25 Temmuz 2008 Sayı: SİKB 2008/30

  Kızıl Bayrak'tan
  Rejim krizi ve sol
   ABD’den Ankara’daki işbirlikçilerine
etkin taşeronluk rolü!
Düzen içi çatışmanın gölgesinde
solculuk çıkmazı…
TİB-DER’den Meclis araştırma raporu açıklaması...

Belediye işçilerine polis saldırısı... 

Arser işçisiyle dayanışmaya!
  Toplu görüşmeyi toplusözleşmeye çevirmek için devrimci kamu emekçilerini bekleyen görevler…
Saldırıları püskürtmek, hakları kazanmak ve
grevli-toplusözleşmeli sendika hakkı için grev!
  Emekçilerden kesilen kaynaklar militarizme aktarılıyor!
  Ulucanlar’dan Hrant Dink’e...
  Bayrampaşa Cezaevi “törenle” kapatıldı...
  Metal işçileri sermaye işbirlikçisi faşist çeteden hesap sormalıdır!
  Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı Sonuç Bildirgesi:
  Temmuz bültenlerinde
sınıf dayanışması...
  Savaş kundakçıları Afganistan’daki fiyaskoyu itiraf ediyor!
  DTP Kongresi vesilesiyle bazı değerlendirmeler
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Temmuz bültenlerinde sınıf dayanışması...

Sınıf devrimcilerinin işçi sınıfının örgütlenmesi ve mücadelesinde kullandıkları en temel araçlardan biri olan yerel işçi bültenlerinin temmuz sayıları çıktı.

Tersane İşçilerinin Sesi Rota, OSB-İMES İşçi Bülteni, Topkapı İşçi Bülteni, GOP İşçi Bülteni ve Çiğli İşçi Bülteni çıkan son sayılarında ardı ardına yapılan zamlar ile işçi ücretleri arasında oluşan uçurumu dile getirdiler. İnsanca yaşanacak ücret talebini ileri sürdüler.

Aynı zamanda bültenlerin Temmuz sayılarında öne çıkan temel bir gündem de düzen içi çatışmanın yeni bir aşaması olan son Ergenekon operasyonu oldu. Bültenlerde işçi sınıfına bu kayıkçı kavgasında bağımsız tutum alma çağrısı yapıldı.

Kuşkusuz ki, ardı ardına yaşanan işçi direnişleri ve direnişlerle dayanışma çağrıları da yerel bültenlerde yer buldu.

GOP İşçi Bülteni Temmuz sayısına GOP?İşçi Platformu’nun Ekmek, ulaşım, doğalgaz, elektrik, su… Zam, Zam, Zam Artık seyirci kalmayacağız!” şiarıyla yürüttüğü kampanyayı taşıyor. İstanbul’da devam eden grev ve direnişlere de genişçe yer ayıran GOP İşçi Bülteni, son süreçte sömürünün en azgın olduğu alanlardan birine “Kot taşlama atölyelerine” de değiniyor. “İşçi mezarlığına dönüşen bir iş kolu: KOT TAŞLAMA” başlığı ile yeralan yazıda ölüm sektörü çarpıcı sözlerle anlatılıyor:

“Birçok iş kolunda olduğu gibi kot taşlama alanında da bu hastalıkların ve can kayıplarının nedeni çok basit. Makineler aracılığı ile yapılan işlemler maliyetli olduğu için işçilere yaptırılıyor ve bu işlemler sırasında işçilerin maruz kaldığı kimyasallar nedeniyle de ölümcül hastalıklar ortaya çıkıyor. Yani patronlar üç kuruş daha fazla kazanmak için işçileri bile bile ölüme sürüklüyorlar.”

Adana Sanayi İşçileri Bülteni ise Temmuz sayısında bir çok işçinin asgari ücret ve zamlar ile ilgili yazılarına yer veriyor. Yeşiloba Sanayi Sitesi’nden bir işçi “Sefalet ücretine karşı mücadeleye!” başlığını taşıyan yazısında şu görüşleri ifade ediyor: “İşyerlerinde hemen her konuda sorun yaşıyor tepkiler veriyoruz. Ya işletmeyi terk ediyor ya da kaderimizdir deyip herşeye katlanıyoruz. Yaşadığımız sorunlar kaderimiz değil. Kendi geleceğimizi ve çocuklarımızın geleceğini kazanmak bizlerin elinde. İnsanca yaşayabilecek ücret almak istiyorsak tek bir çatı altında birleşmeliyiz.”

Topkapı İşçi Bülteni’nin son sayısında sınıfın toplamını ve bölge işçilerini ilgilendiren temel sorunlara işaret edilmiş. Bülten ön kapaktan “İğneden ipliğe her şeye zam... Zam... Zam… Ya ücretlere?” sorusunu yöneltiyor ve iç sayfalarda da pekçok işçinin zamlara dair görüşlerine yer veriyor. Ayrıca gündemde olan Ergenekon operasyonu da arka kapaktan işlenerek işçi sınıfı düzen içi çatışmalara karşı bağımsız tutum almaya çağırılıyor.

