30 Ocak 2009
Sayı: SİKB 2009/04

  Kızıl Bayrak'tan
  Ergenekon operasyonu Özbek çetesine yöneldi…
  Çankaya’da Ergenekon toplantısı…
Şer üçlüsü toplandı…
Emekçiler krize karşı alanlara çıktılar…
15 Şubat İstanbul mitingi üzerine...
Sinter ve Gürsaş direnişleriyle dayanışma gecesi gerçekleşti...
  Direnişçi Gürsaş işçileri ile konuştuk...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Yerel yönetimler ve liberal yanılsamalar -
H. Fırat
  ÜNSA’da yarım direniş, çeyrek zafer!
  Devlet madalyasından Kocatepe törenine kontrgerilla gerçeği…
  Kriz karşıtı faaliyetlerden...
  Gençlikten...
  Ateşkes sonrası Gazze...
  “Davos Zirvesi”ne hazırlık…
  Bolivya’da anayasa açık farkla kabul edildi!
  Obama ve yıkılan hayaller...
  Avrupa’da krize karşı paneller…
  Yerel seçimler ve devrimci tutum - M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sinter ve Gürsaş direnişleriyle dayanışma gecesi gerçekleşti...

“Sinter’de, Gürsaş’ta direniş kazanacak!”

Kararlı direnişleriyle işçi sınıfına yürünmesi gereken yolu gösteren Sinter ve Gürsaş işçileri bir süredir çalışmaları yürütülen dayanışma gecesini 28 Ocak akşamı gerçekleştirdiler.

Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlenmelerinin ardından işten atma saldırısıyla karşılaşan işçilerin direnişi birçok örgüt ve çevre tarafından ilgiye konu olurken, gerçekleştirilen dayanışma gecesine çeşitli sendikaların yöneticileri ve çevre fabrikaların işçileri yoğun ilgi gösterdiler.

Ümraniye Dudullu’daki direnişlerine aynı tarihte başlayan Sinter Metal ve Gürsaş işçileri direnişlerinin 38. gününde mücadele coşkularını geceye taşıdılar.

DİSK Yönetim Kurulu üyelerinden Ali Rıza Küçükosmanoğlu, İsmail Yurtseven, Celalettin Aykanat, Celal Ovat gecede yer alırken, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici, Genel-İş Anadolu Yakası Bölge Başkanı Veysel Demir, Elektrik Mühendisleri Odası, Yapı-Yol Sen İstanbul Şubesi, BES 3 No’lu Şube, Belediye-İş Sendikası 2 No’lu Şube, Petrol-İş Sendikası Genel Merkezi de dayanışma gecesine destek sundular. Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikalardan işçiler de geceye katıldılar.

Devrimci güçler ile düzen solu ve reformist parti temsilcilerinin de katıldığı gecede yerel seçimler öncesi düzen partilerinin temsilcileri de boy gösterdi. DSP Üsküdar Belediyesi Başkan Adayı Levent Kırca, CHP Milletvekili Çetin Soysal, DSP Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş’a Birleşik Metal-İş Sendikası yöneticileri tarafından plaket verildi.

Saat 19.30’da başlayan geceye Gürsaş işçileri kısa mesafeden pankart açarak coşkulu sloganlarla geldiler. “Yaşasın örgütlü mücadelemiz! / Gürsaş İşçileri” pankartını açan işçiler Sinter işçileriyle beraber etkinliğin yapılacağı salona yürüyüşle ulaştılar. “İşgal, grev, direniş!”, “Sinter’de, Gürsaş’ta direniş kazanacak!” sloganlarına salondaki konuklar da karşılık verdiler.

Gecenin yapıldığı salonun iki tarafında Sinter ve Gürsaş işçilerinin pankartları ile sahnede “Gürsaş ve Sinter Metal işçilerinin direnişinde 38. gün” pankartı yer aldı. Direnişçi işçilerin sloganları gece boyunca hiç susmadı.

Türkü Hazel’in sunuculuğunu yaptığı dayanışma gecesi Nazım Hikmet’in “İşçi Sınıfına Selam” şiiriyle başladı. Sinter ve Gürsaş işçilerinin örgütlenme süreçlerine ilişkin bilgilerin verilmesiyle devam etti. Direniş yerinde giydikleri önlüklerini gecede de giyen işçiler “Sınıfa karşı sınıf savaşı!”, “Zafer direnen işçilerin olacak!”, “Krizin faturası patronlara!”, “Ne yağmur ne kar, Sinter’de direniş var!” sloganlarını attılar.

