30 Ocak 2009
Sayı: SİKB 2009/04

  Kızıl Bayrak'tan
  Ergenekon operasyonu Özbek çetesine yöneldi…
  Çankaya’da Ergenekon toplantısı…
Şer üçlüsü toplandı…
Emekçiler krize karşı alanlara çıktılar…
15 Şubat İstanbul mitingi üzerine...
Sinter ve Gürsaş direnişleriyle dayanışma gecesi gerçekleşti...
  Direnişçi Gürsaş işçileri ile konuştuk...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Yerel yönetimler ve liberal yanılsamalar -
H. Fırat
  ÜNSA’da yarım direniş, çeyrek zafer!
  Devlet madalyasından Kocatepe törenine kontrgerilla gerçeği…
  Kriz karşıtı faaliyetlerden...
  Gençlikten...
  Ateşkes sonrası Gazze...
  “Davos Zirvesi”ne hazırlık…
  Bolivya’da anayasa açık farkla kabul edildi!
  Obama ve yıkılan hayaller...
  Avrupa’da krize karşı paneller…
  Yerel seçimler ve devrimci tutum - M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Avrupa’da krize karşı paneller…

“Krizin faturasını kapitalistlere ödetelim!”

Basel: “Kapitalizmin krizi, sosyal ve siyasal sonuçları”

BİR-KAR’ın Avrupa’da başlattığı kampanya çerçevesinde örgütlenen panallerden biri de 24 Ocak günü İsviçre’nin Basel kentinde yapıldı. Seminere 50 kişi katıldı.

“Kapitalizmin krizi, sosyal ve siyasal sonuçları” başlığıyla verilen semineri Volkan Yaraşır sundu. Krizin kapitalizmin krizi olduğunu ifade eden Yaraşır, kriz sürecine sınıf çelişkileri ve çatışkıları üzerinden bakmanın gerekliğine işaret etti. Kriz süreçlerinde kapitalizmin elindeki silahları sıraladı. Bu silahları “zor” vurgusu kullanarak üçe ayırdı; “sınıfın azami sömürüsüne dayanan ekonomik zor”, “sosyal devlet anlayışının yerini faşist diktatörlüğe bıraktığı açık zor” ve toplumun bilincini yok etme anlamına gelen “ideolojik zor”a işaret etti.

Bu dönemdeki mücadele taleplerini “Krizin faturasını sermaye ödesin!”, “İşsizlik tazminatı işten atılanlara ödensin”, “İşten atılmalar yasaklansın” vb. olarak sıralayan Yaraşır, bu talepleri öne sürerken de taleplerin kabul edilebilirliği üzerinden değil, kapitalizmin teşhiri üzerinden bir mücadele hattı örülmesi gerektiğini belirtti. 

Fabrika işgallerinin mücadele içinde tuttuğu temel öneme vurgu yaparak bu tarz eylemlerin yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etti. Devrimcilerin, komünistlerin bu süreçteki tarihsel misyonunu hatırlatarak ve bu mücadelenin uğruna ölünmeye değer olduğunu vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı. Coşkulu sunumuyla dinleyicilerde büyük bir ilgi ve beğeni yarattı. 

BİR-KAR / Basel


Köln’de kriz paneli

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu’nun (Bir-Kar) yürüttüğü kriz karşıtı kampanya çerçevesinde 25 Ocak günü Köln İşçi-Gençlik Kültür Evi’nde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Almanya Marksist Leninist Partisi’ni (MLPD) temsilen Avukat Roland Meister ve Bir-Kar temsilcisi katıldı.

Panelde ilk sözü alan Roland Meister, sözkonusu krizin kapitalizmin küresel krizi olduğunu vurguladı, krizin Almanya’da yol açtığı sonuçlara ilişkin geniş açıklamalarda bulundu. Bütün bunların sınıf savaşını kaçınılmaz olarak şiddetlendireceğini belirterek, krize karşı neler yapılabileceğini ve devrimci partinin görevlerini anlattı.

