16 Mayıs 2008 Sayı: SİKB 2008/20

  Kızıl Bayrak'tan
  Sınıf mücadelesinin yeni dönemi...
   İMF programlarına karşı mücadeleye!
“İstihdam paketi” mecliste...
ATO’nun araştırmasının çarpıcı sonuçları...
Ölüm kampı: Tuzla tersaneler cehennemi!
Patronlar sarayda, işçiler mezarda!
  Kayseri İşçi Kurultayı’na hazırlanıyoruz!
  3. Çiğli İşçi Kurultayı başarıyla gerçekleşti!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Devrimci 1 Mayıs Platformu’nun 2008 1 Mayıs deklarasyonu:
  Devrimci yayınlar 1 Mayıs’ı değerlendiriyor...
  İP/TGB provokasyonu boşa düşürüldü!
  Mayıs’tan Haziran’a katliam ve direniş....
  Taksim 1 Mayısı üzerine...
  Dünyadan...
  Piyasalaşan eğitime karşı mücadeleye!
  TC ve Güney ilişkilerinde yeni durum
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kaypakkaya Köln’de anıldı!

MKP tarafından organize edilen Kaypakkaya ve Mayıs şehitlerini anma gecesi 10 Mayıs 2008’de Köln’de yapıldı.

Kültürel bölümde Grup Munzur, Emekçi, Ahmet Aslan, İlda Simonian, Grup İsyan, sinevizyon ve tiyatro yer aldı. Haluk Gerger, Muzaffer Oruçoğlu, Yek-Kom temsilcisi, DHP temsilcisi, AABF temsilcisi birer konuşma yaptılar.

Geç saatlere kadar süren geceye, Köln’deki TKİP taraftarları olarak biz de katıldık, stand açtık ve partimizin yurtdışı örgütü adına bir mesaj sunduk. Gece, A. Aslan’ın söylediği Zazaca parçalarla sona erdi.

Köln’den TKİP taraftarları


 

Sitemizin Nisan ayı rakamları...

Bahar hareketliliğinin rakamlara yansıması sürüyor...

“Bahar hareketliliğinin yarattığı politik ilgi yoğunlaşması sitemizin izlenme rakamları üzerinden de kendini belirgin biçimde gösteriyor”, demiştik bir önceki ayın rakamlarını sunarken. Aynı eğilimi Nisan ayında da görüyoruz. Sitemizi giderek daha çok sayıda kişi ziyaret ediyor. Ziyaretçi sayısı bakımından Mart ayı rakamları tüm yayın dönemimizin en yüksek rakamları idi. Şimdi bu rakamlar Nisan ayı rakamları tarafından aşılmış durumda. Bu eğilim Mayıs ayının geride bıraktığımız ilk 10 gün içinde de artarak sürüyor.

***

Nisan ayı rakamları, ziyaretçi sayısı ve bakılan sayfa bakımından sırasıyla şöyle:

Mart ayında (31 gün üzerinden) 206.914 olan toplam ziyaretçi sayısı, Nisan ayında (30 gün üzerinden) 213.593’e çıkmış bulunuyor. Buna göre, Mart ayında 6.675 olan günlük ortalama ziyaretçi sayısı, Nisan ayında 7.120 olarak gerçekleşti. Gerek aylık toplamda ve gerekse günlük ortalamada belli bir yükseliş sözkonusu.

Fakat aynı göreli artışı görüntülenen sayfa sayısı üzerinden göremiyoruz. Tersine, bu rakamda çok hafif de olsa bir düşüş var. Mart ayında görüntülenen sayfa sayısı aylık toplam olarak (31 gün üzerinden) 768.901 ve günlük ortalama olarak 24.803 idi. Nisan ayında bu rakamlar aylık toplam olarak (30 gün üzerinden) 725.545’e ve günlük ortalama olarak 24.185’e düşmüş bulunmaktadır.

