18 Temmuz 2008 Sayı: SİKB 2008/29

  Kızıl Bayrak'tan
  Çatışmanın seyri içinde çökmekte olan hayaller
   DTP 2. Olağan Kongre’ye hazırlanıyor…
“Ergenekon iddianamesi” devletin katliamlarını ve kirli faaliyetlerini sahiplendi…
Şekerde özelleştirme saldırısı tamamlanıyor

İşçileri ölüme mahkum edenler tedbir alamaz...

Küçükçekmece Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü işyeri temsilcisiyle TİS süreci üzerine görüştük...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Saldırılara karşı birleşik mücadeleyi güçlendirmek için sınıf dayanışmasının önemi
  OSB-İMES İşçileri Derneği
3. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi
  Canovate’nin “mazlum” patronu!
  Halklara karşı yeni cephe açmaya hazırlanan emperyalist-siyonist güçlere karşı direniş!
  Füze kalkanı inşa etmek savaş hazırlığıdır!
  Ne yapmalı? Nasıl yapmalı? / 3
Volkan Yaraşır
  Mamak 5. Kültür Sanat Festivali’ne doğru...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkıyoruz!

Mamak 5. Kültür Sanat Festivali’ni destekliyoruz!

Sosyal yıkım saldırılarına, geleceksizliğe, yoksulluğa ve yozlaşmaya karşı kolektif bir mücadele mevzisi olan Mamak 5. Kültür Sanat Festivali’ni destekliyoruz!

“Mamak İşçi Kültür Evi, devrim ve sosyalizm mücadelesinin kültür sanat cephesinde bir mevzi olarak ‘yeni bir dünya, yeni bir kültür için ileri’ şiarı ile 2001 yılı Ekim ayında açıldı. Aradan geçen 7 yıllık süreç içerisinde, işçi sınıfının devrimci programı ışığında sosyal-kültürel ve sanatsal faaliyetler örgütledi. Kapitalist sömürü düzeninin çürümüş yoz kültürüne ve burjuvazinin her türlü gerici ideolojik kuşatmasına karşı sistematik bir mücadele hattı izleyen Mamak İşçi Kültür Evi, bu süreçte binlerce Mamaklı işçi ve emekçinin elinde mücadele bayrağına dönüştü. Sermaye iktidarının her türlü baskı ve zoru karşısında devrimci irade ve kararlılıkla faaliyetlerini sürdüren Mamak İşçi Kültür Evi, gücünü tamamen işçi sınıfından ve onun tarihsel haklılığından alarak yılları geride bıraktı.
Gelinen yerde insanlığın kurtuluşu mücadelesinde yaratılan tüm devrimci tarihsel birikimi ve deneyimi sahiplenerek geleceğe taşıma misyonu ile hareket eden İşçi Kültür Evleri, aynı zamanda bu devrimci değerler sisteminin güncel taşıyıcısı ve güvencesidir. Nazımlar’dan, Yılmaz Güneyler’den, Brechtler’den, Jaralar’dan devralınan bu bayrak İşçi Kültür Evleri şahsında dalgalanmakta ve emekçilerin üretken ellerinde çoğalarak geleceğe taşınmaktadır.”

2004 yılında “Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!” şiarıyla Mamak’ta İşçi Kültür Evleri tarafından ilmek ilmek örülmeye başlanan kültür sanat festivalinin bu yıl 5.’si örgütleniyor. Bu yıl 8-9-10 Ağustos’ta gerçekleştirilecek olan festival yine kolektif bir emek ve düşünsel bir birlikle üretimin, paylaşımın ve dostluğun güçlendirildiği bir mevzi olacak. İşçi ve emekçilerin yoksun bırakıldıkları kültürel ve sanatsal etkinliklere çıkarsız, karşılıksız örülen bir yaşamın, özgür bir geleceğin tohumlarını atarak ulaştığı festival, kolektif bir mevzi olarak 4 yılın ardından bugüne ulaştı.

