4 Mart 2016
Sayı: KB 2016/09

MESS, devlet ve sendikal bürokrasi saldırıya geçti
Savaşa, sosyal yıkıma ve gericiliğe bütçe!
Sur’da yeni bir katliam hazırlığı
Katillere yasal koruma!
İşçi sınıfı, meşruluğuna yaslanarak kazanacaktır!
Sınıf devrimcileri fiili-meşru mücadeleye çağırdı
DİSK’ten saldırılara karşı eylemler
Esas sorun patronların mülkiyeti gasp etmesidir
Saadet Sakız işçilerinden ek zam talebi
“Karanlığa teslim olmayacağız!”
Renault’da kıyım ve direniş
Renault’da saldırı MİB’lilere gözaltı
Kadın İşçi Kurultayı Sonuç Bildirgesi
Türkiye’de kadın işgücü ve gelişimi - 4
Dünya kadın örgütlenme deneyimleri üzerine - 4
Bin yılların mirası
Komintern: Dünya devriminin partisi - A. Engin Yılmaz
Suriye’de ateşkes süreci ve savaş tehditleri
“Muhafazakarlar” geriliyor “Reformcular” güçleniyor
İsviçre’de ‘yabancı’ düşmanı yasa teklifi reddedildi
Devrimci gençlik faaliyetleri sürüyor
Bıjî Heştê Adarê
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Türkiye’de kadın işgücü ve gelişimi - 4

'90’lar ve sonrası

 

'90’ların öncesinde Türkiye açısından önemli bir siyasal gelişme olan 12 Eylül 1980 darbesi yaşanmıştır. Bu darbe aslında bir ekonomik saldırı planı olan 24 Ocak Kararları'nın hayata geçmesi için gerçekleştirilmiştir. '80 öncesinde, Türkiye sınıf hareketi ve toplumsal muhalefeti ileri ve örgütlü bir düzeyde olduğundan, hak alma bilinciyle hareket eden kadınların da yer aldığı işçi ve emekçilerin karşısında sermaye ve devlet, ekonomik saldırılarını rahatından hayata geçirememekteydiler. Tam da bundan dolayı azgınca bir saldırı, toplumu sindirme projesi olarak askeri-faşist darbe gerçekleşti.

“Bozulan ödemeler dengesi, yüzlü rakamlarla ifade edilmeye başlayan enflasyon, artan işsizlik, yükselen işçi hareketi ve toplumsal muhalefet kârların düşmesi, ülkeye bir iç savaş görüntüsünün hakim olması, yeni yatırımlar yapılamadığı gibi mevcut kapasitenin ancak % 30’unun kullanılması, petrol krizinin yarattığı şok, 19'80 öncesinin manzarasını oluşturuyordu.

Bunalıma çareler daha henüz ‘77 Ecevit Hükümeti döneminde aranmaya başlandı. Ünlü 'kemerleri sıkma' politikası ilk kez Ecevit hükümeti döneminde telaffuz edilmeye başlandı. Ardından gelen Demirel hükümeti 24 Ocak Kararları'nı ilan etti. Fakat tüm bunlara rağmen bu 'istikrar tedbirleri' uygulanamıyordu. Uygulanmasının ilk şartı toplumsal muhalefetin susturulmasıydı.” *

'80 darbesi toplumu sindirmeye çalışmış, '80’lerin ortasına kadar karanlık ve sessiz yıllar yaşansa da 1986-1991 arasında sınıfın içindeki dinamikler yeniden harekete geçmişti. 91 yılı ile birlikte sınıf mücadelesi hızla geriye çekildi. Bu yıllar aynı zamanda Sovyetler Birliği'nin dağılması ve çöküşüne denk gelen bir siyasal atmosferle de birleşti. '80 darbesinin etkisi, uzun yılları bulacak derin sessizlik '90’la yeniden başladı diyebiliriz. '90’larda yükselen kamu emekçileri hareketi toplumda belli silkelenmeler, hareketlenmeler imkanı yaratsa da, bu yıllar sermayenin sınıfa dönük saldırılarını ardı ardına uygulamaya başladığı yıllar oldu. Sınıf mücadelesinin geriye çekilmesiyle birlikte sosyal haklara dönük gerçekleşen saldırının sonucunda, kadın işçiler de birçok hakkını kaybetti veya haklar kağıt üzerinde kaldı.

