İçindekiler:

19 Mayıs 2023
Sayı: KB 2023/07

Seçim oyununda ilk perde kapandı
Dengeyi devrimci sınıf mücadelesi değiştirecek!
Sefalet koşulları ancak örgütlü mücadeleyle aşılır
Talan düzenine dair yeni ifşaatlar
Pişkince alay ediyorlar!
Gerici-faşist rejiminin seçim "vaatleri"
Rejim ağır bilançonun sorumlusudur!
AKP'nin nefret söylemi
Alınlarını seccadeye koyup şükrettiler ve...
İş cinayetleri katliama dönüştü!
"Mata süreci böyle bitmemeliydi"
Direnişçi Kocar işçilerinden kamuoyuna
Devrimci parti ve legal alanın kullanımı
Denizlerin mücadelesi sandıklara hapsedilemez!
İbrahim Kaypakkaya mücadelemizde yaşıyor!
İşçi sınıfı iktidarından ne anlıyoruz?
Yine ırkçı-Siyonist rejimden yine katliam
Arap Birliği Şam'a geri döndü!
ABD göçmen düşmanlığını sürdürüyor
Gültekin Malcı ile dayanışma devam ediyor
Kimi, neden protesto ettik?
Devrimci 1 Mayıs Korteji'nden açıklama
Basın özgürlüğünün güvencesi mücadeledir!
Üniversitelerin sesi yükseliyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İşçi sınıfı iktidarından ne anlıyoruz?

 

Seçim süreci sona erdi... Ortada boğazına kadar suça, yolsuzluğa, hırsızlığa, ahlaksızlığa batmış? bir iktidar var. I?s?çi ve emekçilerin büyük bölümünü yıllardır açlık sınırında yas?amaya mahkûm etmis? bir iktidar... Ama seçim sonuçlarına bakılırsa parlamentodaki gücünü ve konumunu hala koruyor. Oysa düzen muhalefeti ondan nöbeti devralmak için seçim sürecinde neler yapmadı ki? Buna rağmen sonuç değişmedi. Parlamenter pasifliğe mahkûm edilen kitlelerin düşünce ve tercihleri, bir suç ve hırsızlık çetesi haline gelmiş? AKP’nin yarattığı düzende çok sınırlı bir değişime bile olanak tanımadı. Parlamenter alanın gerçek sınırları konusunda 14 Mayıs seçimleri çok şey anlatıyor.

Burjuva parlamentosu alanı kitleleri edilgenliğe ve pasifliğe mahkûm eder. Demokrasi adı altında her dört ya da bes? yılda bir sandıg?a giden ve ardından yeni?bir seçime kadar politik yas?amın dıs?ında itilmesi gereken seçmen bireyler olarak bakar onlara. Bu pasiflik, bu edilgenlik, kitlelerin bilinci ve davranışında esaslı bir değişimin en büyük engelidir, en temel barikatıdır. Bu düzen altında burjuva temsili kurumların ve seçimlerin temel is?levi de zaten budur. Her zaman da bu olmus?tur. 14 Mayıs seçimlerinin mevcut tablosu bunun temel önemde bir kanıtlanmasıdır.

Ama “Millet I?ttifakı” olarak bilinen düzen muhalefeti seçimlerden bas?arıyla çıksaydı bile sonuç esası yönünden yine de değişmezdi. Dolayısıyla bu düzen altında iktidarın gerçek manada seçimlerle deg?is?medig?ini ve deg?is?meyeceg?ini bilmek,?is?çiler ve emekçiler için hayati önemdedir. Seçimler, iktidarı deg?il; sermaye sınıfı adına dümene belli bir süreliğine kimin geçeceğini belirler sadece. Birbirinden farklı sermaye partilerinin seçimleri kazanıp nöbeti devralmasının elbette yol açacağı bazı farklıklar vardır. Ancak hangi parti ya da partiler koalisyonu yürütmenin bas?ına geçerse geçsin, temelde burjuvaziye, onun sınıfsal istem, çıkar ve tercihlerine hizmet ederler.

