6 Haziran 2008 Sayı: SİKB 2008/23

  Kızıl Bayrak'tan
  Kürt sorununda “çözüm” tartışmaları
   1 Haziran mitingi fiyaskosu
Düzen içi dalaşmanın “telekulak” safhası
TÜSİAD enerjide özelleştirmenin bir an önce tamamlanmasını buyuruyor...
Kürt diline özgürlük!
AKP Kyoto’yu imzladı...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Temiz bir damla su için bile sosyalizm!
  Bahar süreci, sınıf hareketi ve sol hareket
  Gençlikten...
  İşçi sınıfının ve sosyalizmin büyük şairi Nazım Hikmet yaşıyor!
  Petrol fiyat artışlarını protesto eylemleri yayılıyor...
  Suriye-İsrail görüşmeleri
Ortadoğu’ya barış vaadetmiyor!
  2008 Avrupa Futbol Şampiyonası egemenlerin elinde kirli bir araç işlevi görüyor...
  Habip Gül’ün mezarına saldırı!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası egemenlerin elinde kirli bir araç işlevi görüyor...

Kadın ticareti insanlık suçudur!..

Kadının eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükseltelim!

Avrupa Futbol Şampiyonası 7 Haziran’da İsviçre ve Avusturya’da gerçekleşecek. Halklar arasında kardeşliğin ve dostluğun aracı olması gereken futbol, egemen sınıflar tarafından bir kez daha değişik uluslardan insanları birbirine karşı kışkırtmanın aracı olarak kullanılacak, milliyetçilik azdırılacak. Bununla da yetinilmeyecek, tüketim çılgınlığı doruğa çıkarılacak ve fuhuş sektörü harekete geçirilecek.

Nitekim, bir taraftan futbol organizasyonu için büyük bir seferberlik yaşanırken, diğer taraftan İsviçre’ye gelecek yüzbinlerce erkeğe sunulacak kadınların nereye yerleştirileceği planlanıyor. Avrupa Futbol Şampiyonası kapitalistlerin elinde, başka şeylerin yanı sıra kadın ticaretinin en iğrenç bir aracı olarak kullanılıyor. Araştırmalara göre, Avrupa’da yılda 500 bin kadın pazarlanıyor. Bu rakamın son on yıl içinde yüzde 400 oranında arttığı iddia ediliyor. İnsanlık için utanç verici olan bu durum, futbol şampiyonaları vesilesiyle en iğrenç şekliyle toplumun gündemine oturuyor, açık organizasyonlara konu oluyor ve meşrulaştırılıyor. 2006 Dünya Şampiyonası’nda Almanya’da meta olarak erkeklere sunulan 40 bin kadın ve Haziran ayında İsviçre’de tekrarlanacak olan aynı rezalet bunun çarpıcı bir örneğini oluşturuyor.

Kadınlar için modern kölelik demek olan fuhuş, dünyanın en kârlı sektörlerinden biri olduğu gibi ürkütücü ölçüde de yaygınlanmış bulunuyor. Bazı verilere göre dünya genelinde yılda yaklaşık iki milyon kadın fuhuşa zorlanıyor. Sadece Avrupa’da fuhuş sektöründe elde edilen gelirin 7 ile 13 milyar dolar arasında olduğu iddia ediliyor.

Kapitalizm hayatın her alanında kadını metalaştırıyor. Kadının pazarlanmasına dayanan ve yasal olarak da kurumlaştırılan fuhuş ise bugün tüm dünyada, aynen uyuşturucu sektörü gibi en kârlı alanlardan biri durumunda. Uyuşturucu ve fuhuş, mafyalaşmış kapitalizmin en gelişmiş bu iki sektörü, kapitalizmin tüm çirkefliğini gözler önüne seriyor. Kapitalizm insanın mutluluğu ile, emekçilerin kurtuluşuyla ya da kadının özgürleşmesiyle ilgilenmez. O sadece kâr ve çıkar peşindedir. Bunun içindir ki bu sistem insanlık için döne döne ağır sorunlar üretiyor. Uyuşturucu bağımlılığı ve fuhuş üretiyor. İşsizlik, yoksulluk ve açlık üretiyor. Yoksulluk ya da fuhuş emekçi kadınlara birbirinden kötü iki seçenek olarak sunuluyor.

Burjuvazinin ve onun siyasi temsilcilerinin “kadın ticaretine karşı mücadele”, “kadının özgürlüğü” gibi söylemleri tam bir ikiyüzlülüktür ve iğrenç bir yalandır. Kadını alınıp satılan bir meta haline getiren ve köleleştiren kapitalizm, kadına eşitlik ve özgürlük veremez. O baskı ve sömürüyü daha da ağırlaştırarak kadının kölelik zincirlerine yeni halkalar ekler. Cinsel ve sınıfsal ezilmişliği bir arada yaşayan işçi ve emekçi kadınlar ancak bu sisteme karşı ezilen ve sömürülen tüm emekçilerle birlikte mücadele ederek özgürleşebilir.