Gece programı, Sinter’deki direniş sürecinin anlatıldığı sinevizyon gösterimiyle devam etti. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu Sinter ve Gürsaş’taki mücadele sürecini anlattı. Coşkulu konuşması sık sık sloganlarla kesilen Serdaroğlu, Sinter patronunun uyguladığı baskıları “terör” olarak nitelendirdi. Yetkilileri yasaları uygulamaya çağırdı.

Sinter işçileri adına söz alan Murat Öğütçü direnişlerine destek veren kurum ve kişilere teşekkür ederken anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldıklarını ifade etti. Sinter işçilerinin gelecekleri için de mücadele ettiğini belirtti. Organizedeki tüm patronların direnişlerinden korktuğunu ve mücadelenin kazanana kadar süreceğini sözlerine ekledi.

Dayanışma gecesine gelen düzen partilerinin başkan adayları ve yöneticileri de protokol masasında yer aldılar. Levent Kırca, Çetin Soysal ve Jale Ağırbaş sahneye çıkarak konuşma gerçekleştirirken Dev-Sağlık-İş Sendikası’nda örgütlendikleri gerekçesiyle Kadıköy Sağlık Polikliniği’nde yaşanan işten atmalara karşı Çetin Soysal protesto edildi. Soysal tepkiler karşısında çaresiz kaldı ve kendini savundu. Salonun birçok kısmından CHP’li Kadıköy Belediyesi’nin sendika düşmanı tutumu Dev-Sağlık-İş’in bildirileriyle protesto edildi. Araya girerek protestoları engellemek isteyen sendika yöneticilerine karşı salondan “İşçiler kürsüye!” sloganları yükseldi.

Bir süre devam eden gerginliğin ardından Gürsaş direnişçileri adına Mahir Güngör kürsüye geldi. Konuşmasına Kavel direnişinin yıldönümünü hatırlatarak başlayan Gürsaş direnişçisi, dayanışma gecesinin Kavel direnişinin yıldönümüne gelmesinin anlam ve önemine vurgu yaptı.

Gürsaş’taki direniş sürecini özetleyen Güngör, karşı karşıya kaldıkları saldırıların sermaye sınıfının saldırıları olduğunu, Sinter ve Gürsaş direnişlerinin organize sanayi bölgesindeki diğer işyerlerini etkilediğini ve direniş ateşini yayacaklarını söyledi. Gürsaş direnişçisi coşkulu konuşmasını, “Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız!” diyerek sona erdirdi.

Dayanışma gecesi Ali Ekber Eren ve programda yer alan diğer sanatçıların söylediği türküler eşliğinde çekilen halaylarla devam etti.

Gecede 1 Şubat günü gerçekleşecek olan 2. Ümraniye İşçi Kurultayı’na çağrı bildirileri dağıtıldı.

Geceye bini aşkın işçi ve emekçi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

Gürsaş direnişinde 36. gün…

Patronun örgütlenmeyi dağıtma çabası

Gürsaş direnişinin 36. gününde (26 Ocak) bir işçi daha işten atıldı. Atılan işçi direnişçi arkadaşlarına katılarak mücadeleyi büyütüyor. Gürsaş patronu örgütlenmeyi dağıtmak için her işverenin kullandığı bir yönteme daha başvurdu. Montaj bölümü için ayrı bir şirket kurup atölye tutarak montaj yapmaya başladığı öğrenildi. Bu atölyenin nerede olduğu sır gibi saklanıyor. Ancak Gürsaş işçileri bu yeri bulmak için çaba içindeler. Buldukları zaman hukuki süreç başlatılacağı gibi, fiili-meşru araçlarla mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ediyorlar. Bu durumun kendisi direnişi zayıflatmak bir yana tam tersi bir etki yarattı. İşçilerin öfkesini daha da artırdı.

Gürsaş işçileri 26 Ocak günü fabrikalarında bir eyleme daha imza attılar. Patron işçileri cezalandırmak için yemeklerde kısıtlamaya gitti. İşçilerin cevabı yemekleri boykot etmek oldu. Evlerinden getirdikleri ekmeklerini alarak dışarı çıkan işçiler, direnişçi işçilerle yemeklerini paylaştılar. Böylece, geçen hafta servis güzergahlarının kısaltılmasından dolayı yapılan servis boykotuna bir de yemek boykotu eklenmiş oldu.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

Gürsaş direnişinde 37. gün...

