25 Şubat 2011
Sayı: SİKB 2011/08

 Kızıl Bayrak'tan
Metal işçilerinin grevi
emeğin davası olmalı!
Biat-ihsan üzerine kurulu sendikacılık ve taşeronluğu bitirme yalanı!
“Ontex’te ihanete ve
sömürüye karşı direniş!
Ontex direnişini görmek istemeyen “emek” dostları üzerine
Ankara İşçi Kurultayı’na giderken
Kurultay hazırlıkları yoğunlaşıyor
Sömürüye ve kölelik dayatmalarına
karşı GREV var!..
Zafer direnen işçilerin olacak!
UPS işçisiyle direniş süreci ve
metal grevi üzerine konuştuk
Arap dünyasında halk ayaklanmaları sürüyor
Amerikancı despotik Bahreyn Krallığı’nın sonu yaklaşıyor.
Mısır’da yeni bir mücadele dönemi
Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır’la gündemdeki halk ayaklanmaları üzerine konuştuk
Dünyadan
Emekçi kadınları
örgütleme eferberliğine!.
Tecavüzü önlemek için yasaları değil düzeni değiştirmeli!
“Emekçi kadınlar
mücadele etmeli!.
Emekçi kadınlar 8 Mart’a yürüyor!
Gençliğin devrimci baharını kazanmak için ileri!
İnce ve Erpak serbest bırakıldı
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İnce ve Erpak serbest bırakıldı

Sınıf devrimcileri Onur İnce ve Hızlan Erpak tutuklandıktan 6 ay sonra çıkarıldıkları duruşmada serbest bırakıldılar. Emre Azapçı, Özgür Karagöl, Özgür Aydın, Hüseyin Ünal, Ozan Uzun, Tuba Tavlı, Onur İnce ve Hızlan Erpak’ın yargılandığı davanın ilk duruşması 22 Ocak günü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada sınıf devrimcilerinin tutuksuz yargılanmasına karar verildi. Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilen eylemlerle tutuklama terörü protesto edildi.


Ankara

Duruşma öncesinde BDSP, Devrimci Proletarya, EHP, Kaldıraç, Partizan, YDG, DHF ve 78’liler Girişimi adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Baskılar tutuklamalar bizi yıldıramaz!” ozalitinin açıldığı eyleme 100 kişi katıldı.

Açıklamada egemenlerin bu keyfi saldırılarının, baskı ve terörünün ilerici ve devrimcileri yıldıramayacağı söylendi. İşçilerin, emekçilerin, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerinin savunulmaya devam edileceği, devrimci siyasal faaliyete engel olunamayacağı vurgulanarak, “Baskı, terör ve komplolar sökmedi ve sökmeyecektir!” denildi.

Son 1 yıl içerisinde yaşananlar saldırılara dair örnekler verilen basın açıklaması bittikten sonra Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu’nun dinletisi eşliğinde halaylar çekildi. Halayların ardından eylem sloganlarla bitirilirken duruşmayı izlemek için mahkeme salonuna geçildi.


İstanbul

BDSP tarafından Taksim Tramvay Durağı’nda bir eylem gerçekleştirildi. “Faşist baskı ve terör sökmedi sökmeyecek! Yargılama durdurulsun, sınıf devrimcileri serbest bırakılsın! / BDSP” pankartının açıldığı eylem sloganlarla başladı.

Ankara’da görülen bu davanın tümüyle siyasi olduğu vurgulanırken, savcılığın polis fezlekesinin bir türevi olan iddianamesinin herhangi bir kanıta ihtiyaç duyulmadan tümüyle siyasi gerekçelere dayalı olarak hazırlandığı söylendi. Savcılığın sınıf devrimcilerine ceza gerekçesi yaptığı “örgüt üyeliği ve propagandası” bakımından ortada maddi bir delil bulunmadığı belirtildi. “Zaten bulunmasına da ihtiyaçları yoktur” denilerek, sermaye hükümeti AKP’nin “demokratikleşme” adı altında hazırladığı yasaların, devrim ve sosyalizmden bahsetmeyi, devleti protesto etmeyi “örgüt propagandası” saydığı ve “örgüt üyesi gibi davranmak” adı altında yılları bulan cezalar öngördüğü dile getirildi.

Kölelik düzenini korumakla mükellef yargıçların Ankara’da, “yeni bir dünya ve yeni bir kültür” diyen sınıf devrimcilerini yargılamaya kalktığının söylendiği açıklamada, bunun için Mamak’ta bir mücadele mevzisi olan Mamak İşçi Kültür Evi’nin çalışmalarına ve onun tarafından yıllardır örgütlenen Mamak Kültür Sanat Festivali’ne engel olunmaya çalışıldığı ifade edildi.

“Biz de bu ‘suça’ ortağız!”

Açıklamanın ardından yapılan konuşmada, sermaye devletinin işçi ve emekçilere dönük saldırılarını daha da derinleştirdiği bu süreçte, ilerici ve devrimci güçlere de azgınca saldırıldığı söylendi. BDSP’nin de böylesi saldırılarla ilk defa karşı karşıya kalmadığı, son olarak BDSP çalışanı Cahit Atalay’ın IMF-DB protestolarına katıldığı için tutuklandığı hatırlatıldı. Fakat işkence tezgahlarının, zindanların ya da tutuklamaların devrimci mücadeleyi engelleyemeyeceği söylendi.