Ardından Bir-Kar Temsilcisi söz aldı. Krizin olası sonuçlarına değinerek, kriz koşullarında devrimci partinin yaşamsal önemine ve görevlerine vurgu yapan bir sunum yaptı. Almanya’da sendika bürokrasisi ile liberal-reformist partilerin krizin faturasını bütün toplumsal kesimlerin birlikte paylaşması gerektiğine dönük politikasını eleştirdi. Kriz koşullarında yerli devrimci güçlerle ortak çalışmanın öneminin arttığını, birleşik bir mücadele için bunun şart olduğunu vurguladı.

Dinleyicilere söz hakkı verilen bölümde tartışmalarda ağırlığı, kriz konusunda neler yapılması gerektiği ve MLPD’ye yönelik eleştiri ve beklentiler oluşturdu.

Panelin hazırlık çerçevesinde emekçi semtlerinde afiş çalışmaları yaptık. Ford fabrikasında çağrılarımızı dağıttık. Panelimiz, beklentimizin altında bir katılımla (32 kişi) gerçekleşmiş olsa da, yerli kurum ve yerli dillerde etkinlik yapma yönelimi açısından anlamlı oldu.

BIR-KAR / Köln


Frankfurt’ta kriz tartışıldı

Frankfurt’ta 24 Ocak günü “Krizin faturasını kapitalistlere ödetelim!” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panele, Rüsselheim’de bulunan Opel fabrikasından bir işyeri temsilci ile Bir-Kar temsilcisi konuşmacı olarak katıldı.

Panel öncesinde Opel başta olmak üzere Frankfurt havaalanı ve çevredeki diğer işyerlerine dönük bir çalışma yapıldı. Panel çağrısı Opel’in önünde dağıtıldı. Hedef olarak işçiler seçildi, onların katılımı önemsendi. Toplantıya katılanların yarısını işçiler oluşturdu.

Panelde ilk sözü alan Opel işyeri temsilcisi, Opel fabrikasındaki durumu anlattı. Yaşanabilecek gelişmelere dikkat çekerek, sorunlara karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğine değindi. Salt sendikal mücadele ile sonuç alınamayacağını, siyasal mücadelenin zorunlu olduğunu belirtti.

Bir-Kar temsilcisi ise kriz, krizin nedenleri, karakteristik özellikleri, sonuçları konularında açıklamalarda bulundu. Alman devleti ve sermaye çevrelerinin bu konudaki aldatıcı yaklaşımlarına dikkat çekti. Sınıfı devrimcileştirmenin ve devrimci sınıf partisinin yakıcılığına parmak bastı. Sözlerini, direniş, grev ve dayanışma eylemlerine hazırlık yapmak, bu amaçlı yerel platformlara katılmak gerektiğine değinerek bitirdi.

Sunumların ardınan katılımcı bazı işçiler söz aldılar, işyerlerinden ve mücadelenin yakıcılığından söz ettiler, panelistlere sorular sordular.

BIR-KAR / Frankfurt


Lauda-Königshofen’da panel!

23 Ocak günü Lauda-Königshofen Alevi Kültür Derneği’nde yapılan, yaklaşık 50 kişinin katıldığı panel “Kapitalizmin Krizi ve Siyasi Gelişmeler” başlığı altında gerçekleşti. Panele Volkan Yaraşır ve Bir-Kar temsilcisi konuşmacı olarak katıldı.