“Taşeronlaştırmaya geçit yok!”

Direnişimizin 37. gününde (27 Ocak) Gürsaş patronu baskılarına devam ediyor. Patron bu sefer de makinelerde birden fazla işçinin çalışmasını gerekçe göstererek çay ve yemek paydoslarında üretime ara vermeden çalışılması talimatını verdi.

Biz işçilerin yanıtı ise çay ve yemek paydoslarımızı gasp ettirmemek oldu. İşin azaldığı koşullarda neden paydoslarda çalışılır? Bu sorunun yanıtını nasıl açıklarlar bilinmez ancak biz işçiler için net olan bir şey var ki, ne yapılırsa yapılsın haklı ve meşru mücadelemizi hiçbir güç engelleyemez. Bu ve benzeri baskılara boyun eğmeyeceğiz.

Yine Gürsaş patronu hiçbir yazılı gerekçe sunmadan işçilerden savunma istemiştir. Bu bile patronun içinde bulunduğu sıkışmayı ve pervasızlığı göstermek için yeterlidir.

Dışarıdaki direnişe ise destek her geçen gün artıyor. 27 Ocak’ta Kadıköy PSA Derneği Gençlik Kolları’ndan bir grup genç gelerek desteklerini sundular, daima yanımızda olacaklarını belirttiler, yapacağımız eylem ve etkinliklerin haberinin verilmesini istediler.

Gürsaş patronu işçilere % 6-8 arasında bir zam önermiştir. Bu oran sendika üyesi olmayan işçilerde hoşnutsuzluklara neden oldu. Bu durum üye olmayan işçiler için bir kez daha uyarıcı niteliktedir. Sermayenin işçiler için ne düşündüğünün bir kez daha göstergesi olmuştur. Onlara bir kez daha sesleniyoruz: “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”

Bugün (27 Ocak) akşam çıkıştaki sloganlarımıza yenilerini ekledik. Patronun taşeron saldırısına karşı “Taşeronlaştırmaya geçit yok!”, “Taşeronu bulur, başınıza yıkarız!” sloganları bizim için tutulacak yolu gösteriyor.

Birleşen işçiler yenilmezler!

Gürsaş işçileri

Ümraniye’de “Direnişin Sesi” çıktı!

Ümraniye’de sınıf bilinçli işçiler tarafından hazırlanan “Direniş’in Sesi” bülteninin ilk sayısı çıktı. Ümraniye’de halihazırda süren işçi direnişlerine müdahale temelinde hazırlanan bültenin amacına dair, “‘Bu işçilerle bir şey olmaz!’ diyenlere inat Sinter’de, Gürsaş’ta, Ünsa’da direnen işçiler kazanacak!” vurgusunun yapıldığı ilk yazıda şunlar söyleniyor: “İşçi sınıfının kurtuluşu için mücadele eden sınıf bilinçli işçiler olarak, direnen işçilerin her koşulda kazanması için bir ses de direniş bülteni üzerinden yükseltiyor, bunun önemli bir ihtiyacı karşılayacağını umuyoruz. Bu bülten, bir yandan direnişlerimizin gidişatıyla ilgili düşüncelerin paylaşımını sağlarken, bir yandan da direnişin sesini tüm havzaya ulaştırıp en etkin desteği-dayanışmayı örmeye hizmet etmek için çıkıyor. Elbette bunu yaparken hem direnen işçiler olarak bilincimizi ve irademizi güçlendirecek, hem de patrona ve arkasındaki güçlere, direnişi zaafa uğratan her türlü bürokratik pespayeliğe karşı mücadeleyi yükseltecektir. Başta direnişçi arkadaşlarımız olmak üzere tüm işçilerin, direnişin sesini sahipleneceğine olan inancımızla bir kez daha haykırıyoruz; İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”

Bültende direnişlere yönelik dayanışmanın önemine vurgu yapılıyor ve son iki hafta içinde gerçekleşen dayanışma örneklerine yer veriliyor. 15 Ocak’ta HSGGP’nun ziyaretinin yanısıra BES 3 No’lu Şube’nin direnişle dayanışma amacıyla hazırladığı bildiri, afişlerin yanısıra gıda ve para yardımı kampanyası örnek teşkil ediyor. 

Bültende, 20 Ocak sabahı TİB-DER üyesi tersane işçilerinin ziyaretine de yer verilmiş. “TORGEM’de kazandık! Sıra Sinter ve Gürsaş’ta!” diyen tersane işçilerinin sesi bültene taşınmış.

