19 Eylül 2014
Sayı: KB 2014/38

Sınıf mevzilerine, direnişe!
Gerici çeteler ve polis İşçilerin Birliği Derneği’ne saldırdı
Mücadele mevzilerimizi koruyacağız!
“Anadilde eğitim hakkı” talebine saldırı
Saldırılara karşı okulları mücadele alanlarına dönüştürelim!
Tetikçi katiller
21 yıldır korunuyor
AKP iş güvenliği eylem planını açıkladı
İşçi katili devlet!
Şov sürüyor, işçiler ölüyor!
İŞKUR işçileri hakları ve gelecekleri için Ankara’da!

Maden işçisine işsizlik sopası

MİB MYK Eylül toplantısı

Emperyalist saldırganlık ve savaşın alanı genişletiliyor
Filistin halkına
İsrail zorbalığı
Abbas İsrail’in Lahey’de yargılanmasını engelledi
Lear işçileri saldırılara karşı bakanlığa yürüdü!
Kapitalizm ve gençlik
DGB faaliyetleri
STFA EML’de Oğuzhan için eylem ve anma
“Yürüyüşümüz ve adımlarımız hızlanıyor!”
Pandora'nın televizyonu
Ulucanlar'da
devrimci irade
kazandı, devrim kazandı!
Zindanlardaki hak ihlalleri devam ediyor!
Hayat boşluk tanımaz!
Van elinde bir öksüz havası Dağlı sevdaların kentli kavgası: Ruhi Su
Kavganın sürdüğü her yerde NERUDA ve şiiri yaşıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Tetikçi katiller 21 yıldır korunuyor

 

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisinin yaşamını yitirdiği devlet destekli katliamın tetikçileri devlet tarafından kollanıyor. Katliamla ilgili bir davada daha, firari katiller hakkında zamanaşımı kararı verilmesine kısa bir süre kaldı. Katliamla ilgili son dava da hasıraltı edilmek isteniyor.

Sivas Katliamı’ndan bugüne sermaye devletinin işleyişinde değişen hiçbir şeyin olmadığını gösteren örnekler çoğalıyor. Katliamın tetikçilerinden ve 18 yıl boyunca “aranan” dönemin Refah Partili Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak, Fransa’da firarda olduğu söylenirken katliamın yaşandığı Madımak Oteli’ne 500 metre mesafedeki evinde bulunmuştu. Tetikçi Erçakmak ortaya çıktığında ise, kalp krizinden yaşamını yitirmişti.

21 yıldır katliamın tetikçilerini koruyup kollayan düzen yargısı, Sivas Katliamı davasında kırmızı bültenle aranan üç firari sanık yönünden de zamanaşamı kararı vermeye hazırlanıyor.

Katliam davasında zamanaşımı

Zamanaşımı süresinin 26 Aralık 2014’te dolmasına 3 ay kalmışken, tetikçi katiller bir türlü yakalanamıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, görülecek duruşma öncesi üç sanığın Türkiye genelinde “arandığını” ancak yakalanamadığını iddia etti.

İnterpol Daire Başkanlığı ise katil Murat Sonkur’un 2004’te, Eren Ceylan’ın ise 2007 yılında iadesinin talep edildiğini, ancak Almanya tarafından “mevzuata ve adil yargılamaya aykırılıklar” nedeniyle istemin reddedildiğini açıkladı. Ancak polisin yazısında, Türkiye’nin 2004 ve 2007 tarihlerinden sonra bu kişileri tekrar Almanya’dan isteyip istemediğine ilişkin bilgi yer almadı. Murat Karataş’ın iadesini ise daha önce Belçika reddetmişti.

Zamanaşımı yaklaştı

Davanın avukatlarından Şenal Sarıhan, geçen duruşmadan istekleri üzerine mahkemenin Alman makamlarından gelen iade yanıtlarının tercümesinin gönderilmesini Adalet Bakanlığı’ndan istediğini anımsattı. Ancak bakanlığın bu yanıtları mahkemeye göndermediğini dile getiren Sarıhan şöyle konuştu:

Alman makamları, iade taleplerini mevzuata ve adil yargılanmaya aykırılıklar nedeniyle reddetti. Alman makamları hukuka aykırı iş yaptıysa buna AİHM’de dava açacağız. Öte yandan davada zamanaşımı tehlikesi iyice yaklaştı. Eğer üç ay içinde bir sonuç alınamazsa üç sanık hakkındaki dava da düşücek. Ve Sivas katliamına ilişkin son dava da kapanacak.”

