İstanbul Üniversitesinde soruşturma karşıtı eylem ve etkinliklerden...
Mücadelemiz güçlenerek devam ediyor!
21-22 Aralık: Fakülte toplantıları...
Çalışmalarımız bildiri, afiş imza metni, kokart vb. araçlarla başlatıldı. İstanbul Üniversitesinin iki fakültesinde açık kitle toplantısı yapılarak çalışmalar daha planlı bir çerçeveye oturtuldu.
Edebiyat Fakültesinde yaklaşık 45, merkez kampüste ise 25-30 civarında öğrencinin katıldığı iki toplantı yapıldı. Bu toplantılarla paralel olarak soruşturmaların geri alınması talebi ile yaklaşık 2 bin İÜ öğrencisinden imza toplandı. Daha sonra İktisat ve Siyasal Bilgilerde de benzer toplantılar yapıldı.
24 Aralık: Sultanahmette suç duyurusu...
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde yaklaşık 100 öğrencinin katıldığı bir basın açıklaması yapıldı. Ardından İstanbul Üniversitesi yöneticileri hakkında Sultanahmet Adliyesinde suç duyurusunda bulunuldu. Eyleme İHD ve ÇHDli avukatlar da destek verdiler. Baskılar bizi yıldıramaz!, Soruşturmalar geri alınsın!, YÖK Yasa Tasarısı geri çekilsin! sloganlarının atıldığı eylem suç duyurusu yapılmasıyla sona erdi.
28 Aralık: Üniversite içinde alkış eylemleri...
İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsünde yaklaşık 70 kadar öğrencinin katıldığı soruşturma karşıtı alkışlı protesto eylemi gerçekleştirildi. Yemekhanede bulunan yüzlerce öğrenci alkışları ile soruşturmaları protesto etti.
İÜ Merkez Kampüsünde Rektör Kemal Alemdaroğlunu bilimsel hırsızlık suçundan soruşturuyoruz! yazılı duvar gazetesinin asılmasına polis-ÖGB müdahale etmeye çalıştı. Müdahaleyi geri püskürten arkadaşlarımız, yemekhanede bir konuşma yaparak bu saldırıyı protesto ettiler.
29 Aralık: İçeri giremeyenlerle yemekler paylaşıldı...
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi önünde biraraya gelen 120 kişi, soruşturma mağduru arkadaşlarla dayanışmak amacıyla bir eylem yaptı. Basın açıklamasında, soruşturma terörüne karşı mücadele edileceği, okula alınmayan arkadaşlar için İdare Mahkemesinde yürütmenin durdurulması için dava açılacağı söylendi. Ardından öğrenciler, soruşturma açılan arkadaşlarıyla dayanışmak amacıyla yemeklerini paylaştılar, çekilen halaylar ve atılan sloganlarla eylem bitirildi.
30 Aralık: İdari mahkemeye dava açıldı...
40 öğrenci Yenibosnadaki İdare Mahkemesine giderek burada bir basın açıklaması yaptı ve yürütmeyi durdurma istemi ile başvuruda bulundu. Soruşturmalara son! Arkadaşıma dokunma! pankartını açan öğrenciler polisin provokatif tavrına rağmen 15 dakika mahkeme önünde oturdular.
3 Ocak: Soruşturma günü yapılan basın açıklaması...
Soruşturmalara ilişkin savunmaların verileceği tarihte üniversiteye alınmadığımız için soruşturma alanı haline getirilen İÜ Öğrenci Kültür Merkezi önünde yaklaşık 200 kişinin katıldığı bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada mücadelemizin hiçbir koşulda bitirilemeyeceği, soruşturma karşıtı mücadelemizin güçlenerek devam edeceği vurgulandı. Önceki yıllarda İÜde soruşturma nedeni olan ideolojik halaylar çekilerek ve Beyazıt Marşı söylenerek etkinlik bitirildi.
7 Ocakta Beyazıt Meydanında yaklaşık 500 kişi haykırdı: Soruşturma terörüne son!
7 Ocak günü Beyazıt Meydanında İstanbulun çeşitli üniversitelerinden yaklaşık 500 öğrencinin katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirdik.
Saat 13:00te Sirkeci Tramvay durağında buluşarak sloganlarımız ve marşlarımızla tramvaya bindik. Burada da soruşturmalara, YÖKe ve YÖK Yasa Tasarısına karşı sloganlarımızı hepbir ağızdan haykırarak Beyazıt otobüs duraklarına geldik. Burada Edebiyat Fakültesinden arkadaşlarımızla birleşip yolu trafiğe kapatarak Beyazıt Meydanına doğru yürüyüşe geçtik.
Sloganlarımız ve YÖK Yasa Tasarısına, işgale, tecride karşı mücadelemiz sürüyor! Soruşturmalara hayır!/Üniversite Öğrencileri yazılı pankartımızla Beyazıt Meydanına geldik. Burada Merkez Kampüsten çıkan Soruşturmalara hayır! Arkadaşıma dokunma! pankartı arkasında yürüyen arkadaşlarımızla birleştik.