Girişte de belirtmiş bulunduğumuz gibi bahar hareketliliğinin rakamlara yansıması Mayıs’ın ilk 10 günü üzerinden de sürüyor, fakat siyasal yaşama günlük ilgiyi olağanın üzerinde artıracak özel gelişmeler olmazsa eğer, Mayıs’ın ikinci yarısından başlayarak rakamların göreli olarak düşmesi bizim için sürpriz olmayacaktır. Bu beklenti özellikle görüntülenen sayfa için geçerli. Zira ziyaretçi siteye günlük ilgisini kaybetmese bile olayların yoğunluğundaki azalmaya bağlı olarak özel bir ilgiyle bakacak daha az şey bulabilmektedir.

***

Nisan ayına ilişkin tablo ve grafikleri aşağıya alıyoruz. Her zamanki gibi tüm bir yayın dönemimize ilişkin rakamların karşılaştırmalı sunumunu veren tablolar ile birlikte...

Yıl üzerinden geride kalan ilk 4 ayın toplu tablosunu ise grafik ve rakam olarak bir arada olmak üzere yukarıda sırasıyla vermiş bulunuyoruz.

 

Eğitim-Sen 3. Olağan Genel Kurulu...

İlkesiz ittifaklar kıskacındaki Eğitim–Sen güç kaybediyor!

Eğitim-Sen 3. Olağan Genel Kurulu 9-11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşti. İlk gün demokratik kitle örgütü ve partilerin temsilcileri genel kurulu selamlayan konuşmalar yaptılar. Konuşmalarda ağırlıklı olarak mevcut siyasal tablo üzerine tespitler, birleşik mücadele çağrısı ve yer yer çatı partisi öne çıktı.

İkinci gün Sami Evren’in konuşması ile başladı ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen delegelerin konuşmaları ile sürdü. Gruplar arası tartışmalar, özellikle de ÖDP içerisindeki iki farklı grubun birbirlerine karşı yürüttükleri tartışmalar öne çıktı.

İlk konuşmacı olan Sami Evren, son üç yıllık süreçte KESK’in yaşadığı zayıflamayı vurguladı. Nicel zayıflamanın dışında inisiyatif ve önderlik planında da yaşanan zayıflıkları örnekleyerek isim telaffuz etmeden İsmail Hakkı Tombul çizgisini eleştirdi. Son olarak 1 Mayıs eylemi üzerinden de emek mücadelesinde temel bir inisiyatif olması gereken KESK’in Türk-İş’in inisiyatifi altında hareket ettiği vurgulandı. Farklı delegelerin de bu doğrultuda eleştiriler oldu. Taksim ısrarından her an yüzgeri edebilecek Türk-İş çizgisine karşı alternatif bir çizgi, plan ve bakış oluşturulmadığı, Türk-İş’in eylemi satmasının ardından bağımsız bir iddia ve pratik üretilemediği ifade edildi.

Evren’in ardından çeşitli illerden gelen delegeler söz aldılar. Anadilde eğitim sorununa, 1 Mayıs 2008’e değindiler, KESK’in çizgisini eleştirdiler. Koltuk rekabetinin sınıf çıkarlarının önüne geçtiğini, bürokratik bir işleyişin hakim olduğunu dile getirdiler.

Yaklaşık 130 delege söz almak için adını yazdırdı. Bu bir yönüyle tabanın sesini ifade etme ihtiyacını gösteriyordu. Buna rağmen konuşmalara ilgi son derece düşüktü.

