İçindekiler:

25 Aralık 2020
Sayı: KB 2020/Özel-28

Pandemi yılı ve işçi sınıfı
Sermaye iktidarı KDP-PKK çatışmasını kışkırtıyor
Bir garip yolsuzluk hikayesi
Çıplak arama dayatması insanlık onuruna saldırıdır!
Soytarılar tarihin çöplüğünü boylayacaklar!
“Devlet hakikatten hoşnut olmuyor”
MİB: Yaşatacak olan örgütlü gücümüzdür!
İşçinin isyanı ve ötesi
Eğitim Sen’de kriz ve sendikal bunalım
28 Şubat’ın dümen suyunda “TKP Açılımı” / 2 - H. Fırat
Alman kolluk güçlerindeki faşist örgütlenmeler / 3
BM’nin İnsani Gelişme Raporu üzerine
Veysel Akgül yoldaşı kaybettik!
“İfşa hareketi”nin gösterdikleri
“Taleplerimiz için de mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor!”
Gençlik mücadelesi ve 2020
Roboski Katliamı 9. yılında…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Çıplak arama dayatması
insanlık onuruna saldırıdır!

 

Hapishaneler, iktidardakilerin kurulu düzene “uymayanları” topladığı alanlardır. Aynı zamanda türlü işkence ve baskıların uygulandığı mekanlar olarak işlev görmektedir. Kapitalist sistemde hapishanelerde yaşanan ve insanlık onurunu hedef alan bir dizi saldırı, ya saldırının hedefine olan mahpusların direnişleri ile ya da toplumsal mücadelenin basıncı ile açığa çıkarılabilmektedir.

AKP iktidarı da iş başına geçtiği günden beri hapishanelerde yaşanan baskı ve zorbalığı tırmandırmakta, yeni hak gasplarını hayata geçirmektedir. Özellikle pandemi sürecinde hapishanelerdeki hak ihlallerinin yoğunlaştığı açıklanan birçok rapor ile gözler önüne serildi. Testi pozitif çıkan mahpusların diğer mahpuslarla yan yana konulması, gerekli tedaviler için hiçbir şeyin yapılmaması salgın koşullarında en çok göze çarpan hak ihlallerindendir. Bugünlerde ise kadın mahpuslara dayatılan çıplak arama saldırısı gündemdedir. İnsanlık onuruna büyük bir saldırı olan çıplak arama dayatması, devletin uyguladığı işkencelerden biridir. İnsan Hakları Derneği’nin birkaç ayda bir yayımladığı hapishanelerdeki hak ihlallerine dair raporlarda, çıplak arama dayatması belgelerle ortaya serilirken, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, çıplak arama dayatmasının olmadığını öne sürdü. Mahpus kadınların ‘mütedeyyin’ (dinine bağlı) olduğu, bundan dolayı böyle bir şeye maruz kalmalarının mümkün olmadığı türünden bir açıklama da yaptı. Ancak İHD’nin son dönemde kayıt altına alarak raporlaştırdığı çıplak arama dayatmaları örnekleri bile bu işkencenin varlığını gözler önüne sermeye yeterlidir.

Marmara Bölgesi’nde bulunan hapishanelerden İHD İstanbul Şubesi’ne 2020 yılının Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında yapılan hak ihlali başvurularının derlenmesi ile oluşturulan ve kamuoyuna sunulan rapora göre, 3 ay içinde 42 mahpusa çıplak arama dayatması yapılmıştır. Birkaçına örnek verecek olursak; Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nden 21.07.2020 tarihinde İHD’ye mektupla başvuru yapan Hüseyin Halil, iki ay önce Sincan’dan Tekirdağ’a sürgün edilirken ilk girişte çıplak arama dayatmasıyla karşılaştıklarını ifade etti.

Diğer bir örnek ise, 19.09.2020 tarihinde İHD’ye bizzat yapılan yazılı başvuruda, Kırşehir E Tipi Kapalı hapishanesinde üç buçuk yıldır tutuklu bulunan Çetin Yıldız ve arkadaşlarının sistematik bir şekilde maruz kaldıkları işkencelere değinilirken, 19 mayısta açlık grevine başlamalarının ardından, açlık grevlerinin 122. gününde, 15.09.2020 tarihinde 4 kişi; Çetin Yıldız, Fırat Altun, Ömer Bedi, Müjdat Korhan Tarsus 2 Nolu T Tipi hapishanesine, 4 kişi; Cumali Yıldırım, Emrah Kına, Ali Saday ve Feyyaz Gülsoy Kayseri Bünyan hapishanesine, 3 kişi; Ömer Bayat, İmam Buz, Mehmet Can Yiğiner Konya Ereğli hapishanesine sürgün edildikten sonra vardıkları hapishanelerde çıplak arama saldırısına maruz kaldıkları ifade edildi.  

