11 Aralık 2009
Sayı: SİKB 2009/47

  Kızıl Bayrak'tan
  Baskı ve teröre karşı birleşik mücadeleye.…
 Polis terörüne ve cinayetlerine son!...
Tayyip Erdoğan’la müritlerinin Washington ziyareti
Soruşturma, sürgün ve işten atma saldırısına karşı militan yanıt verilmelidir!.
“Şimdi grevi örgütleme zamanı!”
  TEKEL işçisi kapatma
saldırısına karşı direniyor!
  Sağlıkta yıkım devam ediyor!
  Entes direnişi sürüyor..
  Tersanelerde ölüm mesaisi.
  İşçi ve emekçi hareketinden.
  TKİP MK’nın Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine ilişkin yeni açıklaması..
  Alaattin Karadağ’a
yoldaşlarından...
  Alaattin Karadağ
emekçilere anlatılıyor...
  Parti Gecesi’nde
yapılan konuşma
  Parti Gecesi’n
selamlayan mesajlardan..
  Dünyadan
  “Gücümüzü Devrimci Liseliler Birliği’nde birleştiriyoruz!”
  Erdal Eren yaşıyor,
liseli genç komünistler savaşıyor!.
  Gelişmelerin anlamı…
M. Can Yüce.
  TOKİ’nin uzanmadığı
yer kalmayacak!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Kamu emekçileriyle 25 Kasım sonrasına ilişkin konuştuk…

“Şimdi grevi örgütleme zamanı!”

-Kamu emekçileri insanca yaşama ve çalışma koşulları başta olmak üzere özlük hakları, demokratik ve iktisadi talepleri doğrultusunda 25 Kasım’da iş bıraktı. 25 Kasım günü Türkiye’nin dört bir yanında onbinlerce kamu emekçisi alanlara indi. Siz eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz? Başarılı mıydı?

Mevlüt Ülgen (İzmir SES üyesi): Eylemi ben başarılı buluyorum. KESK 250 bin dolayında üyesi ile gündemi belirledi. “Toplu sözleşme yoksa grev var” eksenli yürüttüğü mücadele toplumsallaştı. Türk Kamu-Sen’in bu eksen üzerinden greve katılması önemli. Memur-Sen eylemin boyutu ve sonuçları karşısında önümüzdeki yıl toplu sözleşme olmazsa toplu görüşmeye katılmayacağını açıkladı. Ne kadar uyarlar, samimiyetleri nedir ayrı tartışma konusu ama bunu söylemeleri önemli.

KESK yalnızca kamu emekçilerinin taleplerini dillendirmedi. İşsizin, asgari ücretli işçinin, emeklinin, kadınların tüm ezilen ve mağdurların sesi soluğu olmaya çalıştı.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 1. emekçi: Başarılıydı. Eylem sonrası eyleme katılanların kendine olan güvenleri arttı. Sendikanın prestiji arttı.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 2. emekçi: Kimi eksiklikler olmasına rağmen emekçilerin seslerini duyurması yönüyle başarılı bir eylemdi. Bundan sonrası için de emekçilerin mücadelesini yükseltmek için değişik eylemliliklerin örgütlenmesi gerektiğini düşünüyorum.


- 25 Kasım’ın örgütlenmesinde bazı il ve şubelerde “örgütlenme komitesi”, “grev komitesi” vb. taban örgütlülüklerinin oluşturulması ne kadar etkili oldu? Sonrası için bu tür taban örgütlülüklerinin varlığı devam etmeli mi?

Mevlüt Ülgen (SES üyesi): KESK tarihinde başarılı eylem ve etkinliklere baktığımız zaman bu eylemlerin tabandan örgütlendiğini, uzun bir hazırlık sürecinin sonucunda olduğunu görürüz. Bu eylemin de, işyeri ve şubelerde yaşanan tartışma ve önerilerin genişletilmiş KESK Danışma Kurulu’nda 6 ay önce alındığı görülecektir. İyi bir hazırlık süreci ve doğru zamanlama önemli. KESK ve bağlı sendikalar üye ve emekçilerle bağlarını daha dinamik ve katılımcı yapacak işleyişi kurmak zorunda. Başarılı olmak istiyorsa bunu yapmak durumunda. Bizi, Türk Kamu-Sen veya Memur-Sen’den ayıran yalnızca taleplerimiz olmamalı. Asıl ayraç sendikal işleyiş ve karar alma süreçleridir. Sendikal işleyiş ve ortamdır. Demokratik, eşitlikçi, çoğulcu, özgürlükçü değerlerdir.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 1. emekçi: İlimizde bu komitelerin oluşmasında sıkıntı oldu. Sadece örgütlenme komiteleri etkili oldu. Evet, bu tür taban örgütlülükleri devam etmeli ve hız kesmeden işyeri gezilerine devam edilmeli. Bu konuların okullarda gündemde tutulması sağlanmalıdır.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 2. emekçi: Bu komitelerin oluşturulmasının genel anlamıyla eylemin örgütlenmesinde olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum.


