10 Ağustos 2018
Sayı: KB 2018/31

Dikta rejiminin açmazları büyüyor
“100 Günlük Eylem Planı”: Sermayeye hizmet programı
Dolar yükseldikçe “yerli ve milli” patronlar işçileri vuruyor
Sermaye krizin faturasını emekçilere kesiyor
Akaryakıta ‘gizli’ zamlar acı faturayı kabartıyor
Sermaye devletinin unuttuğu, ABD’nin hatırlattığı efendi-uşak ilişkisi
10 Ekim Katliamı davasında karar: 9 tetikçiye ceza
Karadeniz’de hayat felç: “Nedense sel felaketiyle karşılaşıyoruz”
“Emeğin korunması” uğruna mücadelenin anlamı ve önemi
Sermaye düzeni işçilerin canını alıyor
İşçi sağlığı ve işçi güvenliği semineri
“Her şeyi tersine çevirebilecek güç işçilerin ellerinde!”
“Flormar direnişine dokunma!”
İşten atılan Aygaz işçisi: Amacım işten atmalara karşı ses olmaktı!
General Elektrik ve General Motor işgali
Şantaj aracı olarak BRICS
ABD’nin İran yaptırımları başladı
Tek adam rejiminde kadınları daha zor günler bekliyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşten atılan Aygaz işçisi: Amacım işten atmalara karşı ses olmaktı!

 

Aygaz’da işten atılan ve iki günlük direnişi sonucu tazminatını alan Çağdaş ile yaşadıklarını konuştuk. Haksız bir şekilde işten atmaya karşı sessiz kalmamak için farika önünde eylem yaptığını anlatan işçi, Türk Metal temsilcilerinin ise adeta bir patron gibi kendisine karşı sergiledikleri tutum ve saldırıyı teşhir etti.

Çağdaş, işten atılma sürecini şu şekilde anlattı: “16.00-00.00 vardiyasına gittim. Güvenlik beni insan kaynaklarına yönlendirdi. Gittiğimde üç kişi oturuyordu. İş akdime son verdiklerini, benimle yollarını ayırdıklarını söylediler. İmzalamam için verdikleri belgede, bütün haklarımı aldığımı ve hiçbir hukuki yola başvuramayacağıma dair bir ibare vardı. Ben de bunu kabul etmediğimi söyledim. Birden sesi yükseldi. İki senedir burada olduğumu ve kendilerini tanımadığımı ve bu şekilde seslerini yükseltemeyeceklerini söyledim.

İşten atılmışım sinirliyim ve bana karşı bir de bağırıp çağırıyorlar belgeyi imzalamadığım için. Tazminatımı hukuki yollarla alabileceğimi, uğraşacağımı diğerlerinin tazminatlarının yatırılacağını söylediler. Ben de ne gerekiyorsa yapacağımı söyleyerek oradan ayrıldım.”

Çağdaş işten atma saldırısına karşı sessiz kalmamak için fabrika önüne gittiğini belirterek Türk Metal temsilcilerinin ise kendisini engellemek istediğini aktarırken şunları söyledi:

“Sabah fabrika önüne gitme kararı aldım. Birçok işçi işten atılıyordu ve sessiz sedasız olayı kapatıyorlardı. İşten atmalara karşı tepkimi ortaya koymak istedim. Bizler makine parçası ya da kağıt mendil değiliz.

Fabrika sahibi Fenerbahçe’ye 50 milyon dolar hibe etmiş. Bu para nasıl kazanılmış. Hiç ter dökmüş mü Ali Koç bu parayı elde etmek için. Aygaz’dan, Tofaş’tan, Ford’dan işçilerin alınterinden elde ettikleri paraları bu şekilde kullanıyorlar. Lüks harcamalarına, saltanatlarına kullanıyorlar.

Ertesi gün direniş başlattım fabrika önünde. Sabah gittiğimde temsilci yanıma geldi. Tazminatımın yatırılacağını söyledi. Sonra yeniden yanıma geldi, yarın yatırılacağını söyledi. Ardından tek başına burada dur ama kimse gelmesin yanına destekçi olarak dedi. Ailemi arayacağını söyledi. Sanki ben çocukmuşum da ailem beni kötü bir durumdan kurtaracakmış gibi. Ki ailemi de aramışlar. Destekçilerin geleceğini söyledim bunun bana bağlı olmadığını ve burada bir hak arayışı olduğunu, desteğe gelenlerin önüne kimsenin engel koyamayacağını söyledim.”

