7 Mart 2008 Sayı: SİKB 2008/10

  Kızıl Bayrak'tan
  Kirli savaş cephesinde iç muharebe...
  8 Mart’ın ruhu, kurultayların coşkusuyla
8 Mart’ta mücadele alanlarına!
Kürt halkına bir kez daha “siyasal çözüm” tuzağı! - U. Taner
Kanlı operasyonlarda medyanın rolü ve görevi
Kadıköy’de kitlesel SSGSS karşıtı eylem! 
Sermaye SSGSS konusunda son adımlarını atıyor...
  Tekel işçisi direniyor:
  Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı Zeynel Nihadioğlu ile konuştuk….
  Tersaneler cehenneminde direniş: “Artık yeter!”
  Sol basının tutumu üzerine... - Z. Us
  15 Mart Temsilciler Meclisi toplantısı ve ön hazırlık sürecine dair...
  Gençlik hareketinden...
  İstanbul Emekçi Kadın Kurultayı Sonuç Bildirgesi...
  Operasyona karşı Kürt halkı ile eylemli dayanışma!
  Irkçı–siyonistlerden Filistin halkına “soykırım” tehdidi!
  KESK’e bağlı sendika şubelerinin genel kurulları cansız geçiyor…
  Doğ güneş doğ, tüm kızıllığınla doğ! -
H. Doğan
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İstanbul Emekçi Kadın Kurultayı Sonuç Bildirgesi...

Emekçi kadınlar, özgürlük ve eşitlik için bir adım ileri!

Emekçi Kadın Kurultayı, Emekçi Kadın Komisyonları’nın İstanbul’un 5 ayrı sanayi bölgesinde yaklaşık 4 aydır yürüttüğü çalışmaların sonucu 24 Şubat 2008 tarihinde başarıyla gerçekleşti. Birleşik Metal-İş Sendikası Kemal Türkler Salonu’nda gerçekleşen kurultayımıza ağırlığını kadınların oluşturduğu 250’yi aşkın işçi ve emekçi katıldı.

Emekçi kadınların sorunlarının ele alındığı, bu sorunlar karşısında mücadele taleplerinin ortaya konulduğu ve mücadele programının tartışıldığı kurultayımız, emekçi kadınların coşkusunun ve mücadele isteğinin damgasını vurduğu bir atmosferde gerçekleşti.

Kadının bugünkü toplumda sahip olduğu haklar burjuvaziye rağmen ve onun sınıf düzenine karşı mücadele içinde bedeller ödenerek kazanılmıştır. Emekçi kadının kurtuluşu için hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilebilmesi ve burjuvaziye karşı yürütülen mücadelenin yükseltilmesi gerekmektedir.

Bu doğrultuda önümüzdeki dönemin mücadele programı çerçevesinde şu kararlar alındı:

1) Emekçi kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesine çekilebilmesi için işyerlerinde ve fabrikalarda taban örgütlülüklerinin oluşturulması, emekçi kadınların sendikal örgütlenme mücadelesine aktif katılımının sağlanması,

2) Kadın işçi ve emekçilerin yoğunlukta olduğu işyerlerinde işçi ve emekçi komisyonlarının kurulması için sistemli bir çaba içerisine girilmesi,

3) Emekçi kadınları örgütlenme konusunda bilinçlendirebilmek için işçi derneklerinde ve kültür kurumlarında sistemli çalışmalar yapılması,

4) Emekçi kadınların yaşadığı sorunların işlendiği bildiri, bülten gibi araçların işlevsel bir biçimde kullanılması,

5) Emekçi kadınları bilinçlendirmek amacıyla panel, seminer ve eğitim çalışmaları düzenlenmesi,

6) Emekçi kadınların karşılaştığı kimi sorunlar karşısında kadınlara hukuki destek sağlanması,

7) Kadınların çok yönlü gelişimi için kültür kurumlarında, işçi derneklerinde ve sendikalarda kültürel-sanatsal faaliyetlerin örgütlenmesi,

8) Sanayinin geniş bölüklerinin örgütlenmesine paralel olarak, ev eksenli çalışan kadınların ve gündelikçi kadınların sorunlarına eğilinmesi ve sermayenin azgın sömürüsüne karşı hak alma mücadelelerinin örgütlenmesi,

9) Güncel bir saldırı olan SSGSS Yasa Tasarısı’nın ve “istihdam paketi”nin iptal edilmesi doğrultusunda etkin bir çalışma örülmesi,

10) Aşağıda sıralanan talepler uğruna mücadelenin yükseltilmesi:

* İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret!