Gürsaş işçileri direnişi anlatıyor...

Sendikalaştıkları için işten atılan Gürsaş işçilerinin direnişi bir ayı geride bıraktı. Gürsaş işçileri ile yapılan röportajlar işçilerin öfkesini, direncini ve kararlılığını yansıtıyor. Gürsaş işçileri aynı zamanda kazanmanın yollarına işaret ediyorlar ve direnişin sınıfın toplamına mal edilmesinin ihtiyacına vurgu yapıyorlar. Sendika yönetiminin tutumlarını da eleştiriyorlar.

Sinter Metal’de kazanmak için…

Bültende yeralan “Sinter Metal’de kazanmak için” başlığını taşıyan yazı, direniş sürecini ve kazanmak için neler yapılması gerektiğini ele alıyor. Öncelikli olarak üretimi durdurmanın hayati önemine işaret ediyor: “Direnişi kazanmanın en temel koşullarından biri ne yapıp edip üretimi tümüyle durdurmaktır. Üretimin sürdürülebilmesi, patron için soluk almayı sağlayan bir tür oksijen desteği oldu. O buna yaslanarak, manevra üstüne manevra, oyun üstüne oyun sahnelemeyi sürdürüyor. Bir fabrikaya işçi ve malzeme giriş çıkışında sorun yaşanmıyorsa, orada direnişlerin, grevlerin kazanması yalnızca şansa kalır. Üretimi tümüyle durdurmak, kazanmayı şans olmaktan çıkaracaktır.”

Bültende Sinter Metal direnişçilerinin “Direnişin kazanılması için ne yapılmalı” sorusuna verdikleri yanıtlara yer veriliyor.

“Bağımsız direniş komitesi”nin yaşamsal bir ihtiyaç olduğunun belirtildiği yazı ise şu sözlerle son buluyor: “Bütün bu gerçekler orta yerde duruyorken, bağımsız taban inisiyatifinin, doğal olarak bunun cisimleşmiş ifadesi olarak direniş komitesinin bir an önce yapılanıp işe koyulması hayat memat meselesidir. Gereken adımlar atılıp iç birlik güçlendirildikçe, dış desteğin de aynı oranda güçleneceğinden, hatta çok daha ileri, eylemsel biçimler kazanacağından zerrece kuşku duymayalım. Çünkü işçi sınıfı ve emekçilerin, Sinter Metal’de, Gürsaş’ta vb.’nde yakılan direniş ateşlerine her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var.”

Geçtiğimiz günlerde ardı ardına eylemler gerçekleştiren işçiler, 28 Ocak günü “Sinter işçileri ile dayanışma gecesi” düzenliyorlar. Bültende aynı zamanda geceye çağrı da yeralıyor.

 

Direnişçi işçilerden suç duyurusu…

Direnişteki Sinter ve Gürsaş işçileri patronların uyguladığı baskılara ve yasa tanımayan tutumlarına karşı 23 Ocak günü Ümraniye Adliyesi’ne yürüyüş düzenlediler.

Yaklaşık 10 gündür hareketsizlik halinde olan direniş, işçiler açısından sıradanlaşmıştı. Sinter’deki sessizlik 23 Ocak günü gerçekleştirilen yürüyüşle bozuldu.

Ümraniye Dudullu’daki fabrikaları önünden yürüyüşe başlayan Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi metal işçileri yaklaşık 5 km’lik yolu sloganlar atarak katettiler.

Öğle saatlerinde “İşimizi istiyoruz! / Sinter Metal İşçileri” pankartı açılarak başlayan yürüyüş boyunca coşkularını koruyan işçiler “Ne yağmur ne kar, Sinter’de direniş var!”, “Atılan işçiler geri alınsın!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Sinter patronu tutuklansın!” sloganlarını attılar.

Fabrikalar bölgesinden geçen işçiler çevre fabrikaların işçileri tarafından ilgiyle karşılandılar. Yoğun yağmur altında gerçekleştirilen yürüyüş boyunca yapılan konuşmalarda patronların saldırıları anlatılırken mücadele çağrısı yapıldı.