Festival, kültürü ve sanatı bir avuç elitin elinden çekip alarak işçi sınıfının devrimci değerleri ve ideolojisi ekseninde bir üretimin konusu yapıyor. Ve bugünden yarına uzanan bir geleneğin adı olarak umudumuzu büyütmekte yanlızca küçük bir adım atıyor. Bu adım aynı zamanda yüzlerce yıllık dayanışmaya, haksızlığa ve zorbalığa karşı direniş kültürünün yarattığı değerlerin etrafında kenetlenerek bunu daha ileriye taşınması anlamına da gelmektedir. “Anka misali küllerinden yeniden doğanlar”ın kültürel değerlerini yaşatmak için, umut dolu şiirleri, yakılan kardeşlik türkülerini, semah dönen yaşama sevincini, geleceğe gülen çocuk haykırışlarını, kadınların, gençlerin, işçilerin omuz omuza halay çekmesini hep birlikte bir kez daha yaşayacağız.

Zorba düzenin bizler için yazdığı senaryoyu başından bozarak, senaryosunu tüm zenginlikleri var eden milyonların yazdığı öykülerin dili ile tiyatrolar izleyecek, birlikte gülecek, birlikte düşüneceğiz. Gözyaşlarımız yalnızca umudumuzu büyütecek. Geleceğin güzel günlerine olan inancımızla öfkemizi bilemek için ağlayacağız yalnızca. Umutsuzluğu büyütmek için değil…

Sermayenin sosyal yıkım saldırıları ile yoksulluğun, sefaletin ve geleceksizliğin katmerleştiği bir tablo kendini her geçen gün daha güçlü hissettiriyor. Çürüyen kapitalist sistem bir bardak ‘temiz su’yu bile milyonlara reva görmüyor. Zorba ve kokuşmuş düzenin insani değerlerimizi çürütmeye çalıştığı bugün yoksulluğun ve sefaletin yarattığı koşullar daha da ağırlaşmakta. Umutları kırılmış, ‘Hiçbir şey olmaz, bu düzen değişmez’ düşüncesiyle milyonları teslim almanın kolaylığını bilen sermaye sınıfı yozlaştırma saldırısını bilinçli bir şekilde artırarak sürdürüyor. Düşünmeyen, sorgulamayan, beyni uyuşturulmuş insanlar topluluğu yaratarak eğitim sistemiyle, medyasıyla ve sayısız ideolojik aygıtıyla kuşattıkça kuşatıyor.

İşte bu yüzden bir ekmek için gecesini gündüzüne katan milyonların mahkum edildiği kölelik koşullarına karşı Mamak’tan 4 yıldır yükselen “Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!” haykırışına kulak verelim. “Gündüzünde sömürülmeyen, gecesinde aç yatılmayan bir dünya”nın özlemini gerçek kılmak için çarpan yürekler olarak yanyana gelelim.

Şeyh Bedrettin’in, Pir Sultan’ın, Denizler’in, Mahirler’in, İbolar’ın ve daha nicelerinin sömürü düzenine karşı büyüttüğü mücadele ruhunu kuşanarak devrimci değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkalım.
Bizler aşağıda imzası bulanan sanatçılar ve kurumlar olarak 4 yıldır Mamaklı işçi ve emekçilerle birlikte örgütlenen kültür sanat festivalini destekliyor, değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkarak düzenin yoz kültürüne karşı kenetlenmeye çağırıyoruz.

Deklarasyon imzacıları:

Nurettin Kılıç Doğan (TÜMTİS Ankara Şube Başkanı), Prof. Dr. Yüksel Akkaya, Volkan Yaraşır (Tez Koop İş Sendikası Genel Eğitim Danışmanı), Haluk Gerger, Mustafa Özarslan, Fatoş Sezer Ulusoy, İlyas Salman, Dertli Divani, Sevda Gül, Zeynep Nalan Çelebi, Devrim Acar, Hüseyin Ay, Hasan Durak, Ferzan, Cem Sağ, Veysel Durmuş, Oğuz Boran, Mustafa Coşkun, Grup Yakamoz, Hasan Sağlam, Nurettin Güleç, Erdal Bayrakoğlu, Ankara Sanat Tiyatrosu, Faruk Güvenç (Ekin Sanat Merkezi/Oyuncu, Yönetmen), Mehmet Esatoğlu (Tiyatro yönetmeni), Çayan Demirel (Yönetmen), Rahime Henden (Şair), Bilgesu Erenus, Yusuf Çetin (Sinema oyuncusu), Aleksandra Omajz (Gitarist)??, Betsy Jeeyn (Ressam, Kolombiya), Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu, Kavel Müzik Grubu, Yürek İşçileri Şiir Topluluğu, Mamak İşçi Kültür Evi / Ankara, Sefaköy İşçi Kültür Evi / İstanbul, Kartal İşçi Kültür Evi / İstanbul, Esenyurt İşçi Kültür Evi / İstanbul, Çiğli Kültür-Sanat Evi / İzmir, Şakirpaşa İşçi Kültür Evi / Adana, Kayseri İşçi Kültür Evi, Ankara İşçiden İşçiye Bülteni, TİB-DER


