10 Mayıs 2020
Sayı: KB 2020/Özel-2

1 Mayıs’ın ardından...
1 Mayıs dayatmaları ve sendikal bürokrasi
Sendikal bürokrasinin 1 Mayıs perişanlığı
2015 Metal Fırtına!
İstanbul’da 1 Mayıs eylemleri
İzmir’de 1 Mayıs eylemleri
İzmit’te yasağa rağmen 1 Mayıs
AİM 1 Mayıs’ı ‘evde kalamayanlar’ ile kutladı
Dört bir yanda 1 Mayıs
Anti-faşist zaferin 75. yıldönümü…
Anti-faşist mücadele ve komünistler - A. Eren
Almanya’da 1 Mayıs kutlamaları
Dünyada her yer 1 Mayıs’tı!
Paris’te yasaklara rağmen 1 Mayıs
İsviçre’de 1 Mayıs
Dünyanın aşıyla imtihanı
Yaktıkları kızıl meşale yolumuzu aydınlatıyor
Denizler dört bir yanda anıldı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Dünyada her yer 1 Mayıs’tı!

 

COVID-19 salgınına ve alınan önlemlere rağmen işçi ve emekçiler 1 Mayıs’ta dünyanın birçok yerinde küçük gruplar halinde sokağa çıktılar. Ayrıca 1 Mayıs bu kez işyerlerine, evlere, işçi ve yoksul mahallelerine taşındı. Evlerin pencereleri ve balkonları şiarların yazılı olduğu 1 Mayıs pankartlarıyla süslenirken, sokaklar afişlerle donatıldı. Fabrikalarda işçiler 1 Mayıs kutlamaları gerçekleştirdi. Tüm bunlar sosyal medyada yansıtıldı. İnternet üzerinden sanal kutlamalar yapıldı, canlı yayınlarda kapitalizm ve onun kâr hırsı teşhir edilirken, işçi sınıfının ana gündemi olan işsizlik, güvencesizlik ve daha iyi bir dünya özlemi dile getirildi. Çevrimiçi konserler düzenlendi. Belçika’da Belçika İşçi Partisi (PVDA/PTB) 1 Mayıs için 1.000 kişiyle Çav Bella marşını söyledi. Kolombiya’da kitleler öğlen 12’de Enternasyonal marşını söyledi. Yunanistan’da salgın koşullarında 1 Mayıs kitlesel bir şekilde kutlandı ve etkileyici görüntülere sahne oldu. 

Kısacası işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günü 1 Mayıs her işçinin fabrikasıydı, evinin balkonuydu, penceresiydi, mahallesiydi.

1 Mayıs her yerdi.

Filipinler’de 1 Mayıs salgına rağmen sokağa çıkılarak kutlandı. Başkent Manila’nın Tondo ilçesinde artan işsizlik, güvencesizlik ve yoksulluk vurgusuyla boş tencerelerle eylem yapıldı, hükümetin neoliberal politikaları eleştirildi. Yapılan konuşmalarda salgınının işsizliği, güvencesizliği daha da pekiştirdiği, salgının faturasının emekçilere çıkarılacağı, fakat işçi ve emekçilerin bu faturayı ödemeyecekleri ifade edildi.

Yoksul mahallelerde afişli kampanyalar düzenledi. KMU Sendikası bu afişleri sosyal medya üzerinden paylaşma çağrısı yaptı. Sendika yaptığı açıklamada, Filipinler’de de yaklaşık 23 milyon insanın salgın nedeniyle “işsiz ve ücretsiz” olduğunu, insanların açlıkla karşı karşıya bulunduklarını, karantinaya aldırmayan insanların tutuklandıklarını ifade etti. Ayrıca Coca-Cola fabrikalarından birindeki 16 işçi bugün komünist oldukları bahanesiyle Filipin federal polisi tarafından tutuklandı.

Endonezya’da hükümetin tüm yasaklama çabalarına rağmen işçiler çalışma koşullarını ve işten çıkarılmaları 1 Mayıs mitingleri ve eylemlerle protesto ettiler. Korona salgınından korunma ve işsizliğe karşı sağlık sigortası ve ücret talep edildi.