Sinter ve Gürsaş işçileri yaklaşık bir saat süren yürüyüşlerinin ardından Ümraniye Adliyesi’ne gelerek patronların hukuksuzluklarına karşı suç duyurusunda bulundular. Ardından adliye önünde Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Özkan Atar, Sinter ve Gürsaş işçilerine seslendi. Sinter ve GÜRSAŞ patronlarının hukuksuzluklarına sessiz kalmayacaklarını belirtti. Açıklama, Sinter işçileriyle dayanışma amacıyla 28 Ocak akşamı Ümraniye’de gerçekleştirilecek dayanışma gecesine çağrıyla son buldu. Basın açıklamasının sonrasında direnişçi işçiler arabalarla direniş yerine döndüler.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Sinter ve Gürsaş işçileri Kartal’da yürüdü…

“Krizin bedeli patronlara!”

Sinter ve Gürsaş işçileri 24 Ocak günü Kartal Meydanı’na direniş coşkularını taşıdılar. Öğle saatlerinde Kartal Bankalar Caddesi’nden Kartal Meydanı’na yürüyen Birleşik Metal-İş üyesi Sinter ve Gürsaş işçileri kitlesel ve coşkulu eylemleriyle direnişlerindeki kararlılığı gösterdiler.

Eylemde Gürsaş işçileri “Yaşasın örgütlü mücadelemiz / Gürsaş İşçileri” pankartını açarken, Sinter Metal işçileri de “İşimizi istiyoruz / Sinter Metal işçileri” pankartıyla yer aldılar.

DİSK’e bağı Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası Bölge Başkanlığı ve bağlı şubelerin de pankartıyla yer aldığı eyleme BDSP, OSB-İMES İşçileri Derneği, TİB-DER, EMEP, Yurtsever Cephe, TKP, Eğitim-Sen, UİD-DER, UM-DER, Malatyalılar Derneği, Emekli-Sen Kartal Şubesi, Halkevleri ve BES üyeleri de destek verdi.

Eylemleri boyunca “İşgal, grev, direniş!”, “Krizin bedeli patronlara!”, “Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz!”, “Yaşasın Sinter, Gürsaş direnişimiz!”, “Sinter-Gürsaş omuz omuza!”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok!” sloganlarını atan işçiler, aynı bölgede sürdürdükleri direnişlerini bir kez daha eylemle birleştirdiler.

Kartal Meydanı’nda direnişçi işçilere ve Kartal halkına seslenen Birleşik Metal-İş Sendikası Selçuk Göktaş, bugün Türk Metal çetesine sahip çıkanların yarın oy istemeye geldiklerinde utanacaklarını ifade etti. Konuşmasına birlikte mücadele çağrısıyla son veren BMİS Genel Sekreteri direniş kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:

“Biz bu kavgayı nefesimiz yettiği yere kadar sürdüreceğiz. Sinter işçileriyle, Gürsaş işçileriyle, Türkiye işçi sınıfıyla nefesimiz yettiği yere kadar mücadele edeceğiz. Suçsa suç işleyeceğiz. Yeter artık, bu ateşi yaktık yakmaya da devam edeceğiz.”

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Özkan Atar ise, Sinter ve Gürsaş işçilerinin anayasal haklarını kullandıkları için kapı önüne konulduklarını belirterek 27 Ocak günü Ankara’da meclis önünde olacaklarını duyurdu.

Atar’ın konuşması 28 Ocak akşamı Sinter ve Gürsaş işçileriyle dayanışma amacıyla gerçekleştirilecek geceye çağrıyla son buldu. Eyleme Sinter ve Gürsaş işçilerinin aileleri de katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

Sinter Metal patronu yeni oyunlar peşinde!

Sinter Metal işçileri direnişlerinin 37. gününde bir grup temsilci ile TBMM’ye giderken, diğer işçiler Sinter Metal’in Amerika’da iş yaptığı Copeland firmasının temsilcilerini fabrika önünde sloganlarla karşıladılar.

Copeland temsilcileri fabrika içinde iken sloganlarla taleplerini haykıran Sinter Metal işçileri, temsilciler fabrikadan çıktığı sırada ise pankart açtılar.

Geçtiğimiz hafta Copeland’ın Türkiye temsilcisi işyerine geldiği sırada bir görüşme gerçekleştiren Sinter işçilerine, 28 Ocak’ta kendilerini yetkililer ile görüştürme sözünü verilmişti. Ancak bu görüşme gerçekleştirilmedi. Fabrikaya gelen yetkilliler yalnızca pankartta yazılanları okumakla yetindiler. Bu durum, kendisi de sermayedar olan Copeland yetkililerinin sendikal örgütlülüğe saldırı konusunda Sinter Metal patronu ile aynı safta olduğunu göstermiş oldu.

