İçindekiler:

19 Mayıs 2023
Sayı: KB 2023/07

Seçim oyununda ilk perde kapandı
Dengeyi devrimci sınıf mücadelesi değiştirecek!
Sefalet koşulları ancak örgütlü mücadeleyle aşılır
Talan düzenine dair yeni ifşaatlar
Pişkince alay ediyorlar!
Gerici-faşist rejiminin seçim "vaatleri"
Rejim ağır bilançonun sorumlusudur!
AKP'nin nefret söylemi
Alınlarını seccadeye koyup şükrettiler ve...
İş cinayetleri katliama dönüştü!
"Mata süreci böyle bitmemeliydi"
Direnişçi Kocar işçilerinden kamuoyuna
Devrimci parti ve legal alanın kullanımı
Denizlerin mücadelesi sandıklara hapsedilemez!
İbrahim Kaypakkaya mücadelemizde yaşıyor!
İşçi sınıfı iktidarından ne anlıyoruz?
Yine ırkçı-Siyonist rejimden yine katliam
Arap Birliği Şam'a geri döndü!
ABD göçmen düşmanlığını sürdürüyor
Gültekin Malcı ile dayanışma devam ediyor
Kimi, neden protesto ettik?
Devrimci 1 Mayıs Korteji'nden açıklama
Basın özgürlüğünün güvencesi mücadeledir!
Üniversitelerin sesi yükseliyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

ABD göçmen düşmanlığını sürdürüyor

 

Donald Trump hükümetinden kalan “Title 42” yasa tasarısı, ABD Başkanı Joe Biden ve Demokratlar için giderek büyük bir sorun haline geliyor.  „Title 42“ ve “Remain in Mexico/Meksika’da kal” programı Pandemi süresince alınan “önlemler” arasındaydı. “ABD halkına sağlık koruması sağlama gerekçesine dayandırılan bu uygulamalar ABD‘ye göç etmek isteyen herkesin doğrudan sınır dışı edilmesine olanak tanıyordu. Ayrıca güney sınırından göç etmek isteyen sığınmacıların başvuruları işleme koyulana kadar Meksika‘da kalmalarını şart koşuyor. Demokratlar, Trump döneminden kalma bir düzenleme olduğunu ve derhal kaldırılması gerektiğini savunuyor.

Bu gelişmeler üzerine açıklama yapan Trump ise, düzenlemenin “ABD‘nin gördüğü en güvenli sınır koruma önlemi” olduğunu iddia etti ve “Düzenleme 23 Mayıs’ta sona erecek, bundan dolayı yüz binlerce kişi kontrolsüz bir şekilde ABD‘ye girecek” dedi. Arizona, Louisiana ve Teksas gibi güney eyaletlerinin sınırlarına binlerce göçmenin ABD‘ye gitmek için akın ettiği bildirildi. Öte yandan sınır eyaletlerinde özellikle Teksas El Paso’da göçmenler barınma merkezlerinde günlerce bekletiliyor ve bu merkezlerin dolu olmasından dolayı ise binlercesi insani tüm olanaklardan yoksun sokaklarda kalmak zorunda bırakılıyor. 

Kısa süre önce basın toplantısı düzenleyen ABD İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas ise konuya dair şunları söylemişti: 

“23 Mayıstan itibaren ABD‘ye yasadışı yollardan girerken yakalanan herkes sınır dışı edilebilir ve üstelik birkaç yıllık giriş yasağı bile alabilir. Ancak süreç daha uzun sürüyor çünkü yeniden bir iltica prosedürü olması gerekiyor. Hükümet sınır kasabalarına ek personel gönderdi. Ayrıca, potansiyel göçmenler Kolombiya gibi diğer ülkelerde özel olarak kurulmuş merkezlere kayıt yaptırabilmelidir.”

Görüldüğü üzere Biden yönetimi, Trump’ın göçmen karşıtı yasayı “iyileştirme” adı altında gerçekte aynı politikayı sürdürüyor. Başkan Biden, “Sınır bölgelerinde bir süre kaos olacağını ve yeni bir göçmen yasası düzenlemesine geçilmesi gerektiğini” vurguluyor. Cumhuriyetçiler ise mevcut hükümeti göç konusunda başarısız olmakla suçluyor ve Biden’a “Title 42”nin devam etmesi konusunda baskı yapıyor. 

El Paso‘daki yerel yönetim ise başkentteki siyasi anlaşmazlıkların bölgedeki ruh halini değiştirebileceğine dikkat çekerek şu uyarıda bulunuyor: 

“Sorunların sorumlusu olarak diğerini suçlamak siyasi kamplar için rahat hale geldi, dolayısıyla Demokratlar ve Cumhuriyetçiler birlikte çözüm bulamıyor gibi görünüyor. Önümüzdeki haftalarda daha fazla göçmenin hayatlarını tehlikeye atarak çölden ya da daha tehlikeli yollarla ABD‘ye ulaşmaya çalışırken yaşamlarını kaybetme riski artıyor…”

Yapılan açıklamalardan da anlaşıldığı üzere Trump yönetiminin göçmenlere karşı uyguladığı pervasız yasalara karşı çıkan Demokratlar, özünde pek de farklı olmayan uygulamalarla göçmen düşmanlığını sürdürüyorlar. 

 

G7 ve AB Zirvesi Japonya’da toplanıyor

 

G7 ve AB 19-21 Mayıs tarihleri arasında Hiroşima’da yapılması planlanan G7 zirvesinde bir araya gelecekler.

G7 ve AB liderleri tarafından bu hafta Hiroşima‘da yapılacak zirvenin en önemli konusu, Rus boru hattından gaz ihracatının yeniden başlamasını yasaklama kararı olacak. Polonya ve Almanya gibi ülkeleri kapsayan bir rotada bulunan boru hattından gaz akışı geçen yıl Moskova tarafından kesilmişti. Bu da Avrupa genelinde bir enerji krizini tetiklemişti. Zirveye katılan ülkeler, Ukrayna savaşından on beş ay sonra ekonomik baskıyı artırmaya çalışıyorlar. Bu sayede Rusya’nın enerji gelirlerindeki olası artışı önlemek ve Rus enerji kaynaklarının kullanımını azaltmak amacı güdüyorlar.

Berlin ve Varşova, Rus petrolüne yönelik yaptırımlardan muaf olmalarına rağmen, Polonya şubat ayında Rusya akışı kesene kadar tedarik almaya devam etmesine rağmen, geçen yıl Kazakistan-Duşanbe üzerinden ham petrol teslimatlarını sona erdireceklerini söyledi. Alman rafinerileri, bu yılın başından itibaren Rus ham petrolü siparişini durdurdu. Moskova‘nın Avrupa‘nın gaz ithalatındaki payı yüzde 40‘tan yüzde 10‘un altına düştü ve ılıman kış AB‘de gaz depolamasını artırdı.

Gecen yıl Rusya’dan Avrupa‘ya giden ana gaz kanallarından bazıları -Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatları- sabote edilmişti ve sabotenin sorumluları konusunda muamma dolu açıklamalar yapılmıştı.

Zirvenin en önemli konu başlığını Ukrayna‘daki savaş oluştururken, G7 aynı zamanda üye ülkelerin bölgede artan Çin etkisine karşı birleştiği ve Çin‘in Tayvan‘ı sözde işgal planlarının önünü alma çabası olarak da görülüyor.