İçindekiler:

19 Mayıs 2023
Sayı: KB 2023/07

Seçim oyununda ilk perde kapandı
Dengeyi devrimci sınıf mücadelesi değiştirecek!
Sefalet koşulları ancak örgütlü mücadeleyle aşılır
Talan düzenine dair yeni ifşaatlar
Pişkince alay ediyorlar!
Gerici-faşist rejiminin seçim "vaatleri"
Rejim ağır bilançonun sorumlusudur!
AKP'nin nefret söylemi
Alınlarını seccadeye koyup şükrettiler ve...
İş cinayetleri katliama dönüştü!
"Mata süreci böyle bitmemeliydi"
Direnişçi Kocar işçilerinden kamuoyuna
Devrimci parti ve legal alanın kullanımı
Denizlerin mücadelesi sandıklara hapsedilemez!
İbrahim Kaypakkaya mücadelemizde yaşıyor!
İşçi sınıfı iktidarından ne anlıyoruz?
Yine ırkçı-Siyonist rejimden yine katliam
Arap Birliği Şam'a geri döndü!
ABD göçmen düşmanlığını sürdürüyor
Gültekin Malcı ile dayanışma devam ediyor
Kimi, neden protesto ettik?
Devrimci 1 Mayıs Korteji'nden açıklama
Basın özgürlüğünün güvencesi mücadeledir!
Üniversitelerin sesi yükseliyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Üniversitelerin sesi yükseliyor!

 

ODTÜ’de “Şenlik için şenlik!”

ODTÜ‘de öğrenciler 35. Bahar Şenliği’nin Rektörlük tarafından yasaklanmasına karşı eylemler gerçekleştirildi.

ODTÜ Öğrencileri, Rektörlük tarafından 6 Şubat’ta yaşanan depremler gerekçe gösterilerek 35. Uluslararası Bahar Şenliği‘nin yasaklanmasına karşı eylemler yaptı. Öğrencilerin görüşme talebini reddeden ODTÜ Rektörlüğü’ne karşı öğrenciler görüşme talep etmek için günlerce eylem gerçekleştirdi.

Yapılan açıklamada Rektörlüğün hiçbir bilgi vermeden, öğrencilerin iradesini hiçe sayarak 35. Uluslararası Bahar Şenliği’ni yasakladığı ifade edildi. Bir hafta önce görüşme talebinde bulunulduğu belirtilen açıklamada, Rektörlüğün görüşme talebini reddettiği belirtildi.

BOUN’de eylemler sürüyor

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerin nöbet eylemi, 12 Mayıs Cuma günü saat 12.30’da Güney Kampüs meydanında gerçekleştirildi. Akademisyenlerin ardından öğrenciler basın açıklaması yaptı.

Akademisyenlerin ardından Eğitim-Sen Boğaziçi Şubesi basın açıklaması okundu. Eğitim-Sen olarak kampüsteki, iş yerlerindeki sendikal mücadeleden hiç vazgeçmediklerini vurguladı.

Direnişin 859. gününde öğrenciler adına basın açıklaması okundu. 

Maltepe Üniversitesi’nde zamlara karşı eylem

Maltepe Üniversitesi öğrencileri zamlara karşı eylem gerçekleştirdi.

 “Müşteri değil öğrenciyiz” pankartı açan öğrenciler kültür merkezi önünden Rektörlüğe yürüyüş yaptı. Görüşme sonrası yapılan konuşmada rektörün talepleri kabul ettiği ve mütevelli heyetine ileteceği duyuruldu. Taleplerin karşılanmadığı takdirde eylemlerin süreceği belirtildi.

Eylemde sık sık “Müşteri değil öğrenciyiz” “Yaşasın öğrenci dayanışması” sloganları atıldı.

Okan Üniversitesi öğrencileri: Sınavı ertele öğrencini dinle!

Okan Üniversitesi’nin yurtlar kapalıyken aldığı yüz yüze sınav kararına öğrenciler tepki gösterdi.  11 Mayıs Perşembe günü Rektörlük binasına yürüyen öğrenciler “Okan sınavı ertele, öğrencini dinle” sloganlarıyla eylem yaptı. Açıklamada şunlar ifade edildi:

“Deprem afetini yaşadığımız eğitim döneminde dersler online olurken final sınavlarının yüz yüze yapılması kararından geri dönülmesini, oluşturulan takvim de 16-29 mayıs tarihlerine denk gelen final sınavlarının ertelenmesini, depremzede öğrencilerin barınma ve yol masrafı problemlerine çözüm getirilmesini istiyoruz”

Kübra Ergin ve Mashrabov Donıyor için eylem ve faaliyetler

15 Mayıs akşamı 20 yaşındaki Kübra Ergin bir mektup bırakarak Marmaray Yenikapı istasyonunda yaşamına son verdi. 20 yaşındaki Mashrabov Donıyor ise kapitalistlerin almadığı önlemler sonucu Düzce‘de çalıştığı fabrikada iş cinayetinde yaşamını yitirdi.

