10 Ağustos 2018
Sayı: KB 2018/31

Dikta rejiminin açmazları büyüyor
“100 Günlük Eylem Planı”: Sermayeye hizmet programı
Dolar yükseldikçe “yerli ve milli” patronlar işçileri vuruyor
Sermaye krizin faturasını emekçilere kesiyor
Akaryakıta ‘gizli’ zamlar acı faturayı kabartıyor
Sermaye devletinin unuttuğu, ABD’nin hatırlattığı efendi-uşak ilişkisi
10 Ekim Katliamı davasında karar: 9 tetikçiye ceza
Karadeniz’de hayat felç: “Nedense sel felaketiyle karşılaşıyoruz”
“Emeğin korunması” uğruna mücadelenin anlamı ve önemi
Sermaye düzeni işçilerin canını alıyor
İşçi sağlığı ve işçi güvenliği semineri
“Her şeyi tersine çevirebilecek güç işçilerin ellerinde!”
“Flormar direnişine dokunma!”
İşten atılan Aygaz işçisi: Amacım işten atmalara karşı ses olmaktı!
General Elektrik ve General Motor işgali
Şantaj aracı olarak BRICS
ABD’nin İran yaptırımları başladı
Tek adam rejiminde kadınları daha zor günler bekliyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ABD’nin İran yaptırımları başladı

 

ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’la 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmasından çekilmesinin ardından, İran’a yaptırımların geri getirilmesi kararı alındı. Bu karar kapsamında, yaptırımların birinci bölümü 6 Ağustos’ta devreye girdi.

Yaptırımlar kapsamında, ABD otomotiv ürünleri ve yedek parçalarıyla, altın ve diğer madenlerin İran’la ticaret konusu yapılmasına sınırlama getiriyor. Bunun yanında, İran’la ticaret yapan üçüncü taraflar da ABD tarafından bu yaptırımlara uyma zorunluluğunda bırakılıyor.

Öte yandan, Asya gezisi dönüşünde gazetecilere açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD yönetiminin İran’la masaya oturmaya açık olduğunu söyledi. Fakat bunun için “İran’ın politikasında çok büyük değişiklikler yapması gerektiği” şartını öne sürdü.

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ikinci bölümü 4 Kasım’da hayata geçirilecek. Bu tarihten itibaren İran’a finans ve enerji sınırlamaları getirilecek.

Yaptırımlara karşı Avrupa’dan açıklama

Almanya, Fransa, İngiltere, Çin, Rusya ve ABD’den oluşan P5+1 ülkeleriyle İran arasında imzalanan anlaşmadan çekilen ABD’nin, İran’a yönelik yaptırımları devreye sokmasına karşı Avrupa’dan ortak açıklama yapıldı.

AB ile İngiltere, Almanya ve Fransa dışişleri bakanları tarafından yapılan ortak açıklamada, İran’la yapılan nükleer anlaşmadan ABD’nin çekilme kararı ve yaptırımları hayata geçirmesi kınandı. “AB hukuku ve BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruma konusunda kararlıyız” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, AB merkezli şirketleri koruma amacıyla ‘AB Engelleme Mevzuatı’nın 7 Ağustos itibarıyla yürürlüğe gireceği ifade edildi.

Açıklamada, İran’ın nükleer anlaşmaya uyduğuna dair Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporlarına da atıfta bulunularak anlaşmanın “bölge ve dünya barışı için kilit önemde” olduğu vurgusu yapıldı. Anlaşmaya imza atan taraflar ve destek veren diğer ülkelerin İran ile ilişkilerini sürdüreceği belirtilen açıklamada, anlaşmayla ilgili taahhütlerini yerine getirmeye devam etmesi için İran’a da çağrı yapıldı.

 

 

 

 

İran’da protestolar

 

ABD’nin yeni yaptırım kararları aldığı ve doların 10 bin Tümen’i geçtiği İran’da krizin yarattığı yıkıma karşı eylemler devam ediyor. Hayat pahalılığı, işsizlik ve su ile elektrik kesintileri gibi sorunlar karşısında 2 Ağustos’ta da İsfahan, Şiraz ve Meşhed gibi birçok kentte eylemler sürdü.

İsfahan’da gerçekleştirilen eyleme polis biber gazıyla saldırırken eylemciler ise barikat kurarak taşlarla kendisini savundu. Eylemde yöneticilere istifa çağrısı yapıldı.

Şiraz’daki eylemde “Diktatöre ölüm!” sloganını haykıran yüzlerce kişinin 1925’ten 1979 İran Devrimi’ne kadar ülkeyi yöneten Şah Rıza Pehlevi lehine sloganlar attığı belirtildi.

Fars Haber Ajansı ise Meşhed’deki eyleme 100 kişinin katıldığını ve İran Devrim Muhafızları komutanının eylemcilerle konuşmasının ardından eylemin sona erdiğini yazdı.