* Eşit işe eşit ücret!

* Her türlü fazla mesai ve gece çalışması yasaklansın!

* Kadın işçilerin ana ve çocuk sağlığına zararlı işlerde çalıştırılması yasaklansın!

* Doğumdan önce ve sonra üç er aylık ücretli, izin tıbbi bakım ve yardım!

* Kadınların çalıştığı tüm işyerlerinde kreş ve emzirme odaları açılsın!

* Esnek üretim, parça başı çalışma sistemleri ve taşeronlaştırmanın yasaklansın!

* 7 saatlik iş günü 35 saatlik çalışma haftası!

* Herkese iş ve tüm çalışanlara iş güvencesi!

* 4857 sayılı İş Yasası (Kölelik Yasası) iptal edilsin!

* Emekçi kadınları doğrudan ilgilendiren çocuk işçiliği yasaklansın, çıraklık tasfiye edilsin!

11) Kamu alanında emekçi kadınlar olarak acil-demokratik ve özlük taleplerinin yanısıra aşağıdaki talepler uğruna mücadelenin yükseltilmesi,

* Başta kadın emekçiler olmak üzere kamu emekçilerinin işgüvenceleri sağlansın!

* Kamu alanında cinsiyete dayalı ayrımcılığa son verilsin!

* Kreş haktır. Bu hakkın gaspına yönelik saldırılar son bulsun!

* Kamu Personel Yasa Tasarısı, norm kadro, sözleşmeli istihdam sistemi, toplam kalite yönetimi uygulamaları iptal edilsin!

* KESK ve bağlı sendikalarda emekçi kadın komisyonlarının kurulması yanısıra, KESK’e hakim reformist anlayışların kadın sorununa feminist yaklaşımına karşı da mücadelenin yükseltilmesi.

12) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihsel anlamı, sınıfsal içeriğine ve güncel önemine uygun kutlanması için çeşitli çalışmalar yürütülmesi, eylem ve etkinlikler örgütlenmesi,

Aynı zamanda, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ücretli izin ve resmi tatil ilan edilsin!” talebinin öne çıkarılması ve bu doğrultuda faaliyet yürütülmesi.

13) Günümüzde kadınlar çok yönlü cinsel baskı ve saldırı ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu saldırıların temelinde kapitalist sömürü düzeni yatmaktadır. Bu temel gerçek gözden kaçırılmaksızın bugün kadına yönelik cinsel baskı ve saldırılara karşı çıkmak acil bir sorumluluktur.

Bu doğrultuda:

* Yasalarda ve toplumsal yaşamın her alanında cinsiyete dayalı ayrımcılığa son verilmesi, her alanda kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık ilkesinin hayata geçilmesi, şiddet gören kadınlar için çeşitli tedbirlerin alınması, devletin uyguladığı cinsel şiddetin sona erdirilmesi taleplerinin yükseltilmesi,

Aynı zamanda kapitalizmin kadını metalaştıran tutum ve uygulamalara, kadını köleleştiren kültüre, değer yargılarına ve dinsel gericiliğe karşı mücadele yürütülmesi,

* Kadınların bu sorunlar ve çözümleri konusunda tam bir bilinç açıklığına kavuşması ve ona karşı mücadele etmesi için eğitici çalışmalar yapılması,

* Emekçi kadınların eylem alanlarında özgürleşmeye çağrılması, 25 Kasım gibi mücadele günleri vesilesiyle kadına yönelik cinsel baskı ve saldırılara karşı eylemli tepkinin örgütlenmesi,

14) Savaşlarda kadınlar, ölüm, yıkım ve sefaletin yanısıra, cinsel saldırı ve tecavüzlere de maruz kalmaktadır. Kadınların haksız ve kirli savaşlarda yaşadığı yıkıma karşı mücadelenin yükseltilmesi sınıfsal bir sorumluluktur.

Bu doğrultuda:

* Emekçi kadınlar arasında haksız ve kirli savaşların teşhirinin çok daha güçlü bir şekilde yapılması, emperyalist yağma ve talan politikalarına karşı mücadelenin yükseltilmesi,

* Emperyalist saldırganlığın tırmandığı bugünlerde, başta Ortadoğu halkları olmak üzere ezilen halklarla ve onların kadınlarıyla daha güçlü bir dayanışma içinde olunması,

* Sınırötesi operasyonun yapıldığı, Kürt halkına yönelik saldırıların tırmandırıldığı, şovenist histerinin iyice azgınlaştığı bugünlerde, ezilen Kürt halkı ve kadınlarının yanı başında olunması,

* Toplumsal yaşamın tüm alanlarında “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!” şiarıyla çalışmaların örgütlenmesi,

15) Nasıl ki “Başka bir ulusu ezen bir ulus özgür olamaz” ise başka bir cinsi ezen bir cins de özgür olamaz. Kadının ezilmişliği kadını insan olmaktan çıkarmakla kalmaz, onu insan olmaktan çıkaranı, yani erkeği de insanlıktan çıkarır.