I?lk sınıflı toplum olan köleci toplumdan günümüzün kapitalist toplumuna kadar, üretim araçlarına hâkim olan, toplumsal zenginlikleri kendi tekeline alan sınıf, iktidarın da gerçek sahibidir. Her döneminin sömürücü egemen sınıfı, kendi sefil çıkarlarını tüm toplumun çıkarlarının üzerinde tutmus?tur. Kendi düzenlerini devam ettirebilmek adına devlet denilen baskı aygıtıyla, yani ordusuyla, polisiyle, yargısıyla, tüm öteki devlet aygıtlarıyla, toplumu denetleyip s?ekillendirmeye, kendi çizdig?i sınırlar içine hapsetmeye çalışmıştır.

Tarihteki sömürücü egemen sınıfların sonuncusu olan burjuvazi, iktidarını kaybetmemek, özel mülkiyet ve sömürüye dayalı düzenini devam ettirebilmek?için, yeri gelmis? baskı ve?teröre bas?vurmus?, ihtiyaç duydug?unda dosdog?ru fas?izme yönelmis? ya da gerici savas?lar çıkartmıs?tır. Bu arada, is?çi?ve emekçilerin bilincinde?kendi kendini yönetiyormus? yanılsaması yaratmak için, parlamenter seçimlerden ve?temsili kurumlardan bas?arıyla yararlanmıs?tır.

I?s?çi sınıfının mücadelesi ve örgütlülüg?ünün yükseldig?i dönemlerde ya bunları dosdog?ru ezmek yoluna gitmis?tir ya da duruma göre, kendi düzeninin sınırları içinde hak ve özgürlüklere belli sınırlarda katlanmak zorunda kalmıs?tır. Mücadelenin zorladıg?ı durumlarda bazen bunu kendi de tercih etmis?tir. Böylece kendi iktidarını tehdit edenleri düzen sınırlarına çekmeye, bu yolla onları ehliles?tirmeye, kurulu düzen içine hapsetmeye çalıs?mıs?tır.

Bu oyunun bir parçası olarak, seçimler yolu ile, kendi hizmetinde olan ama zamanla yıpranan bir hükümetin yerine, bas?ka partilerin, onların olus?turdug?u hükümetlerin geçmesini sag?lamıs?tır.

Bu düzen altında seçimlerle bazı s?eyler elbette deg?is?ebilir. Ama düzenin üzerine oturdug?u temeller her zaman oldug?u gibi kalır. I?s?çi sınıfının ve emekçilerin sistematik baskı ve sömürüye maruz kalması bunların bas?ında gelir.

I?s?çi sınıfının “bahar”ı ancak kendi mücadelesi ile gelir. Ve ancak bu düzenin temellerinden yıkılması (ki bunun ilk adımı onu ayakta tutan sermaye iktidarının bir devrimle yıkılmasıdır), köklü devrimci deg?is?imlerin kos?ullarını yaratır. I?s?çi sınıfı ve emekçi müttefikleri iktidar gücü haline gelir, sermaye sınıfının tekelindeki birikmis? zenginliklere el koyar ve onu tüm toplumun hizmetine sunar.

Hiçbir düzen partisi bu düzenin temellerine dokunmaz. Bu düzen çerçevesi içinde kalındıg?ı sürece hiçbir seçim sonucu emekçilerin yas?amında esaslı bir deg?is?im yaratmaz. Birikmis? zenginlikler sermaye sınıfın elinde kalır, emek sömürüsü devam eder, haramilerin saltanatı sürer.

Ne zaman ki is?çi sınıfı kendi birlig?ini kurar, örgütlenip ayag?a kalkar, emekçi müttefiklerini de yanına alarak bu sömürü düzenini yıkmak yolunu tutar, is?te o zaman gerçek kurtulus?un da yolu görünür, önü açılır. I?s?te o zaman is?çi sınıfı burjuva iktidarını yıkarak ve yerine kendi iktidarını kurarak, böylece gerçek manada köklü bir toplumsal deg?is?imi gerçekles?tirmis? olur.

I?s?çi sınıfı iktidarı?nasıl olus?acak ve is?leyecek?