Öğrenci Kolektifleri Ergin için Marmaray’da eylem yaptı. Eylemde “Kübra Ergin isyanımızdır” dövizleri taşındı ve konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda AKP’nin gençliği geleceksizliğe sürüklediğine vurgu yapılarak geçmiş dönemde intihar eden Sibel Ünli ve Hakan Taşdemir hatırlatıldı. “Bize reva gördükleri yaşam bu” denilen konuşmada mücadele vurgusu yapılarak eylem sonlandırıldı.

Devrimci Gençlik Birliği Kübra Ergin ve Mashrabov Donıyor için Kadıköy‘de yazılama faaliyeti gerçekleştirdi. Kadıköy‘de Ayrılık Çeşmesi ve Söğütlüçeşme Marmaray çevresinde yaptığı yazılamalarla gençliği mücadeleye çağırdı.

 

 

50 yılın çağrısı: Düzene karşı devrim!

“Çelik aldığı suyu unutmayacak!”

 

‘71 devrimci kopuşunun öncülerinden olan İbrahim Kaypakkaya, 50 yıl önce sermaye devleti tarafından işkencede katledildi.

Politik yaşamı, Değirmendere köylülerin toprak işgallerinden Kavel direnişine; üniversite işgallerinden anti-emperyalist gençlik eylemlerine, pek çok devrimci ve demokratik eylemin içinde gelişti. Kendisi de bu yaşamın içinde devrimcileşti. Bünyesinde yer aldığı “Proleter Devrimci Aydınlık” örgütü ile ayrım çizgilerini ortaya koyarak devrimci bir arayışın yolunu tuttu. O’nun yolunu devrimci örgütün inşası fikri ile kesiştiren, düzenin tüm kurumlarını karşısına alarak, devrimcilerin düzenle ideolojik ve fiili her türlü bağını koparmasının gerekliliğine inanması idi. Ve bunun gereklerini de yaptı. Savunmasının şu satırları onun devrimci mücadeledeki kararlılığın ve ısrarının da adıdır:

“Ben buraya kadar anlattıklarımı samimiyetle inandığım marksist-leninist düşünce uğruna yaptım. Ve sonuçtan pişman da değilim. Bir gün sizin elinizden kurtulursam gene aynı şekilde çalışacağım.”
İbrahim Kaypakkaya’nın, kuruluşundan itibaren Türk sermaye devletinin sınıf karakterini ve Kürt ulusuna dayatılan ulusal köleliğin tarihsel temellerini ortaya koyarak teşhir etmesi, Kaypakkaya’yı Türkiye devrimci hareketinde özgün bir konuma yerleştirdi. Kaypakkaya’yı sermaye devletinin işkencehanelerinde düşmanı bozguna uğratarak devrimci harekete miras bıraktığı direnme ruhunun temsilcisi olarak ele almak haklı ancak eksik bir değerlendirmedir. Zira o, dönemin devrimciliğine de sirayet eden; devrim-karşı devrim süreçlerini burjuva klikler arasındaki çıkar çatışmalarına dayandıran her türlü görüş ve iddiadan uzak, sermaye devletine karşı yükseltilmiş devrimci bir savaş bayrağı idi.
Sermaye devleti, Kaypakkaya’nın flamalarındaki, bayraklarındaki siluetinden hala korkuyor. Çünkü Kaypakkaya’nın işkencehanede zindanda ve düzen mahkemelerinde sergilediği devrimci militan direnişçi tutumu, bu topraklarda devrimci direnme geleneğini temsil eden bir eşiktir. Daha sonra binlerce devrimci militan, bu direnme geleneğini sokaklarda, zindanlarda ve mahkeme salonlarında savunulmuş ve sahiplenilmiştir.

“Çelik suyunu aldı, zaman devrime akıyor!”

Kaypakkaya’nın yarattığı devrimci değer ve birikim, bugün, ancak ve ancak devrimci sınıf mücadelesiyle buluşarak geleceğe taşınabilir. Zira Kaypakkaya ve onun gibi nice devrimcinin uğruna mücadele ettiği dava, emeğin sermayeden kurtuluşu kavgasıdır. Bu mücadeleyi zafere taşıyabilecek tek yol devrimci bir sınıf hareketinin yaratılarak sermaye iktidarını yıkmaktan geçmektedir.
İbrahim Kaypakkaya devrimci sınıf mücadelemizde yaşıyor!
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmezdir!

Devrimci Gençlik Birliği

Mayıs 2023