Volkan Yaraşır, kapitalist krizin niteliği, sonuçları ve olası gelişmeleri içeren bir sunuş gerçekleştirdi. Krizlerin aynı zamanda devrimin imkanını yarattığını, sorunun sınıfın ve siyasal öncüsünün örgütlülüğüne bağlı olduğunu açıkladı. Ayrıca, kimlik politikalarının anti-kapitalist mücadeleyle birleştiği ölçüde anlam taşıyabileceğini vurguladı. Sınıf kimliğinin bir üst kimlik olduğunu belirten Yaraşır, etnik, dini, milli, mezhebi kimliklerin alt kimlikler olduğunu, bu kimliklerin bir gökkuşağı özelliği taşıdığını ancak olaylara ve olgulara üst kimlikle yaklaşıldığı ölçüde, sermayenin oyunlarının boşa çıkarılabileceğini belirtti.

Yaraşır’dan sonra söz alan Bir-Kar temsilcisi, Anadolu topraklarının zengin kültürel ve direniş birikimi ile devrimci düşünce arasında bağ kurarak, Marksizmin güncelliği üzerinde durdu. Alevi toplumunun muhalif kimliğini yeniden kazanmasının ancak sınıf eksenli hareket etmesi ve devrimcilerle bütünleşmesiyle mümkün olacağını söyledi. Çünkü Alevi toplumunun da sınıflardan oluştuğunu ve her sınıfınn kendi çıkarları üzerinden hareket edeceğini belirtti. Toplantı zengin tartışmaların ardından sona erdi.

BİR-KAR / Lauda-Königshofen


Stuttgart’ta “kriz” paneli

BİR-KAR tarafından krize ilişkin panellerden biri de 25 Ocak günü Stuttgart’da düzenlendi.

Kısa bir açılış konuşmasının ardından söz Volkan Yaraşır’a bırakıldı. Yaraşır konuşmasında krizin kapitalizmin krizi olduğunu vurguladı. Krizin nedenlerini anlatarak krizin bunalım, savaşlar ve devrimler doğuracağını belirtti. Kriz sürecinin sınıfın fiili protesto, yürüyüş ve gösterilerini beraberinde getireceği günler olacağını vurguladı. Sinter, Brisa, Tezcan Galvaniz, Ünsa Ambalaj işgalleriyle mücadelenin sertleştiğine vurgu yaparak, fabrika işgallerinin mücadele içindeki önemine değindi. Yaraşır konuşmasının devamında sol hareketin sınıfa bakışını eleştirdi, dönemin devrimcilerden beklediği asli görevleri vurguladı.

Panelin ikinci bölümünde soru ve cevaplara geçildi. Bu bölümde canlı tartışmalar yapıldı.

BİR-KAR / Stuttgart

 

Kadınlardan Filistin’le dayanışma…

“Katil İsrail Ortadoğu’dan defol”

Filistinle Dayanışma Kadın Platformu, Filistin halkıyla dayanışmak amacıyla 24 Ocak günü Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Lisesi’ne yürüyüş yaparak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eylemde, “En-Nisa Maan, kadınlar birarada!”, “Katil İsrail Ortadoğu’dan defol!”, “Üsler kapatılsın, İsrail devleti ile anlaşmalara son! Yaşasın kadın dayanışması!”, “İsrail mallarını boykot edelim! Filistinli kadınlar yalnız değildir!” dövizleri taşınarak sloganlarla Galatasaray Lisesi’ne yüründü.

Platform adına yapılan açıklamada, Filistinli kadınların yalnız olmadığı ifade edildi, silah anlaşmalarının iptal edilmesi istendi. “Yahudi düşmanlığına hayır!” denilerek İsrailli vicdani retçilerin de serbest bırakılması istendi.

Açıklama şu sözlerle son buldu: “Biz kadınlar İsrail askerlerinin koşulsuz şartsız derhal Filistin topraklarından çıkmasını, 60 yıllık işgalin son bulmasını istiyoruz. Filistin’e verilen zararların tanzim edilmesini istiyoruz. Filistinli ve İsrailli halkların barış içinde yaşayabileceklerini biliyoruz.”

Basın açıklamasının ardından DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de bir konuşma yaptı. Emine Arslan da eylemde yer aldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul