06 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/47

Haziran başlangıç, işçi sınıfı gelecek!
Düzene karşı devrim!
Bu pisliği devrim temizler!
AKP-cemaat çatışması üzerine notlar... - Haydar Baran
“ÇHD’lilere sahip çıkalım!”
Zamana oynuyorlar!
Kılıçdaroğlu ile partisi ABD’de “görücüye” çıktı
Herkese eşit, parasız ve nitelikli sağlık!
“Sağlık verilerinin korunması haktır!”
Bosch işçilerinin mücadele birliği güçleniyor!
Gebze’de mücadele çağrısı
Hak-İş bürokratlarından zoraki Feniş ziyareti!
Yatağan’da kavga sürüyor!
Kasım ayında 128 iş cinayeti yaşandı
Din, dinsel akımlar ve tutumumuz
Köksüz bir yazarın kök arayışı - 1 K.Toprak
Ukrayna ve Alman burjuvazisinin kirli emelleri
Cenevre 2’ye giderken...
Bir sene devrilirken... - T. Kor
Dünya iklim krizinde
Dershaneler de özel okullar da kapatılsın!
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
15 yılın coşkusuyla kitlesel, devrimci final!
“Sana zafer sözümüz olsun!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Düzene karşı devrim!

 

Düzen siyasetinde yaşanan güncel gelişmeler, özellikle yaklaşan yerel seçimler ve dinci-gerici koalisyonda baş gösteren iktidar dalaşı, burjuvazi tarafından emekçilerin uyuşturulması ve gerisin geri düzene bağlanması için etkin bir şekilde değerlendiriliyor. Bu tabloda boyalı basın ve toplamında medya bir kez daha öne çıkıyor, düzen siyasetinin ihtiyaçlarına göre işliyor.

Esasında bu türden siyasal süreçler çeşitli düzen güçlerinin pisliklerini ortalığa saçmakta, sermaye düzeninin teşhiri açısından önemli olanaklar sunmaktadır. Halihazırda AKP-cemaat kapışmasında olduğu gibi çatışmanın taraflarının hızla yıpranmasına, emekçiler nazarında güven ve itibar kaybetmelerine yol açmaktadır. Fakat bu aynı gerçeklik, solun büyük oranda reformizm bataklığına saplandığı, devrim iddiasını söylem planında bile bir kenara bıraktığı, örgütlü bir sınıf-kitle hareketinin olmadığı günümüz koşullarında ciddi bir sorun alanına dönmektedir. Zira reformist sol, konumu gereği düzen siyasetinin çatlakları üzerinden politika yapmakta, bu yolla emekçileri düzen içi çatışmanın tarafı haline getirmekte, dahası bir dizi açıdan tıkanan düzen siyasetine bulunduğu yerden soluk katmaktadır.

Gelinen aşamada parlamentarizmin bataklığına saplanmış olan reformist solun bu uğursuz rolü, seçim süreci yaklaştıkça daha da belirgin bir hal almış bulunuyor.

Çatlağı örgütlü bir sınıf hareketi büyütülebilir

Seçim sürecinin yaklaşması ile birlikte düzen cephesinde yaşanan gerilimler de giderek tırmanıyor.

AKP-cemaat gerilimi yeni gelişmelerle devam ederken, meselenin rant paylaşımı ve egemenlik alanlarının genişletilmesi üzerinden cereyan ettiği ise artık tamamen açık bir olgu haline gelmiş bulunuyor. Bununla birlikte iktidardaki dinci-gerici koalisyonun düzen içi hasımları da bu çatlağa oynamakta, buradan yaşanacak sarsıntılardan medet ummakta ve rant dalaşını kendi lehlerine çevirmek için türlü manevralar yapmaktalar. Bunun en yakın örneği ise CHP şefi Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti ve burada cemaat güçleriyle kurduğu temaslar oldu.

