Sınıf savaşına yüreği yetmeyenler işine baksın!
Yıllardır metal işçilerinin insanca yaşam ve çalışma koşulları için mücadele eden Metal İşçileri Birliği’ne, birliğimize yönelik saldırılar her geçen gün artıyor. Dün olduğu gibi bugün de bunları savuşturmayı, bizi devirmeyen bu darbelerden daha da güçlenerek çıkacağımızı biliyoruz.
Bizler sermaye devletinin karalama kampanyalarına, polis operasyonu ve göz altılarına, fabrika dağıtımlarında kolluk güçlerinin fiziki saldırılarına, sendika bürokratlarının karalama kampanyalarına alışığız. Çünkü hepsi kendi koltuklarını ve çıkarlarını koruma peşindeler. Metal İşçileri Birliği üyesi biz metal işçileri sınıf savaşımı yürütüyoruz; bu mücadele ise büyük bir cesaret ve yürek ister. Bunların yanı sıra bizlere saldıran bir de korkaklar var, sınıf savaşından ve mücadeleden kaçanlar var. Buna en son yaşanan bir örnek üzerinden birkaç şey söylemek gerekiyor. Kendine işçi gazetesi diyen “Evrensel”de yayınlanan bir yazıda MİB’e saldırı var. Patronların, işçi düşmanı Türk Metal çetesinin gırtlağını sıkmaya yüreği yetmeyenler bizlerin gırtlağını sıkacakmış! Türkiye’nin dört bir yanındaki metal işçilerinin sesi-soluğu MİB’e saldırmaya cüret ediyorlar. Deli cesareti denilen şey bu olsa gerek!
Biz, bunları yıllardır çalıştığımız fabrikalardan, çalışma yürüttüğümüz sanayi havzalarından tanıyoruz. Greve çıkan metal işçilerinin öfkesini bastırmaya çalışan Birleşik Metal-İş Sendikası’nda sahip oldukları temsilcilikleri elden gitmesin diye sesini çıkarmayan, işçilerin geri bilinçlerine seslenerek grevin sonlandırılmasında sorumlulukları olanlar bunlar.
Trakya’da kendi işçi arkadaşları Birleşik Metal’in oyunuyla SİO fabrikasından attırılan ama halen de Birleşik Metal ile sıkı fıkı ilişkileri olan ikiyüzlüler de bunlar (kendi face hesaplarından yaptıkları paylaşımlardan görülebilir).
Bursa’da metal işçisinin o büyük öfkesi patlamışken Trakya’da korkularından Türk Metal çetesine laf bile söylemeyenler yine bunlar. Trakya’da bizlerle görüşen işçilere arkamızdan “onlarla konuşmayın, görüşmeyin, başınız belaya girer” gibi gerici söylemlerle işçileri bizlerden uzaklaştırmaya çalışan yine bunlar. Daha nice korkaklıklar ve ikiyüzlülükler... daha nice metal işçisinin haklı mücadelesine ihanetler... Bunların tarihlerinde sınıf mücadelesinden duyulan korku var, metal işçilerinin haklı davasına sırtını dönme, kendi çıkarlarını koruma var. Büyük bir fedakarlıkla metal işçisinin davasının temsilcisi olan MİB’e saldırı var. Yazılacak daha nice marifetleri var bunların ama bu kadarı bile onların gerçek yüzünü ortaya koymaya yetmektedir. Bunlar işçi sınıfının devrimcileşmesinden korkuyorlar, sınıfın fiili-meşru zeminde yürümesinden, söz-yetki-karar bizde demesinden korkuyorlar. Bunlar bedel ödemekten, patronlardan, Türk Metal çetesinden korkuyorlar.
Yürekleri sadece korkaklıklarından duydukları heyecanla hızlı atıyor. Biz MİB’lilerin yüreği ise metal işçilerinin bu ezber bozan mücadelesinden, Türk Metal çetesini tarih sahnesinden silme cesaretinden, büyüyen sınıf kavgasından duyduğumuz heyecanla hızlı çarpıyor. Sizlere Evrensel gazetesine ve onların temsilcilerine tavsiyem şu; siz işinize bakın, sendikalarda tuttuğunuz koltuklara sarılın, korkunuzdan sokağa çıkmayın, devrim kelimesini bile ağzınıza almayın, mücadeleden kaçın!
Bizler fabrikalarda, sanayi havzalarında, sokaklarda olacağız. Metal işçilerinin fiili-meşru eylemini mücadelesini örgütleyeceğiz. Sizleri sendikalarınızdaki yapıştığınız koltuklardan alaşağı edeceğiz.
Trakya’dan MİB’li bir işçi
Yeni sendika için sorumluluk biz işçilerde!
Biz metal işçilerinin haklı mücadelesini ileriye taşıyacak bir mevzi olan yeni sendikanın kuruluş çalışmaları sürüyor. Bu aşamada tüm sorumluluk biz metal işçilerinde. Tarih bizim omuzlarımıza bir sorumluluk yüklemiş durumda.
Tam da bundan dolayı tüm metal işçileri olarak yeni sendikanın çalışmalarına omuz vermeliyiz. Çalışmalarına katılmalı, bulunduğumuz fabrikalarda yeni sendikanın kuruluş çalışmalarını yürütmeli, tüm işçi arkadaşlarımızı bu işin bir parçası yapmaya çalışmalıyız. Bu sendika başka sendikalar gibi olmayacak, bundan emin olmalıyız. Çünkü bu sendika biz işçilerin sendikası olacak, başına birileri saltanat gibi çöreklenemeyecek. Birleri bu sendikada yıllarca aynı koltukta çakılı kalmayacak, trilyonları bulan aidat kesintileri olmayacak, en önemlisi de bu sendikada tüm inisiyatif biz işçilerde olacak. Söz-yetki bizlerde olacak.
Artık yeter, sermayenin çıkarlarını korumak için bizleri yıllardır bir cendere içinde tutan satılmış sendikalardan çektiğimiz. Bunların hepsi aynı, hepsi patron yanlısı... Türk Metal çetesi neyse Çelik-İş Sendikası da aynı, farklı gibi gözüken aslında durduğu yer itibari ile Birleşik Metal de aynı. Hepsi yıllardır patronların biz metal işçilerinin haklarını gasp ettiği toplu iş sözleşmelerinde kölelik sözleşmelerine imza attılar, örgütlenme çalışmalarında bizleri yarı yolda bıraktılar, bizlerin mücadelesini sattılar, örgütlenme çalışmalarına sahip çıkmadılar.
Gelin metal işçisi kardeşlerim, bizim sendikamız olacak olan bu yeni sendikanın çalışmalarına güç verelim. Bir kez daha birlik olduğumuzda ne kadar güçlü olduğumuzu gösterelim. Gelin hep beraber bu yeni sendikayı elbirliği ile kuralım. Yarınımıza umutla bakmak için bu sorumluluğumuza sahip çıkalım.
Trakya’dan MİB’li bir işçi
|