Pendikli işçiler, emekçi kardeşler!
Her seçim döneminde olduğu gibi bu seçimlerde de Amerikancı sermaye partileri emekçileri yeniden hatırladılar. Günlerdir boş vaatlerle bizleri kandırmaya çalışıyorlar. Altyapı sorunlarını çözeceklerini, işsizliğe, yoksulluğa çözüm bulacaklarını, halkın sosyal kültürel ihtiyaçlarını karşılayacaklarını, bu arada tapu sorununuzu çözeceklerini söylüyorlar.
Yalan söylüyorlar! Sizlerden gerçekleri gizliyorlar!
Bütçeden yerel yönetimlere ayrılan pay son derece düşüktür ve bunun da büyük kısmı yerel yönetimleri elinde tutan hırsız takımının cebine gitmektedir. Bu durumda altyapı, ulaşım, kültürel vb. ihtiyaçları karşılamak gerçekten olanaklı mıdır?
Yerel sorunlarımız gerçekte genel sorunlarımızın bir parçasıdır ve tümünün kaynağı aynıdır: Sömürüye ve soyguna dayanan sermaye düzeni. Çözüm, bu kaynağa yönelmekten, derin toplumsal eşitsizliklere dayalı bu düzeni aşmaktan geçmektedir.
Bu toplumda gerçek iktidar sermaye sınıfının elindedir. Sorunlarımızın çözümü için kullanılabilecek temel kaynaklar ve zenginlikler bu sınıfın tekelindedir. Bu tekel parçalanmadıkça, bu kaynaklar ve zenginlikler tüm toplumun hizmetine sunulmadıkça, sorunlarımızın köklü ve kalıcı bir çözümü de olanaklı değildir.
Yaşadığımız toplum, zenginler ve yoksullar, patronlar ve işçiler, sömürenler ve sömürülenler olarak ikiye ayrılmıştır. Asalak sömürücü takımı bir avuçtur, ama zenginlikleri ve iktidarı elinde tutmaktadır. Bu nedenle toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan biz emekçilere hükmetmekte, bizi iliklerimize kadar sömürmekte, yaşam boyu boğuşup durduğumuz sayısız sorunla yüzyüze bırakmaktadır. Bu durumda, üstelik sömürü çarkı her geçen gün daha hızlı işliyorken, toplumsal eşitsizlik her geçen gün daha fazla artıyorken, işsizliği, yoksulluğu, evsizliği ve tüm öteki sorunları çözmek olanaklı mıdır?
Hayır kardeşler, tümü de yalan söylüyorlar! Hizmet ettikleri sermaye sınıfının iktidarı sürsün ve kendileri de bundan paylarına düşeni alsınlar diye sizleri bir kez daha aldatmaya çalışıyorlar. Geçmişte yeterince aldandık, buna artık bir son verelim! Sömürüye ve soyguna, yalana ve aldatmaya dayalı bu çarkı kıralım!
Düzen partilerinin hiçbirine oy vermeyelim!
Düzen partilerine verilecek her oy işsizliğin, yoksullaşmanın artması demektir.
Düzen partilerine verilecek her oy, soyguna, talana, ranta onay vermek demektir.
Düzen partilerine verilecek her oy geleceğimizin karartılmasını kabul etmek demektir.
Kardeşler!
Sizleri kandıran yalnızca sermaye partileri de değildir. Ortada bir de solun birliğini sağladığını iddia eden Güçbirliği var. Bu birliği oluşturanlar, düzenin temellerine, temel işleyiş çarkına dokunmadan, salt belediye yönetimlerine gelerek, temel sorunlarınızı çözeceklerini söylüyorlar. Bununla boş hayaller yayıyorlar ve sizleri aldatıyorlar. Umutlarınızı bu düzenin sınırları içine hapsediyorlar. Sizlere mücadele ederek kazanmanızı değil, seçim mekanizmasıyla hak dilenmenizi öğütlüyorlar.
Bunların yaydığı hayallere inanmayınız, seçimlere dayalı çözüm aldatmacasına kanmayınız!
İşçiler, emekçi kardeşler!
Size gerçeği bir tek işçi sınıfı devrimcileri söylüyorlar. Sorunların kaynağına olduğu kadar çözüm yoluna da bir tek onlar dosdoğru işaret ediyorlar. İşçi sınıfı devrimcilerinin oluşturduğu Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), sorunlarınızın gerçek sözcüsü ve çıkarlarınızın gerçek savunucusudur. BDSP oy peşinde değil, fakat işçilere ve emekçilere gerçekleri anlatmak çabasındadır. BDSP, işçileri ve emekçileri birleşmeye, örgütlenmeye ve mücadeleye çağırmaktadır. Çünkü bugün hakları ve talepleri koparıp almanın ve yarın sorunları temelden çözmenin yolu buradan geçmektedir. Öteki herşey ya bir yanılsama, ya da kaba bir aldatmacadır.
BDSPnin bağımsız sosyalist belediye başkan adayları, işçi sınıfının devrimci temsilcisi olarak, emekçilerin çıkarlarını savunmak, Amerikancı düzen partilerinin maskesini düşürmek, sermayenin saldırıları karşısında emekçileri mücadeleye seferber edebilmek için seçimlere katılıyorlar. Ben de onlardan biriyim. Ben de aynı amaçlar doğrultusunda Pendik ilçesinden belediye başkanlığına adaylığımı koymuş bulunuyorum.
Temel sorunlarımız oyla, seçimlerle çözülmez, bizler önemle ve döne döne bunu söylüyoruz. Çözümün önündeki temel engel, ekonomik kaynakları ve birikmiş zenginlikleri elinde bulunduran sermaye sınıfıdır, bu sınıfın düzeni ve diktatörlüğüdür. Bu düzeni ve diktatörlüğü aşma mücadelesi, bugün hak ve özgürlükleri kazanmanın ve yarın işçilerin ve emekçilerin sosyalist iktidarını kurmanın biricik yoludur. Eşitliğe ve özgürlüğe ulaşmanın, insanca bir yaşama ve insanca yaşanabilir kentlere kavuşmanın, gerçekten demokratik ve katılımcı yerel yönetimler yaratmanın yolu işçi sınıfı iktidarını ve sosyalizmi kurmaktan geçmektedir.
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu sizleri bu biricik gerçek çözüm doğrultusunda mücadeleye çağırmaktadır!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, bu çözüm doğrultusunda ilerleyebilmek için, sizleri bugünden temel hak ve özgürlüklerimiz uğruna dişe diş bir mücadeleye çağırmaktadır!