Kızıl Bayrak'tan...
Bahar dönemine emekçi halk isyanlarının estirdiği temiz, devrimci bir rüzgarla giriyoruz. Hava mücadeleden yana esiyor. İşçiler, emekçiler ve ezilenler cephesinden umutlar dirilirken, emperyalistler ve işbirlikçileri cephesinden ise tam tersine büyük bir korku ile birlikte kara bulutlar dolaşıyor.
Yıllar boyunca devasa polis ve asker ordularıyla tahkim edip başlarına diktikleri, tiranlarla sömürdükleri ülkelerin emekçilerinin öfkesi karşısında ne yapacaklarını bilemez haldeler. Bugün için tek güvenceleri, ayaklananların devrimci bir önderliğe sahip olamamaları. Ancak bir kez güçlerinin farkına vardıklarında işçi ve emekçileri durdurmak o kadar da kolay değil. Bugün mücadele içerisinde özörgütlülüklerini kuranlar, sınıf çıkarlarının gerektirdiği siyasal örgütlenme zeminlerini de arayıp bulmaya muktedirdir.
Emekçi halkların isyan dalgasıyla esen temiz havayı ciğerlerimize çekerek bulunduğumuz alanlarda sınıf mücadelesini büyütmeliyiz. Bu somut anlamını, kurulu düzeni temellerinden yıkacak tek sınıf olan işçi sınıfı içerisinde örgütlenme seferberliğini yükseltmekte buluyor. İşçi sınıfının sermayenin dizginsiz saldırılarına ve kokuşmuş sendika yöneticilerinin ihanetine rağmen biriktirdiği yoğun öfkeyi örgütlemek demektir bu. Sokakları ısıtmak, grev ve direniş çadırlarını çoğaltmak, dağınık durumdaki işçi kitlelerini düzenli sınıf taburları haline getirmek demektir.
Metal işçilerinin yaklaşan grevi, yoğunlaşan örgütlenme girişimleri ve sayıları artan işçi direnişleri bu bakımdan enerjinin yoğunlaştırılması gereken gündemlerdir. Gazetemizin sayfaları da ağırlıkla bu gündemleri ve bu gündemlere bağlı mücadele görevlerini ele alan yazılarla yüklü.
Diğer taraftan sınıf mücadelesi alanındaki yakıcı gündemlerle birlikte bahar döneminin devrimci günlerini birarada ele almak gerekiyor. Bu günlerin, parçaların bütünleştirilmesi ve siyasallaştırılması bakımından taşıdığı önem ortada. 8 Mart'tan Newroz'a ve ardından da 1 Mayıs'a bu bakışla yaklaşıyoruz, bu bakışla yürüyoruz.
Önümüzde ilk olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü var. Emekçi kadının çok yönlü sömürüsüne ve düzenin bu saldırıyı daha da ağırlaştıracak hamlelerine yanıt vermek üzere alanlarda olacağız. Şu an birçok ilde bu günün tarihsel anlamı ve sınıfsal özüne uygun biçimde alanlarda karşılanması yönündeki hazırlıklar hızlanmış bulunuyor. Kalan az sayıdaki günü de 8 Mart'ın devrimci ruhunu, daha fazla işçi ve emekçi kadına taşımak içinen verimli biçimde değerlendirmeliyiz.
***
Ekim Gençliği'nin Şubat sayısı çıktı! Eksen Yayıncılık bürolarından ve kitapçılardan edinebilirsiniz. |