Mamak’ta festival tanıtımı...

Mamak 5. Kültür Sanat Festivali’nin tanıtım toplantısı 13 Temmuz günü Mamak İşçi Kültür Evi’nde gerçekleştirildi.

Tanıtım toplantısı, 5. kez düzenlenecek olan ve gelenekselleşen kültür sanat festivalinin deneyimlerini aktaran ve nasıl bir birikim üzerinden örgütlendiğini ifade eden festival komitesi adına yapılan açılış konuşması ile başladı. Festivalin burjuva sınıf iktidarına, onun kültür ve sanat anlayışına karşı bir savaş ilanı olarak örgütlendiği vurgulandı. Kültür Sanat Festivali’nin Mamaklı işçi ve emekçilerin üretkenliklerini açığa çıkaran bir etkinlik olduğu vurgusu yapılarak festivalin önemine işaret edildi.

Açılış konuşmasında bu yılki festivalin temel gündemlerinden olan ‘burjuva düzen gericiliğine’ değinildi. Açılış konuşmasının ardından söz alan Mamak İşçi Kültür Evi çalışanı ise sosyal yıkım saldırıları kapsamında eğitim, sağlık, ulaşım, barınma ve kölece çalışma koşullarına vurgu yaptı.

Ardından “Değerlerimize ve kültürümüze sahip çıkıyoruz!” şiarlı, aydın ve sanatçıların, ilerici sendikacıların, kurumların imzacısı olduğu festivalin deklarasyon metni okundu. Katılımcıların soruları ve önerileri üzerinden yapılan sohbetle çalışmaları süren tiyatro, müzik atölyeleri ile birlikte emekçi kadınların örgütlediği el sanatları atölyesinin çağrısı yapıldı.

Festival hazırlıkları canlı bir biçimde gerçekleşen tanıtım toplantısının ardından güçlenerek sürecek.

 Kızıl Bayrak / Ankara



Mamak 5. Kültür Sanat Festivali’ne doğru...

Mamaklı emekçileri devrimin ve sosyalizmin kızıl bayrağını yükseltmeye çağırıyoruz!

Mamak İşçi Kültür Evi tarafından bu yıl 5.’si düzenlenecek olan Mamak Kültür Sanat Festivali yaklaşıyor. Festival bu yıl 8-9-10 Ağustos’ta düzenlenecek.

Geçmiş festival değerlendirmelerinde vurguladığımız gibi Mamak Kültür Sanat Festivali’ni birkaç güne sıkıştırılmış bir sanat etkinliği olarak ele almıyoruz. Festivalin asıl harcı, sınıf devrimcilerinin bölgede yıllardır kesintisiz sürdürdüğü, Mamaklı işçi ve emekçileri devrim ve sosyalizm mücadelesine çağıran siyasal sınıf çalışmasının ortaya çıkardığı birikimdir. Festivalin başarısı ve etkisi bu çerçevede ele alınmak durumundadır.

İşçi sınıfı, burjuvazinin sadece sınıfsal baskısına ve fiziki gücüne karşı değil aynı zamanda düşünce ve değerler sistemine karşı da savaşıyor. Sınıf çelişkileri giderek derinleşirken işçi sınıfının örgütsüz ve dağınık olduğu bir süreçten geçmekteyiz. Bu koşullarda burjuvazinin işçi sınıfı üzerindeki ideolojik hegemonyası da artmaktadır. Bu atmosferi dağıtacak yegane güç ise sınıf ve kitle hareketinin birleşik, kitlesel ve militan mücadelesidir.