Hükümet 1 Mayıs öncesinde, ilericiler üzerindeki baskılarını artırmıştı. Sosyal medya paylaşımlarında rejimi eleştirenler gözaltına alınarak saatlerce sorgulardan geçirilmişti. Endonezya ordusu da 1 Mayıs öncesi acil güvenlik planları ile kitleleri sokağa çıkmamaları için türlü senaryolar yaymıştı.

Tüm bunlara rağmen gösteriler çok sayıda fabrikada gerçekleşti. İşçiler Medan, Kuzeysumatra’da 30 dakikalık eylemler gerçekleştiler. Tangerang ve Banten’de 1 Mayıs’taki protesto gösterisinde işten çıkarmayı kolaylaştıran yasaların iptal edilmesi ve hükümetin COVID-19’la mücadeleye yoğunlaşması çağrısı yapıldı. İşçiler kitlesel işten atılmaların durdurulmasını, izin paralarının tam ödenmesini talep eden pankartlar taşıdılar. Ayrıca en başta salgına karşı en önde mücadele eden hastanelerdeki emekçiler olmak üzere çalışanların daha iyi korunmasını talep ediyorlar.

Sendikalar minibüs yasası olarak bilinen işten çıkarmaları kolaylaştıracak yeni bir yasaya karşı emekçileri 30 Nisan’da protesto gösterisine çağırmıştı. Hükümetin yasayı görüşmesini iptal etmesi üzerine sendika da gösteriyi iptal ettiklerini açıkladı. 1 Mayıs’ta sanal protestoyu tercih ettiler.

Lübnan’ın güneyinde koronavirüs pandemisine rağmen sokaklara çıkarak günlerdir açlığa yoksulluğa karşı “Devrim!” şiarları ile gösteri yapan kitleler, 1 Mayıs’ta da gösteriler düzenlediler.

Yunanistan’da 1 Mayıs, salgın nedeniyle sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen hemen tüm kentlerde yapılan gösterilerle kutlandı. Gösteriler, sembolik olarak yapılması kararına rağmen kitlesel geçti. İşçi ve emekçiler Atina’da değişik meydanlarda toplanarak Meclisin bulunduğu Sintagma Meydanı’na geldiler. Salgın bahanesiyle işçi haklarına yönelik saldırılar ve hak gaspları protesto edildi, parasız sağlık hizmeti talebi yükseltildi.

Sintagma Meydanı’nda yapılan miting, PAME tarafından örgütlenirken, birçok sol örgüt, parti ve sendika şubesi de değişik alanlarda toplanarak 1 Mayıs gösterileri gerçekleştirdi. Her iki gösteriye çok sayıda sağlık ve eğitim emekçisi katıldı. Atina’da birçok semtte de 1 Mayıs gösterileri yapıldı.

Yunanistan hükümeti 1 Mayıs gösterisinin bir hafta ertelenmesi çağrısında bulunmuştu. Ama o gün GSEE sendikası genel grev çağrısı yapmıştı.

Portekiz’de 1 Mayıs gösterilerine tüm ülkede binlerce kişi katıldı. Gündem hak gaspları ve artan işsizlikti. Etkinlikler Portekiz Komünist Partisi’ne yakın olan, ülkenin en büyük sendika konfederasyonu CGTP tarafından düzenlendi ve sınırlı katılımla gerçekleşti.

Avusturya’da 1 Mayıs’ta yasal partiler alanlarda değildi. Sol örgütlerden oluşan platform “1 Mayıs’ı iptal etmek teslim olmaktır!” şiarıyla 1 Mayıs’a sahip çıkarak, yürüyüş düzenledi. Ülkede çarşamba gününden itibaren korona önlemleri kısmen yumuşatılmış olsa da 10’dan fazla kişinin bir araya gelmesi yasak olmasına rağmen yürüyüşe 100 kişi katıldı. Polis yürüyüşe izin vermek zorunda kaldı.