Delegelerin ardından söz Alaattin Dinçer’e verildi. Dinçer Eğitim-Sen’e yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Kadın kotasına dair düşüncelerini ifade etti. Kürt sorununa dair yapılan tartışmalara yanıt olarak “demokrasi sorunu, özünde Kürt sorunu, laiklik gibi sorunların çözüm merkezleri siyasettir” dedi. Anadilde eğitim maddesinin tüzükten çıkarılmasına yönelik eleştirileri, “ya örgütü kapattıracaktık, ya da bu maddeyi bir süre erteleyecektik” diyerek geçiştirdi. Fiili-meşru mücadele hattı ile ilgili, “Eğitim-Sen her zaman kararlı, iddialı eylemler gerçekleştirmiştir, eleştirenler fiili-meşru mücadeleden neyi kastediyorlar merak ediyorum” dedi. Seçimlerin koltuk kapma yarışına döndürülmesi ile ilgili eleştirileri, yaşananların normal olduğunu söyleyerek yanıtladı. Konuşmasının sonunda, yeniden bir MYK seçileceğini, kendilerinin aday olamayacağını belirtti.

Genel kurulun son günü seçim yapıldı. Devrimci Sendikal Dayanışma (İsmail Hakkı Tombul tarafından desteklenen DSD listesi), Emek Hareketi (EMEP) ve Sendikal Birlik’in bir kısmının yer aldığı liste ile Devrimci Sendikal Dayanışma (Alaattin Dinçer tarafından desteklenen DSD listesi, Demokratik Emek Hareketi, Devrimci Öğretmen, Sendikal Birliğin bir kısmı ve HÖC’ün yer aldığı iki ayrı liste seçime girdi. 524 delegenin 517’sinin katıldığı oylama sonucu ikinci liste yönetime seçildi.

Kızıl Bayrak /Ankara


Öğrenci Kolektifleri, Denizler’i anmak için 10 Mayıs günü Taksim AKM önünden Dolmabahçe’ye yürüdü.

Değişik pankart ve dövizlerin açıldığı yürüyüş ve eylem boyunca sloganlar coşkuyla atılırken, Gündoğdu, Dev-Genç ve Çav Bella marşları söylendi.

Tüm kitle Dolmabahçe’ye ulaştığında program başladı. Mihri Belli, Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu’nun ardından KTÜ Öğrenci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut adına konuşmalar yapıldı.

Söylenen Dev-Genç Marşı’ndan sonra eylem sona erdi. Halkevleri, Eğitim-Sen ve DİSK’in de destek verdiği eyleme 500’ü aşkın kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

İzmir LGP baskıları protesto etti...

İzmir Liseli Gençlik Platformu 9 Mayıs günü İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısı ile kendilerine yönelen baskıları protesto etti.

İzmir LGP aktivistlerinin çeşitli kereler maruz kaldığı baskı ve engellemelerin teşhir edildiği açıklamada bu saldırılar örneklerle aktarıldı.

Basın açıklaması şu sözlerle sona erdi: “Biz İzmir Liseli Gençlik Platformu’ndan lise öğrencileri buradan bir kez daha şunu ifade etme gereği duyuyoruz. Mücadelemiz İzmir’deki işçi ve emekçi çocuklarının her türlü talebini eksen alan meşru bir mücadeledir. Kullanmaya çalıştıklarımız en temel demokratik haklarımızdır. Ancak tüm bunlara bile gözü dönmüş bir şekilde saldıran kolluk güçlerine defalarca tekrarladığımız üzere verebileceğimiz tek cevabımız vardır: Ticari eğitime, baskıcı disiplin yönetmeliklerine, anti-bilimsel ders müfredatlarına ve gerici kadrolaşmaya, ÖSS benzeri sınıfsal eleme sınavlarına, emperyalist işgallere, estirilen faşist rüzgâra karşı daha çok mücadele!”

Kızıl Bayrak / İzmir


Tersane değil mezarlık!

Geçtiğimiz haftalarda tersane işçilerine destek amaçlı Kadıköy’den Tuzla tersanelerine yürüyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, 10 Mayıs günü öğlen saatlerinde Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla, 9 Mayıs’ta Selah Tersanesi’nde yaşanan iş cinayetini protesto ettiler.

