BES Genel Kurulu yapıldı...
Kurula ilkesiz ittifaklar hakim oldu
Büro Emekçileri Sendikası (BES) 2. Olağan Genel Kurulu 12-14 Mart tarihleri arasında yapıldı. Genel Kurul salonu Yaşasın grevli toplu sözleşmeli sendikal mücadelemiz!, Halk için bütçe demokratik Türkiye!, Kamu Yönetimi Temel Kanunu geri çekilsin!, Savaşa hayır, ABD Ortadoğudan defol, yaşasın halkların kardeşliği!, Parasız eğitim, parasız sağlık, herkese iş, iş güvenliği!, Kadınsız kurtuluş yok, kadınlar kavgaya! ve Demokratik devlet, demokratik toplum! pankartlarıyla süslenmişti.
Genel Kurulun ilk günü daha çok konukların konuşmalarıyla geçti. İlk konuşmayı yapan BES Genel Başkanı Bülent Kayanın ardından, KESK Genel Başkanı Sami Evren konuştu. Reformist sol çevre temsilcileri ve Tüketici Hakları Derneği temsilcisinin konuşmasının ardından, sınıf hareketi ve KESKin tarihine ilişkin belgesel gösterimi yapıldı. Katılımcıların ilgiyle izlediği belgeselin ardından gündemlere geçildi.
Yurtsever Emekçiler (YE) ve Emek Hareketi (EH), tüzük değişikliğinin gündeme alınması için verdikleri önerge aleyhinde yapılan konuşmaların ardından, önergelerini geri çektiler. KESKe bağlı sendikalar içerisinde yalnızca BESde genel kurullar iki yılda bir yapılmaktadır. Daha önce Kültür-Sen ve Tarım Orkam-Senin Olağanüstü Genel Kurul yaparak genel kurul sürelerini üç yıla çıkarmaları, BES içerisinde de kongreyi önceleyen aylarda kurul süreleri üzerinden yürütülen tartışmalar, KESKe uyum adı altında kurul sürelerinin üç yıla çıkartılması riskini yaratmaktaydı. Önergenin oylanmadan geri çekilmesi ile genel kurul sürelerine ilişkin yürütülmesi beklenilen tartışmaların da önüne geçilmiş oldu. Önerge sahipleri verdikleri önergenin kuul süreleriyle ilişkili olmadıklarını söylemelerine karşın, tüzük değişikliği gündeme alındığında bu tartışmanın yaşanacağı da açıktı. İlk gün, çalışma raporunun, mali raporun ve denetleme kurulu raporunun okunmasıyla sona erdi.
Etik tartışması
İlk güne denetleme kurulu raporunun okunması üzerinden yürütülen tartışma damgasını vurdu. Birleşik Sendikal İnisiyatif (BSİ) delegeleri denetleme kurulu raporunun Denetleme Kurulu üyesi Ahmet Ersun Genç tarafından okunmasına karşı çıktılar. Sendika tüzüğünün Birleştirilemeyecek Görevler başlığını taşıyan 60. maddesi Sendika üyeleri merkez ve şube yönetim, denetleme ve disiplin kurullarının yalnızca birinde görev alabilirler. Bu organlardan herhangi birinde görev yapan üye başka bir organa aday olabilir, seçildiği taktirde önceki görevinden istifa eder demektedir. Ahmet Ersun Genç son şube kurulunda yönetime seçilmiş, ancak Merkez Denetleme Kurulundan istifa etmeyerek tüzük maddesini çiğnemişti. Genç ile birlikte Denetleme Kurulu üyesi bir başka kişi de aynı durumda bulunuyordu ve her ikisi de isifa etmemişti. EH çevresinde duran her iki üye de görevlerinden istifa etmeyerek doğal delegelik hakkından yararlanmış oldular. BSİ bunun etik sorunu olduğunu söylüyordu. BSİnin itirazlarına karşı söz alan Genel Sekreter Döndü Taka, bu maddenin aynı dönem içerisinde iki farklı organda yer alınamayacağı anlamına geldiğini, oysa Gençin ilk dönemin Merkez Denetleme Kurulu üyesi, ikinci d&oml;nemin şube yöneticisi olduğunu ve bu açıdan da maddenin çiğnenmemiş olduğunu iddia ederek süresi içerisinde delegeliklere itiraz etseydiniz dedi. Oysa tüzük maddesi aynı dönem içerisinde koşulu getirmediği gibi, delegeliklere resmi itirazda bulunulması sorunu da BSİ delegeleri tarafından bir başka etik sorun olarak görülmekteydi. BSİliler genel kurul öncesinde iki üyeye de g¨revlerinden istifa etmeleri gerektiğini hatırlatmışlardı.
Genel Kurulun ikinci gününde çalışma raporu ve mali raporun değerlendirilmesi üzerinden delegelere söz hakkı verildi. Çok sayıda delegenin söz hakkı alması nedeniyle konuşma süreleri dörder dakika ile sınırlandırıldı. BSİ ve DSDli (Devrimci Sendikal Dayanışma) delegeler yönetimi eleştiren konuşmalar yaptılar. Eleştirilerin önemli bir kısmını mali sorunlar oluşturmaktaydı. Yönetim adına eleştirilerin cevaplanmasının ardından çalışma raporu ve mali rapor onaylanarak yönetim aklandı. Aklamanın ardından divana sunulan onlarca karar önergesinin oylanmasına geçildi. Sunulan karar önergelerinden yalnızca YE ve EHnin verdiği yerel seçimlerde Demokratik Güçbirliğinin desteklenmesi yönünde tavsiye kararı alınması önergesi BSİ ve DSDlilerin oylarıyla reddedildi.