Okunan basın açıklamasında soruşturma terörünün İstanbul Üniversitesindeki kapsamı ortaya konuldu. Soruşturma terörünün asıl gerekçesi olan YÖK Yasa Tasarısının neyi hedeflediği vurgulandı. Basın açıklaması hiçbir baskı ve terörün gençliğin mücadelesini durduramayacağı vurgulanarak sonlandırıldı.
Basın açıklamasının ardından YÖK Yasa Tasarısı geri çekilsin!, YÖK, polis, soruşturmalar bu abluka dağıtılacak!, Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!, Sermaye defol üniversiteler bizimdir! sloganları eşliğinde topladığımız 2 bin imzayı rektörlüğe yolladık. Arkadaşlarımız imzaları rektörlüğe götürürken, İHD adına soruşturma terörüne karşı verdiğimiz mücadeleyi destekleyen bir konuşma yapıldı. Ardından İzzet Baysal Üniversitesinden eylemimize yollanan destek mesajı okundu.
Rektörlüğe giden arkadaşlarımızı beklerken devletin ideolojik halay olarak nitelendirdiği ve yasakladığı halayımızı çektik. Soruşturmalarla bizi yıldıracağını düşünenlere yüzlerce insanın omuz omuza çektiği halayımız anlamlı bir yanıt oldu. Arkadaşlarımızın geri dönmesiyle birlikte Beyazıt ve Herne Peş marşlarını söyledik. Perşembe ve Cuma günleri Beyazıt Meydanına kurulacak olan Alternatif Üniversitenin duyurusunu yaparak eylemimizi bitirdik.
8-9 Ocak: Alternatif Üniversite
8 Ocak Perşembe günü Beyazıt Meydanında Alternatif Üniversitemizi kurduk. Onlar soruşturmalarla eğitim hakkımızı engelleyeceklerini sanıyorlardı, bizler de giremediğimiz okulumuzun kapısının önünde derslerimize başladık. Soğuk havaya ve yağan kara rağmen sınıfımızın mevcudu 150 civarındaydı. Dersliğimiz yere koyduğumuz kartonlardan ve sandalyelerden oluşuyordu. Bizlere destek olmak için alternatif üniversitemizde ders vermek amacıyla gelen dostlarımız bizi yalnız bırakmadı. Yaklaşık 60 aydın, sanatçı ve öğretim görevlisi alternatif üniversitemizi desteklediklerini açıkladılar.
Alternatif Üniversitemizin, soruşturmaların ve baskıların olmadığı, eşit-parasız-bilimsel ve anadilde eğitim talebimizin özgür bir şekilde hayata geçirildiği bir üniversite olduğunu anlatan kısa bir konuşma ile dersler başladı. Alternatif Üniversitemizde öğrenciler ve öğretim görevlileri üniversitenin asıl sahipleri olarak söz aldılar ve üniversitelerimizde, ülkemizde ve tüm dünyada gelişen toplumsal sorunlara dair düşüncelerini özgürce dile getirdiler. Derslerde İstanbul Üniversitesinin mücadele tarihinden neo-liberal politikalara kadar hiçbir üniversitede karşılaşamayacağımız birçok konu ele alındı. Geçtiğimiz yıllarda YÖK tarafından binlerce öğrencinin soruşturulmasının nedeni olan Kürtçe eğitim de Alternatif Üniversitemizde özgürce hayata ge&ccedl;irildi. Bir Kürt arkadaşımız soruşturmalara dair Kürtçe bir konuşma yaptı.
Derslerden sonra üniversitemize Grup Yorum konuk oldu. Yine suç olarak tanımlanan türkü ve marşlarımızı söyledik, halaylarımızı çektik.
Ardından Gaye Yılmazla YÖK Yasa Tasarısı ve neo-liberal politikalar üzerine bir tartışma yaparak etkinliğimizi bitirdik.
Cuma günü ise Alternatif Üniversitemiz 150 civarı insanın katılımı ile devam etti. İstanbul Üniversitesi Öğretim görevlisi İzzettin Önderin eğitim ve sistem ilişkisi üzerinden yaptığı anlatımdan sonra Prof. Dr. Gencay Gürsoy, YÖK ve YÖKün yapısına dair kısa bir konuşma yaptı.
Daha sonra YTÜ öğretim görevlisi Feyza Hepçilingirler kendisinin de bir YÖK mağduru olduğunu belirtip, eğitim ve anadillerin kullanımı üzerine bir konuşma yaptı. Kürt Dili ve Enstitüsü yöneticisi Mehdi Tanrıkulunun Kürtçe olarak yaptığı konuşmadan sonra TAYADdan Mehmet Güvel hücrelere karşı verilen mücadeleden etkinliğimize selam getirdi.
MKMden Kemal Ulusoyun şiir okuyarak katıldığı etkinlikte, Avukat İsmail Kaya, Özgür Üniversiteden Vecdi Erbay ile İHD Başkanı ve bir Mazlum Der yöneticisi eylemimize destek konuşmaları yaptılar.
Yaklaşık 1.5 saat süren etkinliğimiz çekilen halaylarla son buldu.
Ekim Gençliği/İstanbul Üniversitesi
|