1 Şubat 2008 Sayı: SİKB 2008/05

  Kızıl Bayrak'tan
  Bahar dönemini kazanmak için birleşik devrimci direniş!
  TİSK’in işsizlik raporu...
Çete operasyonları neyi anlatıyor?
Bu devlet yalnızca işkencecilerin,
katillerin “baba”sıdır!
AKP gerisinde ordunun da olduğu bir oyunla türbanı sahneye sürüyor…
Zenginlerin insancıl kapitalizmini değil,
“başka bir dünya” istiyoruz!..
  Dağıtım tekellerinin son saldırısı konusunda devrimci yayınların temsilcileri ile konuştuk…
  Kriz kapıda, sendikalar nerede?
Yüksel Akkaya
  SSGSS karşıtı faaliyetlerden...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Emekçi Kadın Kurultayı sözcüsü Meltem Aydın ile kurultaya ilişkin konuştuk...
  Grev ve direnişlerde işçi kadınlar!
  GİSBİR’in “ortaklaşa rekabet” projesine karşı tersane işçilerinin ortak projesi: Grev!
  Nokia patronlarını geriletmek için grevden başka bir seçenek yok!
  1967’den 2000’e FHKC Genel Sekreteri George Habbaş...
  Teslimiyet reddedildi, emperyalist–siyonist abluka delindi!
  Ortadoğu’da tanrı suskun!
Abu Şehmuz Demir
  1980 Tariş Direnişi: Faşizme karşı ileri! Volkan Yaraşır...
  Yargısız infaz talimatı!
M. Can Yüce
  Bir özelleştirme öyküsü: TEKEL
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden...

 

BTS: “Marmaray yüzyılın yanlışı!”

KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Marmaray Projesi’ne karşı 24 Ocak günü Gebze’den başlattığı yürüyüşünü 26 Ocak günü Haydarpaşa Garı’nda sonlandırdı. Gar binası önüne pankart ve sloganlarla yürüyerek gelen BTS üyeleri “Yüzyılın projesi ‘Marmaray’ yüzyılın yanlışı olmasın! Haydarpaşa halka ve trenlere kapanmasın!” pankartını açtılar.

Yapılan açıklamada, demiryolu ulaşımının önemine dikkat çekilerek İstanbul’un trafik sorununun içinden çıkılmaz bir hal aldığına değinildi. Bu projenin sermayenin çıkarları doğrultusunda yürütüldüğünün ifade edildiği açıklama Marmaray projesinin TCDD’yi tasfiye planının parçası olduğunun söylenmesi ile son buldu.

Kızıl Bayrak/İstanbul

 

TEGA’da direniş ve grev

Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ve doğal gaz tesisatlarının üretildiği TEGA Fabrikası’nda çalışan işçiler, geçtiğimiz dönem BMİS’te örgütlenmiş ve ardından ilk TİS süreci başlamıştı.

TİS sürecinde yaşanan uzlaşmazlık üzerine yapılan grev oylamasında işçiler “grev” demiş ve sendika 4 Ocak 2008 tarihine grev kararı almıştı. Bunun üzerinde TEGA Mühendislik patronu Murat Çavuşoğlu, önce grevi engellemek için mahkemeye itiraz etmiş, ardından da 56 işçiyi işten çıkarmıştı.

Bu saldırılar karşısında direnişe geçen işçiler, yaklaşık bir haftadır fabrikanın önünde bekliyor. Fabrikanın önüne pankart asan ve direniş ateşini yakan işçilerin kararlılığı karşısında sermayenin saldırıları artarak sürüyor. 29 Ocak günü direnişçi işçiler jandarma tarafından gözaltına alınmaya çalışıldı. Sermayenin kolluk güçleri tarafından otobüslere bindirilerek jandarma karakoluna götürülmek istenen işçiler, sendikanın müdahaleleri sonucu tekrar fabrikanın önüne getirildi.

Gün boyu direnişlerini sürdürmeye devam eden işçiler, bu sefer TEGA patronunun yeni bir saldırısı ile karşılaştı. Direniş karşısında acze düşen patron, işçilerin akşam servislerini iptal etti. Bunun üzerine işçiler Sincan Organize Sanayi içerisinde iş çıkışında yürüyüş gerçekleştirdi. Servislerin kaldırılması karşısında gelişen bu eyleme jandarma barikat kurmak istedi, fakat işçiler kararlılık göstererek sloganlar eşliğinde yürüyüşü gerçekleştirdi.

TEGA’da yaşanan tüm bu saldırılar ve gelişen direniş sürecinin yanısıra grev süreci de netliğe kavuştu. TEGA patronunun greve itirazı mahkeme tarafından reddedildi. Bu gelişmenin üzerine BMİS,  7 Şubat’ta başlayacak olan grev kararını patrona tebliğ etti. TEGA’da yaşanan sürecin yeni bir boyut kazanması anlamına gelen bu gelişme ile birlikte işçiler, 7 Şubat günü başlayacak olan grevin hazırlıklarına başladı.

Sincan’dan sınıf devrimcileri

 

TKGM çalışanlarına “sefalet ücreti+karalama”

KESK’e bağlı Yapı Yol Sen İstanbul Şubesi, çeşitli Tapu Kadastro Bölge Müdürlükleri’nde çalışan emekçilere dönük karalama kampanyalarına 24 Ocak günü yaptığı basın açıklamasıyla cevap verdi. 