2020 yılı Temmuz-Ağustos-Eylül aylarında İç Anadolu bölgesindeki hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine bakacak olursak, Z. M. adlı bir mahpusun 12 Ağustos 2020’de İHD’ye mektupla yaptığı başvuruya göre; 14 Temmuz 2020’de Urfa 1 Nolu T Tipi Cezaevinden Bolu’ya isteği dışında götürüldüğünü; Bolu F Tipinde zorla çıplak aramaya maruz bırakıldığını aktardı. Diğer bir örnek ise, F. B. adlı mahpusun 18.09.2020’de E. K. için yaptığı başvuruya göre; 15 Eylül’de dört mahpusun Kırşehir E Tipi Kapalı Hapishanesi’nden ‘sizi yan tarafa alacağız” denilerek Kayseri 1 Nolu T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne istekleri dışında sevk edildiklerini, bu sırada bir tutsağın açlık grevinde olduğunu, Emrah Kına’nın Kırşehir’den çıkarılırken bir asker tarafından darp edildiğini, boynuna ve kollarına vurulduğunu, sert bir şekilde kelepçelediğini, Kayseri’de çıplak arama yapıldığını ve darp edildiklerini, hakaret ve küfür edildiğini, özel eşyalarının verilmediğini aktardı.

27.08.2020’de bir tutsak ile yapılan avukat görüşünde aktarılan hak ihlallerine göre; 7 Şubat 2018’de çıkartılan bir genelgeye dayanarak, kendisi ve koğuşunda bulunanlara ayakta sayımın dayatıldığını, bu uygulamayı kabul etmediklerini, bunun üzerine gardiyanların zorla koğuşlardan çıkartarak saymaya çalıştıklarını, direnenleri ise hücreye kapatarak cezalandırdıklarını, hücrelere sokarlarken sırtlarına elleri ve ayaklarıyla baskı uygulayarak yere yakın yürümeye zorladıklarını, 29 Mayıs’ta sabah 08.00’dan sonra hücrenin tam önünde kendisi ve diğer tutuklu ve hükümlüleri çırılçıplak halde soyunmaya zorladıklarını, ardından çıplak halde yaklaşık 2 dakika şekilde çök kalk yaptırdıklarını, o sırada elektriklerin kesik olduğunu, bu olay üzerine dönüşümlü açlık grevi başlattıklarını, kötü muamele, ayakta sayım ve çıplak aramaya karşı koyan 13 kişi ve kendisinin 29 Mayıs’tan bugüne (27 Ağustos 2020) kadar tek kişilik hücrelerde tutulduğunu ifade etti.

Son olarak yakın zamanda, Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi’nde iken 16 Aralık’ta Kocaeli Kandıra 2 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sevk edilen tutsak Tarık Kar’ın da çıplak arama dayatmasıyla karşı karşıya kaldığı, gardiyanlar tarafından hapishane girişinde dayatılan çıplak aramayı reddettiği için de darp edildiği kaydedildi.

Bugün AKP-MHP rejiminin çanak yalayıcıları ne kadar inkâr etseler de devletin günbegün özellikle siyasi tutsaklara yönelik gerçekleştirdiği işkenceler ortadadır. İnsanlık onuruna yapılan bu işkenceler elbet bir gün son bulacaktır ve sermaye düzeninin temsilcileri ve işkenceciler hesap verecektir! İnsanlık tarihi, yapılan işkencelere tanıktır ve elbet bir gün bu işkencelerin hesabı sorulacaktır!

İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!

Yararlanılan raporlar:

-https://www.ihd.org.tr/marmara-bolgesi-hapishaneleri-hak-ihlalleri-raporu-temmuz-agustos-eylul-2020/

-https://www.ihd.org.tr/ic-anadolu-bolgesi-hapishaneleri-uc-aylik-hak-ihlalleri-raporu-temmuz-agustos-eylul-2020/

P. Sevra