“İltica sayısını sınırlı tutmak ve ırkçılık yerine cesaret ve dayanışma!” pankartı taşınan yürüyüşte Yunanistan’ın Midilli Adası’ndaki Moria kampından refakatsiz bir çocuğun bile kabul edilmemesi eleştirildi. Yapılan konuşmalarda son 30 yılda neoliberal bir çöküş programı yürüten Avrupa Birliği’nin politikaları eleştirildi ve kemer sıkma politikalarıyla İtalya’daki halk sağlığını da çökerttiklerine vurgu yapıldı.

1 Mayıs 1999’da sınırdışı edilmesi sırasında Avusturyalı polisin öldürdüğü Marcus Omofuma’yı anmak ve devlet ve polis tarafından işlenen ırkçı şiddeti protesto etmek için Viyana Üniversitesi Kampüsü’nde de bir anma yapıldı.

Bu arada Avusturya’da işsizlik rekor düzeyde seyrediyor. 600 bin işçi işini kaybetti ve 1,2 milyon kişi kısa çalışma kapsamında çalışıyor.

İsveç’te Sosyal Demokrat İşçi Partisi ve İşçi Sendikaları Federasyonu (LO) 1 Mayıs kutlamasını medya üzerinden yapılan konuşmalarla gerçekleştirdi. Sol Parti de “İş güvencesi” ve “Herkese konut” talebiyle yine sanal ortamda düzenlediği kutlamada, salgının özellikle yoksul mahallelerde yaşayan işçi, emekçi ve göçmenleri vurduğunu, tekelci kapitalistlerin aşırı kâr hırsından korona sırasında bile vazgeçmediklerini söyledi. Volvo’nun 20 bin çalışanını zorunlu izne ayırdığını, bu işçiler için devletten para aldığını ve 12 milyar kronu hisse senetleri sahiplerine kâr olarak dağıtacağını, Sol Parti’nin buna karşı çıkması üzerine şirketin bunu durdurmak zorunda kaldığını söyledi.

Stockholm’de Komünist Parti ve Devrimci Komünist Gençlik, “Hisse senetleri sahiplerini değil işi kurtar”, “Özel hastaneleri kamulaştır”, “Dayanışmacı bir toplum” şiarlarıyla, yaklaşık 40 kişiden oluşan bir grupla gösteri yaptı. Grup İspanya’da Franko faşizmine karşı mücadelede yaşamını yitiren İsveçli savaşçılar için dikilen anıta güller ve karanfiller bıraktı ve tek sıra halinde Çav Bella ve Avusturya İşçi Marşı eşliğinde 1 Mayıs sloganlarıyla yürüyüş yaptı.

Bir başka grup kızıl bayraklar taşıdıkları bisikletlerle konvoy oluşturarak 1 Mayıs’ı kutladı.

Çin’de halk 1 Mayıs’ta maske takarak sokağa çıktı. 1 Mayıs diğer senelere göre oldukça sakin ve sıkı önlemler altında kutlandı.

Rusya’da her yıl 1 Mayıs’ta yürüyüş düzenlenen Kızıl Meydan, bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle boş kaldı. 1 Mayıs internet ortamında gerçekleşti. Rusya Federasyonu Komünist Partisi (KPRF) çevrimiçi bir 1 Mayıs konferansı düzenledi.

Moskova’daki Kremlin, Rusya Devlet Başkanlığı, Rusya Hükümeti ve Moskova Belediye Başkanlığı binaları önünde tek kişilik eylemler gerçekleştirildi. Pankartlarda kapitalizm karşıtı sloganlar ile sosyalizm vurgusu yer aldı.

Küba’da devrimden bu yana her yıl milyonlarca işçi ve emekçinin doldurduğu alanlar koronavirüs salgını nedeniyle bu kez görkemli kutlamalara sahne olamadı. 1 Mayıs, yetkililerin yönlendirmesiyle evlerde ve işyerlerinde kutlandı. Evlerin balkonları, mahalle araları, işyerleri pankartlarla ve Küba bayrakları ile donatıldı.

