31 Temmuz 2009
Sayı: SİKB 2009/29

  Kızıl Bayrak'tan
  Kürt sorununda “Amerikan Çözüm Planı” devrede
  Kürt halkına yönelik baskılar, cinayet ve katliamlar sürüyor..!
  “Güney Kürdistan seçimleri ve ötesi
Adli Tıp Kurumu, sermaye devletinin
has bir kurumudur!
Entes direnişi günlüğünden…
Alpagut işçisi mücadele geleneğini sürdürüyor...

  Metal İşçileri Kurultayı hazırlık çalışmalarından.

  Kent AŞ’de direnişe devam!
  Mamak 6. Kültür Sanat Festivali’nde buluşalım!
  AKP Hükümeti, Emre Aköz’ün ağzından Alevilere kin kusuyor...
  Eğitim haktır, satılamaz!
  Gençlik eylemlerinden...
  İstanbul Sanayi Odası raporu aynasına yansıyanlar...
  Devrimci sınıf çalışmalarından...
  “Barack Obamalı hayaller” çöküyor…
  Dünyada işçi ve emekçi eylemlerinden...
  “Arka bahçe”deki devrim 50. yılında!
  Güler Zere serbest bırakılsın!
  Kürdistan hapishanelerinden
zulüm manzaraları
.
  Güney Kürdistan seçimleri
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Güler Zere serbest bırakılsın!


Ankara’da“ Zere’ye özgürlük!” eylemleri

TAYAD’lı Aileler’in Güler Zere’nin serbest bırakılması talebiyle her hafta Cumartesi Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri basın açıklamaları devam ediyor.

26 Temmuz günü gerçekleştirilen açıklamada Adli Tıp Kurumu’nun vermiş olduğu rapora değinilerek şunlar söylendi: “Bu rapor siyasidir. Taraflı ve tıbben hiçbir değeri yoktur. Devrimcilere duydukları kinle kaleme almışlardır.”

Açıklama Güler Zere’nin serbest bırakılması talebiyle sonlandı. Ayrıca bir kez daha Adalet Bakanlığı’na ulaşmak için telefon numaraları verildi.

Bu haftaki basın açıklamasına harç zamlarına karşı eylem yapan üniversite öğrencilerinin bir kısmı da destek verdi.


Zere tahliye edilsin!

29 Temmuz günü, Ankara AKP İl Binası önünde Halk Cephesi, TAYAD, Genel-İş, İHD Ankara Şube, Halkevleri, KESK Şubeler Platformu, ESP, DTP Çankaya İlçe Teşkilatı, EMEP, AKA-DER, Odak, SDP, EHP, ÖDP ve ÇHD tarafından Güler Zere’nin serbest bırakılması talebiyle bir eylem gerçekleştirildi.

Eylemde “Güler Zere tedavisi için tahliye edilmez ve ölürse katili AKP olacak!” şiarlı pankart açıldı ve yere siyah örtüye sarılı sembolik bir tabut bırakıldı.

Basın açıklamasında 3. İhtisas Dairesi’nin vermiş olduğu rapora değinilerek bu raporun tıbben bir değer taşımadığı ve tamamen siyasi olduğu belirtildi. 3. İhtisas Dairesi Başkanı Nur Birgen’in kirli geçmişi hatırlatıldı. Zere’nin tahliye edilmesinin önünde tıbben olduğu kadar hukuken de bir engel bulunmadığı söylenerek hükümete yasaları uygulama çağrısı yapıldı.

Basın açıklamasına BDSP de destek verdi.

Kızıl Bayrak / Ankara



Halk Cephesi’nden suç duyurusu...

Halk Cephesi, 27 Temmuz günü Sultanahmet Adliyesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla “taammüden adam öldürmeye teşebbüs” gerekçesiyle 3. İhtisas Dairesi Başkanı Nur Birgen başta olmak üzere Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Adli Tıp Uzmanı A. Sadi Çağdır, Adli Tıp Uzmanı Koray Kaptanoğlu, Genel Cerrahi Uzmanı Can Ö. Gökdoğan, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı M. Oktan Aktürk ve Nöroloji Uzmanı Erbil Gözükırmızı hakkında suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusundan önce gerçekleştirilen eylemde adliye önüne temsili tabut bırakıldı.