Bu arada fabrika içinde çalışmakta olan işçilerle bir toplantı gerçekleştiren fabrika yönetimi, işçilere bölüm değişikliği dayatmasında bulundu. Bölüm değişikliğini kabul etmeyen işçileri çıkışlarını vermekle tehdit etti. Tazminatları ise bir bölümü peşin bir bölümünü taksitle vereceğini, bunu da ancak işe geri dönüş davası açılmadığı takdirde yapacağını söyledi. İşçiler bu dayatmaları kabul etmeyerek, kendi bölümlerinde çalışmaya devam etmek istediklerini söylediler.

Sinter Metal patronunun bu dayatmalarının gerisinde üretimde yaşadığı sıkışma ve sendikal örgütlülüğü dağıtmak üzere yeniden başvurduğu taşeronlaştırma oyunu yatıyor. CNC, taşlama gibi bölümlerin olduğu ikinci binayı taşerona devretmeyi planlayan Sinter Metal patronu, kendi üretimini fırın ve preslerin yer aldığı ana bina ile sınırlandırmayı düşünüyor. 20 kadar ihanetçi işçinin işbaşı yapması ile cesaret alan Sinter patronu, bu yeni oyunla Sinter Metal işçilerinin mücadelesine ciddi bir darbe vurmaya hazırlanıyor.

Kızıl Bayrak / Ümraniye

 

Sinter direnişçileri TBMM önünde eylemdeydi...

“Sendika hakkımız engellenemez!”

2008 yılının 19 Aralık tarihinden itibaren Ümraniye Dudullu’da direniş ateşini yakan Sinter Metal işçileri, geçtiğimiz hafta Ümraniye ve Kartal’da gerçekleştirdikleri yürüyüşlerin ardından 27 Ocak günü Ankara’da TBMM binası önünde eylemdeydiler.

Direnişlerinin sesini duyurmak için meclise giden Sinter işçileri TBMM Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Sabah saatlerinde TBMM Dikmen Kapısı önüne “İşimizi istiyoruz! / Sinter Metal İşçileri” pankartını açarak gelen Birleşik Metal-İş Sendikası üyelerini Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde bir yıla yakın zamandır grevlerini sürdüren TEGA grevci işçileri ve BMİS Anadolu Şube yöneticileri karşıladı.

“Direne direne kazanacağız!”, “Sendika hakkımız engellenemez!”, “Atılan işçiler geri alınsın!” ve “Babalar işsiz, çocuklar aç!” sloganlarını atan işçiler adına TBMM Dikmen Kapısı önünde konuşan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Özkan Atar, 380 Sinter Metal işçisinin sendikaya üye olduğu için işten çıkartıldığını söyledi. İşçilerin 36 gündür işlerine geri dönmek için mücadele ettiğini belirterek, işçilerin anayasal haklarının ihlal edildiğini belirtti. Direniş boyunca milletvekillerinin, siyasi partilerin işçileri yalnız bıraktığına değinen Atar, “Bugün buraya parlamentoda bulunanlara görev ve sorumluluklarını hatırlatmaya geldik” dedi.

Bu sözler üzerine işçiler “Sermayenin kölesi olmayacağız!” , “İşçiler burada devlet nerede!” sloganları attılar. BMİS yöneticisi konuşmasını, “Sorun barışçıl yollarla çözülmezse eğer ailelerle beraber daha şiddetli eylemler yapacağız” diyerek bitirdi.

Yapılan açıklamanın ardından sendika yöneticileri ve işçiler Ufuk Uras’ın daveti üzerine meclise girerek içeride milletvekilleri ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik’le görüştüler.

TBMM ziyaretine ilişkin basın açıklaması yapan DİSK / Birleşik Metal-İş Sendikası, Sinter işçilerinin haklı mücadelesinin sonuna kadar yanında olduğunu belirtti. Sinter Metal patronunun hukuksuzluğu hakkında bilgilendirme yapılan açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin işyerinde konuyla ilgili olarak yaptıkları incelemeler sonucunda hazırladığı raporun gereklerinin yerine getirilmesi istendi.

12 Ocak 2009 tarihli raporda iş akitleri feshedilerek kapı önüne konan işçilerin sendikal nedenlerle çıkartıkları belirlenmişti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, CHP Milletvekili Çetin Soysal ve AKP Milletvekili Mehmet Sekman ile görüşen işçiler, Sinter Metal işçisinin uğradığı haksızlıkları dile getirdiler, bu yasadışı durumun düzeltilmesi için gerekenlerin yapılması talebinde bulundular.

Kızıl Bayrak / Ankara