|
Türk-İş’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası TEKEL’in özelleştirilmesini protesto etmek amacıyla imza kampanyası başlattı. Amed, Tokat, Ankara, Adana, Samsun, İzmir, Malatya, Amasya illerinde aynı zamanda başlatılan imza kampanyası sürüyor. Toplam 1 milyon imzaya ulaşması hedeflenen kampanya çerçevesinde Malatya TEKEL işçileri bir haftada yaklaşık 15 bin imza topladılar, 1 Haziran’a kadar 30 bin imzayı hedeflediklerini belirttiler. Özelleştirme saldırısının yıkıcı sonuçlarına ilişkin halkı bilgilendirdiklerini dile getiren işçiler, halktan gördükleri ilgiyi mücadele alanlarında da görmek istiyorlar. Tek Gıda-İş Bitlis Şubesi topladığı 15 bin imzayı 25 bine çıkarmayı hedefliyor. Şube Başkanı Can Murat Yenisöz “Kampanyamıza genelde, tütün üreticileri, işçiler, memurlar, esnaf ve işsizler destek veriyor” dedi. Yenisöz Bitlis’te 16.500 tütün ekicisi bulunduğunu, TEKEL işçileriyle birlikte tütün üretiminden gelir sağlayan yaklaşık 80 bin kişinin özelleştirmelerden etkileneceğini belirtti. Tek Gıda-İş Sendikası İstanbul 8 No’lu Şube Şişli Meydanı’nda açtıkları standla imza kampanyasına destek sunuyor. Şube Başkanı Erdoğan Uğurlu; “TEKEL’in ve Türkiye’nin bütün ulusal değerleri yerli ve yabancı sermayelere peşkeş çekilmeye çalışılıyor. Ama buna sessiz kalmayacağız. Özelleştirmeye karşı bir dizi eylem planı tasarladık. Bunlardan birincisi imza kampanyası. İmza kampanyasındaki hedefimiz 1 milyon kişiye ulaşmak. Halkın büyük bir bölümü iktidarın tutumu karşısında duyarlı davranıyor, büyük bir dayanışma var. Şimdiden hedefe çok yaklaştık. Bu da sonuç vermezse ailelerimizle işyerlerimizi terketmeme eylemi başlatacağız.” dedi. Cevizli TEKEL işçileri Maltepe’nin en işlek caddesine kurdukları stand ile imza toplama eylemini sürdürüyor. Halkın imza kampanyasına destek verdiğini belirten Tekel işçileri, az da olsa “özelleştirilse daha iyi olmaz mı?” sorusu ile karşılaştıklarını ve onları da aydınlatmaya çalıştıklarını belirttiler. TEKEL işçileri, bu eylemlerini devam ettireceklerini, Tek Gıda-İş Sendikası yeni kararlar alırsa onlara da uyacaklarını, ancak şimdilik kendilerinden üretimin devam ettirilmesinin istendiğini belirttiler.
İzmir’de deri işçilerine saldırı... İzmir Deri-İş Sendikası’na üye oldukları gerekçesiyle Menemen Maltepe Deri Organize’de faaliyet gösteren Artıoğlu Deri Fabrikası’nda çalışan 17 işçi 26 Mayıs’ta işten atılmıştı. 1 Haziran tarihinde 11 işçinin süresiz izne çıkarılmasıyla direnişe geçen işçi sayısı 30’u buldu. Deri-İş Sendikası üyesi 120 işçi, işten atılmaları protesto etmek amacıyla işyerinde direniş başlattı. Sendikalaşma çalışmalarının engellenmek istendiğini belirten işçiler, sabah 08:00’den akşam 18:30’a kadar sanayi kapısında bekleyerek taleplerini savunuyor. Deri işçileri de arkadaşlarını iş çıkışı araçlarına alarak evlerine bırakıyor. Çalışan işçiler de iş yavaşlatarak, mesaiye kalmayarak direnişe destek veriyor. İşçiler, “Patronlar bugüne kadar insan yerine koyup bizimle konuşmazlardı. Direniş başladıktan sonra gelin görüşelim, sorunlarımızı çözelim, ama sendikayı aradan çıkarın diyorlar” diye konuştular. İşçiler, sonuna kadar mücadelelerine sahip çıkacaklarını ve anayasal hakları olan sendikalaşmayı bırakmayacaklarını belirttiler. Deri patronlarının aralarında anlaşarak direnişçi hiçbir işçiyi işe almayacakları yönünde anlaşma yaptıkları söyleniyor. 4 Haziran günü işten atmaları protesto etmek için Maltepe’de bulunan Serbest Bölge’de toplanan yaklaşık 120 Deri-İş üyesi fabrika önüne doğru yürüyüşe geçti. Yol üstünde bulunan gümrük kapısı önüne gelen işçilerin serbest bölgeye geçişini önlemek amacıyla gümrük muhafızları havaya 3 el ateş açtı. Ateş açılmasını protesto eden işçiler zorla fabrikaya girdi ve oturma eylemi başlattı. İşten atılan 17 işçiyi gözaltına almak isteyen polise karşı direnen işçiler birbirine kenetlenerek gözaltını engellediler. Fabrikalar çevresinde yoğun güvenlik önlemi alınırken olay yerine gelen Vali Yusuf Ziya Göksu ile Deri-İş Sendikası Başkanı Hüseyin Yıldırım konu ile ilgili olarak bir görüşme yaptı.