Metal işçilerinin en yakıcı sorunlarından birini oluşturan metal TİS’lerine de bültende değiniliyor. Topkapı İşçi Bülteni bu sayısında şu sözlerle Topkapı İşçi Derneği’ne üye olma çağrısı yapıyor:

“Derneğe güç taşımak için tüm işçi arkadaşları öncelikle derneğe üye olmaya çağırıyoruz. Binlerin buluştuğu ve mücadelesine ortak olduğu bir İşçi Derneği’nin bükemediği kol olamaz. Bunun için İşçi Derneği’ne sahip çıkalım, üye olalım, dernek çatısı altında birleşelim.”

OSB- İMES işçileri Bülteni ise Temmuz sayısında bir süre önce gerçekleşen OSB-İMES İşçileri Derneği genel kurul sonuç bildirgesini işlerken, bir dizi işletmeden de işçi yazılarına yer veriyor. Bülten aynı zamanda Ümraniye’den Metal İşçileri imzalı bir yazıyla 2008-2010 metal grup TİS’leri yaklaşırken metal işçilerini göreve çağırıyor:

“2008-2010 metal grup TİS’lerinin bir önceki dönemlere benzemesini istemiyorsak, var olan haklarımızı korumak ve yeni haklar kazanmak istiyorsak aktif olarak mücadele etmeliyiz. Fabrikalarda “TİS komiteleri” kurmalı, kendi TİS taslaklarımızı hazırlamalıyız. Bu taslakları sendikalara ve MESS’e kabul ettirmek için mücadele etmeliyiz.

“Bu süre içinde bölgemizde oluşturacağımız bir TİS platformu ile diğer fabrikalarla ortak hareket etmek gerekiyor. Bu platformlarda hangi sendikaya üye olduğumuz önemli olmamalı. Önemli olan MESS’e ve sendikal ihanete geçit vermemek için ortak bir şekilde mücadele edebilmektir. MESS patronlarını ve sendikal ihanet çetelerini ancak bu şekilde dize getirebiliriz.”

Tersane İşçilerinin Sesi ROTA da 11. sayısını ağırlıklı olarak eylem ve etkinliklerine ayırdı. 15 Haziran’da tersane işçilerinin gerçekleştirdiği kitlesel ve coşkulu etkinliğin ardından 16 Haziran eylemine ilişkin görüşlere yer verdi.

ROTA, son sayısında tersane işçilerin en yakıcı sorunlarından biri olan Meslek Hastalıklarını da genişçe ele alıyor. Tuzla Gemi’den bir işçi tarafından yazılan yazıda meslek hastalıklarına karşı alınması gereken önlemler şu şekilde ifade ediliyor: “Geçen gün genel tedavi, kan tahlili, kulak, nefes ve akciğer filmi gibi birçok formalite uygulamadan geçtik. Bizlere kişisel koruyucu donanımları, yani eldiven, toz maskesi, kulak koruyucu vb. aletleri dahi vermeyenler önlem adına birçok formalite yaptılar. Genel tedavide doktor bir arkadaşa “arkadaşım bir şeyin var mı” diye soruyor. İşçi tam ağrıyan ayağını gösterecekken, tamam diyor doktor başka zaman bakarız. Bugün bakmayacaksan ne zaman bakacaksın. Bizlere yapılan testlerin hiçbirinin sonucu açıklanmıyor. Daha sonra sonucu patronlara açıklanan bir uygulama bu. Eğer hastaysan bir gün nedensiz yere işten çıkarılabilirsin.

Biz işçiler kendi sorunlarımızın çözümünü birilerinden beklersek daha çok bekleriz. O yüzden meslek hastalıklarına karşı komitelerle örgütlenmeliyiz. Sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz.”

Çiğli İşçi Bülteni’nin son sayısında bir dizi işçi eylem ve etkinliğinin yanısıra 3. Çiğli İşçi Kurultayı’na sunulan ‘Sendikalar ve sınıf sendikacılığı” tebliği yeraldı.

Tebliğin temel vurgusu şu şekilde özetlenmekteydi: “(...)Ekonomik mücadele ve bu mücadelenin örgütlülüğü olan sendikalar, işçi sınıfının tarihsel mücadelesi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Fakat sendikaların sınıf mücadelesinde kendi rolünü oynayabilmesinin temel koşulu, sınıfa karşı sınıf tutumuna dayalı güçlü örgütlenmeler yaratabilmekten, sendikalar içinde etkin mücadeleler yürüterek devrimci sınıf sendikacılığı anlayışını hâkim hale getirmekten geçmektedir.”