Gültekin Malcı ile dayanışma devam ediyor
LSG’den Gategourmet’e, uzun yıllardan beri işyeri işçi temsilcisi olan Gültekin Malcı, 17 Nisan günü, Gategourmet kapitalistleri tarafından uydurma gerekçelerle ve haksız-hukuksuz bir şekilde polis nezaretinde işyerinden uzaklaştırılmıştı.
Temsilcilerine yönelik bu saldırının, onun şahsında aynı zamanda kendilerini de hedef aldığının bilinciyle hareket eden işçiler, anında ortaya koydukları fiili-meşru tepkiyle anlamlı bir sahiplenme örneği göstermişlerdi.
İlerleyen günlerde ise, başta BİR-KAR İşçi Komisyonu olmak üzere, kurulan dayanışma komitesinin çabalarıyla bildiri dağıtımı, işletmenin önünde eylem, toplantılar ve yazılı açıklamalarla dayanışma faaliyeti gittikçe genişledi. Ortaya konulan bütün bu çabalar hem Gültekin Malcı ve hem de Gategourmet işçisi için önemli bir moral oldu.
Geçen hafta Frankfurt İş Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme Gültekin Malcı’nın işyerine dönmesi yönünde karar vermişti. Kararın ardından apar-topar yeni bir açıklama yapan Gategourmet kapitalistleri, mahkemenin kararını tanımayarak yeni bir dava açtılar ve Malcı’ya yönelik uzaklaştırma cezasının devam ettiğini ilan ettiler.
Bunun üzerine BİR-KAR İşçi Komisyonu, “Gategourmet haksızlığa ve hukuksuzluğa devam ediyor!” başlıklı bir bidiri yayınlayarak, işletme önünde dağıtımını gerçekleştirdi.
9 Mayıs günü, Frankurt Rüsselsheim’da BİR-KAR’ın bir parçası olduğu bir işçi toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya yaklaşık 40 işçi katıldı.
Toplantıda ilk sözü alan Gültekin Malcı, yaşanan süreci bir kez daha özetledi. Gategourmet kapitalistlerinin kendisine verdiği işyerinden uzaklaştırma (işten atma değil!) cezasının tamamen asılsız ve uydurma gerekçelere dayandığını, asıl sebebin yıllardır işyerindeki haksızlıklara, baskılara ve hukuksuzluklara karşı verdikleri kararlı mücadele olduğunu belirtti. Gategourmet yönetimine karşı açtıkları ve hala sürmekte olan önemli birkaç dava olduğu bilgisini veren Malcı, bunların onların aleyhine sonuçlanma ihtimalinin kendilerini son derece tedirgin ettiğini, karşı saldırıyla bunun önüne geçmeye çalıştıklarını belirtti.
Malcı, konuşmasını şu sözlerle bağladı: “Ben 59 yaşındayım, kırk yıldan beri çalışıyorum, şahsen parasal bir sorunum yok, bir ailem var. Fakat işçi arkadaşlarımdan oluşan daha geniş bir ailem de var.” İşçiler bu sözleri coşkulu alkışlarla karşıladılar.
Ardından söz alan işçiler ve diğer temsilciler de, Malcı’ya yönelik saldırının tüm işçileri hedef aldığını, buna karşı işyerindeki örgütlülüğün ve birliğin daha da sağlamlaştırılması gerektiği yönünde görüş belirttiler.
Toplantıda Almanya’daki sendikal bürokrasinin durumuyla ilgili de anlamlı tartışmalar yapıldı BİR-KAR İşçi Komisyonu’ndan kimi işçiler de söz alarak bu konuya açıklık getiren açıklamalar yaptılar. Yapılan konuşmada, sendikaların işçi sınıfının mücadelesiyle kurulmuş önemli bir tarihsel kazanım olduğu, yozlaşmış sendika yönetimleri ile sendikaları birbirinden ayırdetmek gerektiği ve sendikal bürokrasiye karşı gerçek alternafin işçilerin tabandan birliği ve örgütlü mücadelesi olduğu belirtildi.
