13 Haziran 2014
Sayi: KB 2014/24

Sermaye iktidarı çözümün değil
sorunun kaynağıdır!
“Çözüm” değil, eşitlik ve özgürlük özlemlerini boğma süreci…
Şovenizmle suçlarını örtmeye çalışıyorlar!
“Çözüm süreci” kalekol güvencesindeydi!
Lice katliamına yaygın eylemlerle yanıt
Taşeron köleliğine karşı mücadeleye!
Sendika ağaları
destek veriyor!
Yatağan işçileri Türk-İş Genel Merkezi’ni işgal etti!
Seyitömer işçisi
yine direnişte!
Soma ve Seyitömer’in öfkesini
Greif deneyimiyle birleştiren sınıf yenilmez!

DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’na Rıdvan Budak damgası

Metal grup TİS süreci başlarken...

MİB MESS Grup TİS süreci genel toplantısı

Bunalımlar, savaşlar ve devrimin olanakları-A. Eren
Finans kapitalin militarizasyonu: NATO ve AMB kararları
ABD ile işbirlikçilerinin beslediği IŞİD Musul’da
Brezilya kupaya grevle hazırlanıyor!
Ekim Gençliği II. Yaz Kampı’nda buluşalım!
Gençlik hareketinin örgütlenme ihtiyacını karşılamak için...
İşçilerin cansız bedenleri üzerinde yükseliyorlar
Kadına yönelik
şiddet raporu
Çocuk istismarı- 2
“Hayatın olduğu her yerde savaşmak istiyorum!”
Eserleriyle ışık saçmaya devam eden büyük yazar
Greif direnişinin deneyim ve dersleri tartışılıyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kadına yönelik şiddet raporu

 

İHD İstanbul Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, son üç ay içerisinde kadına yönelik şiddetle ilgili rapor yayınladı.

Rapor, 7 Haziran’da Galatasaray Lisesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla duyuruldu.

“Kadın cinayetleri politiktir, hesap sorulsun!” pankartı açan Kadın Hakları Komisyonu, “Jin jiyan azadî!”, “Kadın cinayetleri politiktir!” ve “Kadın cinayetlerine indirim değil, ağır ceza!” sloganlarını attı.

Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Mürvet Yılmaz, yaşam hakkının, kadının vazgeçilmez hakkı olduğunu dile getirerek, bu hakkın devletler tarafından korunması gerektiğini ifade etti. Rojava’dan Türkiye’ye geçerken askerler tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Saada Darwich’e dikkat çeken Yılmaz, açıklamaya şöyle devam etti: “Sadece Saada Darwich değil, erkek egemen devletin el Nusra gibi örgütleri ve savaşı destekleyerek, özellikle Rojava bölgesini ve özellikle de kadınları hedef göstererek yaşam hakkı ihlali yapmakta ve yapanları desteklemektedir. Bu uygulamalar sonucunda metropol kentleri, güvenlikli denilen kamplar Rojavalı, Suriyeli kadınların her türlü şiddete maruz kaldığı alanlar olmuş, olmaktadır. Sınırları çizilen tel örgülerde ise kadınların gelecek umutları, cansız bedenleri asılı kalmıştır.”

Kadınların devlet haricinde en yakınındakilerin de saldırısına uğradığını belirten Yılmaz, “Bu durum ise kadın ölümlerini çığ gibi büyütmektedir. Nitekim son üç ay içinde 83 kadın en yakınındaki adamlar tarafından öldürülmüştür. Gerekçe çok sevmektir. Mersin’de E.F, F.F, Van’da N.D, İstanbul’da K.D erkeklerin sevgisi yüzünden öldürülen, dövülen tacize uğrayan kadınlardan sadece birkaçıdır. Sadece basına yansıyan, adamların çok sevgileri nedeniyle üç ay içinde 117 kadın yaralanmış, 26 kadın taciz ve tecavüze uğramıştır” şeklinde konuştu.

Şiddet ve tecavüz cezasız kalacak”

Meclisten çıkarılması beklenen yasa tasarısı hakkında konuşan Yılmaz, “Bu hali ile kadına yönelik şiddet, tecavüz durumunda erkekler cezasız kalacak. On beş, on altı yaşındaki gençlerin flörtleri ise cezalandırılmaktadır. Yasa tasarısı bu hali ile küçük yaştaki evlilikleri saklamaya, kadın ve çocuklara yönelik şiddetin artmasına neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


 

 

 

 

Mamak EKK’dan
Somalı kadınlar için etkinlik

 

Mamak Emekçi Kadın Komisyonu, Somalı kadınlara destek olmak için çektiği belgeselin ilk gösterimini 8 Haziran’da Mamak İşçi Kültür Evi’nde gerçekleştirdiği etkinlikle yaptı.

