6 sermaye grubunun girdiği ihaleyi Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) kazandı. OYAK, Erdemir'in yüzde 46 hissesine karşılık 2 milyar 770 milyon dolar ödeyecek.

İhaleye OYAK dışında 5 sermaye grubu daha girmişti. OYAK'tan daha düşük teklif veren bu sermaye gruplarının temsilcileri, ortaya çıkan fiyatın Erdemir'in gerçek fiyatını yansıtmadığını, bu fiyatın ekonomik olmadığını öne sürdüler ve ihaleden bu yüzden çekildiklerini belirttiler. Benzer şeyleri ihaleye “yerli sermaye” adına giren ve OYAK'tan sonra en yüksek fiyatı veren Ereğli Ortak Girişim Grubu yetkilisi Zafer Çağlayan da söyledi. Zafer Çağlayan “Bizim de, OYAK'ın da verdiği fiyat ekonomik değil. Amaç Erdemir'in Türkler'de kalmasıydı, bunu da başardık” diye konuştu.

Zafer Çağlayan'ın sözlerinden de anlaşılabileceği gibi, ihale başından itibaren yerli sermaye-yabancı sermaye arasındaki bir yarış olarak sunuldu. “Yabancı” sermaye gruplarının fiyat artışında elenmelerinin ardından Ereğli Ortak Girişim Grubu temsilcileri kendilerinin de yarıştan çekildiklerini açıkladılar ve masadaki Türk bayrağını sallayarak OYAK'ı kutladılar.

Böylece Erdemir ihalesi de teknik olarak tamamlanmış oldu. Şimdi ihale sonucu Rekabet Kurumu ve Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun onayına sunulacak, ardından firma ile sözleşme imzalanacak ve Erdemir alıcıya devredilecek.

OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un ihalededen sonra yaptığı açıklama ise yerli-yabancı sermaye çekişmesinin göstermelik bir oyundan ibaret olduğunu gösteriyordu. Gazetecilerin soruları üzerine Coşkun Ulusoy “yabancı” şirketlerle ortaklık için kapılarının açık olduğunu, her olasılığı hesap ettiklerini belirtti.

Bu arada Erdemir işçisi özelleştirmenin ilk sonuçlarıyla yüzyüze gelmeye başladı. Erdemir'i yağmacı sahiplerine problemsiz devretmek isteyen Özelleştirme İdaresi geçen hafta 735 işçiyi tazminatlarını ödeyerek emekliye sevketti. Coşkun Ulusoy'un “İstihdam konusunda daha iyileştirmeler yapmayı değerlendirmemiz lazım” sözleri ise işten atılmaların 735 kişiyle sınırlı kalmayacağını, devir öncesinde ve sonrasında işçi sayısını daha da azaltmaya yönelik girişimler olacağını gösteriyor. Bu da özelleştirme şartnamesinde yeralan personelin yüzde 95'inin 2 yıl süreyle işten çıkartılamayacağına ilişkin hükmün hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, tek amacının işçileri kandırmak ve özelleştirmeye ikna etmek olduğunu ispatlıyor.

Sendikadan göstermelik eylem

Bir taraftan idarenin özelleştirme sonucu hak kaybı olmayacağı, kimsenin atılmayacağı, hatta yeni işçi alınacağı yönündeki telkinleri, diğer yandan sendikanın güven vermeyen tutumu sonucu Erdemir'deki özelleştirme karşıtı duyarlılık son haftalarda iyice zayıflamıştı. Eylemlerin yerini bekleyiş almıştı.

Buna rağmen faşist Türk Metal yöneticileri son zamanlarda oluşan ihale günü Ankara'ya gitme geleneğini bozmadılar. Erdemir ihalesinin yapılacağı gün Türk Metal yöneticileri ve 500 Erdemir işçisi otobüslerle Ankara'ya gittiler. İhale Hilton Oteli'nde yapılırken sendikacılar ve işçiler Kurtuluş'taki Özelleştirme İdaresi'nin önünde adet yerini bulsun cinsinden bir protesto gösterisi gerçekleştirdiler. İşçilerin mücadelesinin engellenmesi ve özelleştirme saldırısının başarıya ulaşması için sermaye bürokratlarının çoğundan daha fazla çaba ve emek harcayan Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç burada bir konuşma yaptı. Her türlü samimiyetten yoksun konuşmasında Kılıç, stratejik öneme sahip kuruluşların özelleştirilmesinin bir talihsizlik olduğunu söyleyerek, “sesimizi duymayan iktidara yuh olsun” diye konuştu.

Görünen o ki, Erdemir işçisi hem vaat ve telkinlerin etkisiyle hem de tutunacak bir dal bulamamanın sonucu olarak özelleştirme karşısında sessiz kalmayı seçmiştir. Vaat ve telkinler hak ve ücretlerde kayıplar yaşanmayacağı, kimsenin işten atılmayacağı, yeni yatırımlarla Erdemir'in daha da büyüyeceği vb. yönündedir. İhaleyi OYAK'ın kazanması ise “bakın işte Erdemir'i yabancılara vermedik, vatanı sattırmadık” biçiminde bir propagandanın önünü düzlemiştir.

Fakat ortalığın güllük gülistanlık olmadığı, özelleştirmenin Erdemir işçisine yıkımdan başka bir şey getirmeyeceği çok geçmeden anlaşılacaktır. Geçen hafta 735 kişinin emekliye sevkedilmesi bu saldırıların ilk adımıdır. Verimliliği arttırmak, maliyetleri düşürmek, uluslararası çelik tekelleriyle rekabet edebilmek için ve bunlara benzer bir sürü başka bahaneyle yağmacı OYAK Erdemir işçisinin hak ve kazanımlarına el uzatmakta gecikmeyecektir.

---------------------------------------------------------------------------------------

Erdemir haraç mezat

Erdemir özelleştirme ihalesinde ortaya çıkan 2 milyar 770 milyon dolarlık satış fiyatının yüksek olduğu ifade ediliyor. Zira yüzde 46'sının bu fiyattan alıcı bulması Erdemir'in toplam fiyatının da en az 6 milyar dolara yükseldiği anlamına geliyor. Oysa şu anda Erdemir'in borsadaki fiyatı 3.5 milyar dolar civarında. Yağmacılar herşeye yok pahasına sahip olmak istediklerinden fiyat konusunda bu kadar sızlanmalarının anlaşılır bir tarafı var. Fakat bu ihale sonucu OYAK'a devredilecek olan sanayi tesislerinin listesi biçilen fiyatın tam bir yağma bedeli olduğunu göstermeye yetiyor.

Erdemir ihalesini kazanan OYAK, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları ile birlikte şu tesislere de sahip olacak.

İsdemir: Türkiye'nin en büyük entegre demir çelik tesislerinden. 6 bin çalışanı var. 2010'da Erdemir ve İsdemir'in toplam kapasitesinin 10 milyon tona ulaşması hedefleniyor.

Erdemir Maden: Sivas Divriği'deki demir madeni tesislerini işletiyor yaklaşık 400 çalışanı var.

Erdemir Romanya: Erdemir'in Romanya'da özelleştirmeden aldığı bu tesis, silisli yassı çelik üretiyor. Çalışan sayısı 376.

Çelbor: Savunma sanayinin kullandığı dikişsiz boruları üretiyor. 100 çalışanı var.

Çelik Servis Merkezi: Gebze'deki merkezin amacı müşterilere ürünleri, istedikleri özelliklerde ulaştırmak. Bu merkezin, Yarımca Porselen arazisine taşınması planlanıyor.

Erenco: Demir-çelikte mühendislik, yönetim ve danışmanlık hizmetleri veriyor.

Limanlar ve diğer yatırımlar: Erdemir'in ayrıca biri Karadeniz'in, diğeri de Akdeniz'in en büyük limanları arasında yeralan iki limanı ile Erdemir Lojistik ve Erdemir Gaz adlı iki şirketi daha bulunuyor.