Gültekin Malcı ile dayanışma faaliyetleri önümüzdeki günlerde toplanacak dayanışma komitesi tarafından alınacak yeni kararlarla Malcı’nın yeniden işyerine dönme hedefiyle devam edecek.
Kızıl Bayrak / Frankfurt
Gültekin Malcı yalnız değildir!
Gültekin Arkadaşı doğal bir işçi önderi ve işçi sınıfının kazanılmış haklarından ödün vermeyen LSG yıllarından tanıyoruz. Kapitalistler sınıfın haklarından ödün vermeyen mücadeleci işçi önderlerini kendi firmalarında istemezler. Onları işten çıkarmak için ellerinden geleni artlarına koymazlar.
Arkadaşımız işe dönmek için açtığı davayı kazandı. Mahkeme işe iade kararı aldı. Buna rağmen kararı uygulamayan şirket, keyfi davranışlarla karara itiraz etti. Yine o kirli yöntemlere başvuran patron yılgınlık, bıktırma taktiklerine başvuruyor. Bundan dolayı şimdi daha dikkatli ve dirayetli bir şekilde direnişi ve dayanışmayı yükseltmek gerekiyor.
Bende eski bir işçi temsilciyim ve kapitalistlerin hilebaz sinsi taktilerini çok iyi bilirim. Köle sahipleri kölelerin kendilerine itaat etmelerini isterlerdi, etmeyenlere tahammül etmez ve onların yaşam haklarını ellerinden alırlardı. ‘Ücretli kölelik düzeni’ kapitalizmde sermayedarlar o kadarını yapamıyor ama benzer bir zihniyetle hareket ederek mücadelede öne çıkan işçileri sahte gerekçeler uydurup işten atıyorlar. Tıpkı Gültekin arkadaşa yaptıkları gibi.
Kapitalist toplumda işçi sınıfının kazanımları kendiliğinden gelmedi. Tarihsel deneyler bize şunu göstermiştir ki, işçi sınıfı ancak büyük mücadeleler ederek ve bedeller ödeyerek bu hakları kazanabildi. Bu haklar, işçi sınıfın devrimci bir mücadele sürecinde olmadığı dönemlerde kapitalistler ve onların hizmetindeki hükümetler tarafından gasp ediyor. Nitekim son 35-40 yılda işçilerin birçok hakkı gasp edildi. Düşünün ki, Almanya’da Ver.di Sendikası ile EVG’nin çağrısıyla 27 Mart’ta gerçekleştirilen 24 saatlik genel grev kapitalistleri öyle korkuttu ki, işçi sınıfının uğruna bu kadar bedeller ödediği grev hakkına bile dil uzatmaya başladılar.
Almanya’da grev yapmak birçok kuralla kısıtlanmışken, küstah kapitalistler, TİS sürecinde doğan anlaşmazlıktan dolayı greve gitme hakkının ortadan kaldırılmasını bile talep etmeye başladılar. Bu ise, işçi sınıfının sermayeye karşı mücadelede en etkili silahtan yoksun bırakılmak istendiği anlamına geliyor.
İşyeri Temsilciler Kurumu işyerinde işçilerin yasal kazanımlarını uygulamakla yükümlüdür. İşyerinde çalışma koşuları ve çalışma saatlerinin düzenlenmesi, saat ücretlerinin hesaplanması, sağlık koşulları ve işçilerin çalışma güvenliği, yani oluşabilecek kazaları öncede tespit etmek ve nedenlerini ortada kaldırmakla yükümlüdür. Gültekin Malcı arkadaşımız, kazanılmış hakları işçilerin lehine kullandığı için kapitalisti rahatsız etmiş, bundan dolayı da işine son verilmiştir.
Bizler BİR-KAR İşçi Komisyonu olarak, Gültekin Malcı’nın yanındayız. Onurlu mücadelesini destekliyoruz. Arkadaşımızın, mahkeme kararı doğrultusunda derhal işe iade edilmesini talep ediyoruz.
Gültekin Malcı yalnız değildir!
Yaşasın sınıf dayanışması!
Stuttgart BİR-KAR işçi Komisyonu adına ve eski bir işçi temsilcisi
|