Sınıf hareketinden kısa kısa... Ziraat işçilerinin açlık grevi sürüyor... 1984 yılından bu yana Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda çalışan 120 ziraat işçisi, işten atılmaları üzerine açlık grevine başladılar. Batman Petrol-İş Sendikası binasında eylemlerini sürdüren 120 işçi, Tayyip Erdoğan’ın kendilerine verdiği tekrar işe dönme sözünü yerine getirmesini bekliyor. Medyanın işçi sınıfının sorunlarına ve eylemlerine yer vermemesi üzerine işçiler “47 gündür açlık grevindeyiz ve tek yetkili bizi sormuyor” diyerek tepkilerini dile getiriyorlar. TELEKOM işçileri eylem yaptı... 28 Mayıs günü TELEKOM Genel Müdürlük binası önünde toplanan T. Haber-Sen üyesi yaklaşık 400 işçi slogan ve alkışlarla özelleştirme saldırısını protesto etti. Eyleme Şoförler Odası, Teknikerler Derneği ve Postacılar Derneği yöneticileri de destek sundu. Genel Başkan İsmail Karadavut iktidarların değişmesine rağmen peşkeş mantığının değişmediğini belirtti. Haber-Sen üyelerinden özelleştirmeye tepki... 29 Mayıs günü Haber-Sen ile Elektrik, Makina ve İnşaat Mühendisleri odaları birçok kentte düzenledikleri ortak eylemlerle TELEKOM’un özelleştirilmesini protesto etti. Ankara Kızılay’da biraraya gelen işçiler Maliye Bakanlığı’na yürüyerek TELEKOM’un sermayeye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceklerini dile getirdiler. Açıklama yapan Haber-Sen Genel Başkanı Kemal Keleş, “TELEKOM özelleştirildiğinde, halka daha pahalı ve kalitesiz iletişim ve haberleşme hizmetleri verilecektir, onbinlerce kurum çalışanı işsiz kalacaktır” dedi. İzmir Cumhuriyet Postanesi önünde yapılan basın açıklamasında Haber-Sen İzmir Şube Başkanı Ali Yılbaşı, “Geçmişte, Türk TELEKOM’a ait Teletaş da halka arz yoluyla özelleştirilmişti. Şimdi Teletaş diye bir kurum yok. Halkın 163 yıllık birikiminin, özelleştirme yoluyla peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Diyarbakır Büyük Postane önünde basın açıklaması yapan Haber-Sen üyeleri çalışanları ve halkı mücadeleye çağırdı. Konuşma yapan Şube Başkanı Mehmet Emin Güler, “Altyapıya kim sahip olursa, buradan tüm ticareti kontrol edecektir” dedi. Güler altyapı kuruluşlarının satışının basit bir olay olmadığını dile getirdi. Eyleme Tek Gıda-İş 1 ve 2 No’lu şube başkanları ile Tes-İş 1 ve 2 No’lu şube yöneticileri de destek verdi. İşyerleri önünde bir eylem yapan Haber-Sen Elazığ Temsilciliği üyeleri de “TELEKOM halkındır satılamaz!” sloganı attılar. Eylemde özelleştirmeye izin vermeyeceklerini dile getirdiler. Tuzla Deri’de 350 işçi gözaltına alındı... TİS’lerde yaşanan uyuşmazlık üzerine 27 Mayıs günü 2 saat işbırakma eyleminde Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Hasan Sonkaya ve Şube Sekreteri Musa Avyüzen’in gözaltına alınarak tutuklanması üzerine başlayan gerginlik sürüyor. 2 Haziran günü Rumeli, Uyguner, Gölyakınlar, Birlik Deri, Sinallar, Demsaş, Derimsan ve Pirima deri fabrikalarında çalışan 350 işçi işyerine alınmadı. Girişte jandarma engeli ile karşılaşan işçiler “toplu işyerine geldikleri” için gözaltına alındılar. Kimlik tespiti yapıldıktan sonra işyerlerine uzak bölgelerde serbest bırakılan işçiler olaya tepki gösterdi. Gözaltı emrini Kaymakam’ın verdiği söyleniyor. Gözaltındaki işçiler serbest bırakılırken, bu kez patronlar, 8 işyerinden altısında işten atılan işçilerin geri alınmasını, sendikanın toplu iş sözleşmesini imzalaması şartına bağladılar. Deri-İş Sendikası ise, ücret talepleri ve tüm işçilerin işlerine geri dönmesi kabul edilirse, TİS’i imzalayacaklarını bildirdi. Ancak sendikanın bu talebi kabul edilmedi. KESK ve Tüm Bel-Sen yaptıkları açıklama ile olayı kınadı, işçilerin geri alınmasını istedi. İETT işçileri haklarını arıyor... İETT işçileri 3 Haziran günü Taksim Tünel’de bir basın açıklaması yaparak gıda ve elbise paralarının ödenmemesini protesto etti. Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıldız, Daire Başkanı Mehmet Uçar’la görüştüklerini 6 Haziran günü paralarının ödeneceğini söyledi. İETT yönetimi 1987’den bu yana yılda iki kez düzenli olarak ödenen yardımları 2003 yılının Ocak ayından itibaren durdurmuştu. ESM özelleştirmeleri protesto etti... 3 Haziran günü Ankara’daki TEKEL İçki Fabrikası önünde biraraya gelen ESM üyeleri TEKEL’in özelleştirilmesini protesto etti. Burada bir konuşma yapan Sendika Başkanı Neşet Demirtaş TEKEL’de yapılacak özelleştirmenin sonuçlarının en az Irak savaşının sonuçları kadar yıkıcı olacağını belirtti. TEKEL’in özelleştirilmesiyle 3 milyona yakın kişinin işsizliğe, açlığa mahkum edileceğini savunan Demirtaş, TEKEL’in 2001 yılında 2,7 katrilyon liralık kamu fonu tahakkuk ettirdiğine işaret etti. Eylemde “TEKEL’i özelleştirmek Türkiye’yi yabancı içki ve sigara şirketlerine tutsak etmektir!”, “Emperyalist şirketlere TEKEL’i terketmeyeceğiz!” pankartları açıldı. Eylemin ardından halka özelleştirmeye ilişkin bildiri dağıtıldı.
Ankara’dan kısa kısa... Telekom’un özelleştirilmesi protesto edildi 29 Mayıs günü, Telekom’un özelleştirilmesine karşı Haber-Sen, TMMOB, EMO, İMO, MMO ve KESK Maliye Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yaptılar. Haber-Sen genel başkanının okuduğu basın açıklamasında, özelleştirmeye karşıtı eylem ve etkinliklerin birleştirmesi, daha fazla fiili ve meşru mücadelenin verilerek seslerin yükseltilmesi ve özelleştirme yolu ile ellerimizden alınmak istenen aşımıza, ekmeğimize, geleceğimize sahip çıkılması çağrısı yaptı. “Bu ülke bu halk satılık değil!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Telekom özelleştirilemez!”, “Telekomu sattırmayacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, sloganları atıldı. 30 Mayıs günü BTS’li emekçilerin Ankara Garı önünde yapacağı basın açıklamasına çağrının ardından eylem sona erdii. BTS’nin merkezi eylemi sonlandırıldı BTS Genel Merkezi 21 Mayıs günü 7 bölgeden “Kamu alanının talanına, iş güvencesinin gaspına karşı nitelikli kamu hizmeti için geliyoruz” adı altında başlattığı Ankara yürüyüşünü 30 Mayıs günü Ankara Garı’nda yapılan bir basın açıklamasıyla sonlandırdı. Saat 12:30’da garın içinde toplanan 250’ye yakın emekçi yürüyüşçüleri karanfillerle karşıladıktan sonra BTS Genel Başkanı basın açıklamasını okudu. “Söz yetki karar çalışanlara!”, “İşçi memur elele genel greve!”, “Kamuda talana hayır!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”. sloganları atıldı. BDSP eyleme “Emperyalist kapitalist barbarlığa karşı işçilerin birliği halkların kardeşliği” pankartı ile katıldı. AKP’nin paralı eğitim uygulamaları protesto edildi Eğitim-Sen, ÇYDD, Eğit-Der, Öv-Der, TÜMOD (Tüm Öğretim Üyeleri Derneği), GÜÖÜD (Gazi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği), ÖDTÜ ÖED (ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği), Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, Halkevleri, 29 Mayıs günü saat 11:30’de AKP’nin 10 bin yoksul öğrenciyi özel okullarda okutacağı ve hükümetin buna 15 trilyon liralık bir kaynak ayırdığını kamuoyuna ilan etmesini protesto eden bir basın açıklaması yaptılar. MEB önünde Eğitim-Sen genel başkanı basın açıklamasını okudu. Açıklamada özel okulllara destek projesi kamuyu tasfiye etmek ve eğitimi paralı hale getirmenin ön adımıdır. MEB’in uygulamalarıyla kamusal eğitimi ortadan kaldırmayı hedeflediği vurgulandı. Açıklamanın ardından “özel okullara değil, nitelikli kamusal eğitime kaynak” başlıklı bildiriler MEB önünden Zafer Çarşısı’na kadar dağıtıldı. SY Kızıl Bayrak/Ankara |
