30 Ocak 2009
Sayı: SİKB 2009/04

  Kızıl Bayrak'tan
  Ergenekon operasyonu Özbek çetesine yöneldi…
  Çankaya’da Ergenekon toplantısı…
Şer üçlüsü toplandı…
Emekçiler krize karşı alanlara çıktılar…
15 Şubat İstanbul mitingi üzerine...
Sinter ve Gürsaş direnişleriyle dayanışma gecesi gerçekleşti...
  Direnişçi Gürsaş işçileri ile konuştuk...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Yerel yönetimler ve liberal yanılsamalar -
H. Fırat
  ÜNSA’da yarım direniş, çeyrek zafer!
  Devlet madalyasından Kocatepe törenine kontrgerilla gerçeği…
  Kriz karşıtı faaliyetlerden...
  Gençlikten...
  Ateşkes sonrası Gazze...
  “Davos Zirvesi”ne hazırlık…
  Bolivya’da anayasa açık farkla kabul edildi!
  Obama ve yıkılan hayaller...
  Avrupa’da krize karşı paneller…
  Yerel seçimler ve devrimci tutum - M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Davos Zirvesi”ne hazırlık…

“Kapitalizmin hatası yoktur, kapitalizmin kendisi hatadır!”

Her yıl geleneksel olarak Ocak ayında düzenlenen ve “Davos Zirvesi” olarak da tanımlanan Dünya Ekonomik Forumu, bu yıl da 28 Ocak-1 Şubat tarihleri arasında İsviçre’nin Davos kentinde toplanacak. Büyük emperyalist tekeller ve onların işbirlikçi uşak takımları milyonlarca işçi ve emekçinin kaderini ve geleceğini karartacak olan yeni saldırı politikalarını saptamak üzere, kendi deyimleriyle, “son 40 yılın en önemli zirvesi”ni düzenliyorlar.

Kapitalizmin yaşamakta olduğu küresel çaptaki ağır ekonomik kriz bu yılki Davos zirvesine düzen temsilcileri payına özel bir anlam kazandırıyor. “Son 40 yılın en önemli zirvesi” ve “rekor katılım” tanımlamaları da bunu anlatıyor. Bu yıl zirveye 96 ülkeden 2 bin 500 kişinin yanısıra 41 devlet ve hükümet temsilcisi katılacak. Zirvenin gündemini “Kriz sonrası dünyanın biçimlendirilmesi” oluşturuyor. Bu gündem başlığı altında mevcut krizden nasıl çıkılacağı ve yeni ekonomik düzenin ne olması gerektiği gibi konular tartışılacak.

İsviçre devleti her yıl olduğu gibi bu yıl da aylar öncesinde hazırlıklara başladı. Çok yönlü bu hazırlığın önemli bir parçasını ise “güvenlik sorunları” oluşturuyor. Bu çerçevede yoğun polisiye önlemler alınıyor ve zirve karşıtı gösteriler engellenmeye çalışılıyor. 31 Ocak günü merkezi olarak Cenevre’de yapılması planlanan gösteri yasaklandı ve sert önlemlere başvurulacağı tehdidinde bulunuldu.

Davos zirvelerine önden hazırlık elbette sadece düzen cephesi tarafından yapılmıyor. Yerli ilerici, demokrat ve devrimci güçler de aylar öncesinden zirve karşıtı eylemlere hazırlanıyorlar. Birçok kentte yerel platformlar oluşturuluyor.

Yerel platformlardan biri de Basel’de “Devrimci Birlik” adı altında kuruldu. İki ay önce görüşmelere, tartışmalara başlayan bu platformda; İsviçreli gruplardan Devrimci İnşa, Sosyalizm için Hareket, Anti Kapitalist Sol, Yeni İşçi Partisi’nin yanısıra çeşitli muhalif gruplar yer alıyor. Türkiyeli gruplardan ise TKİP, BİR-KAR ve İGİF temsil ediliyor.

Uzun tartışmaların ardından platform, “Kapitalizmin hatası yoktur, kapitalizmin kendisi hatadır!” ana şiarının yer aldığı ortak bir afiş hazırladı. Ayrıca aynı şiarın yer aldığı ortak bir bildiri ve ortak pankart da hazırladı. Ortak konuşmanın yanısıra yürüyüş güzergahı boyunca belli merkezlerde “kapitalizm ve kriz”, “emperyalist-siyonist saldırganlık”, “sosyal hak gaspları ve mücadele”, “yeni terör yasaları” gibi konularla ilgili ayrı ayrı konuşmalar yapılacak. Çeşitli yapılar tarafında üstlenen bu konulardan, emperyalist-siyonist saldırganlık konulu konuşmayı BİR-KAR temsilcisi yapacak.

Hazırlanan afişler ve çağrı bildirileri Basel kenti mahallelere ayrılarak ve her grup belli bölgeleri üstlenerek dağıtıldı. Basel afişlerle donatıldıktan sonra yürüyüş için izin başvurusunda bulunuldu. Amaç, “izin verseniz de vermeseniz de bu yürüyüş yapılacaktır” mesajını vermekti.

