14 Kasım 2008 Sayı: SİKB 2008/45

  Kızıl Bayrak'tan
   Gerici rejimin krizi derinleşiyor...
  Obama’nın Kürt hareketinde körüklediği dayanaksız beklenti ve hayaller karşılıksız kalacaktır...
AKP faşist özünü
açığa vuruyor
Ücretlere zam dönemi yaklaşıyor!

Esenyurt’tan tekstil işçileri:

Yürüyüşlerin 4. haftasında metal işçisiyle sınıf dayanışması!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  25 Kasım: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü...
  Sol hareketin güncel durumu üzerine değerlendirmeler...
Devrimci harekette ideolojik ve moral kırılma
  10. yılında Parti İzmir’de selamlandı…
  İstanbul’da YÖK protestosu…
  YÖK protestolarından…
  Genç-Sen 1. Olağan Genel Kurulu ve “demokrasicilik” oyunu...
  Ortadoğu Dörtlüsü’nün Şarm el Şeyh toplantısından da bir sonuç çıkmadı… ..
  Barack Obama üzerinden yayılan sahte hayaller…
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden…
  Ekim Devrimi ve bugünün anlattıkları
M. Can Yüce
  Eylem ve etkinliklerden...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

25 Kasım: Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü...

25 Kasım’ın çağrısını unutmayalım!

Emekçi kadınlar!

Emperyalist-kapitalist sömürünün hüküm sürdüğü her yerde işçi ve emekçiler, fakat özellikle de bu sınıfın kadınları, şiddetin tüm örneklerine maruz kalmaktadır. Biçimleri farklı olsa da, şiddetin amacı boyun eğdirmek, sindirmek ve teslim almaktır. İnsanın insan tarafından sömürüsü üzerine kurulu bu sistem ancak böyle ayakta kalabilmektedir. Çürüyen ve kokuşan sistem insanlar arası ilişkilerde şiddeti giderek arttırmakta, bundan en çok etkilenenler ise kadınlar olmaktadır. Yaşamın her alanında şiddet fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik biçimlerle karşımıza çıkmaktadır. Şiddet evde, sokakta, fabrikada, gözaltında ve hapishanelerde, kısacası her yerdedir!


Dünya çapında binlerce kadın her gün şiddete maruz kalıyor!

Kimi evde aile içinde şiddete uğruyor. Kimi işyerinde sefalet ücretleri karşılığı uzun saatler sömürülüyor ve dahası bir de taciz ve tecavüze maruz kalıyor. Kimi emperyalist tekellerin kasaları dolsun diye süren savaş ve işgaller altında işgalci ordunun askerlerinin tecavüzüne uğruyor. Irak’ta, Afganistan’da ve emperyalizmin elini uzattığı her yerde…

Kimi de İran’da recm cezasıyla taşlanarak öldürülüyor. Ya da Sudan’da olduğu gibi açlıktan ölmemek için BM askerine bedenini satıyor. Kimileri de sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesini savunduğu için işkencelerden geçiriliyor, katlediliyor, hapishanelerde tecride ve işkenceye maruz kalıyor. Kimileri hala “namus” ve “töre” adı altında öldürülüyor. Birçok kadın hala başlık parasına satılıyor. Ve Kürdistan’da kadın, Kürt kimliğinden dolayı eziliyor, baskı ve işkence görüyor, ırkçı-şoven saldırıların hedefi oluyor.

Evet! Binlerce kadın her gün, her an şiddetle karşı karşıya! Dünyanın neresinde olursa olsun şiddeti uygulayan emperyalist-kapitalist sistemin kendisidir. Çürümekte ve çökmekte olan bir sistemin çirkin ve vahşi yüzüdür bu!


Emekçi kadınlar, çağrımız sizedir!

25 Kasım tarihinde Latin Amerika’da diktatörlüğe karşı mücadele ederken katledilen Mirabel Kardeşler’in özgürlük mücadelesini unutmayalım! Beyaz gelinliğiyle, halkların barış ve kardeşlik içinde yaşam özlemini dile getirmek için çıktığı yolda tecavüz edilerek katledilen Bacca’yı, töreler gereği öldürülen Güldünya’nın “artık yeter!” diye seslenişini unutmayalım! Bursa’da bir fabrikada çıkan yangında, patronun kâr hırsı uğruna ölen 5 tekstil işçisi kadının çığlığını da…


Asla çaresiz ve çözümsüz değiliz!

Şiddetin sona ermesi için şiddetin kaynağına karşı mücadele edelim!