“AKP’nin hukuku Nazi hukukudur! Nazi hukuku Güler Zereleri öldürüyor!” pankartını açan Halk Cepheliler kanser hastası devrimci tutsak Güler Zere’nin serbest bırakılmasını istediler.

Basın açıklamasını okuyan Nagihan Kurt, Adli Tıp raporunun temelsizliğine dikkat çekerken “bilerek ve isteyerek adam öldürmeye teşebbüs”ten Birgen hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Suç duyurusunun ardından, Güler Zere’nin resimleri ile taşınan temsili tabut Adliye önüne bırakıldı ve Halk Cephesi adına yapılan konuşmada şu ifadelere yer verildi:

“Eğer suç duyurumuz kabul edilmez ise Güler Zere bu tabutla dışarı çıkacak. Birkaç gün içerisinde bırakılırsa birkaç ay yaşama şansı var. Biz Güler Zere’nin soğuk bedenini omuzlarımızda taşımak istemiyoruz. Onu bu tabutta görmek istemiyoruz, bugüne kadar tecrite karşı mücadelede 122 devrimci şehit düştü 123. ölüm istemiyoruz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul



Adana: “Güler Zere’ye özgürlük”

Adana’da 27 Temmuz Pazartesi günü Merkez Postanesi önünde bir araya gelen ilerici-devrimci kurumlar ve siyasi partiler, Zere’nin serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklama öncesinde Şemsettin Kalkan, Güler Zere’nin durumu ve son süreçte yaşananlarla ilgili kısa bir konuşma yaptı. Ardından İHD Cezaevi Komisyon Başkanı Osman Kara basın açıklamasını okudu. Açıklamada, devrimci tutsakların maruz kaldıkları hukuk dışı uygulamalara değinildi. Ölümcül hastalıklara yakalanmış olan birçok tutsağın cezaevlerinde ölüme terk edildiği ve bu uygulamalara son verilmediği taktirde Güler Zere’nin de hayatını kaybedeceği belirtildi.

Açıklamanın devamında bu cinayetin faillerinin Adalet Bakanlığı ve İstanbul Adli Tıp Kurumu olduğu söylendi. Açıklamada son olarak “Güler Zere, Erol Zavar, Halil Güneş, Yusuf Kaplan ve adını burada sayamadığımız daha bir çok tutuklu ve hükümlü için adalet istiyoruz.“ denildi.

TAYAD’lı Aileler, İHD, BDSP, ÇHKM, SP, DİP, DHF, ESP, DTP, TUHAY-DER, ÖDP, EMEP, Türkiye Gerçeği ve BDP’nin imzacı olduğu ve “Kanser Hastası Güler Zere Serbest Bırakılsın” pankartının açıldığı açıklamanın ardından postane binasına girilerek Adalet Bakanlığı’na ve Adli Tıp Kurumu’na ayrı ayrı temsili kefenler postalandı.

Kızıl Bayrak / Adana


EHP’li Kadınlar’dan Zere’yle dayanışma!

Kanser hastası Güler Zere’nin serbest bırakılması talebiyle 29 Temmuz günü saat 19.30’da Taksim tramvay durağında biraraya gelen Emekçi Hareket Partili Kadınlar “Darbecilere değil Güler Zere’ye özgürlük” dediler.

Şair Ruhan Mavruk ve yazar Sennur Sezer’in de birer konuşma yaparak destek verdiği eylemde, Ruhan Mavruk ‘Albatros’ adlı şiirini okudu.

Ardından EHP’li Kadınlar adına konuya ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

“İsmet Ablak da devrimci olduğu için zamanında tedavi edilmedi ve birkaç gün önce cezaevinde hayatını kaybetti. Devlet, başka hasta devrimcilerin de yaşamasını istemiyor” ifadelerine yer verilen açıklamada, ayrıca devletin cezaevlerindeki birçok hasta tutsağı tedavi etmeyerek ölüme mahkum ettiği, sistemli şiddetini mahkemelerinde idam cezaları vererek, ömür boyu tutsak ederek, insanlık dışı işkenceler yaparak sürdürdüğü ifade edildi.

Birçok kurumun da destek verdiği eylemde, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”, “Darbecilere değil Güler Zere’ye özgürlük!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Asker-polis-Adli Tıp, katil devlet hesap verecek!”, “Yaşasın kadın dayanışması!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul