11 Aralık 2009
Sayı: SİKB 2009/47

  Kızıl Bayrak'tan
  Baskı ve teröre karşı birleşik mücadeleye.…
 Polis terörüne ve cinayetlerine son!...
Tayyip Erdoğan’la müritlerinin Washington ziyareti
Soruşturma, sürgün ve işten atma saldırısına karşı militan yanıt verilmelidir!.
“Şimdi grevi örgütleme zamanı!”
  TEKEL işçisi kapatma
saldırısına karşı direniyor!
  Sağlıkta yıkım devam ediyor!
  Entes direnişi sürüyor..
  Tersanelerde ölüm mesaisi.
  İşçi ve emekçi hareketinden.
  TKİP MK’nın Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine ilişkin yeni açıklaması..
  Alaattin Karadağ’a
yoldaşlarından...
  Alaattin Karadağ
emekçilere anlatılıyor...
  Parti Gecesi’nde
yapılan konuşma
  Parti Gecesi’n
selamlayan mesajlardan..
  Dünyadan
  “Gücümüzü Devrimci Liseliler Birliği’nde birleştiriyoruz!”
  Erdal Eren yaşıyor,
liseli genç komünistler savaşıyor!.
  Gelişmelerin anlamı…
M. Can Yüce.
  TOKİ’nin uzanmadığı
yer kalmayacak!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden...

IBM’de TİS’e doğru...

Uluslararası yazılım devi IBM Türk’te Tez-Koop-İş Sendikası’nın başlattığı örgütlenme mücadelesi toplu sözleşme aşamasına doğru ilerliyor.

IBM’de 2008 yılının Şubat ayında çoğunluğu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yapılan işkolu tespit başvurusunun kazanımla sonuçlanmasının ardından bu kez de toplu sözleşme yetkisinin önündeki engeller kalktı.

İstanbul 7. İş Mahkemesi’nde 9 Aralık günü görülen yetki davasında hakimin davayı reddetmesi sonucunda Tez-Koop-İş Sendikası’nın IBM’de yetkili sendika olduğuna ve TİS imzalama hakkı olduğuna karar verildi. IBM’in bundan sonraki süreç için yapacağı temyiz başvurusunun ise 1,5-2 aylık süreç içerisinde sendikanın lehine sonuçlanması ve TİS görüşmelerinin başlaması bekleniyor.

Sonuçlanan “yetki davası”na ilişkin gazetemize konuşan, IBM’in örgütlenme sürecinde görev alan ve sendikal örgütlenme faaliyeti nedeniyle işten atılan Elvan Demircioğlu, örgütlenme sürecinde gelinen yeri “dönüm noktası” olarak nitelendirdi.

Demircioğlu IBM’in yapacağı temyiz başvurusu sürecinde toplu sözleşme taslaklarını hazırlayacaklarını, ardından da toplu sözleşme masasına oturacaklarını ifade etti.

IBM Türk’teki örgütlenme faaliyetinin mimarlarından biri olan işten atılan IBM işyeri temsilcisi Nedim Akay da mahkeme kararını sevinçle karşıladıklarını, kapitalizmin merkezinde yürütülen sendikal örgütlenme faaliyetinin başarıyla sonuçlandığına işaret etti.

Kızıl Bayrak / İstanbul


DESA patronu protokole uymuyor

DESA Deri’nin Düzce ve Sefaköy’deki fabrikalarında sendikalaştıkları için işten atılan DESA işçilerinin direnişi ve başlattıkları hukuki süreç, DESA patronuna geri adım attırmış ve patronla Deri-İş Sendikası arasında protokol imzalanmıştı.

Protokolün ardından DESA patronu, sendika düşmanı tavrını daha da azgınlaştırarak işçiler üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Sendika toplantılarına katılan işçiler iş ve işyeri değişikliği saldırısı ile karşı karşıya kalırken, izin almada sıkıntı yaşıyor. Özellikle yeni sendikalı olan işçilere yönelik baskılar daha da artarken, işçiler patron tarafından “iş bulamazsınız, aç kalırsınız” tehditlerine maruz kalıyor. Protokol ile işe geri alınan işçiler de koşulların daha da ağırlaştığını ifade ediyor.

Protokolün işletilmemesi üzerine Deri-İş Sendikası, DESA işçileri ve DESA işçileriyle yurtdışında dayanışma kampanyası düzenleyen Temiz Giysi Kampanyası (CCC) temsilcileri Düzce’de basın toplantısı düzenleyerek DESA patronunu protokole uymaya çağırdı.

Deri-İş Örgütlenme Uzmanı Nuran Gülenç’in gerçekleştirdiği açıklamada, protokolün imzalanmasının üzerinden 3 ay geçmesine rağmen, işyerinde sendikal baskıların halen sürdüğü ifade edildi.

Almanya, İngiltere ve Belçika’dan gelen Temiz Giysi Kampanyası (CCC) temsilcileri de basın açıklamasına katılarak görüşlerini ifade ettiler.


Ereğli’de direniş kazanımı

Zonguldak Ereğli’deki tersaneler bölgesinde gaspedilen hakları için geçtiğimiz hafta güçlü eylemler gerçekleştiren tersane işçilerinin mücadelesi sonuç verdi.

6 aydır ödenmeyen ücretleri için tersaneler bölgesinde eylem yapıp, Ereğli merkezine yürüyen işçiler ücretlerinin ilk kısmını geçtiğimiz hafta Cuma günü aldı.

Altı haftaya yayılan ödeme planının ilk taksidini Cuma günü ödeyen patronun, sonraki haftalardaki ödemeleri yapmaması halinde tersane işçileri giriş-çıkışları engelleyerek eylemlerini sürdürecekler.

Teknomarin adlı taşeron firmayı bünyesinde çalıştıran ve işçilerin haklarının gaspedilmesinin yasal sorumluluğunu üzerinde taşıyan Ereğli Gemi Tersanesi ise eylemler üzerine yazılı açıklama yaptı.

Ücretleri ödenmeyen işçiler 1 Aralık günü işten atıldıkları haberini aldıktan sonra Ereğli Alaplı yolunu trafiğe kapatmış, jandarmanın engellemeleri ve baskısına rağmen Ereğli merkeze yürüyüş gerçekleştirmişlerdi.

İşçiler, taşeron firma yetkilileri hakkında savcılıktan suç duyurusunda bulunmuşlardı.


Sancaktepe’de hak gaspı

İstanbul’da 29 Mart yerel seçimlerinin ardından Samandıra, Yenidoğan ve Sarıgazi’nin birleşmesiyle oluşan Sancaktepe Belediyesi bünyesinde çalışan belediye işçilerinin toplu sözleşmeden doğan hakları gaspediliyor.

Yerel seçimlerin ardından Sancaktepe Belediyesi’nin Çalışma Bakanlığı’na yaptığı başvuruyla, birleşen belediyelerde örgütlü olan sendikaların toplu sözleşmelerinin yürürlük tarihinin bitimine kadar uygulanması kararı bildirildi.

AKP’li Sancaktepe Belediyesi ise bünyesinde çalışan 140 işçiden DİSK / Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 2 No’lu Şube üyesi olan 57 işçinin 2010 yılına kadar yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ücret zamlarını ödemedi.

Genel-İş Sendikası ise Sancaktepe’de yaşanan hak gaspına karşı 16 Aralık günü eylem gerçekleştirmeye hazırlanıyor.

Sancaktepe’de yaşanan hak gaspına karşı gazetemize bilgi veren DİSK / Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası Bölge Başkanı Veysel Demir, sendika üyesi işçilerin mağdur edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Toplu sözleşmeden doğan hakları için eyleme hazır olduklarını ifade etti.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Çorlu’da imza kampanyası

Kapitalist kriz sürecinde binlerce işçinin işten atıldığı Çorlu’da biraraya gelen sendikalar krize karşı imza kampanyası başlattı.

“İşten atmak yasaklansın!” başlıklı ortak kampanya çalışması çerçevesinde Çorlu’da DİSK / Birleşik Metal-İş Trakya Şubesi, KESK’e bağlı Yapı-Yol Sen ve Eğitim-Sen, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş Sendikası ve Deri-İş Çorlu Temsilciliği’nin yürüttüğü çalışma 3 Aralık günü Çorlu Belediyesi önünde imza standı açılmasıyla başladı.

TBMM’ye gönderilmek üzere Çorlu yerelinde 10 bin imza toplanması hedefleniyor.

Kızıl Bayrak / Çorlu

 

 


Küçükçekmece'de Tekstil ve Kağıt İşçileri Sempozyumu gerçekleşti

İstanbul'da Küçükçekmece İşçi Platformu tarafından yaklaşık 2 aydır çalışmaları yürütülen yerel Tekstil ve Kağıt İşçileri Sempozyumu 6 Aralık Pazar günü Sefaköy İşçi Kültür Evi'nde gerçekleşti.

Küçükçekmece yerelindeki tekstil ve kağıt işçilerinin ön çalışmasını örgütlediği sempozyum kısa bir sinevizyon gösteriminin ardından yapılan açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasında sempozyumda yapılacak tartışmaların, yaşanan sorunlardan yakınma değil, yakınılan sorunlara karşı çözüm ve örgütlenme yolları aramak ekseninde yürütülmesi gerektiği ifade edildi. Bu noktada DESA Deri'de Emine Arslan'nın yürüttüğü mücadeleden Halkalı Kağıt'ta yapılan greve, Karahan Tekstil işçisi Adem Güli'nin devam ettirdiği mücadele ve fiili mücadele hattının önemine vurgu yapıldı.

Tabana kazandırılacak inisiyatifin devrimci mücadele ile birleştirilmesinin sorunları kesin olarak çözebileceği, bunun ise ancak devrimci partiyle işçi sınıfı mücadelesinin birleşmesinden geçtiği söylendi. Sempozyum programı, işçiler tarafından hazırlanan tebliğlerin sunumu ile devam etti. "İş kazaları ve iş güvenliği", "Ücret sorunu", "Kadın işçilerin sorunları" ve "Sendikal örgütlenme ve taban örgütlenmeleri" başlıklı sunumların yapıldığı sempozyumda, tekstil ve kağıt sektöründe çalışan işçilerin yakıcı olarak hissettikleri sorunlar aktarıldı.

Tebliğ sunumlarının ardından Şair Rahime Henden'in güzel yorumuyla sunduğu şiir dinletisiyle sempozyumun ilk bölümü sona erdi.

İkinci bölüm, oluşturulan serbest kürsü bölümüyle devam etti. Serbest kürsü bölümünde ilk sözü Karahan Tekstil direnişcisi Adem Güli aldı. Konuşmasında Emine Arslan ile başlayan tek kişilik direnişlerin kendisinin direnişine güç verdiğini ifade etti. Bugün için bu direnişlerin güç ve etkisine bakılmaksızın oldukça anlamlı olduğu ve geleceğe dair önemli deneyimler bıraktığına işaret etti.

Adem Güli bu zamana kadar sürekli susan ve boyun eğen tekstil işçilerine bir mesaj verdiğini boyun eğmenin tek yol olmadığı ve direniş gibi onurlu bir yolun da olduğunu ifade etti.

Sempozyumda Adem Güli'nin ardından söz alan işçiler de genelde kadın sorununa, fiili ve örgütlenme süreçlerinde yaşanan sorunlara dair konuşmalar yaptılar.

İşyerlerinde yaşanan sorunlara dair tartışmalarla devam eden sempozyum, Esenyurt İşçi Kültür Evi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Tanyeli Şiir Topluluğu'nun gerçekleştirdiği şiir dinletisi ile sürdü. İşçiler tarafından ilgiyle dinlenen şiir dinletisi Bertolt Brecth'in "Kurtulmak yok tek başına" adlı şiiriyle bitirildi.

Tekstil, kağıt ve diğer sektörlerden işçilerin katılımıyla gerçekleşen sempozyum, Aralık ayının sonunda yapılacak olan eğitim seminerleri dizisinin sonuncusu olan "Taban örgütlenmeleri" konulu seminerin duyurusuyla son buldu.

Kızıl Bayrak / Küçükçekmece