İlkesiz pazarlıklarla geçen bir Genel Kurul
Genel Kurul süreci ilkesiz pazarlıklara sahne oldu. Daha Genel Kurulu önceleyen gün Ankarada YE (3), EH (1) ve DSD (3) ittifakı konuşuluyordu. DSDnin KESK içerisindeki temsilcileri YEnin başkanlığını kabul etmiş, ancak EH bir kişiyle temsil edilmeyi kabul etmemişti. DSDnin BES içerisindeki güçleri ise YE ile hiçbir durumda ittifak yapmayı doğru bulmuyorlardı. Bu, DSDnin Türkiye yürütmesi içerisinde tartışmalara neden oldu. Bu tartışmalar DSDnin BES içerisindeki temsilcilerini yürütmeden istifa etmeye kadar götürdü. Böylece DSDnin böyle bir ittifak içerisinde bulunmayacağı kesinleşmiş oldu. DSDden boşalan yeri ise HÖPlüler doldurdu ve EHye verilen aday sayısı ikiye çıkartıldı. Böylece bu görüşmeler 3 YE, 2 EH ve 2 HÖP adayından oluşan bir ittifak ile sonuçlandı. G¨rüşmelerden ayrılan DSD ise BSİ ile ittifak arayışı içerisine girdi. Ancak BSİnin ittifak yapmama tutumunu ısrarla sürdürmesi DSDnin çabalarını boşa düşürdü. Böylece DSD az sayıdaki Sendikal Birlikçi ile ittifak yoluna gitti. Adayların belirlendiği ilk günün akşamında ise YE içerisinde adaylara ilişkin tartışmalar yaşandı. YE içerisinde yeralan kimi delegeler adayların üstten belirlenmesine karş çıktılar.
Genel Kurulun böylesine ilkesiz, koltuk paylaşımına dayanan ittifak arayışlarına sahne olması, bir kez daha reformist sendikal anlayışların önderlik sorununu yönetimlerin alınması sorununa indirgediklerinin kanıtı olmuştur. Sosyalist Kamu Emekçilerinin de içinde yer aldıkları ve destekledikleri BSİ ise bu türden ittifaklardan uzak durarak, genel kurulun tek ilkeli tutumunu geliştirdi.
BSİnin tutumu
BSİ uzun yıllardır BES içerisinde varlığını sürdüren bir oluşum. BSİ içerisinde devrimci çevreler ile bağımsız durumdaki üyeler bulunmaktadır. BSİ daha 6 Martta yapılan toplantı ile Genel Kurulda ilkesiz ittifaklar içerisinde yer alınmayacağı yönünde karar almış, 11 Martta ise herhangi bir ittifak yapma yoluna gitmeyeceklerini ilan etmişti. Şube genel kurullarında kimi şubelerde reformistlerle ittifak yapan BSİ, özellikle İstanbul ayağının basıncı ve şube genel kurullarında merkez delege adaylarının ittifak yaptıkları kesimler tarafından kesilmesi sonucunda daha ilkeli bir tutum sergilemiştir. Ankara 2 Nolu Şube Genel Kurulunda BSİliler EH ve YE ile ittifak yapmıştı. Ancak EH çevresinden bir kişinin BSİyi kesme doğrultusunda delegeleri yönlendirdiği farkedilmiş ve ittifak listesinden merkez delegesi seçilemeyen 12 kişinin tümü BSİnin aayları olmuştu. Bu gelişme BSİ içerisinde Merkez Genel Kurulunda ittifak yapmama tutumunu güçlendirmiştir. Bir delege konuşmasında bunu tecrübe yenilen kazıkların toplamıdır sözleriyle ifade etmişti. BSİ Genel Kurul boyunca ittifak yapmama tutumunu ısrarla savunmuş, kendisine gelen tüm teklifleri de reddetmiştir. Adayların belirlenmesi ise 50 delegenin katıldığı bir toplantıda gönüllülük esasına göre yapılmıştır. BSİni zaafiyet sergilediği tek tutum eksik liste ile çıkma tutumu olmuştur. Bu tutum Sosyalist Kamu Emekçileri tarafından eleştirilmiş ve iddia zayıflığı olarak nitelendirilmiştir.
Sonuçlar ve kazanımlar
Yapılan seçimler sonucunda YE, EH ve HÖPün oluşturduğu liste kazandı. Fakat denilebilir ki, bu süreçten en kazançlı çıkan BSİ oldu. BSİ içerisinde yeralanlar Genel Kurul boyunca yönetimlere gelip gelmemekten çok, fiili bir önderliğin yaratılması sorununu konuştular. Güncel politikaların belirlenmesi ve kolektif bir çalışmanın örgütlenmesi, bir yürütmenin oluşturulması, merkezi bir bültenin çıkartılması gibi bir dizi öneri gündeme geldi. BSİ önümüzdeki günlerde yapacağı toplantı ile ilerki dönemde daha örgütlü bir müdahalenin yaratılması yönünde adımlar atacak. Eğer bu niyetler pratik bir çabanın konusu haline getirilebilirse, reformist-icazetçi sendikal anlayışlar karşısında devrimci-öncü kamu emekçilerinin birliğinin önü açılmış olacak. Bu aynı zamnda tabanda fiili önderlik boşluğunun doldurulması yönünde atılmış bir adım olacak. Genel Kurul sürecinin bir başka önemli kazanımı ise genel kurul sürelerinin iki yıl olarak kalması olmuştur.
BES üyesi Sosyalist Kamu Emekçileri
|