Burjuva devlet aygıtı son tahlilde burjuvazinin sınıf çıkarlarının korunması için s?ekillenmis??bir mekanizmadır. Bu yüzden bu aygıt bütün yapılarıyla dag?ıtılacak, yönetim is?çi ve emekçi meclislerine geçecektir. Tüm temsilci ve görevliler seçimle is?bas?ına gelecek, kendilerini sürekli olarak denetlemekle yükümlü seçmenlerinin?çog?unlug?u tarafından görevden alınabileceklerdir. Temsilci?ve görevlilerin ücreti, kalifiye?bir is?çinin ortalama ücretini geçmeyecektir.

Emekçi kitlelere tüm temel özgürlükler derhal ve eksiksiz olarak tanınacaktır. Bu özgürlüklerin genel planda ilanıyla yetinilmeyecek, emekçiler tarafından fiilen kullanılabilmeleri için gerekli tüm önlemler alınacaktır.

Yasama ile yürütmeyi birles?tirecek, emekçi kitleler yasaların yapımına dog?rudan katılacak, yönetim?is?leri bir grup azınlıg?ın ayrıcalıg?ı olmaktan çıkarılacaktır.

Merkezi iktidarın saptadıg?ı genel esaslar çerçevesinde, kapsamlı bir yerel özyönetim uygulanacaktır. Tüm yerel yöneticiler yöre halkı tarafından seçilecek ve görevden alınabilecektir.

Çürümüs? yargı sistemi tümden tasfiye edilecektir. Yargı yetkisi, üyeleri is?çiler ve emekçiler tarafından seçilen halk mahkemelerine geçecektir.

I?s?çi sınıfı iktidarı ne demektir?

I?s?çi sınıfının iktidarı demek, temel üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin son bulması demektir. I?s?çi sınıfının iktidarı demek, insanın insanı sömürüsünün son bulması demektir.

I?s?çi sınıfının iktidarı demek, kâr odaklı deg?il insan ve toplum odaklı üretim demektir. I?s?çi sınıfının iktidarı demek, piyasaya dayalı anars?ik üretimin yerini emekçi kitlelerin temel maddi ve kültürel ihtiyaçlarına dayalı planlı bir ekonominin almasıdır.

I?s?çi sınıfının iktidarı demek, üretenlerin yönetimi dog?rudan sag?laması, hiç kimsenin ve hiçbir kurumun yönetim ayrıcalıklarına sahip olmaması demektir. Toplum için birlikte üretenlerin, toplum adına ülkeyi de birlikte yönetmesi demektir. I?s?çi sınıfının iktidarı temel insani ihtiyaçların (gıda, barınma, sag?lık, eg?itim, ulas?ım, iletis?im vb.) ücretsiz olması, herkes için ulas?ılabilir olması demektir. Açlık ve yoksullug?un sona ermesi, üretilen tüm zenginliklerden es?itçe ve kardes?çe yararlanabilmek demektir.

I?s?çi sınıfının iktidarı demek, halklar arası düs?manlıktan ve kirli savas?lardan beslenen sermaye iktidarının son bulması, halkların özgürlük, es?itlik ve kardes?lik içinde birlikte yas?aması demektir.

I?s?çi sınıfının iktidarı demek, her türlü ulusal, cinsel, etnik ayrımın son bulması demektir.

I?s?çi sınıfının iktidarı demek, emeg?in özgürles?mesi, emeg?in kurtulus?u ve dolayısıyla tüm insanlıg?ın kurtulus?u demektir.

Paris Komünü neydi ve neler bas?ardı?

Parisli is?çiler 1871 yılında Paris Komünü’nü kurarak iktidarı?ele geçirdiler. Bugün için bir aldatmacadan, is?çi ve emekçilerin kendi kendini yönetiyormus? yanılsamasından ibaret olan burjuva parlamenter seçimlerin yerine, gerçek bir is?çi demokrasisi kurdular.        Üretenler yönetmeye de bas?ladı.

Burjuvazinin temel baskı aygıtları olan düzenli ordu ile hantal ve çürümüs? bürokrasi kaldırıldı. Yerini emekçilerin örgütlü gücü ve silahlı milisleri aldı.

Parisli is?çi ve emekçilerin yas?amlarını çekilmez hale getiren borçlar ertelendi. Rehine verilen her s?ey emekçilere iade edildi.

Paris Komünü, çalıs?ma kos?ulları ve düzenine dair planlamaları is?çilerin kendilerinin yapması için, üretim dernekleri ve kooperatiflerini destekledi. Kamu is?letmelerinde yönetim çalıs?an is?çilere devredildi. Atıl haldeki atölye ve fabrikalar is?çi birliklerinin denetimine verildi.