Sonuç olarak, 28 Ocak günü Basel’de yapılacak yürüyüşe izin verilmiş oldu. İki yıl önce gösterilere izin verilmemiş, pek çok kişi estirilen terörle beraber tutuklanmıştı.

Bir-Kar / Basel

 

Kapitalizmde kriz eşittir ahlaksızlık ama sınırsız!..

Yüksel Akkaya

Hep bir ağızdan, hep aynı küfrü söylediler… Kendileri aptaldı, herkesi aptal sandılar…

Öyleyse biraz birlikte düşünüp, “konuşalım”...

Önce “haber”, sonra “yorum”… Sonra da…

Che Bolivya ormanlarına giderken, öldürüleceğini ve ihanete uğradığını biliyordu. Öldürülürken Che’nin yanında olan az sayıda gerillalardan biri olan Kübalı Daniel Alarcon Ramirez, sustu sustu, 70 yaşında konuştu.

Hımmm… Kim ki bu susup, susup 70 yaşında “özgürlüğe” kavuşup, konuşan Kübalı Daniel Alarcon Ramirez? Ve de nerde yaşar ki? Ne önemi var demeyin, elbet vardır, ben sormuş olayım siz de merak edin… Zaten yazının sonunda meseleyi anlayacaksınız…

İtalyan Corriere Della Sera’ya konuşan eski gerilla, “Castro Küba’daki devrimden sonra Moskova ile bir antlaşma yaptı. Moskova’nın desteği olmadan, ülkeyi yönetemezdi.

Çok yeni bir şey… Kimse akıl etmemişti…. Ne güzel bizi aydınlattınız…

Ancak Che, “sosyalist emperyalizme” de yani Rusya’ya da karşı çıkıyordu. Bu nedenle araları açıldı. SSCB, Che’nin yok edilmesini istedi. Bu nedenle Bolivya ormanlarındaki yerini bildirmiş olabilirler“ dedi...

Hımmm… Ne diyor güzide medya. Başlığı tükürüp, yalıyor… Başka şeyler de yapması lazım belki, ama artık ahlak diye bir şeyleri kalmadığı için etik diye bir şey uydurdular, anlaşılan o ki o etik de onları durduramıyor. Ne diyor 70 yaşında, nerde yaşadığı, kim olduğu tam açıklanmayan kahraman: “… ormanlarındaki yerini bildirmiş olabilirler...” Ne çıkar bu sözden… Bir tahmin yapmış, eski 70 yaşındaki gerilla, “olabilir” demiş… Oldu dememiş…. Peki, kriz döneminin “saygın” medyası ne başlık atmış, herkesi aptal yerine koyarak, ama en çok haber içeriği ile kendi puştluğunu ispatlayarak: ‘Che’yi SSCB ihbar etti’… Ne yapmış “dürüst” medya, tırnak işareti içinde vermiş, biz demiyoruz, diyen diyor demiş… Öyle miymiş? Değilmiş… Çünkü, 70’lik delikanlı, demiş ki “yerini bildirmiş olabilirler”… Tommiks, Teksas gibi şeyler okuyanlar için diyelim ki “hay bin kunduz”… 70’lik delikanlı, durmuş durmuş, şu kriz günlerinde, solun en güçlü olduğu ülkelerden biri olan İtalya’nın “gastelerinden” birine bir açıklama yapmış! Hay Allah!.. “Bayram deel, seyran deel eniştem beni niye öptü” derlerdi benim büyüdüğüm yerlerde…

Peki nerdeymiş, bu “olabilir” diye, bulunup, konuşturulan yeni starımız?

Latin Amerika’da büyük yankı bulan iddialarla ilgili Küba’dan henüz bir açıklama yapılmadı. Benigno lakaplı gerilla, Che’nin öldürülmesinden sonra, Salvador Allende tarafından Şili’ye kaçırıldıklarını ve böylece kurtulduklarını söyledi. Che’nin militanlar arasında çok sevildiğini söyleyen Benigno, “Che Fidel’i gölgelerdi. Bu nedenle Castro’nun Che’ye karşı hep bir kızgınlığı vardı”...

Nerdeymiş bu 70’lik delikanlı? Şili’de… Kim kurtarmış bunu: Allende… Ne olmuş Allende’ye, hatırlıyor mu bu 70’lik delikanlı?

Biz hatırlatalım: Baba sen önce bir bunları hatırla... Sonra “olabilir” de… De, ne olur gözünü sevdiğim, eski günler hatırına şu kriz döneminde, şu Küba’nın zor dönemecinde kapitalizmin oyuncağı olma… Hem CHE’ye saygı babında, hem ALLENDE’ye… Ama en çok da onların uğruna canlarını verdikleri insanlar adına… Ne diyeyim? Bu açıklamana, bu açıklamanı bu kadar çarpıtan matbuatın güzide çocuklarına diyecek bir tek laf var. Onu da bizde “Gaffur” nam bir “amele” söylerdi:

Annadın sen onu!...