23 Mayıs 2008 Sayı: SİKB 2008/21

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci baharın birikimlerini ileri taşıyabilmek için!..
   Düzenin has partisi CHP makyaj tazeliyor…
Kürt hareketinde çözüm tartışmaları ve 1 Haziran mitingi
Yeni TYM’ye dayalı faşist uygulamalar yeni bir boyut kazandı...
“İstihdam paketi” meclisten geçti...
Mayıs şehitleri anmalarından...
  Kapitalizmde gençliğe gelecek yok!
  Hak–İş: Sendikal hareketin
dip noktası!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  21. yüzyılda bir ölüm kampı: Tuzla cehennemi
  Gençlik hareketinden....
  İlbek işçileri (ne) kazandı!
  Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı Hazırlık Komitesi sözcüsü ile kurultay süreci üzerine konuştuk...
  SİDER’den sempozyum hazırlığı...
  Eğitim–Sen Genel Kurulu’na ilkesiz ittifaklar damgasını vurdu!
  Dünyadan...
  TC ve Güney ilişkilerinin Kuzey’e etkileri M. Can Yüce
  A. Cihan Soylular Denizler’e ihanet ettiler...
  Bültenlerde...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tersane işçileri kölelik düzenine karşı yürüdüler!

Ölüm Kampı Tuzla tersaneler cehenneminde iş cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Tersane kapitalistleri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini almayarak ucuz emek cenneti Tuzla tersaneler havzasında işçi kanıyla saltanat sürüyorlar.

Selah Tersanesi’nde 8 günde iki tersane işçisinin yaşamını yitirmesi, Desan Tersanesi’nde Murat Çalışkan isimli kaynak ustasının 25 metre yükseklikten aşağıya düşmesiyle devam etti.

Çalışkan’ın cesedini eşi buldu!

DESAN Tersanesi’nde yaşanan iş cinayeti kocasının eve gelmemesi üzerine DESAN Tersanesi’ne giden Çalışkan’ın eşi tarafından ortaya çıkarıldı. Çalışkan’ın cesedi tersane içinde bulundu.

Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER) Selah’ta kaynak ustası Deniz Kaşıkeman’ın yaşamını yitirdiği iş cinayetinin ardından Selah Tersanesi önünde eylemdeydi.

Tersane işçileri acil olarak aldıkları Taksim eylemi kararıyla 18 Mayıs günü de İstiklal Caddesi’ne iş cinayetleri gündemini taşıdılar. Saat 12.00’de Emek Sineması önünde buluşan TİB-DER üyesi işçiler ve eyleme destek veren kurumlar Galatasaray Lisesi önüne yürüdüler.

Tersane işçilerinden tabutlu yürüyüş...

En önde “Artık yeter ölmek istemiyoruz!” pankartını taşıyan tersane işçileri Selah Tersanesi’nde iş cinayetine kurban giden Deniz Kaşıkeman’ın fotoğrafının olduğu simgesel tabutla beraber yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Tersane işçileri, üzerinde “Tek tek ölüyoruz sesimizi duyan var mı?” yazılı tabutla beraber yürüdüler.

“Tersane işçisi köle değildir!”, “Tersaneler cehennem işçiler köle kalmayacak!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Katil GİSBİR hesap verecek!”, “Katil DESAN hesap verecek!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” sloganlarını atan işçilere OSİM-DER üyeleri de dövizler açarak destek verdiler.

Emek Sineması’ndan Galatasaray Lisesi’ne gerçekleştirilen yürüyüşte coşku ve öfke bir aradaydı.

Yürüyüş boyunca İstiklal Caddesi’nden geçen insanlar tersane işçilerine alkışlarla destek verdiler. Atılan sloganlara katıldılar. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde atkı ve formaları ile dolaşan Eskişehir Spor taraftarları da tersane işçilerine alkışlarla destek oldular, tersane işçilerinin yürüyüşüne eşlik ettiler. Yürüyüş kitlesi Galatasaray Lisesi önüne geldiğinde ise burada eylem programı başladı.

Nihadioğlu: “Ölümler sürecek!”

İlk olarak Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİB-DER) Başkanı Zeynel Nihadioğlu basın açıklamasını okudu. Nihadioğlu tersanelerde en basit iş güvenliği tedbirlerinin alınmamasını şu sözlerle ifade etti:

“Ölümleri yaratan diğer bir neden, tersane patronlarının ifade ettiği gibi ‘işçilerin eğitimsizliği’ değil işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri için gereken masrafların yapılmamasıdır. Eski, bakım onarımı yapılmamış ilkel alet ve makineler oldukça, rastgele birbirine dolanmış yıpranmış elektrik kabloları oldukça, gaz birikimi potansiyeli yüksek olan yerlerde gaz ölçümü yapılmadan ve gaz tahliye edilmeden işçilere sıcak çalıştırma yaptırıldıkça ölümler sürecektir.”