Sömürüsüz ve şiddetten arınmış bir yaşam ancak sosyalizmle mümkün olabilir. Bu nedenle emperyalist-kapitalist düzene karşı örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktur! Ancak örgütlü bir güç olursak, bu sömürü düzeninden ve onun şiddet üreten gerici yoz kültüründen ve şiddetinden kurtulabiliriz. Ancak bu şekilde özgürleşebilir, güçlenir ve şiddete karşı koyabiliriz. Bu nedenle:

Emekçi Kadın Komisyonları, Picca Bacca’nın yarım kalan türküsünü birlikte söylemeye, Güldünya’nın yarım kalan öyküsünü birlikte tamamlamaya, Bursa’da katledilen kadın tekstil işçilerinin hesabını sormaya çağırıyor!

Emekçi Kadın Komisyonları, işçi ve emekçi kadınları örgütlü mücadeleye çağırıyor!

Emekçi Kadın Komisyonları, kadına yönelik cinsel baskı ve sömürüye karşı mücadele taleplerimizi birlikte yükseltmeye çağırıyor!

Emekçi Kadın Komisyonları

 

Esenyurt EKK’dan söyleşi…

Esenyurt Emekçi Kadın Komisyonu olarak “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle 9 Kasım günü bir söyleşi gerçekleştirdik.

Esenyurt İşçi Kültür Evi’nde gerçekleştirdiğimiz söyleşide ilk olarak Emekçi Kadın Komisyonu’ndan bir arkadaşımız kadına yönelik şiddete dair bir sunum yaptı. Emekçi Kadın Komisyonları’nın işlevinden, bu örgütlenmeye neden ihtiyaç olduğundan bahsedildi.

Ardından başka bir arkadaşımız söz alarak emekçi kadınların yaşadığı sorunlara değindi ve sömürü düzenine karşı mücadeleden başka kurtuluş yolu olmadığını vurguladı.

Ev eksenli çalışan bir emekçi kadın da gündelikçi kadınların yaşadığı sorunları kendi deneyimleri üzerinden anlattı ve yazmış olduğu bir şiiri bizimle paylaştı.

Söyleşi, işçi kadınların söz alarak çalıştıkları fabrikalar üzerinden yaşadıkları sorunlardan bahsetmeleri ile sürdü. Çözüm yolları üzerine sürdürülen tartışmaların ardından söyleşimiz Emekçi Kadın Komisyonları’nın 23 Kasım günü yapacağı eyleme çağrı ile sona erdi.

Esenyurt Emekçi Kadın Komisyonu


-“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” yaklaşıyor

OSİM-DER Kadın İşçi Komisyonu olarak, 25 Kasım’ın anlam ve önemini işçi ve emekçi kadınlara anlatmak için etkin bir faaliyet başlatmış durumundayız. “Kapitalizm şiddettir! Emekçi kadınlar mücadeleye!” şiarını kullanarak işçi ve emekçi kadınları şiddetin kaynağına karşı mücadeleye çağırıyoruz.

Komisyon olarak yaptığımız toplantılarda 25 Kasım’ı gündemimize alıp haftalar öncesinde tartışmalara başlamıştık. Tartışmalarda 25 Kasım’ın tarihçesini ve kadına yönelik şiddetin günümüzdeki yansımalarını ele aldık. Komisyon olarak yaptığımız doyurucu tartışmalar sonucunda, bölgemizde bulunan işçi ve emekçi kadınlara faaliyetimizi götürüyoruz.

İlk olarak 8 Kasım günü günü Sarıgazi pazarı ve Demokrasi Caddesi’nde komisyon bileşenleri olarak kitlesel bildiri dağıtımı gerçekleştirdik. Dağıtım sırasında yoğun ilgiyle karşılaştık. Bazı kadınlardan çalışmalara katılma yönünde söz aldık. Önümüzdeki süreçte başta fabrikalar olmak üzere bildiri dağıtımları devam edecek.

Yapacağımız ev ziyaretleri ile fabrikada çalışan kadın işçilerle toplantılar düzenlemeyi hedefliyoruz. 16 Kasım günü konuya dair bir etkinlik yapacağız. Etkinliğimizin hazırlıkları kolektif bir şekilde sürüyor.

Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması, erkek sınıf kardeşlerimizle şiddetin kaynağına karşı yürüteceğimiz etkin bir mücadeleden geçiyor. Emekçi kadınlar olarak şiddeti yok etmek için sürekli, sabırla ve soluksuz bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz.

OSİM-DER Kadın İşçi Komisyonu