Renault’da saldırı MİB’lilere gözaltı
Renault’da işçilere yönelik saldırı ve kıyım devreye konulurken Metal Fırtınası’nda olduğu gibi yine Metal İşçileri Birliği, saldırının ilk hedefi oldu.
1 Mart'ta işçiler eylemlerini devam ettirirken destek için Renault önüne giden Zeynel Kızılaslan ve Veli Karaçam isimli MİB’liler gözaltına alındı. Gözaltı saldırısı üzerine açıklama yapan MİB, şunları ifade etti:
“Renault’da bugün işçinin hak mücadelesini baltalamak için seferber olan polis fabrika önünde işçi kardeşlerimize destek vermek için bulunan Veli ve Zeynel arkadaşlarımızı gözaltına aldı.
Polisin bunu neden yaptığı belli. İşçiyi dağıtmak ve bölmek desteği kesmek ve yalıtmak istiyor. Yalnızlaştırmak istiyor.
MİB’li arkadaşlarımıza yapılan muamele de bunun bir parçası. Fakat ne yaparlarsa yapsın MİB’i ve MİB’lileri susturamayacaklar. MİB ve Renault işçisi bu zorbalığa, bu haydutluğa pabuç bırakmayacak. Bu mücadele böyle engelleri, böyle zorbalıkları eze eze kazanacak!”
Sermaye devletinin MİB’e yönelik saldırısı bununla da sınırlı kalmadı. Akşam saatlerinde ise MİB’lilerin kaldığı evleri basan polisler Yıldırım Doğan ve Dilek Gültekin’i gözaltına aldı. Polis bilgisayarlara da el koydu.
Renault önünde gözaltına alınan MİB’liler serbest bırakılırken 2 Mart’ta diğer arkadaşlarını ve Renault işçilerini yalnız bırakmamak için adliye önüne giden Veli Karaçam tekrar gözaltına alındı.
MİB’lilerin gözaltına alınmasının gerekçesinin sosyal medya paylaşımları üzerinden “suç işlemeye tahrik” olduğu belirtiliyor.
MİB’den Renault açıklaması
Renault işçisinin atılan arkadaşlarına sahip çıkmak için başlattığı direniş büyük ölçüde kırılmış ve üretim yeniden başlamış durumda.
Ancak bu Renault işçisi için hiçbir şeyin bittiği anlamına gelmiyor.
Ayrıntılı değerlendirmemizi sonraya bırakmak üzere şimdilik şu kadarını söyleyebiliriz ki; Renault işçilerinin tamamını kapsayacak ortak talepleri içeren bir mücadele yerine, kendini Renault’ya yerleştirmeye kilitleyen anlayışın tutumları bu yaşanan gelişmelerde önemli bir etken olmuştur.
Bu bölünmeye neden olanlar, şimdi fabrika içinde yaşanan “geçici yenilgi”nin faturasını MİB’e kesmeye çalışıyorlar. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz, Renault işçisinin sendika ya da dayanışma farkı gözetmeden etrafında kenetleneceği ortak hedeflere ihtiyacı bulunuyor.
Bugün, bu hedef ne olursa olsun atılan arkadaşlarımıza sahip çıkabilmek, onları yalnız bırakmamaktır.
Yapılması gereken atılan arkadaşlarımızla fabrika önünde kurulacak bir direniş çadırı ile mücadeleyi kesintisiz bir şekilde devam ettirmektir.
Yapılması gereken, Renault’nun direniş ateşini diğer fabrikalara yaymak, direnişin kalesine yapılan saldırıya karşı Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu fabrikalardan başlayarak topyekûn direnişi örgütlemektir.
Tablo ne olursa olsun; Renault işçisinin yıllardır sırtına bir kene gibi yapışan Türk Metal çetesi ile bir alışverişi olamaz. Bunu herkes böyle bilmelidir.
Renault işçisinin yaşadığı moral bozukluğunda eğer böyle bir heves içerisine giriyorlarsa, bu hain çeteyi şimdiden uyarıyoruz! Boşuna heveslenmeyin.
Aylardır verdiği mücadele ile çok şey öğrenen Renault işçisi, bu günleri de atlatacak, birliğinden gelen gücü ile ‘kale’yi yeniden ayağa kaldıracaktır.
Buna inancımız tamdır!
Metal İşçileri Birliği
2 Mart 2016
Kahrolsun sermaye diktatörlüğü!
Renault işçileri atılan işçi arkadaşlarının geri alınması ve taleplerinin karşılanması için eylemler yaptı.
Patron-Türk Metal-devlet el ele vererek metal işçilerinin birliğini dağıtmak, direnişi bitirmek istedi. Burjuvazi tüm gücüyle saldırarak Renault işçilerinin özelinde tüm metal işçilerini dizginlemeye çabaladı.
Direnen ve hakkını arayan tüm işçilerin olduğu gibi Renault işçilerinin karşısına polisiyle, gazıyla, copuyla çıktı. İşçilere ve MİB’lilere saldırarak, ev baskınları ve fabrika çıkışında gözaltı terörü gerçekleştirdi. Gözaltındakileri bekleyen bir MİB’li de bugün gözaltına alındı.
Son 2 günlük süreç bizlere ve tüm emekçilere çürüyen ve yıkılmaya mahkûm olan burjuvaziyi, sınıflarını ve diktatörlüklerini bir kez daha göstermiş oldu.
Renault işçilerine ve MİB’lilere yapılan saldırıyı ve gözaltı terörünü kınıyoruz. Sermayenin ve uşaklarının topyekûn saldırısına karşı cevabımız topyekûn direniş ve örgütlenme olacaktır.
İşçi ve emekçileri kölece yaşama ve çalışma koşullarına mahkûm edenler, sömürü politikalarıyla yaşamlarımızı zindan eden bu diktatörlük yıkılacaktır!
Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!
Yaşasın metal direnişimiz!
Yaşasın işçilerin birliği!
Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu
2 Mart 2016
DİSK’ten Renault işçileriyle dayanışma eylemi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Renault’da yaşanan işçi kıyımını ve polis saldırısını protesto etmek için 2 Mart’ta İstanbul’da Renault’nun Ümraniye’deki genel merkezi önünde eylem gerçekleştirdi. SCA işçileri de “SCA (Ülker) işçileri metal işçileriyle omuz omuza! Yaşasın işçilerin birliği / DİSK-Tümka-İş” pankartıyla toplanma alanına geldi.
Eylemde DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan açıklamada, Renault işçilerine yönelik saldırıların Türkiye işçi sınıfına yapılmış olduğu belirtildi. DİSK’in bulunduğu tüm çalışma alanlarında Bileşik Metal-İş Sendikası’na ve Renault işçilerine desteklerini sürdüreceği belirtilerek eylem sonlandırıldı. |