15 Haziran 2024
Sayı: KB 2024/10

Arjantin’de torba yasa onaylandı, eylemler sürüyor!

Arjantin’de faşist Milei hükümetinin katı kemer sıkma tedbirlerini içeren “Ekonomik Reform Paketi” çarşamba günü bir saat süren tartışmanın ardından 36’ya karşı 37 oyla onaylandı. Metninde yapılan çeşitli değişiklikler nedeniyle, yasa Temsilciler Meclisi’ne geri gönderilecek

Milyonlarca Arjantinliyi etkileyecek olan yasa, bütçede büyük ölçüde kısıtlamaya gitmeyi ve piyasayı önemli ölçüde serbestleştirmeyi hedefliyor.

Senatoda Devlet Başkanı Milei’nin neo liberal kemer sıkma önlemleri tartışılırken, Başkent Buenos Aires sokaklarında binlerce kişi eylemdeydi. Eyleme sendikalar, siyasi partiler, emekliler, öğretmen ve kitle örgütleri katıldı. “Arazi satılık değil, toprak savunulacak” sloganları atan, “Bir devlet başkanı devletten nasıl nefret edebilir?” yazılı pankart açan protestocular ile polis arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Çitlerin üzerinden atlayarak kongreye doğru ilerlemeye çalışan göstericilere yüzlerce polis cop, biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile saldırdı. Göstericiler ise polise taş ve molotof kokteyli atarak cevap verdi. Çıkan çatışmalarda 40 kişinin yaralandığı bildirildi. 30 eylemci ise gözaltına alındı.

Yasa neleri içeriyor

Sağcı, faşist bir ekonomist olan Milei, kamunun bazı yetkilerini feshetmesine ve devlete ait şirketleri özelleştirmesine olanak tanıyacak bir yıllık “ekonomik acil durum” ilan etmek istiyor. Birçok alanı kapsayan saldırı kapsamında emeklilerin asgari maaşını düşürmek ve işçi haklarını kısıtlamak da hedefleniyor. Ayrıca özel sektör yatırımlarının artmasını ve özelleştirmeleri de devreye sokmak, büyük yatırımcılar için vergi indirimi uygulamak istiyor. Milei hükümeti böylece serbest piyasa ekonomisini daha baskın hale getirmeyi ve devletin müdahalesini azaltmayı amaçlıyor.

Dünyanın en yüksek enflasyonlarından birine sahip ülke

Güney Amerika’nın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan ülkede uzun süreden beri derin bir kriz yaşanıyor. %290’lara varan yıllık enflasyon oranı ile dünyanın en yüksek enflasyonlardan birine sahip olan Arjantin’de halkın neredeyse yüzde 56’sı yoksulluk sınırının altında, yaklaşık yüzde 18’i ise aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.

Milei ve neoliberal politikaları protesto ediliyor

Kasım ayındaki başkanlık seçimini kazanan Milei göreve başladığında Arjantin için “şok terapisi” uygulayacağını açıklayarak, enflasyonu kontrol altına almak ve ekonomiyi yeniden rayına oturtmak istediğini duyurmuştu. İlk işi kamu sektöründeki binlerce işyerini yok etmek, sübvansiyonları ve sosyal programları yürürlükten kaldırmak oldu.

Bunlara karşı Arjantin işçi ve emekçileri düzenli olarak sokağa çıkıyor, protestolar gerçekleşiyor.

24 Nisan’da devlet üniversitelerinin bütçelerinden yapılan kesintiler, Arjantin’in yakın tarihindeki en büyük gösterilerden birine yol açmış, ülke genelinde bir milyondan fazla kişi devlet üniversitelerini savunmak için gösteri yapmıştı

Grevler ve protestolar durmuyor

Bu hafta da üniversitelerde eğitim emekçileri daha yüksek maaş ve kaynak talepleriyle ülke çapında yeni bir grev düzenleyecek. Arjantin Üniversite Öğretmenler Federasyonu (Federación de Docentes de las Universidades, Fedun) tarafından yapılan grev çağrısı, Milei hükümetinin üniversite faaliyetleri için daha yüksek maaş ve yeterli kaynak talebine yanıt vermemesi nedeniyle yapılacak

Üniversitelerdeki öğretim görevlileri ve çalışanların, yüksek enflasyona rağmen kasım ayından bu yana maaşlarında ayarlama yapılmaması nedeniyle son aylarda maaşlarında yüzde 60 civarında satın alma gücü kaybı yaşadığı ifade ediliyor. Hükümetten tatmin edici cevaplar alınmaması durumunda eylemler daha da genişletilecek.