Çevrimiçi gösteriler de gerçekleşti. Buradaki konuşmalarda Küba’da 1 Mayıs “Beyaz Önlüklüler Ordusu” olarak anılan sağlık emekçilerine adandı.

İtalya’da başta Roma olmak üzere çok sayıda kentte küçük gruplar 1 Mayıs’ta sokaklara çıktılar.

Ülkenin en büyük sendikaları internet üzerinden canlı müzik yayını yaparken, Roma’da sol parti Potere al Popolo çalışanları, “İşçileri savunursak her şey yoluna girecek” pankartı açarak, koruma ve güvenlik ekipmanlarının olmadığını bildirdiği bir çağrı merkezi önünde eylem yaptı.

Napoli’de ise yine Potere al Popolo, Confindustria olarak bilinen İtalya Sanayi Genel Konfederasyonu önünde eylem yaptı. Hala üretim yapan fabrikalardaki işçilerin korunması ve COVID-19 nedeniyle işini kaybeden herkes için acil durum ve temel gelir talebini dile getirdi.

Lojistik çalışanları da “Eğer çalışmak zorundaysak greve gideriz” pankartıyla sokaktaydılar.

Finlandiya’da, 1 Mayıs’ta genellikle on binlerce insanın katıldığı geleneksel bahar pikniği yerine bu yıl sanal toplantılar yapıldı.

Polisin grup büyüklüğünün on kişiyi geçmemesi gerektiğini kesin olarak gözlemlediği 1 Mayıs, Helsinki’nin pazar meydanında kutladı.

Güney Amerika’da 1 Mayıs ağırlıklı olarak evlerde ve balkonlarda kutlandı. 1 Mayıs Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Venezuela ve Meksika’da geçmiş yıllara göre daha sakin kutlandı. İşçi ve emekçilerin talepleri sosyal medyadan dile getirildi.

Güney Afrika’da bu yıl sokaklarda 1 Mayıs gösterileri gerçekleşmedi. Polisin sokağa çıkma yasağı vardı ve hükümet, polisin yanında 73 bin askeri de devreye sokarak sokağa çıkma yasağını korumakla görevlendirildi.

Nepal’de CPN (Nepal Komünist Partisi-Maoist Devrimci) yaptığı açıklamada Nepal’de sıkı sokağa çıkma önlemlerin sürdüğünü ve her türlü toplantı ve yürüyüşün yasak olduğunu, insanların evlerinde kalmaya zorlandıklarını ve bu koşullarda 1 Mayıs gösterilerinin gerçekleştirilemediğini bildirdi.

Şili’de işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü ülke çapında hükümete karşı protestolarla gerçekleşti. Barışçıl başlayan gösterilerde Şili işçi ve emekçileri gerekli fiziksel mesafeyi koruma konusunda hassas davrandılar. Ama Şili’nin azgın faşist polisi yürüyüşçülere bu kez de vahşice saldırdı ve onlarca kişiyi gözaltına aldı. Saldırıya gerekçe olarak mitinglere 50’nin üzerinde kişinin katılmış olması belirtildi.

İran işçi ve emekçileri de molla rejimin tüm şiddetine rağmen 1 Mayıs›ta sokağa çıkarak gösteri düzenledi. Tahran›daki otobüs şoförleri birliğinin yanı sıra öğretmenler ve emekli örgütleri protesto çağrısında bulunmuştu. Başkentte meclis önünde yüzlerce insan toplandı. Toplanan emekçilere azgınca saldıran polis 50›nin üzerinde göstericiyi tutukladı, saldırıda yaralananlar oldu.

Tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması, asgari ücretin arttırılması ve emekli maaşının en az 7 milyon Tuman yükseltilmesi şiarlarının yazılı olduğu pankart ve dövizler taşındı. Ayrıca kadın erkek eşitliğinin yanında İran’da yaşayan tüm uluslardan halklar için eşit haklar talep edildi. Yabancı göçmen işçilerle İranlı işçiler için eşit hak talepleriyle milliyetçilik ve ırkçılık protesto edildi.