Şurası açık ki tüm düzen güçleri, yaşanan AKP-cemaat kapışmasını ve yaklaşan yerel seçimleri kendi cephesinden olanağa dönüştürme çabasındadır. Tam da bu nedenle kendi içlerindeki bölünme ve çatışmalardan emekçiler lehine zerre kadar fayda bulunmamaktadır. Bu açıdan komünistlerin yıllar önce yaptığı şu tespit, hala daha günceldir: “... Düzen cephesinde büyüyen iç çatlakların iki yönlü bir sonucu olabilir. Bunlardan ilki, burjuvazinin iç bütünlüğünün zayıflaması ve böylece toplumsal muhalefetin gelişmesinin nispeten kolaylaşmasıdır. İkincisi ise, örneğin 28 Şubat sürecinde olduğu gibi, toplumsal muhalefetin bu iç çatışmada taraflarca yedeklenmesidir. AB hayranı liberal sol ile ordu yalakası devletçi sol, her biri kendi cephesinden olmak üzere, bu konuda şimdiden çatışan tarafların hizmetindedirler.” (Ekim, Sayı: 233, Ocak 2004)

Düzen siyasetinde baş gösteren tıkanma ve krizlerin derinleşmesi, çelişki ve çatlakların büyümesi ve en nihayetinde emekçiler lehinde sonuçlar üretmesi her şeyden önce sosyal mücadelelere bağlıdır. Örgütlü, devrimci bir sınıf hareketi olmaksızın bu türden gelişmelerin kendiliğinden devrimci sonuçlar üretmesini beklemek en hafifinden saflık olacaktır.

Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!

Öte yandan, AKP-cemaat kapışması ve seçimler üzerinden yaşanan başkaca gerilimler, sermaye düzeninin teşhiri açısından önemli olanaklar sunuyor. Düzenin ne denli çürümüş ve kokuşmuş olduğunu gözler önüne seren bu türden gelişmeleri devrimci teşhir ve propaganda açısından önemli rezervler olarak görmek gerekiyor. Fakat ötesi değil. Zira devrimci yaklaşım, daha doğru bir ifadeyle devrimi amaç edinmiş bir parti, düzen siyasetinden yansıyan her türden gelişmeyi devrim davasını güçlendirmek için değerlendirir.

Bu açıdan içinden geçtiğimiz dönemde “çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde” bakışını rehber edinmek, tam da bu açıdan büyük önem taşımaktadır. Düzen siyasetinden akan pislikleri bu yaklaşımın güçlendirilmesi için kullanmak, dahası kitlelerin yüzünü sermaye düzenine çevirmek için çabalayan düzen solunun ve parlamentarizmin batağına saplanmış olan reformist solun gerçek konumunu ortaya koymak için değerlendirmek büyük önem taşıyor.

Bunun için öncelikle çatışmaya ve gerilime konu olan her türden gelişmeyi devrimci politikanın hizmetine sunmak olmazsa olmazdır. Gelişmeleri sadece kaba düzen teşhirine indirgemeden, bu çatışmanın konusu olan sorunlara karşı alternatif devrimci politikalar üreterek emekçilere devrimin güncelliğini anlatmak büyük önem taşımaktadır.

Son yıllarda egemen sınıf içinde yaşanan bölünme ve çatışma halen bir rejim krizi halinde seyretmektedir. Bu çatışma burjuva gericiliğinin farklı kliklerinin kendi aralarındaki sefil çıkar ve iktidar mücadelelerinin bir ifadesidir ve her açıdan gerici niteliktedir. Partimiz bu gerici çatışmanın askeri vesayet rejiminden kurtulma ve demokratikleşme, ya da cumhuriyetin savunulması ve laik düzenin korunması olarak sunulması gerici çabalarının içyüzünü açığa çıkarmayı sürdürecek, bu çatışmanın emekçilerin bilincini bulandırmasına, emekçilerin bu çatışmaya alet edilmesine izin vermeyecektir. Bunu, bu çatışmada burjuva gericiliğinin farklı kliklerinin yedeğinde hareket eden, onların aldatıcı argümanlarına inandırıcılık kazandırmaya çalışan tasfiyeci sola karşı mücadele ile de birleştirecektir.” (TKİP III Kongre Bildirisi)

 
§