Arjantin’de grevde olan sadece öğretmenler değil. Üniversitelerdeki idari ve teknik personel birliği (Federación Arjantin del Trabajador de las Universidades Nacionales, Fatun) da bu hafta grev ilan etti.

Tüm bunlar, Arjantin işçi ve emekçilerinin faşist Milei ve hükümetine, onun vahşi neoliberal saldırılarına karşı başlattıkları mücadelelenin süreceğine işaret ediyor.

İsviçre’de 14 Haziran “Kadın Grevi”

İsviçre’deki kadınlar için tarihsel bir güne dönüştürülen 14 Haziran’da ülkenin dört bir yanında yüzbinlerce kadın “14 Haziran Kadın Grevinde pes etmiyoruz” şiarıyla sokaklara döküldü.

Tüm bu nedenlerden dolayı kadın mücadelesi İsviçre’de dinamiğini koruyup, mücadeleyi sürdürüyor. İsviçre’deki kadınlar için tarihsel bir güne dönüştürülen 14 Haziran’da ülkenin dört bir yanında yüzbinlerce kadın “14 Haziran Kadın Grevinde pes etmiyoruz” şiarıyla sokaklara döküldü.

İsviçre genelinde kadına yönelik şiddet ve cinayetler, ücret eşitsizliği, Mesleki Emeklilik Yasası (LPP) konusunda yapılmak istenilen reform, translara yönelik nefretin karşısında durmaya, Filistin halkıyla dayanışma ve sağın yükselişi konuları işlendi. Eylemlere UNIA sendikası 5 bin CHF’lik asgari ücret talep etti.

Geçen sene 300 bin kişinin katıldığı eyleme bu sene de yüzbinler sokaklara çıktı. Cenevre’de öfkelerini haykırmak için eylemi düzenleyenler tarafından 30 bin kişinin katıldığı açıklandığı yürüyüşte polis 6 bin katıldığını belirti. Yürüyüş her seneki gibi Bastion Meydanı’nda son buldu. Lozan’da eylem inisiyatifi 20 bin kişinin katıldığını ifade ederken, polis 10 ile 15 bin arası katılımcı olduğunu beyan etti. Başkent Bern’de 35 bin kişi “Dayanışmacı, Feminist, ırkçı karşıtı!” şiarı altında yüründü. Zürih’te onbinlerce insan şehrin farklı yerlerinde sokaklara döküldü. İsviçre’nin 26 ayrı noktasında eylem ve yürüyüşler gerçekleştirildi.

Lozan’da 14 Haziran Kadın Grevi

“14 Haziran’da pes etmeyeceğiz!” şiarıyla İsviçre’nin genelinde Kadın Grevleri düzenlendi, bu eylemlerden biri de Lozan kentinde Ouchy Meydanı’nda bir diğeri ise Montbenon Parkı’nda gerçekleştirildi. İkinci eylemin sonunda bir Nazi güruhu alana girerek, Nazi selamları işliğinde kitleye saldırdı.

Basel’de kitlesel ve coşkulu “Kadın grevi”

Basel’deki eylem için saat 16.30’da Theatreplatz’ta toplanıldı ve burada konuşmalar yapıldı. Toplanan binlerce kadın, en önde “Feminist Kadın Grevi” pankartı arkasında saat 18.00’de coşkulu sloganlarla yürüyüşe geçti. Bunun ardında “Sınıfa karşı sınıf, Patriyarka’ya karşı mücadele!” pankartı yer aldı. Yürüyüş, Wettstein Köprüsü üzerinden Kleinbasel’e oradan Mittlere Brücke üzerinden Theatreplatz’a doğru devam etti. Yürüyüş güzergahı boyunca birçok noktada kortejler durdu ve konuşmalar yapıldı.

Kızıl Bayrak / İsviçre