Kızıl Bayrak'tan...
İsrail siyonizmi günlerdir Filistin halkına saldırıyor. Hastanelere, okullara, kadın ve çocukların sığındığı alanlara bomba yağdırıyor. Karadan ve havadan saldırarak Filistin kentlerini yerle bir ediyor. Saldırıya karşı dünyanın birçok yerinde Filistin halkıyla dayanışmak amacıyla eylem ve etkinlikler gerçekleştiriliyor, protesto gösterileri düzenleniyor. Dünya halkları hep bir ağızdan İsrail’i lanetliyor, saldırıların bir an önce durmasını, İsrail’in Filistin topraklarından defolmasını haykırıyor.
Ülkemizde de günlerdir İsrail’in saldırıların protesto etmek, Filistin halkıyla dayanışmak amacıyla birçok eylem ve gösteri gerçekleştirilmeye devam ediyor. Filistin halkının sergilediği direniş sempati ile karşılanıyor ve dünya halklarından destek görüyor.
Türkiye halkları İsrail siyonizmine tepki duyarken, İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesini isterken işbirlikçi ve uşak takımı ikiyüzlü bir tutum içerisine girmektedir. Sermaye devletinin yöneticileri ve hükümeti yetkilileri bir yandan İsrail Başbakanı Olmert’i ağırlamakta, askeri ve ekonomik ilişkilerini sürdürmekte, diğer yandan sözde İsrail’i kınamaktadırlar. İsrail’in hamisi ABD ile ilişkilerini güçlendirmektedir.
Günlerdir yaşanan katliama ve vahşete karşı çeşitli eylem ve etkinliklerle tepkiler gösterilmektedir. Bu tepkilerin birçoğu kitlesel katılımlı eylemler şeklinde gerçekleştiriliyor. Türkiye halklarının Filistin halkıyla tarihsel ve kültürel yakınlığı her kesimden unsurun İsrail’e nefret duymasını, Filistin halkının sahiplenmesini sağlamaktadır. Bu nedenle gerçekleştirilen her türden eyleme işçi ve emekçilerin katılımı nispeten yoğun olmaktadır. En son emek örgütleri ve devrimci güçlerin 7 Ocak günü İstanbul düzenlediği ve 2 bin kişinin katıldığı eylem buna somut örnektir.
Başta komünistler olmak üzere tüm ilerici ve devrimci güçlerin Filistin halkıyla dayanışmayı yükseltmek için eylemli destekleri açığa çıkaracak süreçler örgütlemesi acil-güncel bir görev ve sorumluluktur.
Ayrıca hem İsrail’i lanetlemek hem de işbirlikçi ve uşak takımına katil İsraille tüm ilişkilerini kesmesini sağlamak için bu konunun sınıf kitlelerinin gündemine taşınması önemli bir yerde durmaktadır. Filistin halkıyla dayanışmak için sınıf cephesinden yükselecek eylemlerin ayrı bir anlamı ve önemi bulunmaktadır. Örneğin sendikalaştığı için işten atılan ya da ücretsiz izne çıkarıldığı için eyleme geçen işçi kitlelerinin Filistin için de bir gün eylem yapması, tüm ülkede Filistin için bir günlük ya da birkaç saatlik iş durdurma eylemlerinin gerçekleştirilmesi, yardım kampanyaları, mitingler vb. düzenlenmesi anlamlı olacaktır.
Bu konuda çaba göstermek tüm ilerici, devrimci güçlerin ortak sorumluluğundadır.
Direnen halkların iradesini hiçbir gerici-emperyalist güç yenemeyecektir. Kazanan daima direnen halklar olacaktır.
|