Festival Mamak’ta burjuva sınıf düzenine ve onun toplumsal yaşama hakim kılmaya çalıştığı çürümeye ve yozlaşmaya karşı bir savaş ilanı olarak örgütlenmektedir. Festival örgütlenme sürecinde “Gündüzünde sömürülmeyen gecesinde aç yatılmayan bir dünya” kurma mücadelesinin öne çıkartılması aslında bu dünyanın kolektif emekle inşa edileceğinin somutlanmasıdır. Festivalin hedeflerinden birisi de sefaletle boğuşan, umudu kırılmış, sindirilmiş, geleceksizliğe mahkum edilmiş, kendi gücünün farkına varmayan ve kendine güvenmeyen işçi ve emekçilere gerçek kurtuluşun yolunu göstermektir. Tek kurtuluşun çürümüş sermaye iktidarını alaşağı etmekten, kendi gücüne güvenmekten, örgütlenmekten ve mücadele etmekten geçtiğini somut olarak işçi ve emekçilere anlatabilmektir. Festival bu anlamda atılmış önemli bir adımdır. Bugüne kadar da bu yanıyla anlamlı bir deneyim biriktirmiştir.

Mamaklı emekçilerin üretkenliklerinin açığa çıkartılması çabası, paylaşımın ve üretimin yaratıcı ve değiştirici gücüne duyulan güven festivalin nasıl bir kitle faaliyeti olarak ele alındığını ifade etmektedir. Festival bu anlamda Mamaklı işçi ve emekçilerin yaşamlarında önemli bir ihtiyaca yanıt vermiştir. Bizim için esas olan festival sürecini, kültür ve sanatı bir avuç seçkinin tekelinde olmasına karşı çıkarak burjuva ideolojik hegemonyanın etki alanını kırmayı hedefleyecek bir şekilde örgütlemektir.

Mamak değişik sektörlerde çalışan işçi ve emekçilerin, kadınların, gençlerin yaşadığı bir emekçi semtidir.

Ev köleliğine mahkum edilen kadınların üretime ve toplumsal yaşama katılmasının önünde ciddi engeller vardır. Sermaye iktidarı bu engelleri her geçen gün artırmaktadır. İstihdam paketi uygulamaları, kreş hakkının gaspı, düşük ücret, sosyal haklardan yoksunluk çalışan ve çalışmayan kadınların temel sorunları arasındadır.

Umutsuzluğa ve geleceksizliğe mahkum edilen gençlik ise düzenin yoz kültüründen fazlasıyla nasibini almaktadır. Bireyci, köşe dönücü, bencil gençlik kitlesi yaratmak isteyen sermaye iktidarı emekçi çocuklarının eğitim hakkına da göz dikmiş durumdadır. Artan yoksulluk, açlık ve sefaletle birlikte moral ve fiziki açıdan yaşanan yıpranma sonucunda ortaya çıkan toplumsal çürüme ve bunalım tek tek bireylerde ağır tahribatlar yaratmaktadır. Psikolojik rahatsızlıklar, intiharlar, emekçilerin yaşamına hakim olan mutsuzluk ve karamsarlık tablosu, artan hırsızlıklar, gasplar, uyuşturucu ve fuhuş batağı emekçi kitlelerin bir çıkış yolu bulamamasının yarattığı sonuçlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Başta gençlik kesimleri olmak üzere bu tablo işçi ve emekçilerin tümünü doğrudan etkilemektedir.

Çatışan düzen güçlerinin emekçi kitleleri laik-şeriat ikilemine sokarak düzene yedeklemeye çalıştığı bir politik atmosferden geçmekteyiz. Bir tarafta eli kanlı, amerikancı darbeci ordu şahsında sözde laik cephe, diğer tarafta ise yine bizzat sermaye tarafından beslenip palazlandırılan dinci gerici cephe emekçilere dayatılmaktadır. Toplumsal yaşam, burjuva kliklerin kendi rant ve egemenlik kavgası, gerici ihtiyaçları üzerinden şekillendirilmek istenmektedir. Her iki düzen cephesi de ABD’yle işbirliğinde, sermayeye hizmette, işçi ve emekçilere düşmanlıkta, Kürt halkının imha ve inkarında birleşmektedir. Bu yanıyla aralarında hiçbir sorun yoktur. İşçi ve emekçiler kendi cellatları etrafında taraflaştırılmaya çalışılmaktadır.