Etkinlikte EKK adına yapılan açılış konuşmasında Soma’da yaşananlara, özel olarak da geride kalan kadınlara ilişkin hatırlatmalarda bulunuldu.

Konuşmanın ardından “Yarına Kalanlar” adlı belgeselin gösterimi yapıldı.

Beğeniyle izlenen belgeselin ardından Soma’da yaşananlara ilişkin duygular ve düşünceler ifade edildi. Yalnızca Soma’da değil Gever’de, Lice’de, Roboski’de yaşanan katliamlara da değinilen konuşmalar yapıldı. Ortak vurgu devletin, patronların çıkarları uğruna yaşamları hiçe sayması üzerineydi. Soma’da Haziran Direnişi’nde ve Kürdistan’ın dört bir yanında hala yaşanmakta olan katliamların sorumlularından hesap sorulmasının örgütlenmeyle olabileceği üzerine tartışmalar yürütüldü. Soma’da yaşananlarla Şırnak’ta yaşanan maden göçüğünün farklı olmamasına rağmen hem devletin hem de medyanın görmezden gelen tavrı üzerine düşünceler belirtildi. Gündemin soğumadığı, yaşanan acıların hala sıcaklığını koruduğu belirtilerek dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.

Tartışmaların ardından EKK, Somalı kadınlarla dayanışmak için yardım kampanyası başlattığını duyurdu. 15 Haziran Pazar gününe kadar kadın, bebek ve çocuklar için her türlü yardım malzemesinin toplanarak Soma’ya gönderileceği söylendi ve destek istendi.

Söyleşinin ardından etkinlik sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

 

 

Bir anne bebeğiyle birlikte tutuklandı

Colemêrg’in (Hakkari), Gever (Yüksekova) İlçesi’nde 4 Haziran tarihinde polis tarafından Yeşildere Mahallesi’nde yapılan ev baskınları sonucunda gözaltına alınan 5 kadından 4’ü çıkarıldıkları Hakkari Adliyesi’nde savcılık tarafından serbest bırakıldı.

Altı çocuk annesi S.K. ise tutuklama talebi ile çıkarıldığı mahkemede “Örgüte yardım ettiği ve eleman kazandırdığı” suçlamalarıyla tutuklandı. S.K.’nın 6 aylık bebeği ile birlikte Hakkari Kapalı Hapishanesi’ne götürüldüğü belirtildi.

S.K. isimli kadının eşinin de kesinleşmiş bir cezadan dolayı hapishanede olduğu öğrenildi.

Gever’den bir Kızıl Bayrak okuru

 

 

 

 

Taciz ve tecavüze ceza indirimi

 

Çocuklara yönelik şiddet ve taciz olaylarına son vermek için çıkarıldığı söylenilen 5. Yargı Paketi ile taciz ve tecavüzün önü açılıyor.

5. Yargı Paketi ile çocukların yetişkinlerce istismar edildiği durumlar için “taciz” ve “saldırı” ayrımı getirilerek, çocukların “taciz” edilmesi durumunda cezanın düşürülmesi gündeme gelecek.

TCK’nın birçok maddesi değişecek ancak içinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda tek bir düzenleme yok. Aksine kadınlara tecavüz sırasında uygulanacak şiddet için erkeklere yeni “ceza indirimleri” gelecek. Cinayet davalarında haksız tahrik indiriminin uygulanmasının önüne geçecek bir düzenleme bulunmuyor. Keza cinsel taciz, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarında çocuğun ve kadının beyanının esas alınması ve aksini ispat yükümlülüğünün erkekte olmasına dair de hiçbir hüküm yok.

Zamanaşımı korunurken, cinsel taciz ve kimi cinsel saldırı suçlarında şikayet süresi 6 ayla sınırlandırılıyor. 15-18 yaş arası gençlerin karşılıklı anlaşmaya dayalı birlikteliklerinde ceza arttırılıyor. Çocukların yetişkinlerce istismar edildiği durumlar için “taciz” ve “saldırı” ayrımı getirilerek, çocukların “taciz” edilmesi durumunda ceza düşürülecek.

Diğer taraftan cinsel saldırıyı gerçekleştirenin “tedavisinden” söz ediliyor olması, devletin algısının yapılan için hala daha suç olmadığını ortaya koyuyor. Meseleye cezai açıdan değil ‘tıbbi’ açıdan bakılarak, işlenen insanlık suçu hukuki zeminde değerlendirilmiyor.

 
§