İçindekiler:

15 Haziran 2024
Sayı: KB 2024/10

Siyasal kriz ve "normalleşme" aldatmacası
Kayyım rejimine geçit verme
Topyekûn direniş
Çevre kirliliği, kapitalizm ve sosyalizm
Hayvan düşmanlığı ve köpek itlafı
Tüm canlılara düşmanlar
Gericilik odaklarına servet aktarımı
Ucuz çalıştırılan işçiler
İşçiler dört bir yanda direniyor
Kadın işçiler bir adım öne
İEKK: İnsanca yaşanacak ücret
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Güncel boyutlarıyla kadro sorunu
Rojava'da ertelenen seçimler
Sudan'da insani felaket
Biden'in ateşkes önerisi
AB Parlamento seçimleri
Çin- Arap Devletleri İşbirliği Forumu
Arjantin'de eylemler sürüyor!
NATO şefinden "savaş çağrısı"
Clara Zetkin ve faşizme karşı mücadele
Normandiya Çıkarması
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Emekçiye “tasarruf” gericilik odaklarına servet aktarımı!

 

Her fırsatta tasarruf demagojisi yapan gerici rejim, kendi lüks ve şatafatları, din istismarı söz konusu olduğunda ise har vurup harman savurmakta beis görmüyor.

Kendisine yazlık-kışlık saraylar yaptıran, bin yüz odalı kaçak sarayında altın kadehler kullanan dinci-faşist rejimin şefi bir kez daha “tasarruf” demagojisi yaparak kendi yarattıkları ekonomik krizin faturasını işçi ve emekçilere kesiyor. ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ olarak adlandırdıkları yeni kemer sıkma politikası gerici şef Erdoğan’ın imzasıyla 17 Mayıs tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Söz konusu pakette memur servislerinin kaldırılması, emekli olan sayısını aşmayacak oranda yeni memur alımı yapılması, zorunlu haller dışında memurların fazla mesai ve nöbet ücreti alacak şekilde çalıştırılmaması gibi maddeler yer alıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise yaptığı açıklamada bu paketin son olmadığını belirterek başka “tasarruf paketlerinin” de yolda olduğunu ilan etti. Ekonomistler; 2024 yılının ilk dört ayında 400 milyar TL’nin üzerinde bir bütçe açığı olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu açığı kapatmaya çalışan AKP-MHP rejimi emekçilere reva gördüğü sefalet ücretlerine dahi göz dikiyor. Büyük çoğunluğu asgari ücretin çok altında maaş alan 15 milyonu aşkın emekli ve 10 milyon dolayında asgari ücretli şatafat içinde yaşayanların, “itibarlarından tasarruf etmeyenlerin” yarattıkları yıkımın altında ezilmeye devam ediyor.  Kendi lüks ve şatafatlarından taviz vermeyen dinci-faşist iktidarın şefleri, saltanatı ayakta tutmak için din istismarını günden güne yaygınlaştırıyor. Gericilik propagandasında kullandığı aparatlara ise bol keseden para dağıtmaya devam ediyor. Hiçbir ‘tasarruf’ tedbirinin muhatabı olmayan, her yıl önüne ek bütçeler serilen Diyanet İşleri Başkanlığı, 2024-2028 döneminde sadece yurtdışındaki etkinlikleri için 794,8 milyon TL bütçe planlaması yaptı.

Maarif Vakfı: MEB’e alternatif, Gülen’in mirasına talip

Gerici şefin imzasıyla 29 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan yeni kararda Maarif Vakfı’na yaklaşık 6 milyar TL aktarılmasının önü açıldı. 15 Temmuz tiyatrosundan önce temelleri atılan ve hem Milli Eğitim Bakanlığı’na gerici bir alternatif hem de Gülen cemaatinin yurtdışındaki misyonunu elinden almak gibi hedeflerle 17 Haziran 2016’da resmen kurulan bu vakfa her yıl devasa bütçeler ayrılıyor. Doğrudan iktidarın atadığı kişiler tarafından yönetilen vakıf kendi eğitmenini kendisi yetiştiriyor, onların yurt veya okul açtığı şehirlerde başka bir kamu kurumu faaliyette bulunamıyor, yurt dışındaki kamuya ait varlıklar Bakanlar Kurulu kararıyla bedelsiz olarak bu gericilik odağı kuruma devredilebiliyor.Kurulduğu ilk anda MEB bütçesinden vakfa 1 milyon TL aktarılmıştı. Eğitim bütçesinden vakfa aktarına kaynaklar ise düzenli bir şekilde arttırılıyor:

2019 yılında 422,5 milyon TL, 2020 yılında 684 milyon TL, 2021 yılında 1,7 milyar TL, 2022 yılında 1,8 milyar TL, 2023 yılında ise 2,9 milyar TL gericilik propagandası yapan bu kuruma aktarıldı.

Erdoğan’ın imzaladığı son kararla, merkezi yönetim bütçesinden bu vakfa sadece 2024 yılında 5,7 milyar TL aktarılması kararlaştırıldı. İktisadi işletme ve sermaye şirketi de kurabilmesine olanak tanınan vakıf adı altındaki bu gericilik odağı kendisine aktarılan sermayeyle yurtdışında birçok ülkede boy göstermektedir. 500’e yakın kişiyi yurtdışına personel olarak gönderen vakfın çalışan ve yöneticilerinin maaşını da kendileri belirlerken bu ücretler 60 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.