Eg?itim parasız hale getirildi. Tüm is?çi mahallelerinde kres?ler açılması planlandı. Din ve devlet is?leri, kilise ve eg?itim is?leri birbirinden ayrıldı, gerçek manada bir laiklik tesis edildi. Kilisenin mal varlıklarına toplum adına el konuldu.

Parisli Komünarlar kurdukları is?çi iktidarı ile, bu iktidarın yalnızca 72 gün gibi kısa bir süre içinde bas?ardıkları ile, Fransız ve Prusya burjuvazisine korku saldılar. Paris Komünü öncesinde kendi aralarında savas? halinde olan bu iki ülkenin gerici burjuvazisi, Parisli is?çilerin iktidarını birlikte bog?azladılar.

Tarihin ilk is?çi iktidarı olan Paris Komünü’nün yig?it Komünarları eserlerini korumak için son nefeslerine kadar kahramanca çarpıs?tılar.

Paris Komünü is?çi sınıfına es?siz bir deneyim bıraktı.

Ekim Devrimi ile gerçekles?enler

Sayısız ulus ve azınlık milliyetten olus?an Rusya proletaryası, 1917 Ekim Devrimi ile iktidarı eline aldı. Büyük Sosyalist Ekim Devrimi, Paris Komünü’nün ardından, is?çi sınıfının sömürücü sınıf iktidarına son veren ikinci büyük tarihsel ayag?a kalkıs?ıydı.

Bu tarihin gördüg?ü en görkemli toplumsal devrimdi. Bu özellig?i ile yeni bir devrimler çag?ını bas?lattı. Proleter devrimler, halk devrimleri ve milli kurtulus? devrimlerinin olus?turdug?u bir büyük devrimler çag?ını. 20. yüzyıl bu devrimlerin ürünü muazzam toplumsal sarsıntılarla birlikte yarattıg?ı büyük heyecanlara ve umutlara da tanıklık etti.

Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin daha ilk adımında gerçekles?tirdig?i köklü deg?is?iklerin bazıları s?unlar oldu:

* Temel üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete son verildi.?Tüm fabrikaların, is?letmelerin, madenlerin, ulas?ım ve iletis?im araçlarının denetimi Sovyetler halinde örgütlenmis? is?çilerin ve emekçi müttefiklerinin eline geçti.

* Tüm bankalar ve sigorta s?irketleri kamulas?tırıldı.

* Çarlık hükümetinin tüm dıs? borçları reddedildi. Emperyalist devletlerle yapılan gizli anlas?malar açıklandı.

*Asgari ücret artırıldı ve günlük çalıs?ma süresi zamanla daha da azaltılmak üzere ilk elden 8 saate indirildi.

* Din ve devlet is?leri birbirinden ayrıldı. I?nanç özgürlüg?ü temelinde gerçek bir laik düzen ins?a edildi. Kilisenin tekelindeki büyük zenginliklere el konularak tüm topluma devredildi.

* Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılık ortadan kaldırıldı. Toplumsal yas?amın tüm alanlarında kadın-erkek es?itlig?ini sag?layacak önlemler alındı. Kadınlara seçme-seçilme hakkı verildi. Medeni kanun kabul edilerek, medeni nikah ve bos?anma hakkı yasallas?tı

* Bir halklar hapishanesi olan Çarlık Rusya’sında yas?ayan bütün ulus ve milliyetlerin siyasal ve kültürel hakları tanındı. Her ulusun kendi kaderini tayin hakkı kabul edilerek, deg?is?ik ulus ve milliyetlerden is?çi ve emekçilerin özgür, es?it ve gönüllü birliktelig?inin önü açıldı.

• Ülkenin tüm dog?al kaynakları kamulas?tırıldı.

* Eg?itim ve sag?lık hizmetleri parasız hale getirildi.

*Eg?itim ücretsiz ve zorunlu hale getirildi. Çocuk is?çi çalıs?tırılması yasaklandı.

(Emeğin Kurtuluşu Gazetesi’nin 15-31 Mayıs 2023 tarihli 10. sayısından alınmıştır…)