“İşe giriş çıkışlarda ilk gün arkadaşlarım selam veriyordu, yanıma geliyordu. Ertesi gün hepsini uyarmışlar yanıma gelmemeleri için” diyen Çağdaş, servislerin de kapı önüne çekildiğini ve diğer işçilerin kendisini görmesinin engellenmek istendiğini belirtti. Türk Metal temsilcileri için “Güya bu kişiler fabrika temsilcileri ama patron gibi davrandılar. İş hakkını savunmam suç oldu neredeyse” dedi.

Çağdaş son olarak şunları söyledi: “İkinci gün 11.00 gibi hesabıma geçmişti para. İşten atmalara karşı o gün orada tepkimi sürdürmek istedim. Flormar işçilerinin geleceğinin haberini de almıştım. Desteğe geldiklerinde bir anda Türk Metal yönetici ve temsilcileri üzerimize üşüştüler. Flormar işçileri gittikten sonra pankartlarımı söktüler. Bir daha buraya gelemeyeceğimi söylediler. Amacım işten atmalara karşı bir ses olmaktı. İşten atmalara ve diğer sorunlara karşı mücadelem devam edecek.”

Kızıl Bayrak / Gebze

 

 

 

 


İşten atma saldırıları

 

Kapitalistler kendi yarattıkları ekonomik krizin faturasını işçilere ödetmek için kıyım saldırılarını sürdürüyor.

Sumirico’da işten atmalar

Bir süredir parça parça, çeşitli gerekçelerle Sumirico (Dytech) fabrikasında işçiler işten çıkartılıyor. Son olarak yıllık bakım tatili için duruşa geçmeden önce de 8 işçinin işine son verildi.

Fabrikadaki çalışma koşullarından kaynaklı olarak meslek hastalıkları yoğun biçimde yaşanıyor. Meslek hastalıklarına dair raporlarını alan işçiler birkaç ay önce işten çıkartıldığı gibi, şimdi de işten çıkarmalar devam ediyor. Çıkartılan işçilerin çıkışı, performans düşüklüğü başta olmak üzere farklı gerekçeler ile düzenleniyor.

HEMA’da ‘ücretsiz izin’ adı altında 183 işçi çıkarıldı

Hattat Holding’e bağlı Amasra’da bulunan HEMA’da 183 işçi ‘ücretsiz izin” denilerek işten çıkarılırken 100 kadar beyaz yakalının da işine son verildiği belirtildi.

Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş. ekonomik kriz, yasal bazı izinlerin gecikmesi, kredi bulamamak ve çift asgari ücretin bir tanesinin devlet tarafından ödemesinin yapılmaması gibi gerekçeler sunarak iş yasasının 29. Maddesine dayanarak toplu işçi kıyımını devreye soktu.

İşçilere gönderilen tebligatlarda 183 işçinin 6 ay ücretsiz izine çıkarıldığı bildirildi. Genel Maden İşçileri Sendikası’nın iş yeri temsilcisinin de ücretsiz izin listesinde yer aldığı ve 100 kadar beyaz yakalının da izne gönderileceği belirtildi.

Yaklaşık 30 işçinin işten ayrılmayı kabul ettiği belirtiliyor. HEMA geçtiğimiz aylarda da yüzlerce taşeron işçisini işten atmıştı.

 

 

 

 

Yandaş sendikaların ağaları ‘TOBB heyeti’nde sarayda

 

AKP iktidarının sermayeye hizmetinde temel bir rol oynayan, işçi ve kamu emekçileri sendikalarının bürokrat-yönetici takımı, artık bu işbirliğini açıktan yürütmekte bir sakınca görmüyor. Uzunca bir süredir sermayeyle ortak açıklamalar, eylem, etkinlik ve projeler yaparak “birlik” görüntüsü veren sermaye ajanlarının başında yandaş sendika ağaları geliyor.

Hak-İş ve Memur-Sen konfederasyonlarının genel başkanları, 8 Ağustos’ta da sermaye temsilcileriyle birlikte ‘TOBB heyeti’ olarak saraya ziyaret gerçekleştirdi. AA, ziyaret haberini ‘TOBB heyeti’ ifadeleriyle verirken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise ‘Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Türkiye Kanadı’ olarak ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Detayları paylaşılmayan görüşmede, sendika ağalarının yanı sıra sermaye temsilcileri ve bakanlar da yer aldı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katıldığı görüşmede, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TİSK Başkanı Kudret Önen’in aralarında olduğu sermaye temsilcileri katıldı.