- 25 Kasım uyarı greviydi. Bu açıdan kamu emekçileri ileri sürdükleri hak ve taleplerini kazanmak için 25 Kasım’ın ardından neler yapmalıdırlar? Mücadele 25 Kasım’ı da aşacak tarzda nasıl büyütülmeli, hangi yol ve yöntemlerle süreç devam etmelidir?

Mevlüt Ülgen (SES üyesi): KESK bugün 15 milyon işçi ve emekçinin olduğu bir ülkede 250 bin üyesi ile emekçilerin, ezilenlerin, emekçilerin, işsizlerin, taşeron işçilerin, güvencesiz çalışanların sesi olmaya çalışıyor. Barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerine sahip çıkmaya çalışıyor. Bu mücadele sürekliliği olan bir mücadeledir. Bir eylem veya grevle süreci değerlendirmek doğru değil. Bu eylem toplumda bir duyarlılık olduğunu gösterdi. Şimdi bu duyarlılığı örgütlemek gerekiyor. Emek ve işçi sınıfı hareketini örgütlemek siyasallaştırmak gerekiyor. Emek, demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerini yükseltecek, barış ve eşit haklar mücadelesini büyütecek bir siyasi organizasyon zorunluluk olarak önümüzde duruyor. Biz Tepecik Eğtim Araştırma Hastanesi’nden Konak Meydanı’na yürürken “Geliyor geliyor genel grev geliyor!” diye koştuk. Şimdi genel grevi örgütleme, KESK ve sınıf hareketini büyütme zamanı. Yeli işçiden, emekçiden yana estirme zamanı.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 1. emekçi: Daha büyük ve etkili bir grevin altyapısını şimdiden hazırlamak gerekir. Üye olan olmayan herkesi çıkacak olan Kamu Personel Reformu Kanunu hakkında bilgilendirerek yol ve yöntemler tabanla beraber tartışılmalıdır.

Kırklareli Eğitim-Sen üyesi 2. emekçi: Grev çalışmalarıyla beraber kitleyle bağların pekiştirildiğini düşünüyorum. Bu sıcaklığın korunması gerekli. Ayrıca daha etkili yöntemler ve eylemler için kitleyle kurulacak bağlarla genel merkeze itici güç yansıtılmalı diye düşünüyorum.

 

 


KESK kuruluşunu kutluyor!

KESK’in 14. kuruluş yıldönümü
Bursa ve İzmir’de kutlandı.

Bursa’da basın açıklaması

KESK Bursa Şubeler Platformu tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü Cemal Akkurt okudu.

“KESK tarihi sendikal hak ve özgürlükler ve demokrasi mücadelesi tarihidir” diyen Akkurt, KESK’in “hak verilmez alınır” ilkesi üzerinden yürüttüğü fiili ve meşru eylem anlayışı ve pratiğiyle bu mirası kararlılıkla geliştirmekte olduğunu ifade etti.

25 Kasım grevine kadar yürüttükleri grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı mücadelesini aynı inanç ve kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizdi.

Şube binasında gerçekleşen basın açıklamasına 40 kişi katıldı.


KESK’liler kahvaltıda buluştu

İzmir’de saat 10.30’da kahvaltılı basın toplantısı yapıldı. Basın metnini dönem sözcüsü Ali Kılıç okudu. Açıklamada, kamu emekçilerinin 14 yıldır sürdürdüğü sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinin deneyimlerine ve fiili-meşru mücadele anlayışına vurgu yapıldı.

KESK’in mücadelesi sonucunda siyasi iktidarların sendikayı tanımak zorunda kaldıklarını ama buna rağmen toplu sözleşme ve grev hakkını içeren bir yasa çıkarmaktan kaçındıklarını söyleyen Kılıç, 25 Kasım grev isonrasında KESK’lilere açılan soruşturmalara değindi. 25 Kasım günü Balıkesir’de gözaltına alınan BTS üyelerinin 7 Aralık günü görevden alındıkları bilgisini verdi.

Ayrıca Eğitim-Sen 5 No’lu Şube üyesi bir okul müdürü ve Çakabey Vergi Dairesi’nde çalışan BES üyesi 17 kişiye soruşturma açıldığı ve BES’lilerin savunmalarının istendiği belirtildi.

Kızıl Bayrak / Bursa - İzmir