Sultanahmet 2. Bölge Müdürlüğü önünde toplanan Yapı Yol Sen üyeleri “Yapı Yol Sen İstanbul Şube” pankartını açtı. Basın açıklamasından önce konuşan şube sekreteri Ersan Çarkı, emniyet görevlilerince yapılan operasyonlar üzerine basın açıklamaları gerçekleştirdiklerini söyleyerek, çalışanların savcılık soruşturmaları yapılmadan basın yolu ile haber yapılmalarını eleştirdi.

Basın açıklamasını okuyan Yapı-Yol Sen İstanbul Şube Başkanı Çetin Dinçer, çalışanlar ve ailelerinin sosyal yaşamları hiçe sayılarak tiraj ve reytinge kurban edildiklerini söyledi.

Açıklamasına Tapu Kadastro Genel Müdürü’nün çalışanların rüşvet aldıkları yönündeki demeçlerine değinerek devam eden şube başkanı, genel müdürün sorumluluklarını örtbas etmek adına böyle bir yönteme başvurduğunun altını çizdi. 

Yapı Yol Sen basın açıklamasını izleyen günlerde yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan yolsuzlukların geçmişten beri bilinmesine rağmen şimdi gündeme getirilmesinin sebebinin, özelleştirme gündemdeyken kurumların yıpratılmaya çalışılması olduğunu belirtti.

Kızıl Bayrak/İstanbul

 

 

“PTT emekçisi yalnız değildir!”

Rumeli Hisarı PTT Şubesi’nde çalışan Hüseyin Kilit’in mesai saatinde çıkan bir tartışma nedeniyle darbedilmesini postacı arkadaşları protesto etti. Haber-Sen 8 Nolu Şube üyeleri 28 Ocak günü Rumeli Hisarı PTT Şubesi önünde bir eylem gerçekleştirerek PTT Genel Müdürlüğü’nün haklarını savunmadığını kaydetti.

“Soygun, gasp, darp artık yeter!” yazılı pankartın açıldığı açıklamada kamu emekçisinin, neoliberal politikaların dayatıldığı ve paranın egemen olduğu bir hayatta ezilmek istendiği, PTT emekçilerinin sağlıksız ve güvenliği olmayan koşullarda çalıştığı, her hafta bir PTT şubesinin soyulduğu belirtildi.  Haber-Sen’in olayın takipçisi olacağı ve çalışma alanlarının şehir eşkıyalarına teslim edilmeyeceği belirtildi.

Kızıl Bayrak/İstanbul

 

BES Adana Şube 4. Olağan Genel Kurulu

Osmaniye, Hatay ve Adana delegelerinin katılımıyla gerçekleşen BES Adana Şube 4. Olağan Genel Kurulu coşkulu bir atmosferde tamamlandı.

26 Ocak günü Atlıhan Müzikhol’de gerçekleşen genel kurul BES Adana Şube Başkanı Sinan Tunç’un açılış konuşmasıyla başladı. Tunç yaptığı konuşmada, ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu genel tablonun bir özetini çıkardıktan sonra, hak gasplarına ve sermayenin saldırılarına karşı mücadelenin yükseltilmesi çağrısı yaptı.

Ardından SES Adana Şube Başkanı Mehmet Antmen, Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa, Sendikal İnisiyatif Platformu adına bir kamu emekçisi ve çeşitli delegeler söz aldılar. Yapılan konuşmalarda SSGSS Yasa Tasarısı karşıtı mücadele ön plana çıktı.

Yapılan seçim sonucunda eski başkan Sinan Tunç’un listesi yeniden yönetime seçildi. Yaklaşık 250 delegenin katıldığı olağan genel kurul Sinan Tunç’un kapanış konuşmasının sona erdi.

Kızıl Bayrak/Adana

 

 

Adana’da 3 Şubat mitingine çağrı

“Herkese sağlık, güvenli gelecek hakkı için yürüyelim” şiarıyla 3 Şubat’ta Adana’da düzenlenecek olan mitingin duyurusunu yapmak amacıyla 26 Ocak’ta İnönü Parkı’nda bir basın açıklaması ve ardından da mitingin düzenleyicileri tarafından ortak bildiri dağıtımı gerçekleştirildi.

Basın açıklamasında gerek işçi ve emekçileri bilgilendirmek, gerekse de mitinge çağrı yapmak amacıyla hazırlanan ortak bildiri okundu. Açıklamanın ardından 3 Şubat günü Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu önünde başlayacak mitinge çağrı için Çarşı merkezinde bildiri dağıtımı gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak/Adana

 

 

Hemşireler: “Ücretsiz barınma hakkımız!”

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı, 204 kişinin barındığı hemşire lojmanlarında para ödemeyen hemşirelerin kapı dışarı edileceği tehdidini savurdu. SES Aksaray Şubesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde sorunla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan açıklamada hemşirelerin çalışma ve yaşam koşullarına değinildi ve vardiya sistemiyle 24 saat hizmet veren hemşirelerin her katta 60-70 kişi olmak üzere, toplam 204 hemşirenin barındığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi lojmanlarında zor koşullar altında barındıklarını söyledi.

Açıklamada Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanlığı’ndan lojman koşullarının iyileştirilmesi ve yazılı hiçbir tebligat yapılmadan bağış adı altında hemşirelerden 75 ile 100 YTL arasında para talep edilmesine karşı çıkıldı. Parayı vermeyen hemşirelere yönelik lojmandan atma tehdidi protesto edildi. Lojmanın paralı hale getirilerek tasfiye edilme planından vazgeçilmesi, sendikayla diyaloğa girilerek sorunların çözülmesi ve insanca barınma koşullarının yaratılması istendi.

Kızıl Bayrak/İstanbul