'90’lar sanayileşmenin de geliştiği yıllar, yeni sanayi bölgelerinin oluştuğu bir dönem aynı zamanda. Özellikle Kürt illerinden yaşanan iç göç ve Bulgaristan’dan Türkiye’ye yönelik cumhuriyet döneminde yaşanan en kitlesel göç sonucunda sanayi bölgelerinde yoğunlaşma yaşanmıştır. Tarımsal alanların kullanımında ve hayvancılıkta gerileme oranı da arttı. Tüm bu gelişmeler istihdamdan işgücünün ücretlenmesine kadar birçok noktada sonuçlar üretti.

Kadın işgücüne yansımalar

'90’lar, özellikle de 2000’lerin başı dünyadaki neo-liberal politikaların Türkiye’de hızlı bir şekilde hayata geçirilme yıllarıdır. Kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi, mezarda emeklilik, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması kadın işçilerin çalışma yaşamına katılmasını veya ne şekilde katıldığını belirleyen politikalar oldu. Günümüze kadar uzanan bu süreç, hala çıkartılan yasalar, ortaya konan projelerle kadın işgücünü daha da ucuzlaştırmak, kadın istihdamını sürekliliği olmayan, güvencesiz alanlara ve çalışma biçimlerine yönlendirmektedir.

KİT’lerde (Kamu İktisadi Teşekkülleri) kadın işçilerin istihdam oranı geçmişte yüksekti. Özelleştirmelerle bu kurumların kapatılması kadınların aynı oranda özel sektörde istihdam edilmemesi nedeni ile kadının çalışma yaşamının dışında kalmasına veya büyük ölçekli fabrika vb alanlarda çalışma oranının düşmesine neden oldu.

Esnek çalışma biçimlerinin hayata geçirilmesi için birçok yasanın çıkartıldığı, fiili uygulamaların başladığı bu dönemde atılan adımlar büyük oranda kadın işgücü üzerinden şekillendirilmeye çalışıldı/çalışılıyor. Daha önceki dönemlerde de kadınlar güvencesiz çalışmaktaydı, kayıtdışı çalışma oranı yüksekti. Ama el altından, gizlice uygulanıyor dediğimiz bu uygulamalar, özellikle '90’lardan günümüze daha açıktan hayata geçiriliyor. Yani kuralsızlık kural haline getiriliyor. Bugün artık taşeron çalışma, sigortasız çalışma, sözleşmeli çalışma, yevmiyeci çalışma, evden iş alma, çağrı ile çalışma yaygın uygulanan biçimlerdir.

Hizmet sektörünün de yaygınlaştığı bu yıllarda kadın işgücü büyük oranda hizmet sektörü diyeceğimiz alanlarda istihdam edilmeye başlandı. İşgücüne katılan kadın işçilerin arasında hizmet sektöründe çalışanlar en büyük orana sahip. Bu sektörde esnek çalışma biçimleri, uzun çalışma saatleri, sosyal haklardan yoksunluk yüksek oranda görülmektedir.

Tarımsal alanların ve hayvancılığın azalmasıyla bu işlerin doğrudan içinde olan kadınların çalışma yaşamının dışında kalmasına neden olmuştur. Göç dönemi, sanayi bölgelerine akın eden işçilerin istihdamında önceliğin erkeklere verilmesi de kadınların çalışma dışı kalması veya kayıtdışı çalışmaya yönelmesi sonuçlarını doğurmuştur.

Ücretlerin düşüklüğü, sosyal hakların teker teker alınması ve birçok saldırı paketinin geçirildiği bu yıllarda, tüm bu sorunlar en çok kadın işgücü üzerinde sonuçlar yaratmıştır.

Yararlanılan kaynaklar:

- Türkiye’de Kadın İstihdamı: Ülke ve Bölge Düzeyinde Sektörel Analiz, Metin BERBER-Burçin YILMAZ ESER

- Türkiye’de Kadın Emeği ve İstihdamı’na Yönelik Politikalar, KEİG Platform

-İşçi Sınıfı Tarihinden Kesitler, Kızıl Bayrak, Ağustos-Eylül 1994

- EKİM I. Genel Konferansı, Değerlendirme ve Kararlar, s. 98-99, Eksen Yayıncılık *


 
§