Milliyetçi-şoven propaganda Mamak’ta oldukça etkili olmaktadır. Burjuva düzen gericiliğinin “laik cumhuriyet”e sahip çıkma argümanıyla birkaç yıldır yükselttiği gerici propaganda ve faşist-şoven kampanya düne kadar ilerici dinamiklerin ağırlıkta olduğu kimi semtlerde dahi geniş bir etki alanı bulabilmektedir. Bu etki, düzen gericiliğine ve faşizme karşı mücadele dinamiklerini şoven ulusalcı bir zemine sürüklemektedir. Bu tablo bölgemize de yansımaktadır. Örneğin öncesinde milli maçların ardından Tuzluçayır Mahallesi’nde yol ağzına ellerinde taşlarla barikatlarda çatışan antifaşist gençlik tablosu gelinen süreçte yerini “Yaşasın Türkiye!” sloganına ve ellerinde Türk bayraklarıyla “Gündoğdu” marşı okuyan bir gençlik tablosuna bırakmıştır.

Yanısıra SSGSS’nin yasalaştığı, iş cinayetlerinin arttığı, çalışma koşullarının daha da ağırlaştığı bir süreçten geçiyoruz. Sermaye iktidarının “sınır içi” ve “sınır dışı” operasyonlarla başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarına yönelik saldırganlığının arttığı bir dönemin bizlere yüklediği ağır görevlerin bilincindeyiz.

Tüm bu gelişmeler 5.’si örgütlenen festivalin politik gündemlerini de belirlemektedir. Burjuva düzen gericiliğinin işçi ve emekçilere enjekte ettiği zehirin karşısında işçi sınıfının devrimci siyasal çizgisinin etki alanını artırma sorumluluğu daha yakıcı hale gelmektedir.

Mamak 5. Kültür Sanat Festivali “Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!” ana şiarıyla siyasal gelişmeleri ele alan, sosyal yıkım saldırılarına ve geleceksizliğe karşı işçi-emekçileri devrim ve sosyalizmin kızıl bayrağı altına çağıran bir süreç olarak örgütlenmektedir.

Festivali örgütleme sürecine işçi sınıfının devrimci programından aldığımız güçle başladık.

Toplam siyasal sınıf çalışmamızın tüm birikim ve deneyimiyle yolumuzu yürüyoruz. Bölgede devrimci politikanın ve mücadelenin etki alanını artırmaya çalışan bir süreç ördüğümüzün bilinciyle hareket ediyoruz.

Festival süreci bölgedeki toplam çalışmamızın katettiği mesafeye de ayna tutacaktır. Toplam faaliyetimizin zayıf ve güçlü yönlerini açığa çıkaracaktır.

Festival süreci programın hazırlanmasınan teknik ihtiyaçlara ve düzenlemelere, alan güvenliğinden etkinliklerin organizasyonuna kadar Mamak İşçi Kültür Evi’ni ve faaliyeti sahiplenen emekçilerin ortak emeği ve iradesiyle örgütlenmektedir. Festivali anlamlı kılan en temel konulardan birisi de budur.

Geride kalan dört festival süreci Ekrem Ataer, Mustafa Özaslan, Ali Balkız, Mustafa Coşkun, Dertli Divani, Oğuz Boran, Ali Ekber Eren, Hasan Sağlam, Hüsnü İyidoğan, Kenan Şahbudak, Murat Metin, Grup Yakamoz, Haluk Gerger, Av. Selçuk Kozağaçlı, Değişim Atölyesi oyuncularıyla İstanbul, İzmir, Adana, Kayseri İşçi Kültür Evleri’nin şiir, tiyatro ve müzik gruplarının katılımı ve katkılarıyla örgütlendi. Sendikaların ve DKÖ’lerin sınırlı da olsa sunduğu desteklerle bugünlere geldi.

Mamak 5. Kültür Sanat Festivali eksik bıraktığımız ve güçlendirmemiz gereken yönleriyle bir kez daha öğretici olacaktır. Önümüzdeki dönemi kazanma hedefiyle hareket edecek ve mücadelemizi büyüteceğiz.

Bir kez daha cüret edecek ve başaracağız!

Mamak İşçi Kültür Evi

Festival Hazırlık Komitesi