İşçi ve emekçilerin sefaletini her geçen gün daha da derinleştiren, kendi lüks yaşantılarından ve gösterişlerinden taviz vermeyen dinci-faşist iktidar ve ortakları kendi yarattıkları ekonomik yıkımın faturasını, tam bir pervasızlıkla emekçilere ödetiyor. Yoksulluk ve sefaletin böylesine derinleştiği koşullarda diyanet ve Maarif Vakfı gibi gericilik odaklarına ise daha fazla para aktarılması hiç de tesadüf değil. Bu odaklar, sefaleti iliklerine kadar hisseden emekçi kitlelere din demagojisi ile şükretmeyi telkin ediyor. Bu din istismarcısı şarlatanlar hem mafyatik saray rejiminin suçlarını örtmeye hem emekçileri isyandan uzak tutmaya çalışıyor. Hal böyleyken işçi ve emekçiler bu din bezirganlarını tiksintiyle bir kenara itip onları besleyen saray rejiminin saldırılarına karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmenden kendilerine dayatılan sefalet zincirlerini kırmaları mümkün değil.

E. Yalçın

 

 

 

 

İşçiler haklarını istiyor: Direne direne kazanacağız!

 

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin, 2022 yılından bu yana toplu sözleşme hakkı için mücadele ettiği Mersen‘de grev 59 gündür sürüyor. Mersen kapitalistinin TİS için masaya oturmaması üzerine işçiler 19 Nisan’da greve çıktı.

Çankırı’da bulunan Sumitomo’da ise Petrol-İş ile patron arasında devam eden TİS görüşmelerinde anlaşma çıkmadı. İşçiler 29 Mayıs’ta başlattıkları grevi sürdürüyor.

İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinde kurulu bulunan Purmo Group fabrikasındaki işçilerin grevinin 40. günü. Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçiler, sendika ve işveren arasında devam eden TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasının ardından 8 Mayıs’ta greve çıktı.

İzmir Kemalpaşa’da bulunan Lezita’da çalışan işçiler 2021’den itibaren verdikleri mücadele ile sendika haklarını elde etti. Öz Gıda-İş’in yetki belgesinin gelmesiyle TİS süreci başlarken, Lezita patronu görüşmelerin hiçbirine katılmadı. Bunun üzerine işçilerin 7 Mart’ta başlattığı grev sürüyor.

İzmir‘de bulunan Kristal Yağ fabrikası ile Tek Gıda-İş Sendikası İzmir 3 No‘lu Şube arasındaki toplu iş sözleşme görüşmelerinin olumsuz sonuçlanması üzerine sendika 11 Haziran’da greve çıkma kararı aldı.

Gebze’de Petrol-İş üyesi Polinsu Parkları fabrikası işçileri, patronun krizi gerekçe göstererek ücretleri zamanında ödememesini 10 Haziran günü vardiya çıkışında protesto etti.

Dilovası Makine İhtisas OSB’de bulunan Arteche fabrikasında işçiler üretim alanına havalandırma istediler. İşçiler talebin karşılanmasını beklerken, 3 işçi işten çıkarıldı. İşçiler sendikaya ve fabrika yönetimine tepki gösterdi.

“Taban maaş hakkımız”

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’na üye öğretmenler 22 gündür (16 Haziran) Meclis Parkı’nda “Eğitim Nöbeti”nde. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin, taban maaşının Öğretmen Meslek Kanunu (ÖMK) ile güvence altına alınması ve diğer özlük hakları için sürdürdüğü eylemde emekçiler mücadeleye devam diyor. Öğretmenler 26 Mayıs’ta TBMM önündeki Meclis Parkı’nda nöbete başlamıştı. 

İzmir’de belediye emekçileri haklarını istiyor

İzmir’de belediye emekçileri direnmeye devam ediyor. İzBB ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) arasında yürütülen TİS görüşmelerinin yanıtsız kalması üzerine iş bırakma eylemi gerçekleştiren belediye emekçileri haklarını istiyor.

İşten atılan Çiğli Belediyesi işçileri işe geri dönmek için mücadelelerini sürdürüyor. Haziran ayında bayram öncesinde 150 işçinin işten çıkarıldığı belediye önünde işçiler işlerine geri dönmek için direniyor.

Metal fabrikalarında 15-16 Haziran eylemleri

Metal fabrikalarında işçiler 15-16 Haziran Direnişi’nin 54. yılında bildiri okudular. Birleşik Metal-İş’e üye Yücel Boru GOSB, Arfesan, Green Enerji Acel, Cengiz Makina (1-2), Renta Pişirici, Yücel Boru Osmaniye, Çimsataş, Çayırova Boru Dörtyol ve Weidmann fabrikalarında açıklama yapıldı. 15-16 Haziran’ın yıl dönümü eylemi İzmir’de grevdeki Purmo Group fabrikasında gerçekleştirildi.