4 Ağustos’ta da İsfahan, Tahran ve Elburz eyaletlerinde halk sokaklardaydı. Elburz’un Kerec kentinde yapılan eylemde, bir araçtan açılan ateş sonucu bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Öte yandan kolluk güçleri de bazı bölgelerde eylemlere saldırırken, gözaltılar olduğu belirtildi.

 

 

 

 


Paris’te Yves Rocher’ye boykot

 

Grev ve Direnişlerle Dayanışma Komitesi, Flormar işçilerinin sesini Paris’e taşımaya devam ediyor. Yves Rocher’e boykot çalışması yürüten komite 3 Ağustos’ta Jaures’teki şube önündeydi.

Flormar direnişinden fotoğrafların yer aldığı dövizleri açan eylemciler sloganlarıyla eylemi başlattı. Mağaza müdürü eylem başladıktan sonra polisi çağırırken mağaza girişini de kapattırdı. Eylemcilerin fotoğraflarını çekti. Eylemin sonuna doğru gelen sivil polisler eylem hakkında bilgi alıp mağaza içerisine geçtiler.

Eylem boyunca birçok emekçi ile sohbet edildi. Genel kitlenin ilgisi olumlu olurken, Yves Rocher’ye gelen müşterilerin eyleme kayıtsız kalması dikkat çekiciydi. Çevre dükkanlarda çalışan emekçilerden de ilgi gören eylemde sömürüye karşı Türkiye’de ve Fransa’da süren mücadeleler konuşuldu.

 

 

 

 

Friedrich Engels yürüyüşü başarıyla gerçekleştirildi

 

Revolutionärer Jugendbund (RJ-Avrupa DGB) tarafından Wuppertal’de son yıllarda düzenli bir şekilde yapılan ve bu yılki yürüyüşle birlikte artık geleneksel hale gelen Friedrich Engels yürüyüşü 4 Ağustos’ta başarıyla gerçekleştirildi.

Yürüyüş için önce Barmen Geschwister-Scholl-Platz’ta toplanıldı. Burada ilk olarak yürüyüşe ve programa dair kısa bir bilgilendirme yapıldı. Bunu, Engels hakkında ve Karl Marx’la birlikte onları dünya işçilerinin büyük öğretmenleri yapan dünya görüşüne dair açılış konuşması izledi. Ardından yürüyüşe geçildi.

Yürüyüşün en önünde; Marx ve Engels’in büyük boy posterlerinin yanı sıra, “Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yoktur!” ve “Düşüncelerimize ve haklarımıza saldırabilirler, ancak fikirlerimizi esaret altına alamazlar!” yazılı ve Revolutionärer Jugendbund pankartları yer aldı. Genç komünistler ayrıca yürüyüşte kızıl bayrak taşıdı.

Sınıf devrimcileri genç komünistlerin çağrısını karşılıksız bırakmadı, onlar da orak-çekiçli kızıl bayrakları ile yürüyüşe anlamlı bir katılım sağladı. MLPD, ADHK ve anti-faşist bir Alman gençlik grubu da, kendilerine ait flamalarla yürüyüşe katılıp destek sundular.

Yürüyüş başından sonuna dek oldukça canlı, hareketli ve coşkulu bir atmosferde gerçekleşti. Sloganlar hiç susmadı. Ayrıca, aralıksız biçimde Marx ve Engels’in düşüncelerini dile getiren kısa konuşmalar yapıldı. Bir yandan da yoğun biçimde bildiri dağıtımı yaptılar.

Yürüyüş Engels’in evi ve heykelinin bulunduğu alanda sona erdi. Burada ufak çaplı bir miting yapıldı. Mitingde öncelikle MLPD temsilcisi güne ve yürüyüşe dair bir konuşma yaptı. Ardından TKİP adına, yürüyüşün Marx’ın 200. doğum yılına denk gelmesi nedeniyle daha özel bir anlam kazandığına vurgu yapan, “Marx ve Engels’i okumanın ve silahları ile kuşanmanın tam zamanıdır” çağrısını içeren bir konuşma gerçekleştirildi.

Konuşmaların ardından, Marx ve Engels şahsında devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için saygı duruşu yapıldı.

Hemen sonrasında Enternasyonal Marşı hep birlikte Almanca olarak söylendi.

Engels anması, alana getirilen yemeklerin yenmesi ve bu aynı platformda mini bir forumla devam etti. Genç komünistler dünya işçilerinin büyük öğretmenleri Marx ve Engels’in yaşamları, büyük davaları, kavgaları ve bu kavgaya kılavuzluk yapan dünya görüşlerine ilişkin sunumlar yaptılar. Sunumlar oldukça başarılı idi ve alkışlarla karşılandı. Anma, yeni polis yasasını eleştiren kısa bir skecin sunulmasının ardından sona erdi.