“Komisyonun yaptırım gücü yoktur, lağvedilsin!”

Açıklamasına TBMM Tuzla Araştırma Komisyonu’nun Tuzla’da devam iş cinayetlere karşı çözüm olamayacağını söyleyerek devam eden Nihadioğlu, komisyonu tanımadıklarını, tersane işçilerinden, tabiplerden, hukukçulardan ve meslek odalarından oluşan bir komisyon kurulması gerektiğini şu sözlerle belirtti:

“Bu cinayet gerçekleşmeden bir gün önce Meclis Araştırma Komisyonu sözde tersaneleri denetledi. ‘Bu tersanelerde iş güvenliği yok’ dediler. Ancak bu sözleri sarf etmek hiçbir şey ifade etmemektedir. Zira işçilerin can güvenliğinin olmayışı bütün insanlık tarafından bilinmektedir. Burada sorulması gereken tek bir şey var? Bu komisyon çözümün bir parçası olabilecek midir? Bugüne kadar sergilemiş oldukları pratik tamamen çözümsüzlüğü yansıtmaktadır. Bu komisyonun tersane patronlarına uygulayacağı herhangi bir yaptırım yoktur. Bu yüzden biz işçiler bu komisyonun lağvedilmesini istiyoruz. Bir komisyon kurulacaksa meslek odalarından, hukukçulardan, tabiplerden ve en önemlisi tersane işçilerinden oluşmalıdır.”

DTP’den Yıldız: “Yanınızdayız!”

Nihadioğlu’nun ardından Demokratik Toplum Partisi İstanbul İl Yöneticisi Dursun Yıldız konuştu. Yıldız yaptığı konuşmada, “İngiltere kraliçesini peygamberler gibi ağırlayan hükümet, işçilerin ölümünü duymamazlıktan geliyor.” dedi. Tersane işçilerinin iş cinayetlerine karşı çözümünün kendi örgütlü gücünde olduğunu ifade eden Yıldız, mücadelenin önemine vurgu yaptı. Tersane işçilerinin mücadelesinin yanında olduklarını söyledi.

Tersane işçileri cinayetleri anlattı!

Tersane işçilerinin eylemi iş cinayetlerine ve kazalarına maruz kalmış tersane işçilerinin yaptığı konuşmalarla devam etti.

6 aydır Tuzla tersanelerinde çalışan ve Muş’tan gelerek tersanelerde çalışmaya başlayan tersane işçisi Reşit, arkadaşlarının cesetlerini çıkarmak için çalıştıklarında tersane patronlarının işlerine devam etmesini istediklerini söyledi. Reşit son olarak şunları söyledi: “Hangi zenginin çocuğu bu tersanelerde çalışıyor? Hangi Başbakan’ın hangi milletvekilinin? Hep doğudan gelen yoksul insanlar... Ben 6 aydan beri taşeronunun birine çalıştım, taşeron benim paramı alıp gitti. Köleliğine devam et çalış diyorlar bize, kölelik düzenine razıysak bu düzene evet diyorsanız hay hay diyorum.”

Eylem Eğitim-Sen Kartal Şube üyesi Zeynel Hoca’nın yaptığı coşkulu konuşma ile devam etti.

Tersane işçisi Recep de tersanelerde yaşanan ölümleri anlattı. İş cinayetlerine karşı isyan etti, “Ölümüze bile sahip çıkılmıyor” dedi.

Eylemde söz alan BDSP temsilcisi ise Başbakan, Çalışma Bakanı ve onların kurumlarının tümünün yalan söylediğini ifade ederek, tersane işçilerinin kendi verecekleri mücadeleden başka kurtuluşlarının olmadığını söyledi.

BDSP konuşmacısının ardından “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” sloganı atıldı.

OSİM-DER Başkanı da eylemde söz aldı. Ölümlerin kendilerini de ilgilendirdiğini ifade etti ve sermaye düzenine karşı mücadele çağrısı yaptı. Konuşmanın ardından “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganı atıldı.

Tersane işçisi Osman ise iş kazası sonucu yaşadığı tedavi sürecini anlattı. Tersane patronlarının yasa tanımayan insanlık dışı uygulamalarını teşhir etti.

Tersane işçilerinin talepleri:
* Göstermelik tedbirler değil, gerçek anlamda işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınsın!?
* Taşeronluk sistemi tümden kaldırılsın!
* Sigorta primleri ana firma ve gerçek ücret üzerinden ödensin!
* Tüm işçileri kapsayan işçi lojmanları kurulsun!
* Ağır ve Tehlikeli İşkolu Yönetmeliği uygulansın!
* İş cinayetlerinin sorumlusu tersane patronları yargılansın!
Tersane işçileri yapılan konuşmaların ardından oturma eylemine geçtiler. Baretlerini yere vurarak iş cinayetlerini protesto ettiler.

  Kızıl Bayrak / İstanbul