Dolayısıyla erkek işçinin bilinçlenmesi de temel bir sorumluluk alanımızdır. Bu doğrultuda erkek işçilerin bilinçlenmesi, değişim ve dönüşümü çerçevesinde eğitici çalışmaların yapılması,

16) Kadın mücadele içinde özgürleşecektir. Mücadelesi ise, örgütlülük ile ete-kemiğe bürünecek, sağlamlaşacak, ilerleyecek ve büyüyecektir.

Bu doğrultuda:

* İşyerlerinde ve fabrikalarında yaşadıkları çok yönlü sorunlar etrafında örgütlülüklerin, komisyonların oluşturulması,

* Başta sendikalar olmak üzere, mevcut tüm sınıfsal ve mesleki örgütlerde, yanısıra mücadeleye hizmet eden tüm öteki devrimci demokratik kitle örgütlerinde emekçi kadınların yeralması,

* Mevcut sınıf örgütlerinde kadınların yaşadıkları genel sorunların yanısıra özgül sorunlarını da ele alabilmek için, işçi ve emekçi kadın komisyonları oluşturulması ve varolanların daha da etkinleştirilmesi hedeflenmelidir.

Sendikal örgütlenmelerden meslek örgütlerine, derneklerden kültür kurumlarına kadar kadın işçi ve emekçilerin ön saflarda yer alması, hem sınıf mücadelesini ilerletecek ve besleyecek, hem de daha özgür ve eşit bir yaşam kurma mücadelesinde önemli bir kazanım olacaktır.

* * *

Toplumsal her sorunun olduğu gibi, kadın sorununun da çözümü, onu ortaya çıkaran ve sürdüren toplumsal koşullardan, bu koşulların ortadan kaldırılmasından ayrı düşünülemez. Kadın sorununun çözümü için anahtar da, onu ortaya çıkaran tarihsel koşullarda mevcuttur. Kadın sorununu özel mülkiyet ve sınıflı toplum düzeni yarattı, sınıflı toplumlar devam ettiği sürece de sorun biçimsel farklılıklar yaşasa da özü itibarıyla varlığını sürdürdü. Dolayısıyla sorunun ortadan kalkması da, sınıflı toplumların ortadan kaldırılmasına bağlıdır.

Kadının gerçek kurtuluşu, sömürü üzerine kurulu bu düzenini ortadan kalkmasıyla mümkün olacaktır. Sosyalizm, kadına yönelik eşitsizliğin, cinsel baskının zeminini de kurutacaktır. Bunun ötesinde, kadın ve erkeği, insanlaşma sürecinin bir üst düzeyinde özgür ve gelişmiş insan olarak eşitleyecektir.

Ancak bu bilimsel gerçek, çözümü devrim sonrasına ertelediğimiz anlamına gelmiyor. Tersine, mevcut düzen koşullarında, tüm diğer toplumsal sorunlar da olduğu gibi, kalıcı ve kesin çözüme toplumsal bir devrimle ulaşılacağını unutmadan, acil demokratik taleplerimiz için mücadeleyi yükseltmek gerekiyor. Kadın sorunu sözkonusu olduğunda bu, sadece bu düzen sınırları içinde olanaklı her hakkın alınması ve kullanılmasının da ötesinde, kadının mücadele içinde gelişmesi ve özgürleşmesi için de gereklidir.

Bu bilinçle hareket eden Emekçi Kadın Komisyonları, kadının mücadeleye katılması ve özgürleşmesi mücadelesinde anlamlı bir adımın altına imza atmıştır.

Emekçi Kadın Kurultayı’nda alınan kararlar doğrultusunda, Emekçi Kadın Komisyonları’nın çalışmasında yeni bir dönem başlamıştır. Bundan sonraki çalışmalar, kurultayda dile getirilen öneriler ve alınan kararlar ışığında sürdürülecektir.

Emekçi Kadın Komisyonları bu doğrultuda tüm emekçi kadınları örgütlenmeye ve bir adım öne çıkmaya çağırmaktadır.

Emekçi Kadın Komisyonları

05 Mart 2008