“Kaza değil, cinayet!”, “Tersane değil, mezarlık açılsın!”, “Türkiye Tuzla olmasın!”, “İzzet Güder insandır, ayın kurbanı değildir!”, “Ölüseviciler hesap versin!”, “Ölüm ortalaması yakalandı, peki önlem ortalaması!”, “Kan parası pazarlığı nasıl gidiyor!” dövizlerinin açıldığı eylemde yapılan açıklamada, GİSBİR’in işçi ölümlerine ilişkin yaptığı “Tuzla tersanelerindeki ölümler dünya ortalamasının altında” sözü eleştirilerek,“GİSBİR’in işçilerine vaat ettiği özgürlük açlıktan ölmek ya da dünya ortalamalarında ölmek özgürlüğünden fazlası değil. Tuzla tersanelerinde hiçbir tercih yaşama çıkmıyor” denildi.

Açıklama, öğrencilerin susmayacakları ilanıyla son buldu. Açıklamaya Limter-İş üyeleri de katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

MSGSÜ’de alternatif şenlik!

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri olarak okulumuzdaki girişin ücretli olduğu ve içeride hayli yüksek fiyatlara satılan tüketim ürünlerinin yer aldığı şenliğe tepki olarak, 7 Mayıs günü Beşiktaş Fen-Edebiyat Fakültesi’nde, sponsorların olmadığı ve paranın geçmediği bir şenlik düzenledik.

Okulumuz öğrencilerine ait fotoğraf sergisini şenlik alanı olarak düzenlediğimiz Fen Edebiyat binasının giriş katına asarak şenliğe başladık. Ayrıca sergide Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan gibi devrimci önderlerin fotoğraflarına yer verdik. Herkesin hazırlayıp getirdiği yiyeceklerle ortak soframızı oluşturduk. Okuldan ve diğer üniversitelerden arkadaşlarımızın düzenlediği müzik dinletileriyle birlikte şarkılar söyleyip halaylar çektik. Çok kısa sürede organize edilmesine rağmen şenliğe katkı ve katılım oldukça yoğun oldu. Şenliğimizi, gelecek sefer daha kapsamlı ve organize bir şenlik yapma kararıyla sonlandırdık.

MSGSÜ Ekim Gençliği

 

Karakoldaki işkence protesto edildi!

8 Mayıs gecesi Çiğli’nin Güzeltepe Mahallesi’nde bulunan Şehit Erdal Kılıç Karakolu’nda gözaltına alınan Kahraman Kanat (15), Düzgün Öncü (17), Vedat Öncü (17) işkenceye uğramıştı. İşkenceyi protesto etmek ve polisler hakkında suç duyurusunda bulunmak için 12 Mayıs günü polis karakolu önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Basın açıklamasını Çiğli Halkevi Başkanı okudu. Çeteler, mafyalar sokaklarda dolaşırken polis karakolunda üç gence yapılan faşizan uygulamalar protesto edildi. Sorumlu polislerin ve Çiğli Emniyet Müdürü’nün görevden alınması ve karakolun kapatılması istendi.

Açıklamanın ardından işkenceye uğrayan gençlerden Kahraman Kanat’ın babası Mehmet Kanat konuştu, ardından işkenceye uğrayan gençlerden Düzgün Öncü yaşadıklarını anlattı.

Öncü açıklamasında, 8 Mayıs gecesi 23.15 sıralarında karakolun önünden geçerken polis memurunun sataştığını, ancak buna yanıt vermeden geçerken arkalarından gelen polisin elindeki uzun namlulu silah dipçiğiyle vurmaya başladığını ve döverek gözaltına alındıklarını anlattı. Karakolda ise, dipçik, cop ve tahtalarla dayak yediklerini, küfür, hakaret ve tecavüz tehdidine maruz kaldıklarını ifade etti.

Basın açıklamasının ardından suç duyusunda bulunmak için Karşıyaka Adliyesi’ne gidildi. Eylemde “İnsanlık onur işkenceyi yenecek!”, “İşkenceci polis mahallemden defol!” vb. sloganlar atıldı. Eyleme yaklaşık 70 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / Çiğli