 

 

 

 

 

Aleviler 15 koldan Ankara’ya yürüyor

 

Alevi örgütlerinin, gerici eğitim politikalarına karşı 12 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirecekleri mitinge kadar sürecek olan Ankara yürüyüşü 15 Eylül’de Dersim’den başladı.

Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği öncülüğünde 15 Eylül’de Dersim Düzgün Baba Ocağı’nda başlayan yürüyüşte konuşan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, şunları söyledi:

Bu dayatmaları kabul etmeyen gençlerimiz ise açık liselere yönlendirilerek aktif öğretim hayatının dışına itilmektedir. Eğitimde 4+4+4 dayatmasının sonucu Siyasal İslamın egemenliği ile sonuçlanacak, ileri bir süreçte onarılamayacak toplumsal değişimlere neden olabilecek dayatmalar yaşanmaktadır. Alevileri yok sayan, farklı inançları yok sayan veya dini eğitim almak istemeyenleri yok sayan bu sistemi haklı bulmuyoruz. Bizler zorunlu din dersleri kaldırılsın isterken çocuklarımızı böyle dini eğitime zorlamalarını antidemokratik buluyoruz. Bu sistem ile yalnızca Alevi çocukları asimile edilmeyecektir. Bu dayatılan sistemin ülkemizde ve ortak vatanımızda farklı uluslardan ve milliyetlerden ve de farklı inançlardan yaşayan halkımızı tek bir eksende toplayıp, Türk-İslam ekseninde asimilasyona tabi tutmaktır. Dayatılan bu tekçi, gerici, siyasal İslamın eğitim projesine karşı başta Aleviler olmak üzere tüm emekçiler ve demokrasi güçleri olarak direneceğimizi ve bu dayatmalar son bulana kadar alanlarda birlikte mücadele edeceğimizi buradan tüm kamuoyuna bildiririz.”

Yürüyüş programı

Dersim’de başlayan yürüyüşün ardından diğer gruplar ise Kırklareli Topçu Baba’dan 18 Eylül, İzmir Hamza Baba ve Antalya Abdal Musa’dan 21 Eylül, Diyarbakır’dan 23 Eylül, Adana Çoban Dede ve Antakya Şıh Hızır Baba’dan 24 Eylül, Sivas Pir Sultan, Tokat Hubyar Sultan ve İstanbul Karaağaç Tekkesi’nden 27 Eylül, Amasya Hamdullah Çelebi’den 30 Eylül, Merzifon Piri Baba’dan 1 Ekim, Nevşehir Hacı Bektaş Dergâhı ve Eskişehir Sucuyetin Veli’den 4 Ekim, Kırıkkale Hasan Dede Dergâhı’ndan 9 Ekim’de yürüyüşe başlayacak.

Yürüyüşün sonunda ise 12 Ekim’de Ankara’da miting düzenlenecek.

 

 

 

 

 

Yeşilkent’te mezhepçiliğe karşı yürüyüş

Avcılar Yeşilkent Mahallesi’nde geçtiğimiz hafta 2 No’lu Sağlık Ocağı’nda bir doktorun Alevileri aşağılayan ifadeleri üzerine yüzlerce emekçi, mahallede yürüyüş gerçekleştirildi.

14 Eylül günü Yeşilkent Cemevi önünde toplanan kitle, Dörtyol ve Şah market güzergahı üzerinden sağlık ocağına yürüdü. Yeşilkent Gençliği adına yapılan basın açıklamasında yaşanan olay aktarılarak, son dönem yaşanan gerici uygulamalar hatırlatıldı. Açıklamada, “İşçi ve emekçiler arasında dil, din, ırk, mezhep ayrımı politikaları uygulanarak sömürü sistemlerini daha rahat sürdürüyorlar” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca son dönemde yaşanan iş cinayetlerine, uyuşturucu ve yozlaşmaya dikkat çekildi.

Kızıl Bayrak / Esenyurt

 
§