Toplumsal yaşamın her alanında kadın-erkek eşitliği!

Yaşasın kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi!

BİR-KAR-İsviçre


 

Almanya’da Nazım Hikmet anmalarına hazırlık...

Köln’de hazırlık çalışmaları...

İşçi ve Gençlik Kültür Evi olarak, işçi sınıfımızın büyük ozanı Nazım Hikmet’i anma hazırlıkları yapıyoruz. 14 Haziran’da gerçekleştireceğimiz “İşçi sınıfının ve sosyalizmin şairi Nazım Hikmet’i anıyoruz!” etkinliği için bin afiş, 5 bin el ilanı ve çok sayıda bilet bastık. Her olanağı değerlendirerek en geniş katılımı sağlamayı hedefliyoruz. Bu amaçla yaygın biçimde el ilanları dağıtıyor, bire bir temaslarda ve düğün vb. ortamlarda emekçilere etkinliği duyuruyor, bilet satışları gerçekleştiriyoruz.

Köln İşçi ve Gençlik Kültür Evi çalışanları


Berlin: Nazım Hikmet gecesine hazırlanıyoruz!

28 Haziran’da düzenleyeceğimiz “İşçi sınıfının şairi Nazım Hikmet’i anıyoruz” gecemizin çalışmalarına 31 Mayıs günü başladık. DTP ile dayanışma gecesine katılarak yaklaşık 1500 el ilanı dağıttık. Katılımcılarla bire bir konuşarak bilet satışı gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte materyallerimizi Türkiyeliler’in en yaygın oturduğu semtlerde kullanmayı, afişlerimizi dükkanlara asmayı, el ilanlarımızı en işlek mekanlara bırakmayı ve yaygın bir bilet satışı gerçekleştirmek için her kapıyı çalmayı hedefliyoruz.

Berlin İşçi ve Gençlik Kültür Merkezi çalışanları


Bretagne’da etkinlik!

Fransa’nın Bretagne bölgesinin Lanester kentinde Fransa Komünist Partisi’nin her yıl düzenlediği Fête du Bol d’Air adlı açık hava etkinliğinin 56.’sı gerçekleştirildi. Bölgemizdeki TKİP taraftarları olarak her yıl bu etkinliklere katılıyoruz.

Havanın güzel olmasının etkisiyle katılım oldukça iyi oldu. Kızıl bayraklar, Che Guevara ve Parti’nin afişleriyle süslediğimiz standımız Fransız katılımcıların ilgisini çekti.

Mehmet Vural adlı arkadaşımız seslendirdiği türkü ve marşlarla etkinliğe canlılık kattı.

TKİP taraftarları/ Fransa-Bretagne


İsviçre’de ırkçı-gerici partiye tokat gibi cevap!

İsviçre’de 1 Haziran günü açıklanan referandum sonucu, ırkçı-faşist partiye tokat niteliğinde bir yanıt oldu.

Irkçı-faşist parti SVP’nin (İsviçre Halk Partisi) önerisi olan ve İsviçre vatandaşlığına geçmeyi neredeyse imkansız hale getiren, sağlık sigortasını sadece parası olanın yararlanabileceği bir şekle sokmayı amaçlayan ve yasa önerileri hakkında hükümetin fikir belirtmesini sınırlayan yasa tasarılarının reddedildiği açıklandı.

Böylece ırkçı-gerici SVP büyük bir yenilgi almış oldu. Katılım oranının yüzde 44 olduğu bu referandumda, vatandaşlıkla ilgili olan tasarı 804 bin (36%) evet oyuna karşın 1 milyon 400 bin (64%) hayır oyu ile reddedildi.

Sağlık alanındaki kısıtlamalarla ilgili olan yasa, 661 bin (30%) evet oyuna karşı 1 milyon 550 bin (%70) hayır oyuyla reddedildi.

Hükümetin yasa önerileri ile ilgili fikrini söylemesini sınırlayan yasa tasarısı 538 bin (25%) evet oyuna karşı 1 milyon 634 (75%) hayır oyu ile reddedildi.

BİR-KAR olarak saldırı yasalarına karşı Almanca ve Fransızca afiş ve bildiriler hazırlamış, konuya ilişkin toplantılar gerçekleştirerek kapsamlı bir faaliyet yürütmüştük.

Bir-Kar / İsviçre