Eyleme EHP de destek verdi.

Kızıl Bayrak / Ankara - İstanbul




Cumartesi Anneleri: “Peşinizdeyiz”

308 haftadır kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, bu hafta Mehmet Meşe ve Abdülkadir Kurt’un unutulmaması ve faillerinin yargılanması için Galatasaray Meydanı’ndan yetkililere seslendiler. Oturma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen Cumartesi Anneleri “Failleri belli kayıplar nerede” pankartı ve gözaltında kayıpların fotoğraflarını taşıdılar. Basın açıklaması öncesinde kayıplardan Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya ve eşi Sultan Taşkaya söz aldılar.

Konuşmaların ardından basın açıklamasını İHD Genel Merkez Yöneticisi Selma Güngör gerçekleştirdi.“Evlatlarımızı, eşlerimizi, anne-babalarımızı, kardeşlerimizi kazanlarda yakanlara, asit kuyularına atanlara, toplu mezarlara gömenlere ‘peşinizdeyiz’ dedik” ifadeleriyle açıklamaya başlayan Güngör, kayıplarını unutmayacaklarını belirtti. Mehmet Meşe ve Abdülkadir Kurt’un unutulmaması ve faillerin yargılanması için savcılara ve yöneticilere seslendiklerini söyleyen Güngör, o dönem başbakan olan Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Ohal Valisi Ünal Erkan, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş’in, Kurt’un öldürülmesinden ve Meşe’nin kaybedilmesinden sorumlu olduklarını vurguladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul



Devrimcilere yönelik devlet terörü

Sermaye devleti devrimci ve ilerici güçlere dönük faşist baskı ve zorunu tırmandırmaya devam ediyor. 

Halk Cephesi’ne gözaltı saldırısı

18 Şubat günü İstanbul’da Gülsuyu Mahallesi’nde Halk Cephesi’ne dönük çevik kuvvet ve helikopter eşliğinde operasyon düzenlendi.

Gülsuyu-Gülensu Haklar Derneği ve bazı evlere baskınlar yapılırken, dernekte yaklaşık 4 saat boyunca arama yapıldı. Baskınlar sonucunda 14 kişi gözaltına alındı. Serkan Sülü isimli dernek çalışanı ise üçüncü katın balkonundan polisler tarafından aşağıya atıldı.

Baskın haberinin alınmasının ardından Halk Cephesi, ESP, PDD, Partizan dernek önünde toplanarak sloganlar eşliğinde Heykel Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca ajitasyon konuşmalarıyla baskınlar teşhir edildi.


DHF’ye devlet terörü

23 Şubat günü Adana, Mersin, Antakya, Zonguldak, Amed ve İstanbul’da gerçekleştirilen ev ve kurum baskınları sonucu çok sayıda devrimci gözaltına alındı. Operasyon talimatının Adana’daki bir mahkeme tarafından verildiği belirtilirken, bu çerçevede diğer illerden gözaltına alınan devrimciler Adana’ya götürüldü.

Operasyonlarda Halkın Günlüğü Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hıdır Gürz ile birlikte çok sayıda DHF, Demokratik Kadın Hareketi (DKH), Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) ve Yeni Demokratik Sendikal Birlik (YDSB) çalışanı gözaltına alındı.


Hasta tutsaklara özgürlük eylemi

Adana’da her hafta “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” talebiyle yapılan eylemelerin 82.’si 19 Şubat günü İnönü Parkı’nda gerçekleştirildi.

Basın açıklamasında, sömürü üzerine kurulu bu düzende hapishanelerin baskı ve imha politikasının uygulandığı yerlerden biri olduğu, siyasi iktidarın dışarıda teslim alamadığı ve susturamadığı kendine muhalif her sesi, dört duvar arasına kapattığı belirtildi. Hapishanelerde tecrit ve diğer işkence uygulamalarının hüküm sürdüğü ve bu işkence yollarından en önemlilerinden birinin de hasta tutsakların tedavilerinin engellenmesi olduğu vurgulandı. Hapishanelerde 500 civarında hasta tutuklu ve hükümlünün ölüm sınırında olduğu ifade edilirken, son dönemde tedavisi engellenen hasta tutsakların durumu hakkında bilgi verildi.

Basın açıklaması, hasta tutsakların serbest bırakılması mücadelesine destek olma çağrısı ile bitirildi. Açıklamanın ardından İHD Genel Sekreteri Emrah Seyhanlıoğlu kısa bir konuşma yaptı. Ardından 5 dakikalık sembolik oturma eylemi gerçekleştirildi.

Eylem, BDSP, İHD, BDP, ESP, ODAK, Devrimci Proletarya, Halk Cephesi, Emek ve Özgürlük Cephesi, Tuhay-Der tarafından örgütlendi.

Kızıl Bayrak / Adana